- 18 Mayıs 2013
- 5.192
- 9.260
- 198
bi fıkra vardır bilirmisiniz hani erkekler genelde anlatır birbirlerine gülerler ben hiç gülmedim çünkü komik bulmadım fıkra şu:
Düğün gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:
- Bakalım demiş,
- Aslanlar gibi gerdeğe bu gece mi gireceksin yoksa fareler gibi ertesi geceyi mi bekleyeceksin?
Damat sırıtarak cevap vermiş:
- Ben tilki gibiyimdir efendim, dün gece girdim ...
olay tam bu duruma uygun farkındaysanız erkeğe bu özgüveni vermek ne kadar doğrudur ki?
Kızlar 13 gün sonra nikahım, temmuzda da düğünüm var. nişanlımla birbirimizi çok seviyoruz. ama nişanlım benimle bugünlerde birlikte olmak istiyor. normalde düğün gecemize saklamıştık bu konuyu, ama şimdi çok istediğini söylüyor. bu konuda bana fikir verecek, yardımcı olacak arkadaşım var mı acaba???
illa sembolik de olsa beklemek mantıklı mı düğünü yani?
Ne kadar igrenç, kadinlari küçük gören bir fikra! Madem gülmediniz, nasil böyle birseyi paylasirsiniz?
bi arkadaşım da nişanlandı düğüne bi iki ay vardı nişanlısının ısrarlarıyla hatta zorula beraber oldular daha sonra çocuğun buna davranışları remen bozuldu nişanı atmaya kalkıncada herkese söylemekle tehdit etti bu takmayınca kızın annesine söledi ve evlendiler 1 sene sonrada boşandılar tamam düğünün olucak ama aceleye ne gerek var yarın nolucağının garantisi yok çünkü
erkeklerdeki özgüven duygusunu belirtmek için paylaştım kesinlikle gurur kırıcı bi fıkra... fıkra demeyede bin şahit istenirya neyse.. trajik daha uygun bi sözcük gibi.. malesef böyle kelimeler kullanabilecek yaratıklar var bunu bi marifetmiş gibi anlatan.. eh bu sözde marifeti ellerine vermemekte biz kadınların elinde işte.. erkeğin diline düşeceğine b.k çukuruna düş daha iyi...
rabbim böyle insanlardan sakınsın hepimizi...
bi arkadaşım da nişanlandı düğüne bi iki ay vardı nişanlısının ısrarlarıyla hatta zorula beraber oldular daha sonra çocuğun buna davranışları remen bozuldu nişanı atmaya kalkıncada herkese söylemekle tehdit etti bu takmayınca kızın annesine söledi ve evlendiler 1 sene sonrada boşandılar tamam düğünün olucak ama aceleye ne gerek var yarın nolucağının garantisi yok çünkü
Bence her erkek öyle düsünmüyor, ve eger düsünülüyorsa bile, bu kadinlarin sayesindedir. Yani mesela konu sahibin nisanlisi böyle düsünüyor ise, birak dügünden önce-sonra sevismesi. Ben olsam dügün bile olmazdi. Öyle düsünen sahislardan (erkek bile demiyorum) nefret ediiyorum.
Bence her erkek öyle düsünmüyor, ve eger düsünülüyorsa bile, bu kadinlarin sayesindedir. Yani mesela konu sahibin nisanlisi böyle düsünüyor ise, birak dügünden önce-sonra sevismesi. Ben olsam dügün bile olmazdi. Öyle düsünen sahislardan (erkek bile demiyorum) nefret ediiyorum.
Hayret ya! Kizin erken sevismesi suç, erkegin nisani atmasi, kizi küçük görmesi suç degil? Yani gerçekten bu hadiseden alinan ders "dügünden sonra seks yap" mi? Bu mu kadin olarak kendinize verdiginiz deger? Öyle erkekler zaten evlenilcek erkekler degil. Benim degerimi bir et parçasi ile es deger gören her hangi bir erkek benim ile evlenmeyi hak etmiyor arkadas.
