insanlardaki hadsizlik beni çıldırtıyor

Aslında eşiniz düzgün biri olsa (eski konuları biliyorum) yapacağınız çok basit. Edepsize edepsizlik etmediğiniz sürece sizi ezdigini sanıp üstünüze gelir. Ki yapıyorlar belli ki. O görümceye ne oluyor mesela? Yediğini yıkamak mi zoruna gidiyor? Şöyle bir dişinizi gosterseniz mum olurlar ama bunlar bu kocayla olmaz işte.
 
Azıcık sesinizi çıkaracaksınız. Öyle her defasında ezilirsen ,ezmeye devam ederler. Bir kere bir kötü yüzünü hepsine göster. Biraz korksunlar senden. Eşinde
 
Üzüldüm asınıza.
Eşinizle Konuşun bunları içinize atmışsınız hep
Ve bu gerikafalı aile ile aranıza biraz mesafe koyun.
 
Suç eşinizde. Nasıl çaresiz hissettiriyorlar insanı, nasıl savunmasız, yalnız anlıyorum.
Siz oraya onların stres topu olmaya gitmediniz ki.
Ben şimdi şimdi kendime attığım kazığı anladım, aman saygısızlık olmasın, aman nezaketli olayım, aman kalp kıranı Rabbim sevmez diye diye kendimi bitirdim. Karşımdakiler, semeri boşalmış gibi üstüme geldi.
Şimdi de sizin kocanızın 2 gömlek fazlası lümpeni boşama hazırlığındayım.
Bu da kendime attığım kazığın, telafisi.
 
konu yine eş ailesi. birilerine anlatmazsam sinirim geçmeyecek. geçenlerde eşimin köyüne gittik uzun zamandır gitmiyoruz diye 5 gün kaldık. ama 5 gün mü 5 sene mi bana sorun. bu insanların hadsizliği gerçekten beni artık çıldırtıyor. ben anlayamıyorum bu "gelinlik yapmak" ne demek? yeni bi meslek türü mü çıktı haberim mi yok? gelinlik diye bi sey var mı ya :) adamın biriyle evlendim diye neden geriye kalan tüm ailesine karşı sorumluluğum olsun ki? sülalecek mi evleniliyor bu ataerkil ailelerde anlamıyorum, bi kızın kaç tane kocası oluyor da hepsi kendisine karşı bi sorumluluğum olduğunu düşünüyor :)

o nikah defterine imza atınca devlet bizi, eşimizin ailesinin evine hizmetçi olarak mı atıyor? ve artık insanlarda utanma duygusu da kalmamış, hani bi insanın hakkında konuşacaksan o insanın duymayacağı zamanı seçersin değil mi? ama yok eşimin ailesi kulağımız duya duya hakkımızda konuşuyor resmen. sanki benim cevap vermemi istedikleri için bilerek yapıyolar gibi, kavga çıksın ben suçlu durumuna düşeyim saygısıza çıksın adım diye heralde.

kahvaltı sofrasındayız, herkes yedi bi köşeye çekildi ben hala oğluma yediriyorum çok yavaş yer uzun sürer doyması.
ki zaten çayı da tekrar ısıttık ben oğlumla sofradayım ama herkes zaten etrafımda oturuyor çay içip konuşuyorlar.

birdenbire eşimin abisi kalktı kahvaltı tepsisini pat diye önümden kaldırdı, sofra 2 saat beklemezmiş. öylece kalakaldım orda. ve yapılan terbiyesizliğe çok şaşırdım. eşim de beni suçlar gibi ne 2 saattir oturuyosun orda sofra beklemez orayı toplarsın gider mutfakta yedirirsin vs laf saydı. ben siz de zaten oturuyosunuz çay içiyosunuz ne zararı var sofranın size, sizinle oturuyorum işte dedim. oturma mutfakta yedir dedi. ben de olur bidaha oturmam dedim mutfağa gittim.

nerden laf açıldıysa kv konuşmaya başladı duyduğumu bile bile. neymiş biz beş para etmezmişiz, bi iş yapmıyomuşuz, yediğimiz yemeğin bulaşığını yıkamaya korkuyomuşuz. (bunu deme sebebi de, bi gün önce oğlum kahvaltıda hiçbişey yemedi sofrayı topladıktan sonra bulaşığı yıkamadım ona muz yedirmeye çalıştım yalvar yakar, görümcem gitti bi sinirle yıkadı, onu kastediyorlar bulaşık yıkamaktan korkuyomuşum, çocuğum aç aç dolaşırken ben bulaşık derdine düşecektim sanki ! aman dakikasına yıkansın onlar ! bulaşık beklemez ama çocuk aç aç bekleyebilir sorun yok !)

