Kadın-erkek eşitliği fıtrata ters


20 YAŞ 35 YAŞ 40 YAŞ VE BUGUNKİ BEN - CAN YüCEL

-Şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim- diye düşündüm.

Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı.
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
Bayağı da para gitti.


Birinin yediğini öbürü yemez.
Ötekinin içtiğini beriki içmez.
Dört kişilik sofra kurdum.

Mumları da yaktım.
Bak hepsi, Erick Satie severdi.
Hatırladım.
Müziği de ayarladım.

Geldiler.

20 yaşında ben,
35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve
bugünkü ben dördümüz.

Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum.
40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.


Yatıştırayım dedim.
-Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

Evin de içine ettiler.

Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ...

CAN YÜCEL
 

Kaç defa yazdım hem de. Herkes okumak zorunda degil dedim. Herkese diploma vermeye çalışmayın, illa herkes okuyacak diye bir şey yok dedim. Bazıları da başka işlerde geliştirsin kendini dedim. Kaç defa hem de... ama sen görmemişsin demek ki.

Üniversite diploması almanın çok çok mükemmel bir şey olduguna inandırmışlar sizi. Fakat böyle bir şey maalesef yok.

Bunun da ötesinde bir toplumda (mesela Türkiye'de) üniversite mezunlarının ve mesleklerinin çogunluk yüzdesini kadınlar doldurmaya başlamışsa... orada işler çok kötüye gidecek demektir. Kadınlara üniversite için ya da çalışmaları için pozitif ayrımcılık yapılmasını da açıkçası tehlikeli buluyorum.
 
bunu erkekler içinde söyle seni anlayayım.
ama sadece kadınlar için söylüyorsun. herşey ortada
 
bunu erkekler içinde söyle seni anlayayım.
ama sadece kadınlar için söylüyorsun. herşey ortada

Ne sadece kadınlar içini ya? Ben burada kaç zamandır herkes okumak zorunda degil diyorum. Hem erkek hem kadın için geçerli bu, sonuçta cinsiyet belirtmiyorum. Daha önce çoook yazdım bunu ben. Sen göremediysen senin sorunun.

Ama ben senin kafa yapını çözdügüm için seni anlayabiliyorum merak etme :) Tekrar ve açıkça yazmamı istiyorsan bak yazayım da içinde kalmasın; ''Her erkek okumak zorunda degil. Her kadın okumak zorunda degil''
 
Feministin babasi, kocasi, oglu, sevgilisi erkek degil miymis ki erkeklerden, ya da toplumdan(!) uzak tutsun? Laf.. Ayrica feministlerin erkeklerden %100 nefret ettigine inanan biri olarak onlarin sevgili edinebildigini, koca edinbildigini ve hatta onlarla birlikte olup evlat sahibi olabildigini nasil dusunebiliyorsun? Buyuk celiski... Mesela ben sakatattan nefret ederim ve agzima bile koymam. Bu yasima geldim daha bobrek, yurek, hatta herkesin bayildigi iskembe corbasinin tadini dahi bilmem, hic tatmadim. Bir feminist olarak erkeklerden nefret etse idim hic bir zaman evlenmez, erkeklerin yanina dahi yanasmaz uzak dururdum. Fazla iddiali olmus yazin, ama maalesef gerceklerle uzaktan yakindan bir alakasi yok.
 
mervecik,
şu yazdıklarına kısmen katılabilirim şöyleki kimi insan zorla okur ana baba zoruyla, okumaktan hatta üniversitede seçtiği bölümden bile memnun olmaz, hayattaki amaçları farklıdır ama anne baba okumak zorundasın üniversiteye gitmelisin dediği için mecbur hisseder kendini, hatta hayallerindeki işi anlattığında o da meslek mi derler küçümserler, itibar gören herkesin kafasında kalıplaşmış mesleğe yönlenmelidir onların çocukları da ve hayallarini bir başka bahara erteleyerek anne babanın seçtiği bölüme yerleşir genç, oflar poflar ama okur.

