İnatla bir gün ANNE olacağım !

Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken ma...tematikçi rahibe mantikliya dönerek ;

-"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.

Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:

-"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir."

Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe

-"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.".

Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir.

Matematikçi sorar ;

-"Ne oldu ne yaptin ?"

-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu...

-"Eeee..."

"Mantik olarak ben durdum adamda durdu."

-"Sonra..."

-"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi."

-"Peki daha sonra...."

-"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR...":roflol::roflol:
 
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi,çok
tedirgin olur ve eczaneye bi...r hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir.

anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve
-bunu yapan hangi domuz? Bilmek istiyorum der.
...
Kız telefon acar ve yarim saat içinde bir Ferrari evin önünde durur,
içinden hafif uzun boylu, sarı saçlı ve çok pahalı bir elbisenin içinde karizma bi genç iner ve içeri girer.

Genç,
-kızınız durumu anlattı
der ,
-kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum
der,
-Eğer bir kız çocuğu
doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve milyon dolarlık bir banka
hesabi, eğer bir erkek çocuk olursa bir kaç fabrika ve bir milyon dolarlık bi hesap eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve
bir
fabrika vereceğim der.
Ancak düşük olursa....

O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça gençin omuzuna koyar ve
-o zaman tekrar denersin evladım..:):):)
 
gülsüm canım maşallah meleğine allahım nazarlardan saklasın cümlemizin meleğini
isteyen herkese nasip etsin evlat sahibi olmayı
 
ali bir gun babasina baba biz nasil olduk diye sormus babasida -maymunlar..maymunlardan tureye tureye biz olduk demis.ama ali inanmamis gitmis birde annesine sormus anneside-Allah once hazreti adem ile hz.havvayi yaratti bizde onlardan tureye tureye olduk demis.ali-ama babam maymundan turedik diyor.annesi- obabanin sulalesi yavrum bizi ilgilenndirmez :))))
 
Iki bebek süpermarketin sebze bölümünde pusetlerinde sohbet ediyorlarmis.
"Ay" demis biraz büyük olani, "Annem kereviz aldi. Pisince kokusu berbat!.. Sen ne güzel hala meme emiyorsun... Keske ben de meme emseydim!.."

"Geç kardesim! her sey göründügü gibi degil." demis öteki...
"Allah kahretsin! Günde iki paket sigara içen bir adamla ayni memeyi paylasmak ne demek biliyormusun?..
 
kadın akşam işten çıkar. Çocuğu yuvadan alır. Markete geçer ıspanak alır. Koştura koştura eve döner. Çocuğu soyar, elini yüzünü yıkar.
Kendi üstünü değiştirir. Mutfağa koşar. Bir yandan ıspanakları yıkar bir yandan çocuğun sorularına ve ihtiyaçlarına cevap verir.
Bir yandan sofrayı hazırlar… O DA NE YOĞURT ALMAYI UNUTMUŞTUR! Yoğurtsuz ıspanak olmaz Hemen kocasını arar.

Kocadan Kocaya değişen cevaplar:

1) Ben geç geleceğim. Toplantım var. Yoğurtsuz yiyin ( laçkalaşmış koca)

2) Ben geç geleceğim Çok üzgünüm, tühhhhhh şimdi ıspanak da yoğurtsuz olmaz ki. E, yoğurt getireyim kapıdan bırakayım hemen döneyim, toplantı bu, kaçırsam olmaz. Mazallah dağlara taşlara işten atılma sebebim olur, sonra yoğurt dökecek ıspanak bile bulamayız.
( aldatan koca ya da eve gelmemek için bahane arayan koca ,ama bi yandan da vicdanı sızlayan koca..)

3) Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor......... (İşte bu aldatan koca)

4) Mendebur kadın ıspanağı aldın da yoğurdu niye almadın! ("kazma" tipi koca )

5) Igggghhhh yine mi ıspanak. Otlaya otlaya sığır olduk ("kalas" tipi koca)

6) Tamam alırım (monotonlaşmış koca)

7) Tamam alırım başka bir şey lazım mı? ( Normal koca)

8) Tamam hayatım alırım başka bir isteğin var mı? (İdeal koca)

9) Aman canııım, ıspanakla mı uğraştın? Yapmadıysan bırak ya dışardan söyleyelim ya da dışarıda yiyelim (Yok böyle koca):92:
 
Cemaatten abinin birini gaza getirmeye çalışırlar sen bir kıza laf atamazsın diye.
Biraz uğraşırlar bizim abi yer gazı gider otobüs durağına. kızın birine seslenir:
GIIIIZ SEN SÜPHANEKEYİ BİLİYON MU?
 
