Kendimi Sürekli Yük Gibi Hissediyorum

Ben sizi çok iyi anlıyorum.Ben de yıllarca çalıştım.Şimdi başka bir iş durumu var.Biraz korkuyorum farklı bir yer.Ama zamanla insan her şeyi öğrenir diye kendimi teskin ediyorum.Siz de böyle yapın.
 
Ben de. Birisi yardım ediyor bir konuda, dünyam kararıyor nasıl karşılık versem diye. Abimin evine gidiyorum dolaptaki meyve suyunu içersem yenisini almadan huzur bulamıyorum. Hamileyim birisi bir eşyayı eğilip alsın benim için, milyonlarca kez teşekkür edesim geliyor. Birilerine maddi destek sağlıyorum 8383884 sene, bir kere bana yardım edilse şoklardan şoklara girip kendimi duvarlara vuruyorum. Normal olmadığım kesin, nasıl düzelir bilmiyorum. Konuyu inceleyeceğim.
Ben özel hayatımda sanki sizin kadar değilim gibi düşünüyorum ya da eskiden boyleydim de sanki biraz değiştim gibi 😅
ama aileme değil yakın arkadaşlarıma sevgililerime vs
 
Seni çok iyi anlıyorum . Bazen ben kendime niye eziksin diyorum? Küçüklüğümden itibaren bana varlığımla kimseye rahatsızlık vermemem öğretildi . İnsanların benim için zahmete girmesinden kötü hissederdim kendimi. Hep fazlalık olduğumu düşünüyordum. çok eleştirildim küçüklüğümde.universite yıllarında prof. un dersi vardı.asistan yoklama imzalarını alıyordu. Sınıfta 30 kisi varsa 60 imza vardı.tam ben imzamı attım prof geldi aldım imza kağıdı elimden başkasının yerine imza atmaya utanmıyor musun sen Özlem misin ki dedi. Savunamadim bile kendimi.bu ve bunun gibi durumların ebeveynlerle kurulan bağlarla ilgili olduğunu biliyorum 1.5 yıl terapiye gittim hiç bir işime yaramadı . Yorumlarından seni takip ediyorum bence sen güçlü bir kadınsın . İç konusmalarin sanki başkasına nasihat öğüt veriyormussun gibi yapıcı olsun.Herkes anasının karnından mükemmel doğmuyor hadi kızım biz bunuda yaparız diyorum artık kendime. Bir cocukla konusuyormusum gibi öyle sefkatli davranıyorum ki bana 🤗
 
çok klasik ama ben yetiskinlikteki bu tarz durumların hep cocukluga dayandıgını dusunuyorum. bi dusunun bakalım cocukken yuk gibi mi hissettirildiniz? size zaten hali hazırda verilmesi gerekenler lütufmuş gibi mi verildi? sürekli yaptığınız hareketler başkalarını rahatsız ediyormus gibi tembihlediler mi? soyle yapma, bunu deme, sunu yapma tarzı sanki varlığınız rahatsız ediciymis duygusunu size herhangi bi sekilde aşılamış olabilir mi aileniz?
 
Ben de öyleyim ve bunu yeni yeni aşıyorum. "Başarılı olmalısın, başkasına minnet etmemelisin..." Sizin de içten içe içinde bulunduğunuz his bu diye düşünüyorum. Birisi karşılığını veremeyeceğim bir yardımda bulunacak diye ödüm kopuyor. Hediye verildi mi, bir şey ismarlandi mi en basitinden çok rahatsız oluyorum. Yeni yeni kendimi zorlayarak aşmaya çalışıyorum. Ben küçüklükten gelen bir şey olduğunu düşünüyorum. İçten içe annem başkalarına güvenme, işte kimse bizi sevmez, en iyi olacaksınız, en başarılı olacaksınız diye diye, hep şöyle yoruldum, ah bu çocuklar niye böyle, yok size şu kadar harcadım yok şunu yaptım bunu ettim diye diye büyüttü. Hâl böyle olunca insanlardan bir şey kabul etmek, bir alanda başarısız olmak fikri beni çok gerdi/ geriyor hâlâ. Ama aşıyorum. Bir arkadaşımla hep tasavvuf üstüne konuşuyoruz, eşim hep destekçim hiçbir konuda yargılamaz hep anlayışlıdır. Öyle öyle aşıyorum. Bakalım hâlâ çok yol kat etmem lazım ama 😐
 