Ayrica ben o kiz yerinde olsam bende o pislik olan nisanlisini geri tehdit ederim, herkeze yayarim o beni tecavüz etti diye. Hatta polise bile sikayet ederim gerekirse. Öyle pisliklere anca öyle ders verilir.
Ders o degil kimseye haddinden fazla guvenmemek o zihniyette bi adam pislik zaten tamm ama ona o kozu vermeye gerek yok degil mi dugune kadar sabredilemez mi ve malesef herkesin yasam tarzi ortami dediginize musait olmayabiliyo bole bisey ciktiginda tek suclu kadin die duaunucek zihniyette insan o kadar cok kii annesi kiza direk millet ne der dedi dusun annesi
Ders o degil kimseye haddinden fazla guvenmemek o zihniyette bi adam pislik zaten tamm ama ona o kozu vermeye gerek yok degil mi dugune kadar sabredilemez mi ve malesef herkesin yasam tarzi ortami dediginize musait olmayabiliyo bole bisey ciktiginda tek suclu kadin die duaunucek zihniyette insan o kadar cok kii annesi kiza direk millet ne der dedi dusun annesi
bi fıkra vardır bilirmisiniz hani erkekler genelde anlatır birbirlerine gülerler ben hiç gülmedim çünkü komik bulmadım fıkra şu:
Düğün gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:
- Bakalım demiş,
- Aslanlar gibi gerdeğe bu gece mi gireceksin yoksa fareler gibi ertesi geceyi mi bekleyeceksin?
Damat sırıtarak cevap vermiş:
- Ben tilki gibiyimdir efendim, dün gece girdim ...
olay tam bu duruma uygun farkındaysanız erkeğe bu özgüveni vermek ne kadar doğrudur ki?
Erkeklerin birbirleri arasın da konuştukları iğrenç konuları bilmiyorum maalesef.
Benim sorduğum soruyu anlamadınız sanırım.
Düğün olunca herşey halloluyor mu?
Düğün olduktan sonra,sizin deyimizle kadın kendini "garanti" altına alınca,ayrılıklar olmuyor mu?
Benim için aslolan "nikah"tır.
Kendinizle aynı düşünceyi paylaşmayan herkese geniş, serbest, gelenek görenekten bihaber demek gibi bir adetiniz var sanırım. Karşılık olarak bizim de "dar kafalı, tutucu" gibi hoş olmayan ibareler mi kullanmamız gerekiyor bu mantıkla? (Ki sizi böyle itham etmiyorum, yaptığınız bu demek istiyorum) Karşınızda kendi fikirleri olan insanlara yaftalar yapıştırmadan tartışmayı başarabilirseniz işte o zaman güzel bir fikir tartışması olur. Sizin yaptığınızı fikir tartışması değil "ad hominem".(...)
anladığım kadarıyla siz biraz daha serbest yetişmişsiniz malesef bizde gelenek görenek adet gibi bazı kavramlar var ve bunlar ailelerimizde bize sıklıkla aşılanan kavramlar bu yaşa kadar bu kafayla yetiştirildik çoğumuz e normal olarak garipsiyoruz bu tür davranışları bize göre herşeyin bi sırası var herşeyden önce müslüman bi ülkeyiz ilk önce dinimizin emirlerini yerine getirmek isteriz getiremediğimiz anlardada kendimizle çelişkiye düşer yaptığımızın hata olduğunu düşünür bu kez suçlamaya başlarız kendimizi.. psikolojik olarak çöküntü yaşamaktansa her şeyi sırasıyla yaşamak çok daha iyidir...
evet evlendikten sonrada ayrılabiliriz bu doğru ama bu durumda kötü olan biz olmayız çünkü herhangi bi yanlış yapmadık diğer türlü bi toplum baskısı yaşarız milletten banane diyemessiniz bakışları veya kulağınıza gelen her türlü laf size acı verir bu durumda ve yaşadığınız kötü deneyimi unutamazsınız ve unutturamazsınızda ilerde hayatınıza girecek herkeste acaba kulağına gidermi düşüncesi varolur istediğiniz insan belki bunu bilir ve umursamaz ama ya ailesi?
bide merak ettiğim şey siz namus kelimesinden ne anlıyorsunuz acaba? yanlış anlamış olma ihtimaliniz var mı acaba sanki :26:
(...)