neymiş eşim benden özür diliyomuş bizim gibi beş para etmez avratları varmış ama üstümüze düşüyolarmış yine de. (avrat kelimesinin altını çizmek istiyorum en sevmediğim kelimedir ne iğrenç bi ifadedir o öyle)
bunu deme sebebi de, eşim bi gün öncesi haksız yere bana ters davrandı ben de alındım sonra gönlümü aldı, sorun ettiği şey de bu. resmen eşim bana kötü davransın istiyor çok net belli etti zaten. bir anne neden oğlunun, eşine iyi davranmasını gönlünü almasını istemez rahatsızlık duyar ki? tam tersi normal bi insan sevinir araları iyi oluyor diye.

neymiş tuvaleti yıkar gibi yapıyomuşuz bi çamaşır suyu döküp yıkamış gibi yapıp çıkıyormuşuz. (halbuki hiç alakası yok zaten o lafından sonra bi daha elimi sürmedim)

oğlu yanımızda yokken saatlerce söylenip duruyor bağıra bağıra, inanın onun yerine ben utanıyorum, geberesiceler diyor, beş para etmezsiniz, ne avratlar var siz nesiniz diyor. daha neler saydı da aklıma gelmiyor sinirden.

görümcem deseniz hep bi yönetme çabaları, herşeye karışmalar, çocuğuma içirdiğim meyve suyuna kadar yorum yapmalar, hesap sormalar...

eşime oraya gitmek istemediğimi söylüyorum, e orası benim ailemin evi napalım mecbur gidicez torunlarını görüyolar çocuk büyüsün sen gelmezsin ben oğlumla gider gelirim ama şimdi mümkün değil diyor. beni onlara karşı savunduğu için vicdanı rahat onun, benim orda nasıl rahatsız olduğumu anlamıyor hiç.


iş meselesine gelirsek, sonuçta orda ben de yediğim içtiğim için, yemek yapmak, salata yapmak, bulaşık yıkamak, sofra kurmak bunları zaten yapıyorum, çocuğumu ihmal etmeyecek şekilde tabi. ama onlara yetmiyor. hadi dedim tuvaleti de kullanıyorum o kadar, yıkayayım. onu da yaptım. daha napacağım ben onların evine anlamıyorum, sanki orası benim evim sanki oranın işleri benim sorumluluğumda.

görümcem zaten ya hep hastadır ya ders çalışıyodur odasına kapanır bi işe elini sürmez.

sonuç olarak ben artık bu insanlardan da, bana yaşattıkları bu saçmalıklardan da çok sıkıldım. evine gelen insana böyle davrananı, böyle konuşanı ne gördüm ne duydum bugüne kadar. ilk kez bu ailede gördüm.
bütün bunlar düpedüz terbiyesizlik başka bişey değil.

bunları da içimi döküp rahatlamak amacıyla anlattım. çünkü çözüm yok, onların değişip düzelebileceğine inanmıyorum, tek çarem mesafeli olmak. öyleyim de zaten. ama arada sırada da olsa gidince can sıkıyolar yine.
Oğlunuzu rahat bıraksaniz. Acıkınca yer zaten.
 
konu yine eş ailesi. birilerine anlatmazsam sinirim geçmeyecek. geçenlerde eşimin köyüne gittik uzun zamandır gitmiyoruz diye 5 gün kaldık. ama 5 gün mü 5 sene mi bana sorun. bu insanların hadsizliği gerçekten beni artık çıldırtıyor. ben anlayamıyorum bu "gelinlik yapmak" ne demek? yeni bi meslek türü mü çıktı haberim mi yok? gelinlik diye bi sey var mı ya :) adamın biriyle evlendim diye neden geriye kalan tüm ailesine karşı sorumluluğum olsun ki? sülalecek mi evleniliyor bu ataerkil ailelerde anlamıyorum, bi kızın kaç tane kocası oluyor da hepsi kendisine karşı bi sorumluluğum olduğunu düşünüyor :)

o nikah defterine imza atınca devlet bizi, eşimizin ailesinin evine hizmetçi olarak mı atıyor? ve artık insanlarda utanma duygusu da kalmamış, hani bi insanın hakkında konuşacaksan o insanın duymayacağı zamanı seçersin değil mi? ama yok eşimin ailesi kulağımız duya duya hakkımızda konuşuyor resmen. sanki benim cevap vermemi istedikleri için bilerek yapıyolar gibi, kavga çıksın ben suçlu durumuna düşeyim saygısıza çıksın adım diye heralde.

kahvaltı sofrasındayız, herkes yedi bi köşeye çekildi ben hala oğluma yediriyorum çok yavaş yer uzun sürer doyması.
ki zaten çayı da tekrar ısıttık ben oğlumla sofradayım ama herkes zaten etrafımda oturuyor çay içip konuşuyorlar.

