kararsızım... yardım!


Ne kadar igrenç, kadinlari küçük gören bir fikra! Madem gülmediniz, nasil böyle birseyi paylasirsiniz?
 

bi arkadaşım da nişanlandı düğüne bi iki ay vardı nişanlısının ısrarlarıyla hatta zorula beraber oldular daha sonra çocuğun buna davranışları remen bozuldu nişanı atmaya kalkıncada herkese söylemekle tehdit etti bu takmayınca kızın annesine söledi ve evlendiler 1 sene sonrada boşandılar tamam düğünün olucak ama aceleye ne gerek var yarın nolucağının garantisi yok çünkü
 
Ne kadar igrenç, kadinlari küçük gören bir fikra! Madem gülmediniz, nasil böyle birseyi paylasirsiniz?

erkeklerdeki özgüven duygusunu belirtmek için paylaştım kesinlikle gurur kırıcı bi fıkra... fıkra demeyede bin şahit istenirya neyse.. trajik daha uygun bi sözcük gibi.. malesef böyle kelimeler kullanabilecek yaratıklar var bunu bi marifetmiş gibi anlatan.. eh bu sözde marifeti ellerine vermemekte biz kadınların elinde işte.. erkeğin diline düşeceğine b.k çukuruna düş daha iyi...

rabbim böyle insanlardan sakınsın hepimizi...
 

heh hay Allah razı olsun örneğiniz tamda anlatmaya çalıştığım şey.. tutturmuşlar elalem ne derse desin.. başa gelmeden anlaşılmaz böyle şeyler işte..
 

Bence her erkek öyle düsünmüyor, ve eger düsünülüyorsa bile, bu kadinlarin sayesindedir. Yani mesela konu sahibin nisanlisi böyle düsünüyor ise, birak dügünden önce-sonra sevismesi. Ben olsam dügün bile olmazdi. Öyle düsünen sahislardan (erkek bile demiyorum) nefret ediiyorum.


Hayret ya! Kizin erken sevismesi suç, erkegin nisani atmasi, kizi küçük görmesi suç degil? Yani gerçekten bu hadiseden alinan ders "dügünden sonra seks yap" mi? Bu mu kadin olarak kendinize verdiginiz deger? Öyle erkekler zaten evlenilcek erkekler degil. Benim degerimi bir et parçasi ile es deger gören her hangi bir erkek benim ile evlenmeyi hak etmiyor arkadas.

Ayrica ben o kiz yerinde olsam bende o pislik olan nisanlisini geri tehdit ederim, herkeze yayarim o beni tecavüz etti diye. Hatta polise bile sikayet ederim gerekirse. Öyle pisliklere anca öyle ders verilir.
 
Son düzenleme:

tabiki her erkek öyle düşünmez ama düşünüp düşünmeyeceğinide bilemiyoruz işte insan oğlu çiğ süt emmiş derler işte kime güven oluyorki şu devirde..

kahretsinki toplumumuz bu şekilde aşılanmış vakti zamanında.. erkek yaparsa aslan parçası kız yaparsa söylenmicek bin tane laf bulunur.. Allah ıslah etsin böylelerini işte.. kıza haram erkeğe helal sanki ona da haram ya yapmayacak öyle öğretceksin ağaç yaşken eğilir oğlum olsun böyle düşünsün bacaklarını kırarım..
 

Ders o degil kimseye haddinden fazla guvenmemek o zihniyette bi adam pislik zaten tamm ama ona o kozu vermeye gerek yok degil mi dugune kadar sabredilemez mi ve malesef herkesin yasam tarzi ortami dediginize musait olmayabiliyo bole bisey ciktiginda tek suclu kadin die duaunucek zihniyette insan o kadar cok kii annesi kiza direk millet ne der dedi dusun annesi
 

o bişeymi ya nişanlısından ayrıldı diye bile insanın burnundan getiren insan var.. bi tanıdığımın başına geldi kızın erkek arkadaşının ailesi istememişti bu kız nişanlanıp ayrılmış diye bide öyle bişey olsa ay aman aman... düşünemiyorum bile..

ne derler biliyonmu adam sen başbaşa kalmasaydın hiç bişeycik yapamazdı suç gene senin der çıkarlardı işin içinden.. bizim toplum anlayışımız batsın ama durum bu..
 
