Ingilizce öğretmenleri.. Fikir alışverişinde bulunalım


Açıklamanız ve güzel sözleriniz için teşekkür ederim.Yibolardan birinde hoca olduğunuzu düşündüm, belki de farklı sistemli bir okul da olabilir.Yükünüz epey ağır olmalı, hem annelik, hem ablalık yeri geldiğinde hemşireleri, doktorları bile siz oluyorsunuzdur.Çok büyük bir özverinin yanında büyük sorumluluk ayrıca.Allah kolaylık versin.

Benim kafamdan geçen şey sınıflarda mevcuda göre gruplar oluşturarak, her gruba haftalık projeler vermek.Bu, işlenen konu ile ilgili performansa dayalı görsel bir sunum olabilir, kompozisyon yazılabilir, resimli, tablolu, şemalı yazılar olabilir, öğrencileri serbest bırakarak haftalık projelendirme ile ilk adımımı atıp haftada bir en başarılı (çocuklar grup içinde çalışsa da eserleri bireysel yapacaklar) grubu seçip onları ödüllendirerek, teşvik etmek. (Daha ücra yerler için; laptoptan bir çizgifilm, film izlettirmek, eğitsel ama eğlenceli bir oyun oynattırmak, varsa tiyatroya, sinemaya götürmek, yaratıcılıkları geliştirmek için güzel bir boya seti, ne bileyim belki durumu kötüdür bahane edip bir çift ayakkabı belki de ödül olarak verilebilir.) Dönem sonunda da en başarılı olmuş kişi ve grup ayrıca not anlamında değerlendirilebilir.

Dönem başında da bir masalı biraz güncel hale getirip, biraz da onu tiye alarak ingilizceleştirmek, sene sonunda da gururla sunmak mesela dilimizin döndüğünce, seviyemizin yettiğince

Bu ve bunun gibi yaratıcılık içeren ve öğrencileri workbook'a hapsetmek yerine daha özgürleştiren şeyler beni cezbediyor.İşte en büyük endişem de bu tarz aktivitelere kurum yetkililerinin, öğrencilerin, velililerin hatta diğer öğretmenlerin bakış açıları.Gerçi ingilizce öğretmenleri için hep "deli, asi, azıcık çatlak" derler; belki bu kontenjandan faydalanabilir, hayallerimi gerçekleştirebilirim.

Hepimize kolay gelsin.
 
başlangıç seviyelerine ders veren yabancı dil öğretmenlerine hayran kalıyorum
nasıl sabırdır bu...
ben delirim
 
Aralık ayında atandım ben de. Aslında şehir merkezindeki bir okuldayım ama gerek okul şartları gerekse de öğrenci profili bazı şeyleri yapmayı engelliyor malesef. Derslerde oyunlar oynattım, bazı konular üzerinde daha fazla durum, kitaptaki diyalogları öğrencilere sınıfta kendilerinin canlandırmalarını istedim ve bu yüzden okulun son gününe kadar ders işledim çünkü müfredatı anca yetiştirdim. SBS temelli eğitim vermeyince öğrencinin derse ilgisi kalmıyor. yedi ve sekizinci sınıflarda paragrafları yaparken çocuklar acı çekti ya da listening bölümlerinde. SBS de bize bunu sormayacaklar dediler onlar da haklı. Artık yeni sene de nasıl bir yöntem takip edeyim onu oturtmaya çalışıyorum. Çünkü sırf ders olunca çok sıkıcı oluyor, oyun olunca da bazen kontrolu sağlamak zorlaşıyor. Sizlerin de tecrübesiyle bir şeyler oturtmaya çalışacağım artık ben de
 