birdenbire eşimin abisi kalktı kahvaltı tepsisini pat diye önümden kaldırdı, sofra 2 saat beklemezmiş. öylece kalakaldım orda. ve yapılan terbiyesizliğe çok şaşırdım. eşim de beni suçlar gibi ne 2 saattir oturuyosun orda sofra beklemez orayı toplarsın gider mutfakta yedirirsin vs laf saydı. ben siz de zaten oturuyosunuz çay içiyosunuz ne zararı var sofranın size, sizinle oturuyorum işte dedim. oturma mutfakta yedir dedi. ben de olur bidaha oturmam dedim mutfağa gittim.

nerden laf açıldıysa kv konuşmaya başladı duyduğumu bile bile. neymiş biz beş para etmezmişiz, bi iş yapmıyomuşuz, yediğimiz yemeğin bulaşığını yıkamaya korkuyomuşuz. (bunu deme sebebi de, bi gün önce oğlum kahvaltıda hiçbişey yemedi sofrayı topladıktan sonra bulaşığı yıkamadım ona muz yedirmeye çalıştım yalvar yakar, görümcem gitti bi sinirle yıkadı, onu kastediyorlar bulaşık yıkamaktan korkuyomuşum, çocuğum aç aç dolaşırken ben bulaşık derdine düşecektim sanki ! aman dakikasına yıkansın onlar ! bulaşık beklemez ama çocuk aç aç bekleyebilir sorun yok !)

neymiş eşim benden özür diliyomuş bizim gibi beş para etmez avratları varmış ama üstümüze düşüyolarmış yine de. (avrat kelimesinin altını çizmek istiyorum en sevmediğim kelimedir ne iğrenç bi ifadedir o öyle)
bunu deme sebebi de, eşim bi gün öncesi haksız yere bana ters davrandı ben de alındım sonra gönlümü aldı, sorun ettiği şey de bu. resmen eşim bana kötü davransın istiyor çok net belli etti zaten. bir anne neden oğlunun, eşine iyi davranmasını gönlünü almasını istemez rahatsızlık duyar ki? tam tersi normal bi insan sevinir araları iyi oluyor diye.

neymiş tuvaleti yıkar gibi yapıyomuşuz bi çamaşır suyu döküp yıkamış gibi yapıp çıkıyormuşuz. (halbuki hiç alakası yok zaten o lafından sonra bi daha elimi sürmedim)

oğlu yanımızda yokken saatlerce söylenip duruyor bağıra bağıra, inanın onun yerine ben utanıyorum, geberesiceler diyor, beş para etmezsiniz, ne avratlar var siz nesiniz diyor. daha neler saydı da aklıma gelmiyor sinirden.

görümcem deseniz hep bi yönetme çabaları, herşeye karışmalar, çocuğuma içirdiğim meyve suyuna kadar yorum yapmalar, hesap sormalar...

eşime oraya gitmek istemediğimi söylüyorum, e orası benim ailemin evi napalım mecbur gidicez torunlarını görüyolar çocuk büyüsün sen gelmezsin ben oğlumla gider gelirim ama şimdi mümkün değil diyor. beni onlara karşı savunduğu için vicdanı rahat onun, benim orda nasıl rahatsız olduğumu anlamıyor hiç.


iş meselesine gelirsek, sonuçta orda ben de yediğim içtiğim için, yemek yapmak, salata yapmak, bulaşık yıkamak, sofra kurmak bunları zaten yapıyorum, çocuğumu ihmal etmeyecek şekilde tabi. ama onlara yetmiyor. hadi dedim tuvaleti de kullanıyorum o kadar, yıkayayım. onu da yaptım. daha napacağım ben onların evine anlamıyorum, sanki orası benim evim sanki oranın işleri benim sorumluluğumda.

görümcem zaten ya hep hastadır ya ders çalışıyodur odasına kapanır bi işe elini sürmez.

sonuç olarak ben artık bu insanlardan da, bana yaşattıkları bu saçmalıklardan da çok sıkıldım. evine gelen insana böyle davrananı, böyle konuşanı ne gördüm ne duydum bugüne kadar. ilk kez bu ailede gördüm.
bütün bunlar düpedüz terbiyesizlik başka bişey değil.

bunları da içimi döküp rahatlamak amacıyla anlattım. çünkü çözüm yok, onların değişip düzelebileceğine inanmıyorum, tek çarem mesafeli olmak. öyleyim de zaten. ama arada sırada da olsa gidince can sıkıyolar yine.
Ayyy vallahi okurken fenalık geldi bir kavga cıksında bir daha görüşmeyin bence ne biçim insanlar bunlar.aileniz eşinizle bu durumu konussa bizim kızın artk psikolojsi bozuldu sahipsiz degil bizim kız falan deseler cok üzüldüm adınıza
 
