İzlerken insanlığımdan utandığım belgesel

Kaçan hayvanın bacağını keserek yakalamaya çalışmak,
bacağından asıp kesmek,
kör bıçakla hayvanı yaralayıp kendini kesmek,
hayvansal atıkları bakteri yayacak şekilde ortada bırakmak...
Bunlar ilk aklıma gelenler.
Mahallenin durumunu yazmıştım zaten.Ben bunlarla her bayramda karşılaşıyorum.
Tekrarlıyorum inanca bir şey dediğim yok.
Ancak yanlışlığını tahmin ediyorum ki sizin de kabul ettiğiniz bu olaylar inanç adı altında yapılıyor.
Bence bu da vahşet.
(Bu arada bu siteye yazdığım her şeyi düşünerek yazarım.Zira bunlar düşüncelerim, gördüklerim, yaşadıklarımdır.)
 
Son düzenleme:

Şu anlattığınız kesin olayını evet yapıyorlar bende tv de görüyorum.. Ama etrafımda ailemde, arkadaşlarımda, komşularımda hiç kimse böyle bir kesim yöntemi uygulamıyor.. Hayvanların gözü kesin bağlı olmalı, düzgün bir şekilde yere yatırılmalı ve bu iş belediyenin müsaade verdiği alanlarda yapılmalı, sokaklarda olmamalı buraya kadar hem fikiriz.. Ama kurban bayramında hayvanların telef olması konusunda size katılmıyorum ki bu dini bir vecibedir.. Fakire et vereni görmemeniz de ilginç, olabilir tabi vermeyenlerde ama verilmesi gerekli.. Kesilen kurban, kurban olmaz zaten o zaman...Bir önceki mesajımda yazdığım gibi kasaplarda hayvanları kesiyor, o zaman o hayvanlarda telef ediliyor!!!

Vejeteryansınız galiba ama evinizde ailenizde ete bayılan insanlar muhakkak vardır.. Siz istediğiniz gibi düşünebilirsiniz tabi ki insanlar ve düşünce tarzları farklıdır, öyle de olmalıdır.. Ama burada dini bir şeyden bahsediyorsanız, sizden ricam bu konuda hassas olan kişileri düşünüp öyle mesaj yazmanız, zira olay tartışmaya kadar varabiliyor..

Bir de cidden kurban bayramı öncesi diyete başlayanlar mı var? İlk defa duydum ya.. Şaka gibi
 

anlaşmadığımız nokta bu.. kimse kurbanlık hayvana eziyet etmek çok sevapmış diye bunları yapmıyor... nasıl yapacağını bilmediği için bunları yapıyor... böyle insanları bilgilendirmek, yol göstermek yerine 'yaptığınız iş katliam' demek onları bu ibadetten uzaklaştırmaz... tersine cehaletlerini fazlalaştırır...

ayrıca her bayram, katliam diye çığırtkanlık yapanların aynı tepkiyi mezbehanede yahut başka bir yerde eziyet gören hayvana göstermemesi, samimi olmadıklarını gösteriyor.. yoksa göz görmeyince gönül katlanır mı diyelim... ama bu kadar iyi niyetli olamıyorum... yapılan tek şey insanları küçük görmek, aşağılamak, aristokrat havalarında gezinmek... (sizi tenzih ediyorum)..
 

Aslında tam da kırmızıyla işaret ettiğiniz noktada hemfikiriz sanırım.
Çünkü benim de şikayetim cehalet tam olarak.
Ancak demeye çalıştığım şu ki: bunları yapan insanlar ibadet konusunda her yolun mubah olduğu zihniyetiyle hareket ediyorlar.
Cehaletle yapılması eylemin tanımını değiştirmiyor.
Tekrarlama ihtiyacı duyuyorum ki ; kimsenin inancı beni ilgilendirmiyor, haddim değil.Eleştirilerimin yönü tamamen biçimle ilgilidir. "Din adı altında" ifadesi bu yüzdendir.
 
