işte mutsuzum, evde mutsuzum, yaşadığım yerde mutsuzum

merhaba,
bütün yorumlari okudum.istanbula güzelleme yapanlari da.Isteyen istedigi sehre asik olabilir.fakat ortada bir gercek var 15 milyona yaklasan nüfusuyla, olmayan alt yapisiyla, pahaliligiyla, güvensizligiyle, trafik problemiyle istanbul yasanacak sehir degil.Ayrica beton yiginina dönmüs bir istanbul`dan bahsediyoruz.
Tarihi, eski istanbul elbette ki cok güzel.Ama bu istanbulun sadece kücücük oldukca da katledilmis bir kismi.O hayran olunan denizine girilemiyor tabi bogazda yaliniz varsa o baska.
Ben de halkla iliskiler okudum.Bir cok dersimiz ortakdir sizinle.Ben de is bulamadim.Sadece ben degil benimle mezun olan kimse is bulamadi.Bir kac zengin cocugunun disinda.
sevgili konu sahibi mümkünse gidin Istanbul`dan mutlu olacaginiz yerde tost satmak cok daha iyidir bu kaosu yasamaktan.



hahaha aynen öyleee Yalıda otursam bebekte nişantaşında oturcak gücüm olsa bende aşık olurdum istanbula çok ama çok teşekkürler çok doğru bizim sektörde çok geniş arkan olması lazım iş bulmak için. ben buldum ama gerçekten bulmasam daha iyiydi... bir de tost diyip geçilmesin benim babam da yazın izmir plajlarında annemin yaptığı poğaçaları satarak başlamış ticarete ve ben sayesinde kendi hayatımı kurana kadar bir gün parasızlık yaşamadım

çok teşekküler gerçekten
 
Tecrübeye bu kadar baktıklarını bilmiyodum açıkcası :S biz bi kere ingilizce ögretmeni bile çalıştırmıştık :) ne arar ingilizce ögretmeninde referans dimi :) hakkında hayırlısı olsun canım inşallah istediğin gbi olur hersey


benim kısmetim demek ki sektör dışı bulduğum tek iş resepsiyonistlikti
 
Sevmediğin bir yerde yaşama, hayat sadece işten ya da sadece aşktan ibaret değil. Doğma büyüme İstanbul'dayım ve şehirle ilgili fikirlerim seninkiyle aynı, haksız bir sızlanma görmedim ben. İstanbul'da hayat cebinde paran varsa güzel, ortalama bir kazançla bu şehirde öyle elit bir yerde yaşayamaz kimse. Baban çok büyük bir avantaj senin için, bence bunu değerlendir. Bir de bu sevmediğin şehirde kayınvalidenle altlı üstlü yaşayacaksın, iş olanağın zaten kısıtlı boşver... Dünyaya bir kez geliniyor, mutlu olmayacağın ortamların içinde debelenme, Eskişehir cennet gibi bir yer, git ailenin yanına al sevdiğini de, mutlu ol =)
 
Sevmediğin bir yerde yaşama, hayat sadece işten ya da sadece aşktan ibaret değil. Doğma büyüme İstanbul'dayım ve şehirle ilgili fikirlerim seninkiyle aynı, haksız bir sızlanma görmedim ben. İstanbul'da hayat cebinde paran varsa güzel, ortalama bir kazançla bu şehirde öyle elit bir yerde yaşayamaz kimse. Baban çok büyük bir avantaj senin için, bence bunu değerlendir. Bir de bu sevmediğin şehirde kayınvalidenle altlı üstlü yaşayacaksın, iş olanağın zaten kısıtlı boşver... Dünyaya bir kez geliniyor, mutlu olmayacağın ortamların içinde debelenme, Eskişehir cennet gibi bir yer, git ailenin yanına al sevdiğini de, mutlu ol =)

evet bir de yazılanları bir görseniz yok istanbul benim oturduğum yerle kısıtlı değilmiş yok boğazı cennetmiş ya arkadaş ayda 1 kere gitsem boğazda yemek yesem 3 ay onun borcunu öderim yalansa yalan deyin ya dimi ama sanırsınız ki herkes yalıda yaşıyor
 