Ne hos bi anlatim biciminiz var. Bu sekilde dusunup de dile getiren birinin anlattiginiz tarzdaki kisilerin icinde olmasini hic istemezdim. Siz bosverin ve onlarin seviyesine inmeyin esinizde sizin oradaki hal ve hareketlerinizden memnun degilse yalniz gidiversin.
 
konu yine eş ailesi. birilerine anlatmazsam sinirim geçmeyecek. geçenlerde eşimin köyüne gittik uzun zamandır gitmiyoruz diye 5 gün kaldık. ama 5 gün mü 5 sene mi bana sorun. bu insanların hadsizliği gerçekten beni artık çıldırtıyor. ben anlayamıyorum bu "gelinlik yapmak" ne demek? yeni bi meslek türü mü çıktı haberim mi yok? gelinlik diye bi sey var mı ya :) adamın biriyle evlendim diye neden geriye kalan tüm ailesine karşı sorumluluğum olsun ki? sülalecek mi evleniliyor bu ataerkil ailelerde anlamıyorum, bi kızın kaç tane kocası oluyor da hepsi kendisine karşı bi sorumluluğum olduğunu düşünüyor :)

o nikah defterine imza atınca devlet bizi, eşimizin ailesinin evine hizmetçi olarak mı atıyor? ve artık insanlarda utanma duygusu da kalmamış, hani bi insanın hakkında konuşacaksan o insanın duymayacağı zamanı seçersin değil mi? ama yok eşimin ailesi kulağımız duya duya hakkımızda konuşuyor resmen. sanki benim cevap vermemi istedikleri için bilerek yapıyolar gibi, kavga çıksın ben suçlu durumuna düşeyim saygısıza çıksın adım diye heralde.

kahvaltı sofrasındayız, herkes yedi bi köşeye çekildi ben hala oğluma yediriyorum çok yavaş yer uzun sürer doyması.
ki zaten çayı da tekrar ısıttık ben oğlumla sofradayım ama herkes zaten etrafımda oturuyor çay içip konuşuyorlar.

birdenbire eşimin abisi kalktı kahvaltı tepsisini pat diye önümden kaldırdı, sofra 2 saat beklemezmiş. öylece kalakaldım orda. ve yapılan terbiyesizliğe çok şaşırdım. eşim de beni suçlar gibi ne 2 saattir oturuyosun orda sofra beklemez orayı toplarsın gider mutfakta yedirirsin vs laf saydı. ben siz de zaten oturuyosunuz çay içiyosunuz ne zararı var sofranın size, sizinle oturuyorum işte dedim. oturma mutfakta yedir dedi. ben de olur bidaha oturmam dedim mutfağa gittim.

nerden laf açıldıysa kv konuşmaya başladı duyduğumu bile bile. neymiş biz beş para etmezmişiz, bi iş yapmıyomuşuz, yediğimiz yemeğin bulaşığını yıkamaya korkuyomuşuz. (bunu deme sebebi de, bi gün önce oğlum kahvaltıda hiçbişey yemedi sofrayı topladıktan sonra bulaşığı yıkamadım ona muz yedirmeye çalıştım yalvar yakar, görümcem gitti bi sinirle yıkadı, onu kastediyorlar bulaşık yıkamaktan korkuyomuşum, çocuğum aç aç dolaşırken ben bulaşık derdine düşecektim sanki ! aman dakikasına yıkansın onlar ! bulaşık beklemez ama çocuk aç aç bekleyebilir sorun yok !)

neymiş eşim benden özür diliyomuş bizim gibi beş para etmez avratları varmış ama üstümüze düşüyolarmış yine de. (avrat kelimesinin altını çizmek istiyorum en sevmediğim kelimedir ne iğrenç bi ifadedir o öyle)
bunu deme sebebi de, eşim bi gün öncesi haksız yere bana ters davrandı ben de alındım sonra gönlümü aldı, sorun ettiği şey de bu. resmen eşim bana kötü davransın istiyor çok net belli etti zaten. bir anne neden oğlunun, eşine iyi davranmasını gönlünü almasını istemez rahatsızlık duyar ki? tam tersi normal bi insan sevinir araları iyi oluyor diye.

