Kaynanam ve görümcelerimin ızdırabından bunaldım. Fikirlerinize ihtiyacım var :(

beyzaesra

Guru
Kayıtlı Üye
17 Aralık 2010
96
0
Arkadaşlar merhaba,

Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.
 
Arkadaşlar merhaba,

Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.

Nasıl yani ...Allah ıslah etsin onları .Allah yardımcınız olsun bence Temmuzu falan hiç beklemeyin hemen çıkın :KK68:
 
canım allah yardımcın olsun da sen nasıl böyle bi hataya düştün ya :S uuuf ben bile sıkıldım burda, şimdi hiç vakit kaybetmeden kendi evinize geçin ve kesinlikle diret, eğer yumuşak davranırsan o iç güveysi damatları gibi seni de sindirdiklerini düşünecekler
 
Arkadaşlar merhaba,

Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.

canım üzüldüm gerçekten zor bir durum insanın kendi evine hırsız gibi girmeside neyin nesi
keşke eşinle konuşsan ve oda anlayışlı davransada başka bir yere taşınsanız ben bunu bu tarz aynı apartmanda oturan ve şikayetçi olan bütün topiklerde gelinlere söylüyorum kız ailesinede erkek ailesinede yakın oturulmaması taraftarıyım açıkçası

birde başta anlamışsınız sözden sonra ben bu aileyle yapamam demişsiniz neden aynı yerde oturmayı kabul ettiniz keşke şart koşsaydınız asla oturmam diyee belki şuan taşınmak istemenizi eşiniz anlayışla karşılar...
 
yazının sonunu görmemişim zaten ev almşsınız ama temmuza çok bence biran önce kaçmanın yollarını arayın kiracıyla konuşun çıksınlar hemen siz taşının vallahi son dediklerini okuyunca şimdi dahada sinirlendim
 
Arkadaşlar merhaba,

Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.
allah yardımcın olsun canım çok kötü bi çember içinde kalmışsın..şimdiye kadar iyide dayanmışsın...ben bir kaç hafta bile tahammül edemiyorum..ve ne yazıkki artık insanların yuvasına karışmak mutluluklarını engellemek çok basit bi duruma gelmiş..aileller bile artık bir yastıkta kocayın lafını kurmaz olmuş..bu yüzden ki evliliklerimizemutluluğumuza daha sıkı tutunmak sürekli bi mücadele vermek zorunda kalıyoruz..:KK50::18:
aslında ne güzel ev almışsınız kendi evinize geçmeye çalışın eşin in ağzı laf yapıyosa sende ona o şekilde alla pulla ve kendi hayatınız kurmaya ikna et..birbirinizi seviyorsanız ailesi bile olsa evliliğini huzurunu bozmalarına müsade etme..sıkıntılar hastalığı getirir herşeyden önce sağlık ve mutluluk..hakkınızda hayırlsı olsun çok zor bi durumdasın:26::26:inşallah herşey gönlünce olur.
 
bu ne yaa rabbena hep bana
damatta benim kızda ,oğlanda benim gelinde :95: en sinir olduğum , çocuklarınında artık aile olduğunu anlamayan yada anlamak istemeyen insan tipi :88:

eşini seviyosan bence bırakma...evinizde varmış ..geç olsunda güç olmasın
inşallah hayırlısıyla temmuzda geçersiniz kendi evinize kurtulursunuz bu insanlardan
 
durumunuz gerçekten sıkıntılı. allah yardımcınız olsun.

fakat, annesinin evinde yaşıyor diye görümcenizin eşine habire iç güveysi iç güveysi demeniz oldukça çirkin.. çok rahatsız edici. annesi kızına ev vermiş diye niye bu kadar zorunuza gitti anlamadım. neticede size de vermişler oturuyosunuz. hiç hoş değil bu bakış açınız..
 
canım üzüldüm gerçekten zor bir durum insanın kendi evine hırsız gibi girmeside neyin nesi
keşke eşinle konuşsan ve oda anlayışlı davransada başka bir yere taşınsanız ben bunu bu tarz aynı apartmanda oturan ve şikayetçi olan bütün topiklerde gelinlere söylüyorum kız ailesinede erkek ailesinede yakın oturulmaması taraftarıyım açıkçası

birde başta anlamışsınız sözden sonra ben bu aileyle yapamam demişsiniz neden aynı yerde oturmayı kabul ettiniz keşke şart koşsaydınız asla oturmam diyee belki şuan taşınmak istemenizi eşiniz anlayışla karşılar...