şimdi ben size siz diye hitap edip sizin bana güzelim diye mesaja başlamanız zaten benim ne kadar varoş olduğumu gösteriyor doğrusunuz haklısınız. saygılar lütfen başka konuya.
Şimdi sen bir insanın sana güzelim diye hitapla başlamasını mı varoşluk olarak algılıyorsun.Veya benim yazdığım yazı da sen varoşsun gibi bir ibare mi gördün.Ve yanlış anlaşılmasın diye özellikle tabirim caizse diye bir tamlama kullanmışken.Bir derdim var kısmındaki konuna sana yorum yazdığımız için mi en çiğ cümleyle (başka konuya)cevap veriyorsun.Gerçekler malesef acı canım.Farkında mısın yaptığın şikayetlenmelerin hepsine geçerli bir cevap vermişiz,yakıt ücretin,İstanbul un güzel taraflarını göstermeye çalışmışız,kolejle ilgili algını yok etmeye çalışmışım kendim...Niye mutsuzum dediğin için.Bir yandan ideallerim için savaştım derken,diğer yandan tostçulukla geçinme isteğine dem vurmuşuz.Ama sen bunları görmeyip,bu cümlelerin hiçbirini kaale almayıp,ille de İstanbul şöyle kötü benim memleketim şahane,çok zengin aileden geliyorum iyi eğitim aldım deme gafletine devam edip,bir de yazdığımı yeni kendi algılarınla algılayıp,aldığın eğitim doğrultusunda başka kapıya gibi basit cümleler kuruyorsan senin gerçekten kimsenin iyi niyetine ihtiyacın yok.Keşke İstanbul da doğup,İstanbul da bir kolejde okusaydın.Daha güçlü daha algıları açık olurdun.Ben başka konuya gidiyorum sana mutluluklar.
 
evet hiç bir şekilde bende nişanlımda istemiyoruz ama kiraya çıkıcak gücümüz maalesef yok çünkü istanbulda avrupa yakasında en kötü evin kirası 850 lira tabi yol parasından yolda geçen zamandan kurtulmak için merkezi bir yerlede oturmak istiyorusanız 1500 - 2000 lira kira ki hayal. ve ben işe giderken yeri gelir mini etek giyerim yeri gelir şort giyerim her gün aynı apartmanda onların korkusuyla yaşayamam. inanın şu an yalnız yaşıyorum 1500den yüksek alıyorum ama ev kirası falan hayat o kadar pahalı ki anneme soruyorum 160 metrekare eve ki benim memleketimin soğuğunda 140 lira doğalgaz geldi diyor. ben 70 metreklare evi 300 liraya ısıtamıyorum. annemler kalabalık bütün gün evdeler gelen elektrik parası benimkinin çeyreği ki ben bi buzdolabı bi telefon şarjı kullanıyorum evde resmen hayat çok pahalı evet dediğiniz doğru 1500den 3000 götürür istanbulda ama sıfır sosyal hayatla. ki sosyal hayat olmadan asla olmaz bi kere çiftlerin arasında ki ilişki için en az hafta da bir kere çıkmak gezmek aktivite yapmak gerek diye düşünüyorum. babam maalesef şimdiden böyle bi şey yapmama izin vermez. ama evlenince artık kocanla nasıl isterseniz yapın der o yüzden evlendikten sonra diye planlıyoruz