Ben de. Birisi yardım ediyor bir konuda, dünyam kararıyor nasıl karşılık versem diye. Abimin evine gidiyorum dolaptaki meyve suyunu içersem yenisini almadan huzur bulamıyorum. Hamileyim birisi bir eşyayı eğilip alsın benim için, milyonlarca kez teşekkür edesim geliyor. Birilerine maddi destek sağlıyorum 8383884 sene, bir kere bana yardım edilse şoklardan şoklara girip kendimi duvarlara vuruyorum. Normal olmadığım kesin, nasıl düzelir bilmiyorum. Konuyu inceleyeceğim.
Ya ben de böyleyim.Daha hiç bir yere eli boş gitmedim.Babamın,kardeşimin evine bile.
 
Seni çok iyi anlıyorum . Bazen ben kendime niye eziksin diyorum? Küçüklüğümden itibaren bana varlığımla kimseye rahatsızlık vermemem öğretildi . İnsanların benim için zahmete girmesinden kötü hissederdim kendimi. Hep fazlalık olduğumu düşünüyordum. çok eleştirildim küçüklüğümde.universite yıllarında prof. un dersi vardı.asistan yoklama imzalarını alıyordu. Sınıfta 30 kisi varsa 60 imza vardı.tam ben imzamı attım prof geldi aldım imza kağıdı elimden başkasının yerine imza atmaya utanmıyor musun sen Özlem misin ki dedi. Savunamadim bile kendimi.bu ve bunun gibi durumların ebeveynlerle kurulan bağlarla ilgili olduğunu biliyorum 1.5 yıl terapiye gittim hiç bir işime yaramadı . Yorumlarından seni takip ediyorum bence sen güçlü bir kadınsın . İç konusmalarin sanki başkasına nasihat öğüt veriyormussun gibi yapıcı olsun.Herkes anasının karnından mükemmel doğmuyor hadi kızım biz bunuda yaparız diyorum artık kendime. Bir cocukla konusuyormusum gibi öyle sefkatli davranıyorum ki bana 🤗
Rahatsızlık vermemek ... işte bu işin kilit noktası benim içinde en doğru tanımlama bu teşekkür ederim.
yakın olduğum arkadaşlarım ve sevgililerim dışında kimsenin benim için konforunu bozmasına tahammül edemiyorum.
çok zorlanıyorum.
terapinin ise yarama olayını bende kendi içimde imkansizlastirdim , yardım aldığım başka konular oldu ama işlevsel olmadı .
kendimle ilişkim iyi gibi hissediyorum ben saygılıyım en azından genelde:KK53:
ama you go girl moduna hayatım boyunca geçemedim
 