Yasli kadin, pazar donusu, kocasini, pencere onunde, pantolonunu indirmis vaziyette gorur. Sasirir ve sorar, -Ne yapiyorsun oyle ? -Dun, hani hava biraz serindi ya, pencere onunde oturdugum için, boynum tutuldu, kazik gibi oldu. Hani diyordum ki, bugun de hava serin, belki ...
 
Ünlü diş hekimi sam ve eşi 50.evlilik yıldönümlerni kutluyorlardı.Sam birden eşine bir soru sordu : 'Sevgilim,bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?' 'O nerden cıktı?' diye sinirlendi eşi 'cevabı öğrenmek istemezsin herhalde'dedi. 'isterim' dedi Sam. 'lutfen anlat' 'Madem öğrenmek istiyorsun evet seni üç kez aldattım' dıye cevap verir eşi 'Kimlerdi bunlar'diye sordu Sam.ilki diye anlatmaya başladı eşi 'Hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğni kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu.Sonra bir banka müdürü eve geldi;hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniğini açmıştın.' Oooov canım.Benim için kendini feda ettin haaaaaa... Benim sevgili karıcığım.'dedı Sam. 'Peki ikincisi?'diye sorar Sam. Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya,kritik bir bypas ameliyatı olman gerekıyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu.Heran ölebilirdin.Dr.Halery onca yoldan kalktı geldi,ameliyatını yaptı.Sen hayata döndün.'dedi eşi. Ah benim sevgili karım.Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin,öyle mi?Peki üçüncü aldatışın? 'Hatırlıyormusun,yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak istemiştin de 247 oyun EKSİKTİ......'
 
Iki kadin dertlesiyormus. - Sorma hayatim demis biri, basima oyle bir felaket geldi ki, anlatilir gibi degil. - Hayrola, ne oldu?.. - Kocam yuzde 100 iktidar kaybina ugradi. Seks hayatim tamamen sona erdi. Lafi oteki kadin almis; - Guzelim demis, sen gene de haline sukret!. Ya benim durumum?. Benimki yuzde 300 iktidar kaybina ugradi! -Yuzde 300-lafini duyan birinci kadin itiraz etmis: -Hic oyle sey olur mu ayol? Yuzde 100 kaybi anlarim da, yuzde 300 kayip nasil olur? ikinci kadin anlatmis: -Benimki gecen gun merdivenden iniyordu. Birden ayagi kaydi yere dustu. Hem parmagini kirdi, hem dilini isirdi!!"
 
Temel kendini mastürbasyona kaptırınca babası onu evlendirmiş.Bir gün temel'in evine gitmişler.Kapıyı karısı açmış.Temel'in evde olup olmadığını sormuş.Evdeymiş,merdiven altındaymış.Babası gitmiş ki ne görsüüüüüün,Temel mastürbasyon yapıyor. -Evlendun,yine mi çendi çendinemi yapaysun oni, diye sormuş babası. -Fadime'nin kolu yorulmuştu da ,demiş Temel...
 
Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına :
-Baba hayat bilgisi dersinde yönetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın?, demiş. Babası :
-Anlatmasına anlatırım yavrum ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor, demiş. Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim; paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet; hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın; beşikteki kardeşin, gelecek; hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları oğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım, demiş. Gece çocuk uyanmış bir bakmış ki küçük kardeşi altını pisletmiş ve durmadan ağlıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmiş. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya çalışmış ama başaramamış. Babası yatakta değil, geçerken hizmetçinin odasına bir bakmış ki hizmetçiyle babası sevişiyor. Çaresiz dönüp yatmış. Ertesi sabah babası :
-Gel oğlum sana demokrasiyi anlatayım, demiş. Çocuk :
-Gerek yok baba, den artık biliyorum, yanıtını vermiş ve anlatmış :
-Kapitalistler işçi sınıfını becerirken hükümet uyuyor, halk endişeli, gelecek ise bok içinde
 
Bir gemiye Ingiliz, Alman ve Laz kacak olarak binerler. Gemi diger limana vardıgında askerler tarafından yoklama yapılır.Hemen birer cuval bulup icine girerler.Askerin tekmesini yiyen alman
-miyaaaav diye bagırır, asker kedi sanarak kontrol etmez.ingiliz kopek sesi cıkarır oda pacayı yırtar. Sıra bizim laza gelir. Tekmeyi yiyen laz hemen bagırır
-PATATEEEES...
 
trafik polisi arabayi durdurmus ve egilip sormus:
> -ehliyet ruhsat lutfen
> -tabi buyrun demis sofor ve vermis. polis bakmis bi
> problem yok.
> -pekii demis polis, cevre vergisi pulu?
> -burada, buyrun demis adam.
> -ilk yardim cantaniz var mi? demis polis.
> -tabii deyip bagaji acmis adam. polis bakmis icinde
> eksik yok.
> -yangin sondurucu?
> -burada buyrun.
> -zincir?
> -derhal
derhal cikarayim buyrun.
> polis daha sonra tekrar sormus:
> -mezdeke kaseti var mi?
> sofor cok sasirmis.
> -evet var buyrun demis.
> polis: tamam siz onu takin teybe ve sesini acin
> demis ve baslamis polis oynamaya. soforun saskinligi
> daha da artmis
ve dayanamamis sormus. -hayrola memur
> bey?
> polis cevap vermis:
> -ee essek degilsin artik takarsin bi 20 milyon
 