Henüz yumurtadan yeni çıkmıştı minik kaplumbağa. Kardeşleri ondan önce davranıp atmışlardı kendini suya. Minik kaplumbağa ise yolunu şaşırmıştı suyu ararken, kendini bir anda devasa bir timsahın önünde buluvermişti. Belgesel sunucusu, kaplumbağayı ağzına alan timsahı anlatıyordu o an, miniğin öleceğini söylüyordu. Kaplumbağa timsahın dişleri arasındayken yöneldi timsah suya. Ve bırakıverdi kaplumbağayı suyun içine, sonra sudan çıktı, yavru timsahlarının yanına döndü.

Bunu belgeselde izledim ben. Tüylerim diken diken olmuştu. Bir hayvanda, heleki timsah gibi bir canlıda gördüğüm bu vicdanı,ve biyolojide "insan" olarak anılan fakat bir hayvan kadar da yüreğe sahip olamayanları gördükçe hayretler içerisinde kalıyorum.
 
Eglence, damak zevki, dini rituel, güzel görünmek adi altinda canlilari katledenleri ve eziyet edenleri siddetle kiniyorum!
Ve bir gün bunlari yapanlardan biriyle karsilasmayi diliyorum...



Inanca saygi? Neyse, tamam tamam sustum...
Ama sunu söylemeden edemeyecegim; et yiyemeyecek derecede fakir olan bir insani yilda bir kere mutlu etmek yerine ona et yiyebilecek düzeyde maddi imkanlar saglamak(ona uygun bir is mesela) bana göre daha akillica.
Kurbanin kökenini de, amacinin aslinda fakire yardim olup olmadigini da bilen biliyor merak etmeyin. Adi üstünde "kurban"...
 
Hiç bir müslüman kardeşimin hadi kurbanları ziyan edelim vahşet uygulayalım da bunu da din adı altında yapalım dediğini duymadım.
Din adı altında kimse birşey yapmıyor uyanın artık ya
Bu açıdan kimse dini kullanmaz.
Yapanlarda BİLMEDİKLERİNDEN yapıyorlar.
Kurban öyle kesilicekmiş sandıkları için yapıyorlar.
Kimse bunu yaparken dini kullanmaz.
Ben yargılarla değil düşüncelerle değil gerçeklerle yaklaşıyorum.
Gerçek kabullenilse de kabullenilmese de gerçek gerçektir.
Bunu kimse değiştiremez.
 

Peki bu gercekler sizin gercekleriniz mi? Sizin dogrulariniz mi? Sizin gelenekleriniz mi? Sizin dininiz mi? Evrensel gercekler olarak kabul edip baskalarina bu gercekleri dayatmak ne kadar dogru? Kime göre, neye göre gercek ki bu gercekler?
Bu konu tartismaya cok acik ve sitede tartisilmasi yasak bir konu. Her an uyari alabiliriz...
 

Din ne demek biliyormusun?
Din bencelerle sencelerle oluşan bi olgu değildir.
Din tek doğrudan oluşur bencesi sencesi yok bu işin.
Biraz olsun araştırmanı diliyorum.
Zira bu Dünyada huzurun ve mutluluğun diğer adı müslümanlıkken bunları söylemen yanlış oluyor.
Müslümanlık huzurumuzu senden daha çok düşündüğü için aşılmaz kuralları var merak etme.
 

Sizin dünyanızdaki doğrulara göre gerçeğin tanımı nedir bilmiyorum ama bizim dünyamızdaki gerçkeler ne gelenekten oluşuyor ne de dayatmalardan.
Bizim gerçeğimiz bi emirden oluşuyor bunu da ne ben ne başkaları değiştirebilir.
Okumanı canı gönülden isterim ozaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.
O gerçeğin adı
Kur'an..
 
İnanç tartışılmaz, adı üstünde inanç. Bu vasfıyla eleştiriye tartışmaya açık değildir.
Ancak dayatma unsuru da olmamalı.
Evet doğru değişkendir, gerçek tektir.
Fakat o gerçek bilinemez durumdadır.
Bu yüzden bilme değil, "inanma"dır zaten.
Peki, benim yoğurdum ekşi olsun.
Saygılar...
 