Hayat bu arkadaşım.
Hem karnım doysun, hem pastam bütün dursun olmuyor ne yazık ki.
Evet seninde söylediğin gibi hayat şartları gerçekten zor.
Ama sende ya maddi olarak rahat olup, kaynana polemiği yaşamayı, dilediğin gibi giyinememeyi (vs bunlar uzar ) kabul ediceksin; yada maddi olarak kıt kanaat geçineceksiniz sosyal hayatı en azından bi süreliğine kendinizi toparlayana kadar unutacaksınız.
Keşke hepsi bir arada olsa ama olmuyor ne yazıkki.
 
evet bir de yazılanları bir görseniz yok istanbul benim oturduğum yerle kısıtlı değilmiş yok boğazı cennetmiş ya arkadaş ayda 1 kere gitsem boğazda yemek yesem 3 ay onun borcunu öderim yalansa yalan deyin ya dimi ama sanırsınız ki herkes yalıda yaşıyor

Aynen öyle güzel kardeşim, akşam 10 dan gezeceğim diye tutturup bir çıkın Beyoğlu'na başınıza neler geliyor =) 12 senedir bu semtte çalışıyorum ikrah geldi ahlaksızlığından, sarhoşundan, kopuğundan, tinercisinden pehhh =) yanıbaşımız en elit semtler ama yolda yürüyemezsin, her yeri altın olsa ne olur, paran çok olsa ne olur. Saygısını ve insanlığını yitirmiş bir şehir İstanbul maalesef...
 
hayır aşık olduğum şehire çanakkaleme :16:

Tostçuyu açacaksınız yani...
Çok riskli bir işe girişiyorsunuz yalnız.
Babanızda esnafmış ama o yılların esnafıymış dediğiniz gibi, kimbilir ilk yıllarında ne zorluklar çekmiştir oda.
Sizin adınıza ben ikilemde kaldım inanın.

Eğer böyle bişeye kalkışacaksanız bile, düğünden sonrasını beklememlisiniz.
Hem evliliğe alışma süreci, bide yeni bir işe atılmak sizin için çok zorlu b süreç olur.
Bi tostçu açmak nekadar maliyetli olablir ki?
Kendi ailenizden borç alsanız, nişanlınız şimdi gitse bu işi kursa oturtsa en azından düğünden 3-4 ay önce bile olsa olur bu.
Sonra düğüne yakın oradaki düzeninizi kursanız, ve son aşama olarak düğününüzü yapıp eşinizin yanına yani aşık olduğunuz memlekete gitseniz.
Bana en mantıklı seçenek bu gibi geldi.
Tabia babanız henüz evli bile olmadığınız için nişanlınıza dükkan açmaya yanaşmayabilir, herşeyi kendi üzerine yapsın babanız Allah korusun aksi bi durumda devreder alır parasını.
 
Git ailenin yanina babanla calis nisanlin bilmedigi sehirde tostcu acacak kadar gozu karaysa sizin aile sirketinizi de seve seve calistirir. Mantikli ol biraz
 
Kaba saba insanı, saygısızı her şehirde, her ülkede bulursun bundan kaçarı yok maalesef. Ben İstanbul'u ne Newyork'a ne de Londra'ya değişmem herkesin bakış açısı değişiktir tabi.

Çanakkale'de tostçu dükkanı açmak mı, kendi memleketine gidip hem babanın işini kolaylaştırmak hem de ailene yakın olup onların maddi manevi desteğini görmek mi dersen ikincisi derim. Çanakkale'de bir şirkette okuduğun bölüme uygun bir işte çalışmayacaksın veya başka bir alanda olabilir sen büfe açmaktan bahsediyorsun oldukça riskli. Daha evliliğe birbirinize alışamadan maddiyatla boğuşacaksınız. Babanın ise devam eden düzeninde çalışmaya devam edeceksin.