merhaba arkadaşlar benmde 6.yılım.meb deyim.geçmişi söyle bir okudum da haklısınız ne yapacagımızı şaşırmıs durumda oldugumuz için ortaya karısık yapıyoruz.biz bu sene test te test dedik ama sbs sorularının yarıdan fazlası dialog agırlıklı cıktı.seneye benmde kafam karısmıs durumda.bir de biizm okulda yapılan denemeler var.denemelr de grammar soruluyr genellikle.bu nedenle detaylı grammar vermek zorunda kalıyoruz.çünkü her denemenin sonucunda hesap veriyoruz idareye.ortalamalar neden böyle?hangi çocuk kaç net yapmıs falan diye.ama şimdi kime anlatacaksın yayınevlerinin zahmet edip soru tarzlarını yeni sisteme göre değiştirmeyeceklerini ve bununda olması gerekenle çelişecegini(((
 
ben bu teste dayalı sistemden de yaptığım işten de artık iyice bunaldım soluğu yakında anadolu sağlık ya da en güzeli olan kız meslek lisesinde almayı düşünüyorum..

inglizceden soğuttunuz beeeeeeeeeeeeeeee
 

haklısın valla :)) ama kız meslek falan da çözüm değil ki.liselerde çalışmanında başka zorlukları var..birde ben mezun oldugmdan beri hep ilköğretimde çalıstım.lisedekilerle bas etmek zor geliyor şimdi.
 
Allah kolaylık versin hepimize,

Türkçe bilmeyen öğrenciye İngilizce öğretebilmek çok büyük bi beceri bence,

Ayrıca 'Hocam zaten orta okuldan sonra okutmayacaklar bizi niye öğreniyoruz ki?' demeleri de apayrı bir dert...


O yüzden meb istemiyorum ben artık,öğretmek için kendimi paralamayacağım,gerçekten dil öğrenmek

isteyen,çocuk nazı çekmeyeceğim,çalışmamak için binbir türlü bahane üretmeyen,verdiğimi almaya gayret eden

gerçek öğrenciler olsun istiyordum,çok şükür duam kabul oldu,bi dil kursu oldu...hayırlısı dedim hep,hayırlısı bakalım

nasıl olacak...
 

hayırlısı olsun, ama dil kursu maddi açıdan beklentini karşılayacak mı
 
hayırlısı olsun, ama dil kursu maddi açıdan beklentini karşılayacak mı

Teşekkür ederim,maddiyat çok da önemli değil benim için açıkcası,

Ben hem gerçekten işimi yapabilmek,aynı zamanda hem kendime hem evime hem eşime hem de ilerde olacak

çocuğuma yeterli vakit ayırabileceğim bir yer istiyordum,

Allah gönlüme göre verdi sanırım,herşey para değil bu hayatta,hele de bi bayan için kariyer diye kendini

paralamanın gereğine inanmıyorum,

Çok şükür mesleğim var,yaparım,evimle kendimle ailemle ilgilenirim yeterli bence...ha bir de bu dünyanın diğerine de

hazırlık yapmak lazım,ona da vakit ayıracak olursak,bu şartlar bu maddiyat yeterli sanırım...

Çok uzun olmuş,ne sordun ne yazdım de mi?
 