Başlığa yazdığımı daha nasıl açıklayabilirim diye düşünüyorum şu an tam anlamıyla böyle çünkü.
kendimi sürekli yük gibi hissediyorum özellikle şu sıralar yeni bir işe başladım ve işte eksikliklerim var çünkü benim daha önce hiç çalışmadığım eğitim aldığım alana değil ama eğitim programıma pek uymayan farklı bir yerde çalışmaya başladım.
Yanımdaki insanlar fazlasıyla deneyimli ve samimiler.
Ama ben en ufak bir eksiklik ya da hata yaptığımda o kadar çok kusura bakmayın diyorum,özür diliyorum vs ki herhalde günde 30 ya da 40 kere diyorumdur
Ve ben şunu fark ettim ben bunu deyince aslında hatalarım insanların gözünde daha da büyüyor kibar naif bir insan olmuyorum ezik bir insan oluyorum.
Çalıştığım yerde ekip lideri benim ama hiçbir otorite kuramadığım gibi insanların gözünde daha en başından saygımı kaybetmekten korkmaya başladım.Ve çok çok pasiflesiyorum işimde.
Ögrencilikte de böyleydi,hiçbir şey için izin istemezdim asistanlardan vs(bu bizim ögrencilikte herkesin yaptığı bir şey ondan bu örneği verdim)
Bu sadece iş hayatımda böyle değil özel hayatımda da yoğun şekilde böyle.
İnsanlar bana en ufak bir yardım yaptığı zaman borçlu hissediyorum kendimi , seviyemi görmeniz için şöyle söyleyeyim buradaki hanımlar konumla derinden ilgilenip bana uzun uzun cevaplar yazdığında bile hissediyorum bunu.
Buraya 'taşınmalı mıyım' diye bir konu açmıştım ve oradaki özellikle bir hanımefendinin yorumlarıyla bu durumu artık tamamen aydım diyebilirim(Kendisine sevgiler 🌸)
Ailemin evinde kaldığım için onlara bile yük olduğumu hissediyorum,beni uzun okuttuklari için (üniversiteyi biraz uzatmistim) bu his arşa çıkmıştı
Bu arada iki kardeşiz,tek kızları benim ve evi olabildiğince düzenli toplu tutmaya çalışırım yemekleri ben yaparım her anlamda hayatlarını kolaylaştırmaya da çalışıyorum;
yük oluyorum diye düşünüyorum derken insanların aklına sanki her şeyi yapıyorum da böyle hissediyorum gibi kalmasın.
Ve bu karşımdaki aslında her kim olursa olsun muhtemelen onu da rahatsız ediyor, koşulsuz vermenin tadını da yaşatmıyorum kimseye.

Eskiden bu yük olma hissiyatı çok daha fazlaydı sanki bir tık daha azaldığını düşünüyorum ama iş hayatımda olanlar beni çok fazla tetiklemeye başladı.
Ben karakter olarak net ve sınırları olan bir kadınım değerlerime çok önem veririm; bu yüzden kendime çok saygı duyuyorum
Kendime değer vermiyorum gibi bir şeyin söz konusu olmadığını düşünüyorum ama almaya bu kadar kapalı olmamı ne ile açıklayabilirim bilmiyorum.
Çok yakın arkadaşlarımda sanki bunu hissetmediğimi düşünüyorum

Çok dağınık yazdığımı biliyorum ama nasıl toparlayıp anlatabilirdim onu bilemedim.
Herkese okuduğunuz için ve fikirleriniz için çok teşekkür ederim Umarım benim gibi hissedip kendini tamamen almaya açmış olan kadınların muhteşem önerileri hepimize ışık olur.
Kusursuz insan olma sendromu diyorum ben buna mükemmeliyetçi yapınız ,kendinize olan saygınız yansıyor aslında lakin cevremizdeki insanlar öyle değil,siz naiflestikce onlar kabalasiyorlar hak görüyorlar herşeyi,saygıyı herkese,özveriyi sadece kendinize bunu asla unutmayın
 
Ben de. Birisi yardım ediyor bir konuda, dünyam kararıyor nasıl karşılık versem diye. Abimin evine gidiyorum dolaptaki meyve suyunu içersem yenisini almadan huzur bulamıyorum. Hamileyim birisi bir eşyayı eğilip alsın benim için, milyonlarca kez teşekkür edesim geliyor. Birilerine maddi destek sağlıyorum 8383884 sene, bir kere bana yardım edilse şoklardan şoklara girip kendimi duvarlara vuruyorum. Normal olmadığım kesin, nasıl düzelir bilmiyorum. Konuyu inceleyeceğim.

ben de karşımdaki insan teşekkür etmeyi bilmediğinde, veya yapılanı küçümsediğinde
şoklardan şoklara giriyorum
:skandal:
 
