Kanser... Yaşamak İstememek... Eşim...

çok geçmiş olsun ALLAH şifa versin yaşınız kac embiriyo dondrdugunuza göre gencsiniz. lütfen.uzmeyin kendinizi moralinizi yüksek tutun
 
Allah razı olsun hepinizden.
Eşimle aramız iyiydi hep.
Ben 32 yaşındayım 3 yıllık evliyiz henüz çocuğumuz yok.
Benim en ufak bir hataya tahammülüm kalmadı sanırım o da etkiliyor.
Onu hep yardıma hazır benle ilgili benim ihtiyaçlarımı benden önce düşünecek halde görmek istiyorum. Sayesinde çok etkili bir tedaviye erişebildim, hep yanımdaydı, şu anki kemoterapiye de o olmasa erişemezdim.
Ama işte hassasım, çok agresifleştim, alınganlaştım. Yoruldum. Bazen tahammülüm kalmıyor. Tek tek alıntılayamıyorum. Bir arkadaş umutla ilgili bir hikaye paylaşmış. Bazen umudum kalmıyor. İsyan etmek de değil de... Bu yaşımda başıma bu geldiyse nasıl toparlarım, bundan sonra nasıl kurtulurum, nasıl yaşarım. Nasıl yaşarız... bunlar beni yıpratıyor daha da agresifleşiyorum. Allah yardımcımız olur inşallah.
 
Allah şifanı versin canim benim..nefes aldığımız sürece umut vardir..yasamak da ölüm de hayirlidir..Allah ım bize bu dünyada ne kadar zaman verdi bilemeyiz..yolcuyuz ve geçiyoruz.
Hassassın canim benim...cok uzulmussun..ama mutlu olmaya calis..esin inşallah seni çok seviyor ve yanindadir..bazi davranışları sana ters gelebiliyor olabilir..gormus olduğun tedavi ,kullanmış olduğun ilaçlar seni çok etkilemiş ...iyi olabilirsin...gulumse hayata..
 

Senin hastalığının tek çaresi moralinin iyi olması bence. Gerçekten o kadar önemli ki. Asla ama asla üzülmemelisin. Bunu atlatabilirsin yapabilirsin bi çok kurtulan insan var kanserden. Sen de onlardan biri olabilirsin. Sadece inan böyle umutsuzluğa kapılma, iyileşeceğine inan.. eşini kafana takma o da öyle sıkıntılarından uzaklaşıyordur belki? Boşver sen onu. İstanbuldaysan çok samimi söylüyorum ben gelirim seninle hastaneye. 32 yaşındaymışsın ben daha 20 yim ama olsun abla kardeş takılırız, valla diyorum çağır geleyim
 
İstanbuldaysan çay içmeye davet edenler olmuş, bende dondurmaya davet ediyorum bu sıcakta :)

Çok gençsin ve yeneceksin. Şuan ilaçlar sana umutsuzluk kaygı endişe veriyor ama geçecek. Güçlü olmasan eşin orda öyle otururken sessiz kalıp güçlü kalmayı dilemezsin.

Güçlüsün ve başaracaksın Allah'ın izniyle. Rabbim şifa versin enn kısa sürede inşallah..
 
kitap okumayı sever misiniz?eğlenceli romantik komedi tarzı bir kitap okusanız ya da film izleseniz kafanız biraz dağılır belki çok çok geçmiş olsun.bir de bir hikaye okumuştum.şöyle

1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.

Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır.

Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.

Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınmayı gerektirmiş, şilep yükünü boşalttıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı bir derece de yükselmiştir.

Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüştür.
(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)

psikoloji kesinlikle çok önemli.lütfen moralinizi yüksek tutun ve bunun için elinizden geleni yapın.sorun olmayacaksa sık sık gezmeye çıkın.insan bir saat dışarı çıksa morali düzeliyor.lütfen kendinize iyi bakın
 
Lütfen güçlü ve metanetli olun, elinizden geldiğince beslenmenizin üzerine gidin, yürüyüş yapın, hoşunuza giden müzikleri dinleyin.. yoga ve relax müzikler evde her daim açık olursa stresinizi kontrolde tutmanıza yardımcı olur. Şöyle düşünün: Tüm bunların hepsi geçecek ve siz o gün geldiğinde hayatınızdan tüm gereksizleri çıkaracaksınız. yapılanların hesabını sorabilirsiniz ya da sadece affedebilirsiniz bu size kalmış. allah hiç bir kuluna taşıyamayacağı yükü vermezmiş. herkes vazgeçer sizden, siz kendinizden vazgeçmeyin. düştüğünüzde ayağa kaldırın kendinizi. Bu gece sizin için dua edeceğim... canınızı sıkmayın siz stresinizi azaltmaya bakın ve bol bol çörekotu tüketin dua ile beraber.. sevgiler.
 
siz guclu bir kadinsiniz. bu hastaligi yeneceksiniz. insan beyni o kadar gucludur ki istedigi her seyi basarabilir. insani kanser oldurmez moralsizlik oldurur. kanser zaten grip gibi yaygin artik biliyorsunuz ve yuksek moralle ve kendine inanmakla asiliyor.