Yazılarında "g*t" kelimesini açık açık kullandığı için mahkemeye
verilen Can Yücel, mahkemedeki sözlü savunmasını
'Ne diyeyim hakim bey. Bizim köyde g*te g*t derler' diye bitirir.
Ancak öncesinde bir de fıkra anlatır mahkemede.
(C. Yücel bu davadan beraat etmiştir.)

>Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler. koca devletin koca doktoruna. doktor hastaya fitil verir ve köye döner dönmez hastaya fitili anüsten vermelerini söyler.
Köylüler tabi 'tamam doktor bey' diyip köye giderler.
Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez.
Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide kötülenmektedir.
Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz.
Ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. neyse durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder.
Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, "biz ne yapacağımızı bilemedik doktor bey" falan der işte.
Karşıdan doktor bişiler söyler.
Muhtar teşekkür edip telefonu kapatır döner arkasına: "makattan verin dedi doktor" der.
Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar falan, ama makat ne bilen yoktur yine.
Hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyor baya.
Ihtiyar meclisi toplanır. son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir.
Yine kimse aramak istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandanda söylenmektedir:
"çok kızacak doktor bey çok!" diye. Sonunda telefonu açar, durumu
anlatır, doktor bişiler söyler yine.
Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
"gördünüzmü ben size söylemiştim çok kızacak diye; g*tüne sokun dedi...!!
:dance:
 
birgün KAYINVALİDELERLE GELİNLER PİKNİĞE GİTMEYE KARAR VERMİŞLER.HAZIRLIKLAR YAPILMIŞ.BÖREKLER ÇÖREKLER KOFTELER...2TANE OTUBUS TUTULMUŞ,BİRİNE KAYINVALİDELER BİRİNE GELİNLER BİNMİŞ.GÖBEKLER ATILMIŞ ŞARKILAR SÖYLENMİŞ TAM O SIRADA KAYINVALİDELERİN İÇİNDE BULUNDUGU OTOBUS KAZA YAPMIŞ VE TUM KAYINVALİDLER ÖLMÜŞ senağlamasenağlama.
GELİNİN BİRİ BI KENARDA ÖYLE Bİ FERDAT FİGAT EDİYORMUŞKİ HERKES ONA YONELMİŞ İÇLEİRNDEN BİRİ SORMUŞ:uhm:
_ŞAŞİRDIN MI SEN NİYE BUKADAR AGLIYORSUN ? ÇOKMU SEVİYORDUN KAYINVALİDENİ ! DEMİŞ kadin AGLAMKLI Bİ SESLE
_ HAYIR BENIM KAYINVALİDEM RAHATSIZDI DA GELEMEDI ONA AĞLIYORUM DEMİŞŞŞ :lepi::lepi:
 
Kapı vurulur ve bir erkek kapıyı açar.

kadın:
‘İyi günler az önce camınız kırıld…ı ve bunu yapan benim çocuğum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafı varsa ödemek istiyorum’ der.
Adam:
‘Hiç sorun değil çocuğunuz camı kırdı ve içeri giren top değerli bir vazoya çarptı ve o da kırıldı’.
kadın daha fazla üzülür ve içeri girdiğinde gerçekten bir vazoyu kırılmış görür.
‘Çok üzgünüm bunun da masrafını ödemek istiyorum’ der.
Adam:
‘Hiç önemli değil, aslında çok büyük bir iyilik yaptınız bana’.
kadın:
Merakla: ‘ama camınız ve değerli bir vazonuz kırıldı nasıl olur’ der.
Adam:
‘hanımefendi ben bir cinim ve 100 bin yıldır o vazoda hapis kalmıştım, çocuğunuz sayesinde özgürlüğüme kavuştum, dileyin benden ne dilerseniz,
kadın:
önceleri şaşırsa da, biraz düşündükten sonra; ‘Çok güzel ve büyük bir malikane istiyorum’ der.
Adam:
‘Bir dakika’ der ve kısa bir telefon görüşmesinden sonra; ‘tamam hanımefendi, malikaneniz hazır’ der, ‘İkinci dileğiniz nedir?’ diye sorar.
kadın:
sevinç çığlıkları ile; ‘En güzel kıyafetleri istiyorum’ der.
Adam:
yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra; ‘Tamam, hanımefendi, Versace ve D&G’ya gidip en güzel kıyafetlerden istediğiniz kadar alabilirsiniz’ der,
Adam: ‘Son dileğinizi de alabilir miyim’ diye sormasıyla
kadın:
çıldırmış bir halde; ‘Dünyanın en güzel mücevherlerini istiyorum’ der.
Adam:
yine kısa bir telefon görüşmesinden sonra; ‘Tamamdır, yarin tüm mücevherleriniz teslim edilecek’ der.
kadın:
artik sevinçten çıldırmıştır.
Adam:
kadına sessizce; ‘Ee şey hanımefendi, benim de sizden küçük bir ricam olacak’ der, ‘Malum,100 yıldır bir vazodayım, bu sürede hiç kadın yüzü görmedim, benimle bir gece birlikte olabilir misiniz acaba?’ diye sorar.
kadın:
biraz düşündükten sonra, O’na bu kadar güzel şeyler veren birinin, isteğini geri çevirmemesi gerektiğini düşünür ve ‘Tamam olabilir’O der,