Merhaba ingilizce öğretmeni arkadaşlar.Benim bu yıl 7 yaşına basacak ve birinci sınıfa başlayacak (İnşaallah)bir kızım var.Henuz 2-3 yaşlarındayken konusma yeteneğini ,telafuzlardaki başarısını farkedince 4 yaş civarında ingilizce kelimeler vermeye başladım.Babasıda evde bazen evde ingilizce konusarak destekledi.Şu an kızım yaklaşık 200 civarında ingilizce kelime biliyor.Kelime ezberlettim.
Ne yazıkki devlet memuruyuz ve bütçemiz özel okulun imkanlarına yetmiyor.Geçenlerde ted kolejınde okuyan bir arkadaşımın çocuğuyla konusurken daha anaokulundayken benim kızıma emek emek verdiğim o kelimelerin çok daha fazlasını arkadaşlarıyla ve oyunla çoktan öğrendiğini gördüm.
Biliyorum ki çaba ile bunu halledebiliriz.Bizim devlet okulunda eğitim sistemi felaket çocuklara 4.sınıfta ingilizceye başlanıyor o zamana kadar da atı alan üsküdarı geçiyor.
BU aşamada size sormak istediğim şu,ben kızıma kelime öğretmek dışında hangi kalıpları ne şekilde vererek konusma ingilizcesine geçebilirim.Örneğin "do you"lara geçtik ve bildiği kelimeleri bu kalıpla soruyorrum.Mesela "do you like pepper" diyorum.O da ""no ı dont"diye cevaplıyor.
Şimdi bana düzenli ve doğru bir sıra ile ne yapmam gerektiğini,hangi kalıplara ve çalışma şekline göre eğitim vermem gerektiğini maddeleyerek yapılış sırasına göre verebilirmisiniz?Zira prosedür dışına çıkarsam ki bende ingilizceyı çok bilmiyorum.çocuğumun bilgi karmaşasına girmesinden ve bıkmasından korkuyorum.
Ayrıca bildiğinizz ingilizce oyunların olduğu siteler var ise yazarsanız sevirim.
Çocuk yetiştirmek mermer blokundan heykel yapmak gibi bir şey.Yanlış yaptığınız her şey ileride o eserde onarılmaz izlere sebep olabiliyor.Bu yüzden bilinçli olduğunu düşündüğüm buradaki diğer arkadaşlardan yardım istiyorm.
Teşekkürler
 

Çabanızı anlayabiliyorum,tebrik ettim ayrıca sizi,erkenden ilgisini çekp bişeyler öğretebilmek çok güzel,

Benim nacizane tavsiyem çocuğa tek tek kelime öğretilmemesi,

Çünkü çocuk kelimeyi öğrenir ama nerde nasıl kullanacağını bilmediği için uygulayamaz cümle kurarken,

O nedenle kalıp halinde phraseler,yani kelime gurupları şeklinde öğretilmesi daha doğru olur,

Ayrıca ben Türkçe dilbilgisi bilmeyenin İngilizce gramerini yapamayacağı kanısındayım,

Okulda öğrencilere soruyodum etken-edilgenleri işlediniz mi Türkçeden diye,

Evet diyolar,aynı cümle yapısının İngilizcesini anlattığımda yüzüme bön bön bakıyolardı,

Ana dilinizde anlamını bilmediğiniz bir şeyin İngilizcesini öğrenmeniz çok zordur,

O nedenle önce Türkçe alt yapısını oluşturup,sonra İngilizcesini öğretmeniz doğru olur,

Mesela günlük yaptığınız işlerin Türkçe olarak bi listesini yapın,sonra onu İngilizceye çevirip eşinizle kızınızın yanında defalarca konuşun,

Önce Türkçesini sonra İngilizcesini okuyun yüksek sesle,çok faydalı olacaktır,

Ayrıca dinlemenin çok faydası var dil öğrenmede,

Yabancı müzikler,sesli oyunlar dinleyin hep birlikte,

Çok faydalı olacaktır eminim...
 


ben de çabanızı takdir ettim bravo valla bence küçük yaşta yapılabilecek en güzel şey bolbol şarkı dinletmek şarkı söyletmek. küçükken oturtulması gereken en önemli şey telaffuz çünkü. belli bi yaştan sonra çok zor oluyo. çocuk duydukça söyledikçe dili alışıyor hiç zorlamadan farkında olmadan." british council kids" yazın google a harika bi site var. evde çocuklara ingilizce öğretmeye yardımcı. her seviyeye göre şarkılar resimli hikayeler var. ayrıca internetten belli başlı yiyecek içecek hayvanlar renkler sayılar bunların flashcardlarını çıktı alın, renkli olursa daha ilgisini çekecektir. odasına asın dönüşümlü olarak. onları öğrenmeyi bi oyun haline getirecektir. keşke bütün aileler bu kadar ilgili ve duyarlı olsalar da bize de işlenmiş inglizceye yatkın öğrenciler geti,rseler
 

beklentilerinizi karşıladıysa ne mutlu size hocam ben devletten önce bi kaç aylık da olsa dersane kurs vs. tecrübem olmuştu ama sabrım yetmedi ukala kendini bilmez saygıdan bi haber öğrenciler bezdirdi beni....dil kursu daha farklı tabiii... para döküyo ve işi ingilizceyi öğrenmek hedefi net.. o açıdan avantajlı. inşallah kendinizi geliştirip mesleki doyuma ulaşırsınız..
 