Her şeyin bir büyüsü vardır. Sen şimdi sade bir şekilde yaşamak mı istersin o birlikteliği yoksa düğünden sonra o anın büyüsüyle o heyecanıyla mı yaşamak istersin? Ha birincisini tercih ediyorsan tamam,13 gün sonra yap istediğini. Ama hayat bu belli olmaz. Düğüne kalmadan -Allah korusun- ayrılırsanız ya da bir sorun çıkarsa o aldığın karardan pişmanlık duyacak mısın bunu bir düşün.
 
Nişanlılardan değil karı kocadan bahsediyoruz. Tecavüzden değil bi insanın eşiyle birlikte olmasından. Bilemem belki ben eşime böyle güvendiğimden tasavvur edemiyorum, bu konuşanlar da kızlık zarını koz olarak kullanan, birlikte olunca eşi hayvanlaşan, o olmayınca kendini kabul ettiremeyecek tipler heralde.
 

Ya evliligi nasil baslaniliyor "ona koz vermemek lazim". Ne kadar igrenç bir toplumun içindeyiz. Bu tür konulari okudugumda tekrar anliyorum bunlari. Ve isin kötü tarafi, kadinlar bu durumu destekler degilde, güçlendiriyorlar. O senin dedigin dedikoduyu ancak kadinlar yapiyor. Baskasina oruspu deyip kendini akliyorlar.

Kadinlar bir kendi hakkini savunmayi ögrenseler! Öyle odun adamlar ile evlenmeseler, onlari kisitliyan insanlar ile evlenmeseler, baska kadinlar üzerine dedikodu yapmasalar,.. ah ah!
 
13 guncuk kalmış dımı ? Istemiyorsunuz ki buraya danismissiniz rahatsız etmiş yani sizi. Bir haftalık regl dönemine girdim diyin etti 7 gün. Dünden beri de buradayız bir bir buçuk gün 8. Geri kalan bes gün icinde dugun oncesi sac provası fotograf çekimi ev düzmesi derken hop gecti bitti 13 gün. Tamamdir.
 
arkadaşım 13 gün sonra bu adam senin resmen eşin olucak.düğün olmuş olmamış ne fark eder ki.düğün olmadan evli sayılmıyomusunuz?
 

Erkeklerin birbirleri arasın da konuştukları iğrenç konuları bilmiyorum maalesef.
Benim sorduğum soruyu anlamadınız sanırım.
Düğün olunca herşey halloluyor mu?
Düğün olduktan sonra,sizin deyimizle kadın kendini "garanti" altına alınca,ayrılıklar olmuyor mu?
Benim için aslolan "nikah"tır.
 
düğünü beklemelisiniz diye düşünüyorum. Hayat bu ne olacağı belli olmaz, nikah olsa bile aynı evde yaşamayacağınız için hala nişanlı gibi sayılırsınız bence

- bütün bunları sırf sizin tarafınızdan bakarak söylüyorum, olurda negatif bi durum olursa 'iyiki yapmamışım' demeniz için. Ama ilişkiye girmek girmemek kimseyi değil, tabiki sadece sizi ilgilendirir.
 
Son düzenleme:

düğün olduktan sonra artık siz bu evliliğin gerçekleştiğini herkese bildirmiş oluyorsunuz aynı evde yaşıyorsunuz herşeyden önce artık o yuvanın mahremi oluyor her ne oluyorsa..
eğer dediğiniz gibi olsa herkes nikahı bastımı birlikte yaşamaya başlar düğünü kafasına göre yapar istediği tarihte niye aynı evde yaşanmıyor öyleyse?
ayrılıklar 40 yıllık evli insanlardada oluyor ama bunu etrafınız sizi bekar bilirken yaşamak pek doğru gelmiyor bana açıkçası ben kaldıramazdım..
 
