Okuduğun şehir ya da büyüdüğün şehir Eskişehir olabilir mi acaba?.Büyükerşen sayesinde ve üniversiteleri dolayısıyla çok gelişti.İklimi sürekli yağışlı olmasına rağmen güzel bir şehir.Ama baka bir şehirden bahsediyorsan bilemem.
İstanbul'a gelince;dünyanın gıpta ettiği,kuranda bile güzelliğinden bahsedilen şehri ya tam iyi gezememişsin ya güzelliklerini farkedememişsin.Daha doğrusu bence,hayatındaki olumsuzlukları İstnabul un üstüne yüklüyorsun.Hangi semtte oturuyorsun bilmiyorum ama,bir mısır çarşısı,o eşsiz boğazı,kapalıçarşısının mistik havası,eminönünde balık ekmek yemek,emirganda çiçekler arasında gezmek,bir belgrad ormanı,bir yıldız parkı,bir güzelcehisarı,rumeli kavağı,bebek,moda bostancı sahili,kadıköy ün ışıltısı,bağdat caddesinin coşkusu,beşiktaş ın yosun kokusu.....Herşeyi bir kenara bırak denizi denizi.Sen başka şehirlerdeki denizlere bak,geceleri kapkaradır.Ama İstanbul un denizi gece ayrı parlar gündüz ayrı.Sahil ışıklandırması hiçbir yerde yoktur.Bunaldın mı git bir sahile,15 dk.denizi seyret,iyot kokusunu içine çek.Aradığın veya aramadığın herşeyi bulabilirsin İstanbul da.Burdaki çalışma imkanını hiçbiryerde bulamazsın.Çok çeşitli ticari bir pazar.Taciz olayına gelince,dünyanın her yerinde taciz var.Küçük sesszi ıssız şehirlerde daha çok.İstanbul da nerde ne giydiğin önemli.Gidip Fatih çarşamba da mini etekle dolaşmak zordur,Bağdat caddesinde de çarşafla.Oturduğun 70 metrakarelik evi 300 le ısıtman anormal.İstanbul da zaten çok fazla soğuk olmaz.Kar desen 2-3 yılda bir 2 gün yağar.Ya mantolaması olmayan bir evde oturuyorsun,ya da gece gündüz en yüksek ayarda yakıyorsun,ya da evin kuzey cephe.
Sevgilinin ailesine gelince,bu derece müdahaleci insanlarsa,yapı farklılıklarınız varsa,üst katına taşınman çok manasız.Aşk gelip geçici şey.İnsanın huzur olmayınca,geçim derdi de eklenince..Gençsin hevesleri hayallerin olur almak ister insan.Yarın çocuğun olduğunda,en iyi eğitimi alsın istersin.En iyi şartlarda büyüsün istersin.Bu ihtiyaçlar artmaya başlayınca sevgi çoookk gerilerde kalıyor.Artık O Türk filmlerindeki gibi,kuru soğanla yaşayayım,sevdiğim yanımda olsun,gözümü kapayayım,gittiğiyere kadar lafları geçti.Devir teknoloji devri.İnsan bu devirde,kendini yetersiz hissetmemek için,hiçbirşeyin gerisinde kalmak istemez.
Hem kendi ideallerin için babana rest çekiyorsun,hem tostçu dükkanı diyorsun.Bu kadar mı küçük idealleriniz.Bu arada sebep ne olursa olsun,babanın evladını bir başına bırakmaması gerek.Aile çok önemlidir.Sen bu yönde tercihini yapsan bile,evlatsın nihayetinde.