Yani benimde çok parada gözüm yok ama dil kursunda 350 lira önerdiler aylık O yüzden sordum
 
Yani benimde çok parada gözüm yok ama dil kursunda 350 lira önerdiler aylık O yüzden sordum

Yok canım o kadar olamaz aylık,hangi ildesiniz siz hocam?

Ben tüm gün olarak çalışacağım,yani haftada 40 saatimi falan alacak,

Bu bahsettiğiniz meblanın beş-altı katı olacak yani alacağım para,

Saat ücreti olarak çalışacağım yani,

O kadar az paraya hangi dilci dayanır ki...
:44:
 
Son düzenleme:

Teşekkürler hocam,dersaneler hakkaten öyle,

Bu dil kursunun üzerinde dersane de vardı bizim,

İngilzce öğretmenleri yurt dışına gitmiş,beni çağırdılar iki hafta,

Valla ben de zor dayandım,nasıl şımarık öğrenciler,

Benim otoriteme dayanamayınca,bana burası özel dersane hocam yaptıklarınıza dikkat edin falan bile deme cesaretini gösterdiler,

Tabi ben bildiğimi okudum o ayrı,

Çok şükür ki iki haftada kurtuldum onlardan,

Aileler de bilinçli değil ki,ortaokulda öğrenci okulda zor çalışıyo,dersanede napsın değil mi yani?

Anca şu ne giymiş,bunun telefonu ne marka,o ne dedi bu ne yedi vs.,öğrencinin dersten haberi yok,

Çoğu Sbs için geliyo,onda da İngilizcenin puanı düşük hocam diyolar,

Bahane çok yani...
 

Dayanan var malesef, Kpss illeti yüzünden mecbur kalıyor bazıları.
Off 40 saat de çokmuş Kolay gelsin şimdiden
 
Dayanan var malesef, Kpss illeti yüzünden mecbur kalıyor bazıları.
Off 40 saat de çokmuş Kolay gelsin şimdiden

Doğru,ben de çok çektim Kpss illetinden,

Ne kadar mantıksız bir şey değil mi bize İngilizce değil de Matemetik Anayasa soruyolar,

Ne var sanki herkesin branşına göre yapsanız değil mi?

Ya da üniversitedeki verdiğiniz eğitimi ağırlaştırın,zor kriterler getirin,

Öyle hemen bir cümle kurana o diplomayı vermeyin,gerçekten hakedip alınsın o diploma,

Hem öğretmenlerimiz de kaliteli olur o zaman,umarım en kısa zamanda düzelir bu durum...


Sağolun hocam,valla gerçekten dil öğrenmeye gelen öğrencilerle eminim bana hiç zor gelmeyecek o 40 saat,

Sabah 9 akşam 6 yani,çok fazla zorlanmayacağımı umuyorum,bakalım hayırlısı...
 
Son düzenleme:

Çok isteklisin o yüzden sana zor gelmez
Ben rahata fazla alıştım son işimde haftada 8 saat
o yüzden çok göründü, hayırlısı
ama bence de diploma öyle kolay kolay verilmemeli
 
Çok isteklisin o yüzden sana zor gelmez
Ben rahata fazla alıştım son işimde haftada 8 saat
o yüzden çok göründü, hayırlısı
ama bence de diploma öyle kolay kolay verilmemeli

Evet istekliyim bu konuda,yıllardır başka bi işte çalışıyorum,öğretmenlik yapmıyorum,

O nedenle artık mesleğimi yapacağım için de mutluyum,

8 saat ne güzelmiş hocam valla,bakalım ben bi hızımı alayım sonra yorulursam ben de sizin gibi az saat alırım,

Tüm dilci arkadaşlara ALLAH kolaylık versin yeni dönemde...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…