Çok eski bir erkek arkadaşım vardı. Annesi aynı böyleydi. Evime gelirdi, evcil hayvanıma işkence etmekle beni tehdit eder; oğluyla oturacağım evden beni kaçıracağını söylerdi. Kendi evinin pis camlarını bana sildirmeye çalışmıştı, oğluyla ne nişanlıydım ne de evliydim. Hatta oğluyla evlilik niyetimiz vardı, biraz ortak para biriktirmiştik. O paraya da göz koymuştu, kendi evine züccaciye ürünleri almak için. Neticede bir sene ancak dayandım, ayrıldım. Aradan 10 sene geçti. O eski erkek arkadaşım biriyle evlenmiş, kızcağız kaynana teröründen şikayetçiymiş. Duyuyorum. Yani demem o ki patavatsızlık değişen bir huy değil. Ya kötüyle kötü olacaksın ya da evi ayıracaksın. Bu yaştan sonra kimseye nerede ne konuşacağını öğretemezsin.