Allah bana bu güzel ömrü bahşetmiş ama ben ömrümü beni sevmeyen, aldatan, ben onun çocuğunu taşırken benim yanımda olması gerekirken başkalarının yataklarına atılan, vicdansız, kansız birinin yanında mutsuz, güvensiz, her an tetikte olmaktan kafayı yiyerek heba edeceğim öyle mi? Annem babam gözümün içine bakarak büyüttü ama ben ne mecburiyetim varsa üç kuruşluk bile olmayan biri için ailemin bakmaya kıyamadığı gözlerimle aldatılıp aldatılıp ağlayacağım öyle mi? Sonra da bana bunları yaşatan biriyle bir de üzerine ödül vererek hala aynı evde yaşamaya, hala donlarını yıkamaya, meyvesini soymaya, o pis koynuna girmeye devam edeceğim öyle mi?
Ne münasebet ya midem bulanıyor! Keşke kendini zerre sevseydin, değer verseydin de kendine bunu yaptırmasaydın. Çünkü yaran hiç geçmeyecek ama senin ömrün böyle ziyan geçip gidecek. Ne diyelim şimdiden geçmiş olsun madem.
Bu arada beni seviyor beni bırakmıyor, benden çocuk da yapıyor diyorsan hiçbir erkek düzenini zaten kolay kolay bozmuyor. Çünkü yemeği yapılıyor, çamaşırı yıkanıyor, evi temizleniyor, ailesine ve topluma karşı evli çocuklu düzgün bir erkek imajı çiziyor, istediği zaman seninle seks yapıyor vee tabi dışarıda da istediğinde istediğini yaşıyor, yanındaki kadın zaten kabul de etmiş birden fazla kez. Eeeee? Kim bırakır bu durumu, kaç kadın kabul eder ki bulmuş sizin gibisini neden bıraksın. Sizi SEVMİYOR ama çok güzel enayi yerine koyuyor.
Çocuk istiyor diye de sizi sevdiğini düşünmeyin çünkü çapkın bir erkeğin 3.ye karısını hamile bırakıp "aman diğer çocuklar büyüdü bana karışmaya başladı iyice, şimdi bebek oldu da onun peşinde koşmaktan benim peşimde koşamıyor böyle rahat oluyor" dediğini kendi kulaklarımla duymuş bi insanım. Seninki de bundan farklı değil.
Üzüldüm sana, haline üzüldüm ama keşke biraz sen de kendine üzülsen, keşke çocuklarına üzülsen, aldatılıp aldatılıp oturmuş güçsüz bir kadın yerine dimdik ayakta duran gururlu bir anneyle büyüseler.