Bak buna bende karşıyım, insanlar mutlu olacağı işi yapmalı, para maddiyat günümüzde geçinmek için önemli ama mutlu olmakta çok önemli, senle ayrıştığımız nokta kadın çalışmalı, sen çalışmasa da olur diyorsun, ben mutlaka çalışmalı üretmeli tezini savunanlardanım, bunun birçok sebebi var, artık geçinmek tek maaşla ev döndürmek imkansız hale geldi, artık evliliklerin yürümesi de zorlaştı, bu yalnızca kadın faktörlğ değil erkeklerde evliliği yürütmeye çok gönüllü değiller ve bir genç evlenmiş ya da bekar olsun bugün anne babasını yitirdiğinde ayakları üstünde durabilmeli, kimseye muhtaç olmadan yaşamayı öğrenmeli, evliyse eşiyle belki muhteşem bir evliliği olabilir ama yarın o eşin Allah korusun bir kaza sonucu çalışamaz hale gelmeyeceğinin veya vefat etmeyeceğinin garantisi yok, bu yüzden herkes kadın ya da erkek bir meslek erbabı olup üretken olmalı, ekmeğini kazanmalı.
 

Geçinmek zor evet ama bu da degişken. Kimi 3000tl ile rahattır, mutludur, geçinir. Kimi 20bin ile geçinemez, borç yapar bi dolu, üstelik bir de mutsuzdur.

İkinci kısım da tek maaşın yetmemesi konusu. Maaşlar az yani... Ama bunda kadınların iş hayatına bu denli çok girmesinin de payı çok büyük. Ne kadar işçi varsa o kadar düşer ücretler sonuçta.

Söylediklerin daha çok hayali korkular üzerine. ''Kocası terk ederse, ölürse...vs'. Boşanmaların arttı diyorsun, evet, bu da aynı sebepten. Hepsinin sebebi feminizm ve ona dayalı düşüncelerden, hayali korkulardan, anlamsız nefret ve düşmanlıktan...
 

Çelişki bende degil, feminizm ve femisintlerde. Evvela feminizme ve feministlere göre mesele ''erkek sorunudur''. Sorun erkektir. Erkek ezendir, kadın ezilen... Ve bunlar eşitlikçi güya... Eşitlikçi oldugu iddia edilen bir akımın adının feminizm olması bile çelişki, sorun olarak sadece erkekleri görmesi de aynı zamanda çelişki. Çelişki içinde çelişki.

Buradan ötesini konuşmaya gerek yok sanırım? Sorun 'erkek' ise, bu feministler önce kendi yakınlarındaki erkekler toplumdan uzak tutmalı, böylece ideolojilerini sallamasam da samimiyetlerini görmüş olurum.

Ben ne söyledigimin gayet farkındayım, iddialı bir şey söylemedim. Feminizm %100 erkek düşmanlıgıdır ve şayet erkeklere düşman degilsen feminist zaten degilsindir. Feminist bazı sloganları sempatik bulmuşsundur, hepsi bundan ibarettir... Ama tabi yine aynı kapıya çıkıyor sonuçta.
 
o hayali korkular gerçekleşiyor.kimse bana olmaz bu dememeli. arkadaşımın annesini babası aldattığındave boşanmak istediğinde ortada kaldığgibi. hemde yaşlı bir kadın olarak.
o yaşlı kadın şimdi kızının evinde 5 parasız yaşamak zorunda.
ha o adam çalışmasınada izin vermemiş. 3 ev yapılmış. 3 evde adamın üstünde. eski bir araba alabildi kocadan sadece 7000 liralık. maaş yok. ortada kaldı.
 

Bu konu nikah akdi konusuna girer. Ben zaten burada daha önce de yazdım iki çeşit nikah olsun diye. Biri mesela Kuran hukukuna göre olur, digeri de modern hukuka göre olur. Şu anki medeni hukuk biraz ondan biraz bundan izler taşıdıgı için çok saçma. Ortadaki saçmalıkalrın kaynagı da bu zaten. İki ayrı kadına bakış ve iki ayrı hukuk karmaşası. Neyse bu ayrı konu belki de...

Senin verdigin örnekte nasıl oluyor da mallar paylaşılmamış anlamadım? Şu anki hukuka göre evlilikte edinilen mallar ortak paylaşılır. Ayrıca mahkeme nafaka da baglar... Hayret?
 
anlamsız nefret ve düşmanlık olduğuna eminmisin:)adam Suriyeli genç hanımı görünce 42 yıllık eşini terketti yine konu olmuştu burada..
 