Sabah’a kadar birlikte olurlar… Adam bir ara sigarasını yakar ve kadına sorar; ‘Kaç yasındasın?’

kadın:
‘32′ der,

Adam:
‘Hadi yaa.. Çok enteresan, bu yaştasın ve hala cinlere inanıyor musun?’
 
Amerikalı milyoner bir bayan, genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki:
- Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz... Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum.Avukatı da:
- Tabi hanımefendi, diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. kadın başlar saymaya...
-Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok.bugüne kadar hep tek başıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı.Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim.Sadece iki dileğim olacak.Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar.Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak öyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapılsın ki; bütün ülke bunu günlerce konuşulsun der.Avukat:
- Evet efendim anladım, der ve "İkinci dileğiniz ne" diye sorar.Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına:
- Bugüne kadar hiç kimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim.Dediğim gibi bugün yarın göçüp gideceğim bu fani dünyadan.Bu zevki tatmadan ayrılmak istemiyorum ve benimle iş tutmayı kabul edecek kişiye de geri kalan 1 milyon doları vereceğim der.Avukatın gözleri açılır ve:
- Anladım efendim, diyerek kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini söyler. Genç avukat akşam eve geldiğinde kara kara düşünmektedir.Karısı bir şeyler olduğunu anlamıştır ve konuyu avukatın açmasını bekler.En sonunda adam karısına açılır ve o günkü yaşlı milyonerle aralarında geçen konuşmayı anlatır.
Eşi de 1 milyon dolara bu işi yapacak birilerini bulabileceğini söyler ve bunu problem yapmamasını söyler.Avukat en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve:
- Hayatım biliyorsun bugünlerde benim de işlerim pek yolunda gitmiyor ve 1 milyon dolar da çok iyi para hani diyorum eğer sen de kabul edersen bir kereden bir şey olmaz.Hem ihtiyarın hayrını alırız hem de iyi bir para
kazanmış oluruz ne dersin? diye sorar.Genç kadın biraz düşündükten sonra:
- Haklısın hayatım zaten yolun sonuna gelmiş durumda hem 1 milyon dolar da çok iyi para bence bir mahsuru yok der.Genç avukat gelişmelerden son derece memnun ve sabahı zor eder.Doğru yaşlı milyonerin yanına gider ve:
- Efendim, eğer sizin için de bir sakıncası yoksa 1 milyon dolarlık vasiyetinizi yerine getirmek için talibim.Zaten milyoner bakirenin arayıp da bulamadığı bir olay.
- Peki o zaman yarın sabah saat 10:00 da malikaneye gelirsin ve bu işi bitiririz der.Akşam avukat son derece neşeli evine gider ve eşine milyoner bakireyi razı ettiğini ertesi gün bu iş için saat 10'da evine gideceğini
söyler.Eşi de:
- Peki o zaman yarın seni ben bırakırım tahmini ben seni 10:30 gibi yine oradan alırım, diyerek anlaşırlar.Aynen planlandığı gibi ertesi sabah kadın avukatı malikaneye 10 da bırakır ve gider.10:30 civarında evin önüne gelir ve beklemeye başlar.Evde hiç kıpırtı yok.
- Neyse, der kadın 5-10 dakika uzayabilir önemli değil diye düşünür.Saat 11'e doğru artık dayanamaz ve başlar dıt dıt kornaya basmaya.Evden hala ses yok.Birkaç dakika sonra tekrar dıt dıt.Gene çıt yok.Artık kadın iyice sinirlenmeye başlar ve hiç aralıksız kornaya basar.Daaaaaattttttt !!!!! daaaatttttt...!!!!!! Derken pencereden yarı çıplak vaziyet de genç avukat çıkar ve eşine seslenir:
- Sevgilim sen bugün git benim ne zaman geleceğim belli değil.kadın fikrini değiştirdi.Cenazemi belediye kaldırsın diyoooor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…