Kendinizle aynı düşünceyi paylaşmayan herkese geniş, serbest, gelenek görenekten bihaber demek gibi bir adetiniz var sanırım. Karşılık olarak bizim de "dar kafalı, tutucu" gibi hoş olmayan ibareler mi kullanmamız gerekiyor bu mantıkla? (Ki sizi böyle itham etmiyorum, yaptığınız bu demek istiyorum) Karşınızda kendi fikirleri olan insanlara yaftalar yapıştırmadan tartışmayı başarabilirseniz işte o zaman güzel bir fikir tartışması olur. Sizin yaptığınızı fikir tartışması değil "ad hominem".

Sırf nikah olmadan insanın sevdiği adamla ilişkiye girebileceği fikrini taşıyoruz diye "gelenek görenek adet"ten habersiz, yani alttan alta söylemeye çalıştığınız gibi 'ahlaksız' değiliz.

İkincisi Müslüman bir ülkede yaşamıyoruz. Çoğunluğu Müslümanlardan oluşan laik bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla din emirlerini uygulamak herkesin kendi vicdanıdır.
"herşeyden önce müslüman bi ülkeyiz ilk önce dinimizin emirlerini yerine getirmek isteriz "
Sizin kendi dini inanışınız ve buna göre şekillendirdiğiniz bir hayatınızın olması, karşınızdakini bağlamaz. İnsanlara kendi doğrularınızı tek doğru gibi dikte etmeye çalışmak da hiç hoş değil.

"milletten banane diyemessiniz bakışları veya kulağınıza gelen her türlü laf size acı verir bu durumda ve yaşadığınız kötü deneyimi unutamazsınız ve unutturamazsınızda ilerde hayatınıza girecek herkeste acaba kulağına gidermi düşüncesi varolur istediğiniz insan belki bunu bilir ve umursamaz ama ya ailesi"
Kendi tecrübelerinizi veya etrafınızda gördüğünüzü herkese genelleme hatasını yine yapıyorsunuz. Herkes siz değil, herkesin çevresi veya ailesi sizin gibi değil. Velev ki millet laf etti, herkes sizin düşündüğünüz gibi acı çekmek zorunda değil.

Konuya karışmayacaktım ama yukarıdaki cevabınızı görünce dayanamadım. İnsanların bu konuda sizden farklı düşünmesine dayanamayıp kendi doğrularınızı dayatıyorsunuz, belki bu tutumunuzun farkında değilsiniz ama dışarıdan bakınca durum böyle.


(...)
Ve isin kötü tarafi, kadinlar bu durumu destekler degilde, güçlendiriyorlar. O senin dedigin dedikoduyu ancak kadinlar yapiyor. Baskasina oruspu deyip kendini akliyorlar.

"Millet kötü konuşur " deyip asıl kötü konuşan kendileri oluyor. Toplum baskısı, çevrenin lafı, dedikodudan dert yanıp burada sırf "bence evlenmeden birlikte olunabilir" dedi diye insanlara ne damgalar vuruyorlar. Alışkanlık, kendinden olmayanı dışlama, başka bir şey değil.

Ben elalemin bekaretini, evlilikten önce mi sonra mı birlikte olduğunu düşünüp buna kafa yormuyorum, dedikodusunu yapmıyorum; dolayısıyla "ya benimkini yaparlarsa" diye bir endişem de yok.
 

Etraf neden bekar bilsin ki?
Nikah olduktan sonra gidilir el öpülür bitti gitti.
Siz kaldıramayabilirsiniz,siz çevrenizden böyle görmüşsünüzdür.
Bana göre tekrar söylüyorum aslolan "nikah" tır.
Düğün ise çiftlerin isteğine göre olursa olur olmazsa olmaz bir eğlencedir.
Bu demek değildir ki düğün yapmayanlar "dost hayatı" yaşıyorlar.
"Garanti" den kastınızı da anlayamadım aslında.
Neyse çok uzatmayacağım çok farklı düşünüyoruz.
Saygılar.
 


Cok güzel yazmissin canim, tam benim düsündüklerimi yazmissin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…