Ve isin kötü tarafi, kadinlar bu durumu destekler degilde, güçlendiriyorlar. O senin dedigin dedikoduyu ancak kadinlar yapiyor. Baskasina oruspu deyip kendini akliyorlar.
düğün olduktan sonra artık siz bu evliliğin gerçekleştiğini herkese bildirmiş oluyorsunuz aynı evde yaşıyorsunuz herşeyden önce artık o yuvanın mahremi oluyor her ne oluyorsa..
eğer dediğiniz gibi olsa herkes nikahı bastımı birlikte yaşamaya başlar düğünü kafasına göre yapar istediği tarihte niye aynı evde yaşanmıyor öyleyse?
ayrılıklar 40 yıllık evli insanlardada oluyor ama bunu etrafınız sizi bekar bilirken yaşamak pek doğru gelmiyor bana açıkçası ben kaldıramazdım..
Kendinizle aynı düşünceyi paylaşmayan herkese geniş, serbest, gelenek görenekten bihaber demek gibi bir adetiniz var sanırım. Karşılık olarak bizim de "dar kafalı, tutucu" gibi hoş olmayan ibareler mi kullanmamız gerekiyor bu mantıkla? (Ki sizi böyle itham etmiyorum, yaptığınız bu demek istiyorum) Karşınızda kendi fikirleri olan insanlara yaftalar yapıştırmadan tartışmayı başarabilirseniz işte o zaman güzel bir fikir tartışması olur. Sizin yaptığınızı fikir tartışması değil "ad hominem".
Sırf nikah olmadan insanın sevdiği adamla ilişkiye girebileceği fikrini taşıyoruz diye "gelenek görenek adet"ten habersiz, yani alttan alta söylemeye çalıştığınız gibi 'ahlaksız' değiliz.
İkincisi Müslüman bir ülkede yaşamıyoruz. Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan laik bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla din emirlerini uygulamak herkesin kendi vicdanıdır.
"herşeyden önce müslüman bi ülkeyiz ilk önce dinimizin emirlerini yerine getirmek isteriz "
Sizin kendi dini inanışınız ve buna göre şekillendirdiğiniz bir hayatınızın olması, karşınızdakini bağlamaz. İnsanlara kendi doğrularınızı tek doğru gibi dikte etmeye çalışmak da hiç hoş değil.
"milletten banane diyemessiniz bakışları veya kulağınıza gelen her türlü laf size acı verir bu durumda ve yaşadığınız kötü deneyimi unutamazsınız ve unutturamazsınızda ilerde hayatınıza girecek herkeste acaba kulağına gidermi düşüncesi varolur istediğiniz insan belki bunu bilir ve umursamaz ama ya ailesi"
Kendi tecrübelerinizi veya etrafınızda gördüğünüzü herkese genelleme hatasını yine yapıyorsunuz. Herkes siz değil, herkesin çevresi veya ailesi sizin gibi değil. Velev ki millet laf etti, herkes sizin düşündüğünüz gibi acı çekmek zorunda değil.
Konuya karışmayacaktım ama yukarıdaki cevabınızı görünce dayanamadım. İnsanların bu konuda sizden farklı düşünmesine dayanamayıp kendi doğrularınızı dayatıyorsunuz, belki bu tutumunuzun farkında değilsiniz ama dışarıdan bakınca durum böyle.
"Millet kötü konuşur" deyip asıl kötü konuşan kendileri oluyor. Toplum baskısı, çevrenin lafı, dedikodudan dert yanıp burada sırf "bence evlenmeden birlikte olunabilir" dedi diye insanlara ne damgalar vuruyorlar. Alışkanlık, kendinden olmayanı dışlama, başka bir şey değil.
Ben elalemin bekaretini, evlilikten önce mi sonra mı birlikte olduğunu düşünüp buna kafa yormuyorum, dedikodusunu yapmıyorum; dolayısıyla "ya benimkini yaparlarsa" diye bir endişem de yok.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?