neymiş tuvaleti yıkar gibi yapıyomuşuz bi çamaşır suyu döküp yıkamış gibi yapıp çıkıyormuşuz. (halbuki hiç alakası yok zaten o lafından sonra bi daha elimi sürmedim)

oğlu yanımızda yokken saatlerce söylenip duruyor bağıra bağıra, inanın onun yerine ben utanıyorum, geberesiceler diyor, beş para etmezsiniz, ne avratlar var siz nesiniz diyor. daha neler saydı da aklıma gelmiyor sinirden.

görümcem deseniz hep bi yönetme çabaları, herşeye karışmalar, çocuğuma içirdiğim meyve suyuna kadar yorum yapmalar, hesap sormalar...

eşime oraya gitmek istemediğimi söylüyorum, e orası benim ailemin evi napalım mecbur gidicez torunlarını görüyolar çocuk büyüsün sen gelmezsin ben oğlumla gider gelirim ama şimdi mümkün değil diyor. beni onlara karşı savunduğu için vicdanı rahat onun, benim orda nasıl rahatsız olduğumu anlamıyor hiç.


iş meselesine gelirsek, sonuçta orda ben de yediğim içtiğim için, yemek yapmak, salata yapmak, bulaşık yıkamak, sofra kurmak bunları zaten yapıyorum, çocuğumu ihmal etmeyecek şekilde tabi. ama onlara yetmiyor. hadi dedim tuvaleti de kullanıyorum o kadar, yıkayayım. onu da yaptım. daha napacağım ben onların evine anlamıyorum, sanki orası benim evim sanki oranın işleri benim sorumluluğumda.

görümcem zaten ya hep hastadır ya ders çalışıyodur odasına kapanır bi işe elini sürmez.

sonuç olarak ben artık bu insanlardan da, bana yaşattıkları bu saçmalıklardan da çok sıkıldım. evine gelen insana böyle davrananı, böyle konuşanı ne gördüm ne duydum bugüne kadar. ilk kez bu ailede gördüm.
bütün bunlar düpedüz terbiyesizlik başka bişey değil.

bunları da içimi döküp rahatlamak amacıyla anlattım. çünkü çözüm yok, onların değişip düzelebileceğine inanmıyorum, tek çarem mesafeli olmak. öyleyim de zaten. ama arada sırada da olsa gidince can sıkıyolar yine.
evet cozum yok malesef insanlari degistiremiyoruz. sinir hastasi olmamak icin mesafeli durun dediginizi gibi. hos bir bakis acisi degil kendilerinden sogutuyorlar insani.
 
konu yine eş ailesi. birilerine anlatmazsam sinirim geçmeyecek. geçenlerde eşimin köyüne gittik uzun zamandır gitmiyoruz diye 5 gün kaldık. ama 5 gün mü 5 sene mi bana sorun. bu insanların hadsizliği gerçekten beni artık çıldırtıyor. ben anlayamıyorum bu "gelinlik yapmak" ne demek? yeni bi meslek türü mü çıktı haberim mi yok? gelinlik diye bi sey var mı ya :) adamın biriyle evlendim diye neden geriye kalan tüm ailesine karşı sorumluluğum olsun ki? sülalecek mi evleniliyor bu ataerkil ailelerde anlamıyorum, bi kızın kaç tane kocası oluyor da hepsi kendisine karşı bi sorumluluğum olduğunu düşünüyor :)

o nikah defterine imza atınca devlet bizi, eşimizin ailesinin evine hizmetçi olarak mı atıyor? ve artık insanlarda utanma duygusu da kalmamış, hani bi insanın hakkında konuşacaksan o insanın duymayacağı zamanı seçersin değil mi? ama yok eşimin ailesi kulağımız duya duya hakkımızda konuşuyor resmen. sanki benim cevap vermemi istedikleri için bilerek yapıyolar gibi, kavga çıksın ben suçlu durumuna düşeyim saygısıza çıksın adım diye heralde.

kahvaltı sofrasındayız, herkes yedi bi köşeye çekildi ben hala oğluma yediriyorum çok yavaş yer uzun sürer doyması.
ki zaten çayı da tekrar ısıttık ben oğlumla sofradayım ama herkes zaten etrafımda oturuyor çay içip konuşuyorlar.

birdenbire eşimin abisi kalktı kahvaltı tepsisini pat diye önümden kaldırdı, sofra 2 saat beklemezmiş. öylece kalakaldım orda. ve yapılan terbiyesizliğe çok şaşırdım. eşim de beni suçlar gibi ne 2 saattir oturuyosun orda sofra beklemez orayı toplarsın gider mutfakta yedirirsin vs laf saydı. ben siz de zaten oturuyosunuz çay içiyosunuz ne zararı var sofranın size, sizinle oturuyorum işte dedim. oturma mutfakta yedir dedi. ben de olur bidaha oturmam dedim mutfağa gittim.