bundan 12 yil once bir arkadasimin babasi cok ileri evre kanser teshisi almisti. doktor arkadasima kendini hazirla baban en fazla 6 ay yasar demisti. ama o Adam 12 yildir sapasaglam ayakta simdi torun seviyor :)

siz de kendinize inanin hayat gercekten cok guzel ve yasamaya deger. daha gezip goreceginiz cok yer var.

bu devirde kadin erkek ayirdetmeden esler cok Vefasiz en ufak zorlukta ya da hastalikta cekip gidiyorlar. ama sizin esiniz yaninizda bence sanslisiniz :)

bol sifalar diliyorum size ve kocaman sevgilerimi gonderiyorum. kalbim ve dualarim sizinle <3
 
Bunu sakın kendinize yapmayın ! En iyi Doktor kendinizsiniz bunu unutmayın. Yaşamın aslında ne kadar değerli olduğunu aramızda sizin daha iyi bilmeniz gerekir. Her ne olursa olsun herşeye en POZITIF taraftan bakın. Size yakinimdan birinden örnek verim. Arkadaş 35 yaşlarında bu hastalığa yakalandı. Hepimiz çok üzüldük bu duruma. Ama aksine kendisi sanki hicte ole bi hastalığı yokmuş gibi devam etti hayatına. Bir sürü tedavilerden geçti oda, yanlız bunun yanında süte Zerdaçal,Zencefil,Tarçın, Bal karıştırıp içiyordu. Bunların hücre yenileyici özelliği varmış. Ben bile ara ara yapıp içiyorum bu karışımı. Mümkün mertebe kendini mikrop kapacağı şeylerden uzak tuttu. Yedi içti, gezdi tozdu. Herşeyden tat almaya çalıstı. Biz ona Moral verecegimize, valla o bize moral veriyordu =)) Sonuç mu ? Doktor kendisine eskisinden çok daha Sağlıklı olduğunu söylemiş =))) Hastalığını Çok şükür yendi. Yani bu hastalığı gözünüzde büyütüp, sizi pencelerinin arasına izin vermeyin ! Bırakın eşi dostu, önce siz kendinize Değer verin. Siz kendinize değerli olduğunuzu hissettirin... Siz POZİTİF olun yeterki, DUA kısmı bizde ))
 
belki de hayatınızda en bencil olmanız gereken dönemdesiniz. Sakin eşinizi onu bunu düsünmeyin. tamamen bencil olun ve kendinize odaklanin. Eşiniz ister mutlu olur ister olmaz o onun sorunu sizin daha büyük sorunlarınız var. Esin kalkıp seni gitmen gereken yere götürmüyorsa ve savruk para harcıyorsa o harcamadan sen harca bin taksiye git. yağlı kağıt gibi ol sorunlar dertler senin üzerinde tutunamasın. Allahım acil şifalar versin. Karar sizin ama önerim bu süreçte hamilelik ve çocuk bakımı inanılmaz ağır gelebilir sonraya erteleyin derim.
 

Çok geçmiş olsun . Hastalığı yeneceğini öncelikle sen inanmalısın . Bugünden itibaren at o mutsuzlukları önünden , yaşayacağını bu hastalığı yeneceğine inan.. Bizde kadınlar kulübü olarak sana pozitif enerji ve dua gönderelim .
 
Allah`ım yardımcınız olsun inşâAllah.. Tez vakitte şifa versin.. Hayirli sağlıklı uzun ömrünüz ve evlatlariniz olsun inşâAllah.. şuanda yaşadığınız çektiğiniz sıkıntılar kefaretiniz olsun inşâAllah..
 
Evet herhalde dediğin gibi ama insan zor durumdayken sevdiğine yakıştıramıyor, yanında güçlü ve hep destek olmasını bekliyor.
Demek ki esin cok guclu bir karakter degilmis canm...Gercekten cok zor bir durum hastanin ayri cevresindekilerin ayri psikolojisi bozuluyor.Ama Allah buyuk annem atlatti biz de onunla birlikte atlattik cok sukur sen de atlatacaksin eminim.Esin de tekrr eski haline gelecek
 
Allah acil şifalar versin, çağımızın en zor hastalığı, böyle hissetmeniz normal.. eşiniz de yanınızda olmuş. alınganlık vs. olunca eskisi gibi olsa bile size farklı görünebilir eşiniz. bir de erkekler bizim ihtiyaçlarımızı ne hissettiğimizi biz söylemeden anlayamaz. kadınlar gibi değiller.
yaşınız çok genç İnşallah atlatırsınız en kısa sürede. pes etmeyin moralinizi yüksek tutacak şeyler yapın. aklınıza kötü ve olumsuz şeyler getirmemeye çalışın.
 
Size bir şey daha söyleyeceğim; eşinizin nickini biliyorsanız ekşi sözlüğe bir bakın. Geçenlerde kanser günlüğü diye bir başlık açılmıştı. Belki size söyleyemediklerini oraya yazmıştır.
 
Rabbim çok büyüktür.Insanlar ne durumlardan kurtuluyolar.Elbet sizde sonunda iyi günü göreceksiniz.Eşini mümkün olduğunca kafana takma.Moralini hep dinç tut.Allah şifa versin yardımcın olsun inşallah.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…