Annem yüzünden aman kızım düzelir, yemeğe gideriz onlarıda davet eder, dışarı çıkacak oluruz misafiri gelir gitme sonra gidersin der, hiç istediğim hayatı yaşamama izin vermedi hep onlara benzememi istedi ama artık dayanamıyorum ben bu değilimKonularını biliyorum ama sende de hata yok mu baştan mesafeni neden koymadın
Evet burayi okudukca daha cok farkina variyorum sansli oldugumu cok sukur..çok şanslısın kıymetini bil :)
Evet gidelim gitmek istiyorum yapamıyorum dedim ama adam ancak ölüm çıkar bu evden diyorPeki sen taşınmayı hiç düşündün mü ya da kiraya çıkmayı
Ben çok severim. 26 yıllık evliyim hiç sorunumuz olmadı. Eltimde sever, hatta 2001 yılından beri birlikte yaşıyorlar. Birbirlerine seslerini bile yükseltmediler.kaynanasını kim neden sever ki
öyle bi canlı nası sevilebilirı ıh olmaz
Inşallah bizi de suç üstü yakalamazlar çaktırmahaklısınız allah var şimdi ama dün buna benzer konunun finalini mune abla yapınca
Kız o kadar da demedik çok çok görüşmezsin mesafe koyarsın o ne öyle ölmüş kaynana bi sakin olen iyi kaynana ölmüş kaynanadır.. hepsi aynı. benimki yüzüme canım cicim kızım der arkamdan oğlunu doldurur gelmiyo aramıyo diye işten erken çıktığım günler onlara gitmemi bekliyormuş görmeye tahammülüm yok zaten
Aaaa bi kaynana baskın mı yaptıO değil de, sadece gelinleri dinliyoruz, kaynanaları dinlesek onlar neler anlatır acaba?
belki de kadınlar kendilerini ve ailelerini mazlum gösteriyor, erkek aileleriyle görüşmek istemediği için her hareketlerine kulp takıyorlarsa? taraflı davrananlar da varsa?
evli ablamı, kocası benimle görüştürmüyor desem, bizim enişte bey tü kaka olur. evli abim bizle görüşünce gelin hanım huzursuzluk çıkartıyor, paylaşamıyor desem, geline hak veren çok kişi olabilir. kayınvalidem eşimi "oğluşum oğluşum" diye seviyor desem, bizim valide hanım yerin dibine sokulabilir :)
her ilişkinin başlangıcında önyargıdan uzak olmak gerek, evlendiğiniz insanın da bi anne-baba-kardeşi olduğunu kabullenmek gerek...
ben nasıl anneme ihtiyaç duyuyorsam, annem nasıl beni özlüyor, benim evimde bi sofra kursam-bi çaya davet etsem mutlu oluyorsa, eşimin ailesi de bunu ister? evladının mutluluğuna göz diken, her daim beklenti içinde olan, gelinini köle olarak gören zihniyete lafım yok tabi ki ama sılai rahime gereken özveri gösterilmeli, eş, dost, akraba, hısım bunlar hayatımızın büyük parçası... allah herkesin karşısına temiz insanları çıkarsın ve nankörlerden de uzak tutsun inşallah.
Uuuuu desene roman kitap kadar uzun bu işlerValla, erkeklerde kaynanadır benden uzak dursun derlerse o zaman yaygarayı basarsınız ama değil mi?
Her şeyin karşılıklı olduğuna inanırım ben.
Alın size bir yazı. Pakize Suda'ya ait ve bence tespitlerin çoğu doğru.
KADINLARIN GERÇEK YÜZÜ (PAKİZE SUDA 'nın bir yazısı....).
* Bütün kadınlar birbirlerini rakip olarak görürler. Birbirlerini kıskanmaları için ayni meslekten olmalarıyla da menfaatlerinin çatışması falan şart değildir.
* Ortalıkta kendilerinden başka kadınların da dolaşıyor olması, kıskanmaları için yeterli bir sebeptir. Yolu kadınların görev
yaptığı bir yere, örneğin bir banka şubesine düsen bir kadın, gördüğü muameleden bunu sip diye anlayabilir.
* Bütün kadınların mutlaka koşulacak şartları vardır. "Seninle evlenirim ama...", "dediğini yaparım ama...
* Nedense bütün ask şiirleri, en duygulu şarkı sözleri hep erkekler tarafından yazılmıştır. Çok duygulu oldukları söylenen kadınların bu sırada ne yaptıkları merak konusudur. Bence kadınlar o sırada diğer kadınları incelemekle meşguldürler. "Ne giymiş, ne takmış, benden güzel mi?" Vs...
* Erkekler (eğer ruh hastası değillerse) eşlerini çok yakin arkadaşlarından, akrabalarından, yani olur olmaz herkesten
kıskanmazlar. Oysa kadınlar, hiç ayrım yapmaksızın, ömür boyunca, istisnasız her dişiden kıskanırlar kocalarını. * Kendisinden 30 yas büyük bir kadınla, sırf parası için evlenen pek az erkek vardır. Buna karşılık etraf, babası, hatta dedesi yaşında, ama mutlaka zengin erkeklere aşık olan(!) kadınlarla doludur.