İnsanın kendine yaptığı zulmü bi başkası yapamaz sanırım. Biraz da kendim ettim kendim buldum. Hiç tarzım olmayan insanlarla zehir zemberek bir yıl yaşadım. Hayatımı ikiye ayırdım diyorum soranlara;evlenmeden öncekiben evlendikten sonraki ben. İÇime kapandım. Eskiden cıvıl cıvıl bi insandım.Eşime kıyamadığım için kabul ettim, iyilikten maraz doğdu canım.
 
arkadaşlar merhaba,

öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. Içime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. Hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.eşimin ağzı iyi laf yapar. önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. Insan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
Iki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.ya eşimi alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.

ilk önce seni tebrik ederim sorununu net ve açıklayıcı bi şekilde yazmış kendini çok güzel ifade etmişsin sorunun olan şey bi çok kadında mevcut tabiki şanslı yönün evini almış olmanız temmuzu bekleme sakın eşine söyle hemen taşının kendini sakın ezdirme bunların hepsi böyle dışardakini kabul edip alamıyolar içlerine
 
durumunuz gerçekten sıkıntılı. allah yardımcınız olsun.

fakat, annesinin evinde yaşıyor diye görümcenizin eşine habire iç güveysi iç güveysi demeniz oldukça çirkin.. çok rahatsız edici. annesi kızına ev vermiş diye niye bu kadar zorunuza gitti anlamadım. neticede size de vermişler oturuyosunuz. hiç hoş değil bu bakış açınız..

Aslında görümcemin eşiyle bir sorunum yok benim. Görümcem benim kimlerle görüşüp ne kadar sıklıkla aileme gidip geleceğime burnunu sokmaya başladığından bari bu tabiri kullnıyorum. Damadın yüzüne karşı böyle bişiy dediğim yok yani. Kızgınlığın kaynanmın bencillliğinden. Kendi kızını karşı dairesine alıp, ben ailemi evimde ağılamıyorsam, bu kdarcık yakıştırmayı da hakediyorlar sanırım.
 
Son düzenleme:
Canım karşıdan konuşmak kolay oluyor ne yaşadığını en iyi sen bilirsin..zor bir durum ama en azından çıkış yolunuz var.zamanında çok akıllıca davranıp ev almışsınız.anladığım kadarıyla eşinde seni çok seviyor.onun da bulunduğu durumu düşünsene o da çok zor bir durumda..pes edip bırakma eşini...şu kısacık hayata sevdiğinle beraber devam et bence canım(düşünsene kendi evinizde başbaşa kimse olmadan...birazcık sabır)
 
Ya canım çok üzüldüm anlattıkların hakikaten çok can sıkıcı ama dişini göstersene biraz sen de. Yani bilmiyorum acaba ben mi çok cadıyım :26: Ya da bekara eş boşaması kolay misali rahat mı atıp tutuyorum ama ne bileyim yani hiç bişey veya hiç kimse kendi canından kıymetli değil bence.
Ben senin yerinde olsam meydanı onlara bırakmam, eşimi ne yapar eder onların doldurduğundan iki kat fazla doldurur rahata ererim diye düşünüyorum. Tabi onların aile yapısını, eşinin karakterini sen biliyorsun ama benim gördüğüm hep şu şekilde; eğer bir kadın bir şeyi aklına koyuyorsa onu yapıyor nasıl olursa olsun. Benim hariçten okuyabileceğim tek gazel budur, meydanı o insanlara bırakma yapış eşinin yakasına :KK9:
 
Öncelikle geçmiş olsun canım. Çalışıyorda olsan aynı ortamda bulunman yeteri kadar sıkıntı veriyordur sana. Bence temmuzu falan bekleme eşinle konuş ve evinize taşının. Haa yok temmuzu bekleyeceksen yine de orda bekleme. Bence ailenin yanına git. Eşin seni seviyorsa zaten buna müsade eder. Temmuzda da evinize gidersiniz. Yazık değilmi sana.Onun kızları kızda sen değilmisin. Seni de bir ana doğurdu. Allah yardımcın olsun ama herkesin bi dayanma sınırı var demi. Allah korusun sağlığına bişey olsa psikolojin bozulsa ne olacak.
 