Ben dini yeterince arastirdim dinin ne demek oldugunu da biliyorum.
Sorun da bana göre o zaten. Sence, bence yok, sorgu yok, sual yok..
Huzur ve mutluluk kisiye göre degisen kavramlardir ve bunu herhangi bir din, herhangi bir kural belirleyemez. Mesela bana göre huzur=Islam degil. Benim huzur anlayisim Islam'in huzur anlayisindan bambaska. Bu benim düsünceme göre böyle. Sizin benim düsüncemi dogrudan "yanlis" olarak nitelendirmeniz ne kadar dogru? Size göre yanlis olabilir söyledigim, ama buna kesin bir dille yanlis diyebilmeniz...



Dayatma? Emir?
Bu arada okudum...
 
Bu arada sizli bizli konusmadiginiz icin anladim; "sizin dünyanizdaki dogrular" demissiniz. Ben herhangi bir dine veya gruba mensup degilim. Tek basima bir bireyim ve kendime göre bir felsefem var. Yani benim dünyam var, bizim dünyamiz degil...
Neyse, konusmayacagim dedim konustum yine.
Iyi forumlar...
 
kürkleri için yakalanılan hayvanlar vardı canlı canlı kürklerini çıkartıyorlardı derisini yüzüyorlardı hayvancağızların, köpeğe benzeyen bir hayvandı da unuttum ne idi zaten yabancı bir dilde ki ingilizce değil konuşuyorlardı. hayvanların pençe kısımlarını da canlı canlı kesiyorlardı. görünce çok ağladım.
 
tavuk büyük küçük baş hayvan gibi eti yenilen hayvanlar hemen boğazı kesilerek acı çektirilmeden kesildikleri müddetçe bir sorun yok. burada canlı olarak öldürülmeden hayvanın istenilen kısmının alınıp gerisi canlı ve acı çeker vaziyette bırakılmasından bahsediyoruz yani konu oradan geldi et yememeye.şükran günü için hiristiyanlar hindi kesiyor bunu din için yapıyorlar. da normalde et yemiyorlar mı sanki veya dinsiz kimseler de et yerler. müslümanlar da kesiyor kurban din olmasaydı da hayvanlar gene kesilip yenilecekti merak etmeyin.yoksa insanların et yemeğe ihtiyacı vardır. hiç et yememek sağlığı olumsuz etkiler. vejeteryanlar boşuna vitamin hapları almıyorlar.
 

Evet tartisilmaz o yüzden tartisilmaya calisildigi zaman sorun oluyor, "tartisma" cikiyor ve üyeler ban aliyor. O yüzden tartismaya acik dedim, ama su tirnak icine aldigim tartismaya.

Konuya dönelim; bence bu tip konulari burada paylasarak, dövünerek elden bir sey gelmez. Cin'de Amerika'da orada burada yapilan seylere buradan müdahale etmek cok zor. Herkes yasadigi yerde elinden geldigince birseyler yapsa, yapilanlara müdahale etse, müdahale edenlere destek ciksa bu olaylar büyük ölcüde azalir. Cin'e ve Iskandinav ülkelerine lanet ediyoruz ama biz de cok masum degiliz. Hic bir ülke bir digerinden daha masum degil. Bizim ülkemizde olanlar basinda fazla yer almadigi icin halk haberdar olamiyor. Ama bu olanlar diger ülkelerde ülkemizi karalamak adina kullaniliyor. Japonya'da yunuslara yapilanlar gibi. Koy adli belgeseli izleyenler bilir. Yaptiklari vahsetle denizi kana buluyorlar. Bu ülke insanina lanet etmemize neden oluyor ama inanin Japon halkinin olanlardan haberi yok. Ayni durum bizim icin de gecerli. Burada canliya yapilan kötü bir muameleden bütün Türk halkini, sizi, beni sorumlu tutmalarini istemezsiniz degil mi?

O yüzden bu tip paylasimlar yapip, dövünüp, halklara lanet etmek yerine oturdugumuz yerden insanlik adina bir seyler yapmaya calismaliyiz...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…