* Hiçbir kadın çalıştığı yerde üstünün kadın olmasını istemez. Vallahi bunu ben söylemiyorum, anketler öyle diyor.
* Erkekler kadınlardan ilgi, şefkat, sevgi dışında pek bir şey beklemezler. Kadınlara bunlar asla yetmez, ilave olarak iki
bilezik, bir yüzük gerekir çoğu zaman.
* Gelin-kaynana çekişmesinin fıkralara geçtiği ülkemizde hiç damat-kayınpeder çekişmesine tanık oldunuz mu? "Elti gemisi yürümez" diye bir söz vardır da neden bacanaklar için söylenmiş benzer bir laf yoktur?
* Evli kadınla ilişkiye giren çok az erkek vardır. Buna karşılık evli erkekle hiç düşünmeden ilişkiye giren kadın sayısı benim bildiğim, gördüğüm, duyduğum kadarıyla bir hayli kabarıktır. * Erkekler bir araya geldiklerinde isten, politikadan, futboldan bahsederler genellikle. Kadınlar bir araya geldiğinde ise vay o anda orada olmayan diğer kadınların haline!
* Eslerinden, "yorgunum", "başım ağrıyor" bahanesiyle mümkün olduğunca kaçan kadınlar, ortaya ikinci bir kadın çıktığı zaman aniden kocalarını çok sevdiklerini(!) fark ederler. * Kocası tarafından aldatılan kadınlar genellikle boşanmak yerine, bir çocuk daha yapmayı tercih ederler. Tersi durumda ise erkekler kadınlar kadar akıllı olmadıkları için bunu gurur meselesi yapar ve kadını hemen boşamaya kalkarlar.
* Kadınlar evde akşama kadar istedikleri gibi yaşarlar. Ne karışanları ne de görüşenleri vardır. Erkeklerin akşamdan akşama geldikleri evlerinde pek de özgür oldukları söylenemez. Kendilerine durmadan oraya oturmaması, sigarasının külüne dikkat etmesi, ayakkabısını çıkarması hatırlatılır.
* Kadınlar akşama kadar kocalarının bilgisi dışında istedikleri arkadaşlarını misafir ederler. Oysa hiçbir erkek karısından izin almadan eve bir erkek arkadaşını getiremez. Hatta izin alarak bile...
* Kadınlar her istediklerinde eşlerinden izin almadan annelerini ziyaret edebilirler. Erkekler ne haberli, ne habersiz, yanlarında eşleri olmadan asla annelerine uğrayamazlar.
* Kadınlar bütün ilişkilerinde hesap kitap içindedirler. Asla şeffaf değildirler. Hoşlanırlar, hoşlanmaz gibi davranırlar, isterler, istemez gibi yaparlar. Eşleriyle sorunlarını çözmede bedenlerini silah olarak kullananlar bile vardır.
* Vücutlarını göstermeye bayılırlar. Açık, dar, şeffaf, kısa giyerler. Sonra da "neden bakıyorsunuz?" diye sinirlenirler.
Aslında amaçları baktırmaktır, ama bunu asla kabul etmezler. Özgürlükten, rahatlıktan, medeniyetten falan söz ederler. Nereden biliyorsun, derseniz, ben de kadınım oradan biliyorum.
NOT: İstisnalar kaideyi bozmaz (Bu yazıyı okuyan bütün kadınlar kendini istisna olarak kabul edecektir). Maalesef, bu yazıyı kadınlara gönderemedim, çekindim
Aaaa bi kaynana baskın mı yaptı
:) yok ben de gelinim, 5 senelik gelinim... yeri geldi tartıştık da kayınvalidemle, onun da bir anne olduğunu kabullendim sadece.
burda en iyi kaynana ölü kaynana yazan arkadaşların oğlu var mı acaba?
ya da erkek kardeşleri-abileri varsa yengeleri de bu lafı derse anneleri gıyabında?
O yorumları kimse tasvip etmez zaten:) yok ben de gelinim, 5 senelik gelinim... yeri geldi tartıştık da kayınvalidemle, onun da bir anne olduğunu kabullendim sadece.
burda en iyi kaynana ölü kaynana yazan arkadaşların oğlu var mı acaba?
yengeleri de bu lafı derse anneleri gıyabında?
Fazla kaynanacı da olmamak lazım:) yok ben de gelinim, 5 senelik gelinim... yeri geldi tartıştık da kayınvalidemle, onun da bir anne olduğunu kabullendim sadece.
burda en iyi kaynana ölü kaynana yazan arkadaşların oğlu var mı acaba?
yengeleri de bu lafı derse anneleri gıyabında?
O yorumları kimse tasvip etmez zaten
kaynanam aklıma gelince cinlerim tepeme çıkıyorKız o kadar da demedik çok çok görüşmezsin mesafe koyarsın o ne öyle ölmüş kaynana bi sakin ol
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?