Hayali konular değil mervecik, bak sana gerçek bir hikaye anlatayım, sene 1999 27 yaşında hayatı boyunca hiç çalışmamış , 4 yaşında bir çocuk annesi ev kadını Şubat ayının 9'u sabah 05:00 gibi eşini dualar ederek şehirdışına yolcu eder, hava yağışlıdır, eşi iş ortaklarıyla yola koyulur, arabayı eşin iş arkadaşlarından biri kullanır, eş sağ arka koltuktadır, daha otobana çıkar çıkmaz ıslak zeminde giden aracın hakimiyetini kaybeder sürücü, araba dönerek kaymaya başlar ve seyir halindeki bir benzin tankerinin altına girer, hemde nerden girer biliyor musun? Sağ arka taraftan, arabadan herkes çıkar, birtek eş çıkamaz, sıkışmış kan kaybetmektedir, öldü denir ve ölmesi bir yana eşine nasıl haber vereceklerini düşünürler, çocuğuna nasıl söyleyeceklerini düşünürler, ambulans, itfaiye gelir, aracı tankerin altından çıkarırlar, arabanın üstü yoktur, arka koltuğa tankerin uzun demiri girmiştir, adam koltukta demirin girdiği yerde sıkışmış nefessiz yatar, her yer kan, nabız bakalım derler, cılız bir nabız ve hemen müdahale edilir, hastaneye kaldırılır, kafasına 32 zımba atılır, bildiğin zımba zira tam tepesi olduğu için dikiş tutmayacağından zımbalarlar, kaburgalar kırık, kan kaybı ve beyin kanaması, iç kanam riski vardır, eş cayır cayır arar ses soluk yok, akşam olur hala ses yok, saatler sonra eş bir arkadaşının kolunda hastaneden ölürsem karımla kızımın yanında öleyim diyerek rsikli olmasına rağmen imza verir çıkar gelir, kadın gördüğü mazara karşısında yığılır kalır, 4 yaşındaki kızları babasının neresine sarılsa da canını acıtmasa diye minicik aklıyla acımayan yerlerini öper.

İşte bu benim hikayem sabaha kadar uyumasın uyursa uyanamaz diye başında nöbet tuttuğum eşimin ölürse ben onsuz ne yaparımla kızıma nasıl bakardım korkularını bir arada yaşayan kadının hikayesi, o gün karar verdim ve bugüne kadar çalışmak durumunda kalırsam neler yaparım diye kendimi geliştirdim, herkesin meziyeti farklıdır, üniversite mezunu değilim, yaş itibariyle artık beni kimse işe de almaz ama en azından kendimi farklı mesleklerde eğittim, öğrendim.
 
İşte o kadın şimdi damadın eline bakıyor.
mahkemede hiç bir şey alamadı. o arabayı aldı. arabada zaten hasarlıymış. 12000 lik araba dendi satışta 7000 lira etti. nafakada olmadı. adam evleri satmış o ara.
o yüzden bunları ben gördükten sonra asla ve asla kadın çalışmamalı demiyorum. bugünün yaşlılığıda var kimseye güvenmeyeceksin bu hayatta
 
kadına tasarruf ettirip ev köy sahibi olurlar,sonrada hepsi benim paramla yaoıldısenin hakkın yok derler ha evdede dört dörtlük hizmet beklerler:)
 
mervecik01 peki senin bu mantığa göre Suudi Arabistan'daki evliliklerin ve hayatın çok güzel olması gerekirdi. Ee ne de olsa Arap kadınları şımarıklık ve asilik yapamıyor.
Dünya düzeninde güç bir tarafın eline verilirse o güç verilen taraf sapıtır, her şeyi kendi çıkarlarına göre yontmaya başlar.
Bak mesela beyazların çoğunlukta olduğu ve erk sahibi olduğu yerlerde siyahlar,siyahların çoğunlukta olduğu ve erk sahibi olduğun yerlerde beyazlar eziliyor. Tesadüf mü?
Neyseki dünyanın başlıca gelişmiş ülkeleri de politikalarını benim kafadakilere göre düzenliyor. Senin kafandakiler ezik büzük devletler. İdeoloji doğru ya da yanlış biz kazanıyoruz.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…