Erkek arkadaşın ne diyor bu fikirlerine?
 
konu sahibi arkadaşım çok güzel duygular yaşıyorsunuz sevgilinize ve belki de bu anlattığınız durumda tek güzel şey bu hisleriniz ama inanın evlenip te baba evindeki rahatlığı göremeyince, baba evindeki kadar olmasa da içinden geldiğince yaşayamayınca ve bir de eşinizin ailesinin dibine yerleşince ne aşk kalır, ne sevgi, ne de saygı.

bence aşık olduğunuz şehri de bırakın. tatillerde gidersiniz, emekli olunca açarsınız ne isterseniz ama şimdi gençken vakit kazanma, hayat kurma zamanı. bence babanızın kanatları altına girin. güvenle, huzurla yaşayın. sevgiliniz de gelsin, iç güveyi olmasın. o da çalışsın, kazansın. siz onun ailesinin yanında ezilen gelin olacağınıza o sizin babanızın yanında varsın iç güveyi olsun. huzur olsun yeter.

bu arada konu sahibi sanki İstanbul'da yaşayanlara küfretmiş gibi aşağılamalar, iğnelemeler yapan arkadaşlar, siz niye olayı kişiselleştiriyorsunuz? boğazmış, mısır çarşısıymış. he her gün mısır çarşısına gidiyosunuz hepiniz sanırım. İstanbul dünyanın en güzel şehri İDİ. şimdi tam bir keşmekeş. neyi savunuyorsunuz ki? konu sahibi İstanbul'a bir şey dememiş ki, İstanbul'da yaşamak zor demiş. bunun varoşlukla bilmem ne ile ne ilgisi var. zor tabi Türkiye'nin en pahalı, en çok suç işlenen, en kalabalık, en sorunlu (altyapı, ulaşım) şehrinden bahsediyoruz.
 
Bence bu sizin yetiştirilmenizlede alakalı hayatı epey rahat yaşamışsınız pek zorluk görmeden ama iş hayatı her yerde zor, başka yerdede yaşasanız yine şikayet edecek nedenler buluırsunuz , bence elinizdeki olanlar mutlu olmaya bakın,herşey kötü ve zor olamaz bence biraz positif olun
 
Bir de şunu ekleyeyim; sen Çanakkale'yi değil, üniversite ortamını, arkadaşlıklarını, paylaşımlarını, hatıralarını özlüyor olabilirsin. Belki üniversite bitip Çanakkale'de iş bulup başlasan fikrin değişebilirdi.
 
Merhaba,İlk sayfalara baktığımda biraz şaşırmıştım İstanbul'dan bu kadar nefretle bahsetmenize ama sonra düşündüm,ben öğrenciyim şuan ailem bana bakıyo,durumumuz çok iyi ama maalesef ist. varoş dediğim bi kesiminde yaşıyoruz biz.Babamın ve benim okulum dolayısıyla gidemiyoruz.Bence insan nerede mutluysa orada yaşamalı,küçük yer diye küçümsememek lazım .Ben pek bilmiyorum ama iş imkanları İstanbul'da çok çok fazla,ve gerçekten ısıtma problemi var,elektrikler gitti mesela biz donduk o günn:19:
Birde İst. gerçekten çok ama çok güzel bir şehir,ee alıştık bizde tabi,burada doğdum,otobüsüne de metrosuna da kalabalığına da ,seslerine,gürültüsüne de alıştım ve ben bu şehre aşığım.Bana da sessiz yerler garip geliyor:1:
Dediğiniz de doğru,sonuçta İst. güzel bir yaşam sürmek için paranızın olması gerekiyo bu bir gerçek ,öyle çok güzel demekle olmuyo maalesef:50:
Umarım hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz,bu arada ben olsam ailemden yardım alırdım,yani ne var ki bunda onlar zaten kötü günümüzde özellikle yanımızda olacaklar,bence bunda kötü bir şey yok:1:
 
Ayrıca hiç bir erkek içgüveysi durumuna düşmek istemez , erkek arkadaşının hayallerifarklıdır sanırım farklıdır , erkek kısmı zora ve parasız durumlarda yine kendi ailesine sığınır ve senide oralara sürükler ,evet derler ama erkek kısmı yine bildiğini okur
 
Back
X