nerden laf açıldıysa kv konuşmaya başladı duyduğumu bile bile. neymiş biz beş para etmezmişiz, bi iş yapmıyomuşuz, yediğimiz yemeğin bulaşığını yıkamaya korkuyomuşuz. (bunu deme sebebi de, bi gün önce oğlum kahvaltıda hiçbişey yemedi sofrayı topladıktan sonra bulaşığı yıkamadım ona muz yedirmeye çalıştım yalvar yakar, görümcem gitti bi sinirle yıkadı, onu kastediyorlar bulaşık yıkamaktan korkuyomuşum, çocuğum aç aç dolaşırken ben bulaşık derdine düşecektim sanki ! aman dakikasına yıkansın onlar ! bulaşık beklemez ama çocuk aç aç bekleyebilir sorun yok !)

neymiş eşim benden özür diliyomuş bizim gibi beş para etmez avratları varmış ama üstümüze düşüyolarmış yine de. (avrat kelimesinin altını çizmek istiyorum en sevmediğim kelimedir ne iğrenç bi ifadedir o öyle)
bunu deme sebebi de, eşim bi gün öncesi haksız yere bana ters davrandı ben de alındım sonra gönlümü aldı, sorun ettiği şey de bu. resmen eşim bana kötü davransın istiyor çok net belli etti zaten. bir anne neden oğlunun, eşine iyi davranmasını gönlünü almasını istemez rahatsızlık duyar ki? tam tersi normal bi insan sevinir araları iyi oluyor diye.

neymiş tuvaleti yıkar gibi yapıyomuşuz bi çamaşır suyu döküp yıkamış gibi yapıp çıkıyormuşuz. (halbuki hiç alakası yok zaten o lafından sonra bi daha elimi sürmedim)

oğlu yanımızda yokken saatlerce söylenip duruyor bağıra bağıra, inanın onun yerine ben utanıyorum, geberesiceler diyor, beş para etmezsiniz, ne avratlar var siz nesiniz diyor. daha neler saydı da aklıma gelmiyor sinirden.

görümcem deseniz hep bi yönetme çabaları, herşeye karışmalar, çocuğuma içirdiğim meyve suyuna kadar yorum yapmalar, hesap sormalar...

eşime oraya gitmek istemediğimi söylüyorum, e orası benim ailemin evi napalım mecbur gidicez torunlarını görüyolar çocuk büyüsün sen gelmezsin ben oğlumla gider gelirim ama şimdi mümkün değil diyor. beni onlara karşı savunduğu için vicdanı rahat onun, benim orda nasıl rahatsız olduğumu anlamıyor hiç.


iş meselesine gelirsek, sonuçta orda ben de yediğim içtiğim için, yemek yapmak, salata yapmak, bulaşık yıkamak, sofra kurmak bunları zaten yapıyorum, çocuğumu ihmal etmeyecek şekilde tabi. ama onlara yetmiyor. hadi dedim tuvaleti de kullanıyorum o kadar, yıkayayım. onu da yaptım. daha napacağım ben onların evine anlamıyorum, sanki orası benim evim sanki oranın işleri benim sorumluluğumda.

görümcem zaten ya hep hastadır ya ders çalışıyodur odasına kapanır bi işe elini sürmez.

sonuç olarak ben artık bu insanlardan da, bana yaşattıkları bu saçmalıklardan da çok sıkıldım. evine gelen insana böyle davrananı, böyle konuşanı ne gördüm ne duydum bugüne kadar. ilk kez bu ailede gördüm.
bütün bunlar düpedüz terbiyesizlik başka bişey değil.

bunları da içimi döküp rahatlamak amacıyla anlattım. çünkü çözüm yok, onların değişip düzelebileceğine inanmıyorum, tek çarem mesafeli olmak. öyleyim de zaten. ama arada sırada da olsa gidince can sıkıyolar yine.
Onlarin sana gelmesinden iyidir 5gun cile çek ama sen git. Onlar gelse daha kötü full hizmet senden.
 
Ben en cok sizin cocugunuza uzuldum. Sevgi, saygi ve aile kavramlarini esinizden ve esinizin ailesinden illaki ogrenecek, ister istemez de etkilenecek. Bazilari siz gitmeyin ama cocugu gonderin demis ben cocugumu boyle ortama tek basina hayatta yollamazdim neler ogretecekler masum yavruya nasil davranacaklar hep dusunurdum. Esinizden hayir yok anlasilan ya guclu olup hepsini yola getireceksiniz ya da bosanacaksiniz.
 
