Arkadaşlar merhaba,
Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.
Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.
Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.
Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.
Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..
Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?
Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.
Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.
Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.
Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.
Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.
Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.
Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.
Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..
Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?
Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.
Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.
Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.