bende hemen hemen aynı durumdaydım,bir çoçuğum varken boşanmaya kalktım,boşanamadım babam engel oldu,yurt dışına götürürsen karışamazlar artık dedi,götürdüm yurt dışına aradan yıllar da geçse hep devam etti,bu seferde beyime her ay telefon edeceksin dediler,yine herşeye karıştılar telefonla,tatile ne zaman gideceğimize onlar karar veriyorlardı,çoçuklarımın isimlerine karışıyorlardı,bir sürü siparişler veriyorlardı,para isteyip diğer oğullarına ev yaptırıyorlardı v.s malesef her şey kocadan kaynaklanıyor ailesini kıramıyor,ben tavrımı koyamadım bunca yıl,eğer kocan halen anne ve ablası ne dediklerini yapıyorsa bunu sonu asla gelmez,kusura bakmayın biraz iyi anlatamıyorum inş anlata bildim.....
 
Zaten azosperm gibi bi derdimiz var bide bunlarla mı uğraşacağız. Senin yanında olup daha çare arayacakları yerde bi de eziyet ediyorlar. Yuh artık insan mı bunlar
 
Ailenizden bahsederken söylediği cümle öyle sinirlendirdi ki beni. Nasıl oldu da eşiniz buna izin verdi. Ve sizde de nasıl bir sabır var sakin kalabildiniz. Bu aileyle değil aynı apartmanda aynı sokakta oturulmaz. Nasıl bir saygısızlıktır. Diğer yaptıkları, giyinişleri, görgüleri kültürleri hiç ama hiç önemli değil ama aileniz hakkındaki söylenen o söz beni bile çıldırttı
 
Ailenizden bahsederken söylediği cümle öyle sinirlendirdi ki beni. Nasıl oldu da eşiniz buna izin verdi. Ve sizde de nasıl bir sabır var sakin kalabildiniz. Bu aileyle değil aynı apartmanda aynı sokakta oturulmaz. Nasıl bir saygısızlıktır. Diğer yaptıkları, giyinişleri, görgüleri kültürleri hiç ama hiç önemli değil ama aileniz hakkındaki söylenen o söz beni bile çıldırttı

bir an evvel kendi evine taşınmalısın... böyle seviyesiz insanlarla aynı apartman aynı sokakta aynı şehirde bile yaşamak mümkün değil bence.. ailene nasıl o şekilde hitap edebilirler yaa..tavrını koy evine sokma ve bir an evvel onların yanından kurtul...
 
Allah yardımcın olsun hakikaten çok zor bir durum.
temmuza kadar sabret sonra da asla yaklaşma o insanlara...
 
Arkadaşlar merhaba,

Öyle bir ailenin içine düştüm ki, sonunda rahatsızlığım nüksetti. İçime kapandım, psikolojim bozuldu.

Yaklaşık bir yıldır evliyim arkadaşlar. Eşimin aile apartmındda yaşıyoruz. Eşim 6 kardeş, 4 görümcem , bir de erkek kardeş. Erkek kardeş ve görümcelerden biri bekar. Bekar olan görümcem benden yaşça çok büyük ve evin patronu. Bir diğer görümcem de bizim apartmanda yaşıyor, evli(damat iç güvey). Kayınvalidemin karşı dairesinde oturuyor. Diğer iki görümce de aynı sokakta.. Bulunduğumuz mahalle yan apartman vs. hep akraba ve aile apartmanı çoğu. Bunları detaylı yazıyorum ki nasıl bir kumpas altında olduğumu şeklen de dahi olsa anlayabilin diye.