Ben en cok sizin cocugunuza uzuldum. Sevgi, saygi ve aile kavramlarini esinizden ve esinizin ailesinden illaki ogrenecek, ister istemez de etkilenecek. Bazilari siz gitmeyin ama cocugu gonderin demis ben cocugumu boyle ortama tek basina hayatta yollamazdim neler ogretecekler masum yavruya nasil davranacaklar hep dusunurdum. Esinizden hayir yok anlasilan ya guclu olup hepsini yola getireceksiniz ya da bosanacaksiniz.
Bende öyle düşünüyorum. Henüz çocuğum yok ama görümcenin çocukları ki koskoca kızlar, sanki taş devrinden ışınlanmışlar. Kültürsüz kaba saygısızlar. Nasıl okul okuyorlar anlamadım. Hadi aile terbiye vermiyor anlıyorum da arkadaşlarından damı bişey almıyor bunlar dedim. Eşime de dedim sizin akrabalar hep okumuş meslek sahibi insanlar. Doktor mühendis doçent gibi aile de büyümüşler nasıl bişey bunlar. Eşim babaanneleri şımartıyor diyor. Yarın çocuğum olursa kuzen olacak bunlar diye üzülüyorum. Kınamaktan da korkuyorum ama söylemeden de edemiyorum.
 
ilk evlendiğimde benim görümcem de bana "gelinlik yapma " ile ilgili bir laf etmişti.
kendisi kaynanasından çok çekti beni de çektirmek istiyordu.
ben " bir daha bana bu cümleyi kurmayın, ben kimseye gelinlik yapmaya gelmedim, ben oğlunuza eş olmaya, çocuklarının anası olmaya geldim,onu mutlu ediyorsam başkası beni hiç ilgilendirmez" dedim.
bir daha da bu gelinlik konusu açamadılar :KK14: isteyerek güzellikle birşey yapmak başka, mecburmuş gibi davranmak başka
 
konu yine eş ailesi. birilerine anlatmazsam sinirim geçmeyecek. geçenlerde eşimin köyüne gittik uzun zamandır gitmiyoruz diye 5 gün kaldık. ama 5 gün mü 5 sene mi bana sorun. bu insanların hadsizliği gerçekten beni artık çıldırtıyor. ben anlayamıyorum bu "gelinlik yapmak" ne demek? yeni bi meslek türü mü çıktı haberim mi yok? gelinlik diye bi sey var mı ya :) adamın biriyle evlendim diye neden geriye kalan tüm ailesine karşı sorumluluğum olsun ki? sülalecek mi evleniliyor bu ataerkil ailelerde anlamıyorum, bi kızın kaç tane kocası oluyor da hepsi kendisine karşı bi sorumluluğum olduğunu düşünüyor :)

o nikah defterine imza atınca devlet bizi, eşimizin ailesinin evine hizmetçi olarak mı atıyor? ve artık insanlarda utanma duygusu da kalmamış, hani bi insanın hakkında konuşacaksan o insanın duymayacağı zamanı seçersin değil mi? ama yok eşimin ailesi kulağımız duya duya hakkımızda konuşuyor resmen. sanki benim cevap vermemi istedikleri için bilerek yapıyolar gibi, kavga çıksın ben suçlu durumuna düşeyim saygısıza çıksın adım diye heralde.

kahvaltı sofrasındayız, herkes yedi bi köşeye çekildi ben hala oğluma yediriyorum çok yavaş yer uzun sürer doyması.
ki zaten çayı da tekrar ısıttık ben oğlumla sofradayım ama herkes zaten etrafımda oturuyor çay içip konuşuyorlar.

birdenbire eşimin abisi kalktı kahvaltı tepsisini pat diye önümden kaldırdı, sofra 2 saat beklemezmiş. öylece kalakaldım orda. ve yapılan terbiyesizliğe çok şaşırdım. eşim de beni suçlar gibi ne 2 saattir oturuyosun orda sofra beklemez orayı toplarsın gider mutfakta yedirirsin vs laf saydı. ben siz de zaten oturuyosunuz çay içiyosunuz ne zararı var sofranın size, sizinle oturuyorum işte dedim. oturma mutfakta yedir dedi. ben de olur bidaha oturmam dedim mutfağa gittim.

nerden laf açıldıysa kv konuşmaya başladı duyduğumu bile bile. neymiş biz beş para etmezmişiz, bi iş yapmıyomuşuz, yediğimiz yemeğin bulaşığını yıkamaya korkuyomuşuz. (bunu deme sebebi de, bi gün önce oğlum kahvaltıda hiçbişey yemedi sofrayı topladıktan sonra bulaşığı yıkamadım ona muz yedirmeye çalıştım yalvar yakar, görümcem gitti bi sinirle yıkadı, onu kastediyorlar bulaşık yıkamaktan korkuyomuşum, çocuğum aç aç dolaşırken ben bulaşık derdine düşecektim sanki ! aman dakikasına yıkansın onlar ! bulaşık beklemez ama çocuk aç aç bekleyebilir sorun yok !)

neymiş eşim benden özür diliyomuş bizim gibi beş para etmez avratları varmış ama üstümüze düşüyolarmış yine de. (avrat kelimesinin altını çizmek istiyorum en sevmediğim kelimedir ne iğrenç bi ifadedir o öyle)
bunu deme sebebi de, eşim bi gün öncesi haksız yere bana ters davrandı ben de alındım sonra gönlümü aldı, sorun ettiği şey de bu. resmen eşim bana kötü davransın istiyor çok net belli etti zaten. bir anne neden oğlunun, eşine iyi davranmasını gönlünü almasını istemez rahatsızlık duyar ki? tam tersi normal bi insan sevinir araları iyi oluyor diye.

neymiş tuvaleti yıkar gibi yapıyomuşuz bi çamaşır suyu döküp yıkamış gibi yapıp çıkıyormuşuz. (halbuki hiç alakası yok zaten o lafından sonra bi daha elimi sürmedim)

oğlu yanımızda yokken saatlerce söylenip duruyor bağıra bağıra, inanın onun yerine ben utanıyorum, geberesiceler diyor, beş para etmezsiniz, ne avratlar var siz nesiniz diyor. daha neler saydı da aklıma gelmiyor sinirden.

görümcem deseniz hep bi yönetme çabaları, herşeye karışmalar, çocuğuma içirdiğim meyve suyuna kadar yorum yapmalar, hesap sormalar...

eşime oraya gitmek istemediğimi söylüyorum, e orası benim ailemin evi napalım mecbur gidicez torunlarını görüyolar çocuk büyüsün sen gelmezsin ben oğlumla gider gelirim ama şimdi mümkün değil diyor. beni onlara karşı savunduğu için vicdanı rahat onun, benim orda nasıl rahatsız olduğumu anlamıyor hiç.


iş meselesine gelirsek, sonuçta orda ben de yediğim içtiğim için, yemek yapmak, salata yapmak, bulaşık yıkamak, sofra kurmak bunları zaten yapıyorum, çocuğumu ihmal etmeyecek şekilde tabi. ama onlara yetmiyor. hadi dedim tuvaleti de kullanıyorum o kadar, yıkayayım. onu da yaptım. daha napacağım ben onların evine anlamıyorum, sanki orası benim evim sanki oranın işleri benim sorumluluğumda.

görümcem zaten ya hep hastadır ya ders çalışıyodur odasına kapanır bi işe elini sürmez.

sonuç olarak ben artık bu insanlardan da, bana yaşattıkları bu saçmalıklardan da çok sıkıldım. evine gelen insana böyle davrananı, böyle konuşanı ne gördüm ne duydum bugüne kadar. ilk kez bu ailede gördüm.
bütün bunlar düpedüz terbiyesizlik başka bişey değil.

bunları da içimi döküp rahatlamak amacıyla anlattım. çünkü çözüm yok, onların değişip düzelebileceğine inanmıyorum, tek çarem mesafeli olmak. öyleyim de zaten. ama arada sırada da olsa gidince can sıkıyolar yine.
😂😂düğüne kadar kızım canım sonra böyleler haha aynı benim kaynana bize uyacan niye öyle konuştun işi geç konuşmama bile karışıyorlar birde aynı evdeyiz inşallah yazın sonuna ayıracagim mesafe koyacağım 😂😂 sürekli eve misafir cagiracagim gitmemek için 😂😂😂
 
Herkes haklı olarak eşine yüklenmiş
Ama sade o suçlu değil onun kadar sende suçlusun
O tepsiyi kaynının kafasına nasıl geçiremedin mesela?
Bana yapılsa ben duramazdım kesinlikle.
Bıt bıt öten kv ve görümceninde haddinden gelir, çocuğumu alır kapıyı vurur çıkardım.
Ama sen yapamassın ve o yüzden sana böyle davranabiliyorlar. Ne sen böyle birşeye cesaret edebilirsin ne işin sana böyle birşey yapsan sahip çıkar. Yazık.
Saniyorsunki susarsam kıymetli olurum, saygı gösterirsem saygı görürüm. Öyle olmuyor işte
 
Cevap vermekten neden korkuyorsunuz? Şunların çeyreğini duysam ortalığı ayağa kaldırır bir daha da adımımı atmam! Kocam da istiyorsa hayat boyu annesiyle yaşayabilir! Valla ben kızdım size. Neden ezdiriyorsunuz kendinizi? Bu insanlardan laf işitmek içinmi evlendiniz? Her biri azarlayıp laf söylüyo.
 
Back
X