Benim ailem şehir dışında yaşıyor ama kardeşlerim istanbuldalar. Eşim ailesi isteme ve söz için ailemin bulunduğu ile geldiler. Tüm kardeşler ve eşleriyle birlikte. Aileyi o güne kadar tanımıyordum. Biz insanlara zahmet vermeyelim, istemeyle sözü aynı zamanda yapalım dedik. Aileme sizde de kız vermek ne kadar kolaymış denildi.. Kayınvelide olacak kişi okuma yazması olmayan, toplum içinde rahatlıkla geyirebilen, görgü adap bilmeyen bir kadın. Onca laf etti, beni ve ailemi kırdı görgüsüzlükleriyle. Ben de onlar gittikten sonra sözlümle konuştum. Ben bu aileyle yapamam dedm.Eşimin ağzı iyi laf yapar. Önemli olan biziz boşver senin mesleğini ve güzelliğini kıskandılar ablalarım, annemi de gaza getirmişlerdir dedi. Ablaları da ev hanımı. Söz kıyafetimi beğenmediler ama görümceler abiye albiselerinin altına evde giydiğimiz naylon terlik giyecek kadar görgüsüzler. Resimlerini bir ara silmediysem yayınlarım.

Sözden sonra düğüne kadar görüşmedik pek. Düğünde de şehir dışından gelen ailemi ağırlamadıkları gibi bir hoş geldin nezaketinde bile bulunmadılar. O kadar geleneksel yaşayan bir aile ki; işlerine gelmediği için nişan bohçası düğün alışverişi falan dendiğinde geleneksel şeyler denilip yapılmadı. Evimde çöpleri dahi yok, her şeyi eşimle kendimiz yaptık.

Evliliğim süresince 6 ay kadar dayanabildim. 3 ay önce evi terk ettim kayınvalidemin zulmünden. Sebeb de şehir dışından ilk defa ailem gelecekti. Ailemi karşılamaya gitmek yerine kayınvalimlere gitmem gerekirmiş. Ailemin geldiğini haberdar edip ertesi akşam davet etmek için. Onları ağırlama mutluluğuna eremeden aileme siz bana gelmiyorsunuz ben evi terk ediyorum dedim. Ailem eşekten düşmüş karpuza döndü..

Sonrasında babamın ısrarıyla eşimle barıştık. Eşim önceleri kendi ailesini dinliyordu, korkuyordu. Evi terk edip döndükten sonra bir nebze düzeldi. O günden bu yana da kayınvalidem ve görümcelerimle görüşmedim. Düşünsenize işten dönüp apartmana girdiğimde sessiz sessiz çıkıyordum karşılaşmamak için. İnsan kendi evine hırsız gibi girip çıkar mı?

Bu olaylardan sonra meydanı ona bırakmamak için ara sıra bana kardeşlerim gelip gittiler eşleriyle birlikte. Babam hala gelmedi, bir gece dahi ağırlayamadım. Tabi daha sonra kavga kıyamet. Bütün aile eşime yükleniyor. Babası ablaları ve annesi. Eşimi benim ailemden soğutmaya çalışıyorlar. Kaynanam damatlarının ailesini kendi kızlarının evinden soyutlamış. Bu güne kadar evli olan görümcelerimin kayınvalideleriyle bir kez olsun karşılaşmadım. Düşünün artık gerisini.

Biiz düğünden sonra takılar ve daha önceki birikimimizle ev almıştık. Kiracı temmuzda çıkıyor ve taşınmaya karar verdik. Ama onlar eşimin taşınmasını da engellemye çalışıyorlar.
İki gün önce de eşimi ablasıyla apartman girişinde tartışırken yakaladım. Eşimi bir güzel dolduruyordu. Kansız köpeklerle görüşme falan diyordu. Beni fark etmedi sonra merdivenlerde karşılaştık koluma çarptı gitti. Üstelik bunu yapan kaynanamın karşı dairesinden iç güveysi kocasıyla yaşayan görümcem.

Tüm bu sıkıntılardan sonra hastalığım nüksetti. Eşimin de geçen ay azosperm(bir nevi kısırlık yani) olduğunu öğrendik. Bütün dertler üste üste geldi. Şimdi ben bunlara karşı nasıl bir tavır almalıyım bilmiyorum.Ya eşimi Alesiyle başbaşa bırakıp gidicem, dayanamıyorum. Fikirlerinizi bekliyorum.


Yaşadıkların feci gerçekten ama zaten temmuzda taşınmayı eşin de kabul etmiş. Neden yaşanılanları bir kenarda bırakıp uyum içinde (eşinle tabi ki) olamıyorsunuz?

Eşinizin hastalığı da eklenince ordan taşınmak size çözümmüş gibi gelmiyor anladığım kadarıyla
 
X