Kusursuz insan olma sendromu diyorum ben buna mükemmeliyetçi yapınız ,kendinize olan saygınız yansıyor aslında lakin cevremizdeki insanlar öyle değil,siz naiflestikce onlar kabalasiyorlar hak görüyorlar herşeyi,saygıyı herkese,özveriyi sadece kendinize bunu asla unutmayın

evet, duruş pozisyonunuz bile karşınızdaki insanın size yaklaşımını belirliyor. Çok ilginç ama doğru.

deneyin :super:
 
çok klasik ama ben yetiskinlikteki bu tarz durumların hep cocukluga dayandıgını dusunuyorum. bi dusunun bakalım cocukken yuk gibi mi hissettirildiniz? size zaten hali hazırda verilmesi gerekenler lütufmuş gibi mi verildi? sürekli yaptığınız hareketler başkalarını rahatsız ediyormus gibi tembihlediler mi? soyle yapma, bunu deme, sunu yapma tarzı sanki varlığınız rahatsız ediciymis duygusunu size herhangi bi sekilde aşılamış olabilir mi aileniz?
muhtemelen.
çok sınırları olan aşırı iradeli mükemmeliyetçi bir annem vardı.
hayatimin hiçbir anında duygusal olarak bir anne hissini hissetmedim , çocukken ya da 18/20 yaşına kadar bu konuya çok çok üzülüyordum
ama onu sonunda böyle kabul etmeye karar verdim.
hayatımda anne olarak değilde yakınımda olan biri olarak gördüm tüm duygusal beklentimi sıfırladım. maddi beklentimi de aslında ...
böyle yapınca rahatladım , varlığı gözüme kötü gelmemeye başladı
aslında iyi yönleri olan biri ama kendimi onunla sinirlarimda biraz salsam çok ama çok tetikleniyorum hala.
 
Bu bende de var biraz. Kimseye yük olmayayim duygusu. Ama aslinda bunun yük olmadigini, insanlara bana yardim etmeleri icin firsat vermem gerektigini anladigimdan beri daha rahatim bu konuda. Hatta artik direkt ben istiyorum. Insanlardan yardim isteyememenin ozunde de kibir ve narsistligin yattigini dusunuyorum. Bunlari kabullendikten sonra, almaya basladim ben.
Is konusu daha farkli bence. Herkes yeni ise baslayinca bocaliyor. Gerekirse kendinden kidemsiz kisilerden destek aliyor. Özür dilemek bir yere kadar guzel bir davranis ama fazlasi -ozellikle bizim ulkede- eziklik olarak goruluyor. Iste tecrube aldikca bu sorunu halledersiniz.
Ailenize kira vermeyi onlarin kabul etmesini su sekilde yorumladim. Eger kirayi kabul etmezlerse sizin o eve gelmeyeceginizi dusunduler bence. O yuzden kabul ettiler.
Evet herkes bagimsiz olsun ama bence onun bile sınırı var. Hep kendi cercevemde yasayayim diye bir durum maalesef yok. Hayat müşterek. İnsanlarin size uzanmasina izin verin.
 
Ben de öyleyim ve bunu yeni yeni aşıyorum. "Başarılı olmalısın, başkasına minnet etmemelisin..." Sizin de içten içe içinde bulunduğunuz his bu diye düşünüyorum. Birisi karşılığını veremeyeceğim bir yardımda bulunacak diye ödüm kopuyor. Hediye verildi mi, bir şey ismarlandi mi en basitinden çok rahatsız oluyorum. Yeni yeni kendimi zorlayarak aşmaya çalışıyorum. Ben küçüklükten gelen bir şey olduğunu düşünüyorum. İçten içe annem başkalarına güvenme, işte kimse bizi sevmez, en iyi olacaksınız, en başarılı olacaksınız diye diye, hep şöyle yoruldum, ah bu çocuklar niye böyle, yok size şu kadar harcadım yok şunu yaptım bunu ettim diye diye büyüttü. Hâl böyle olunca insanlardan bir şey kabul etmek, bir alanda başarısız olmak fikri beni çok gerdi/ geriyor hâlâ. Ama aşıyorum. Bir arkadaşımla hep tasavvuf üstüne konuşuyoruz, eşim hep destekçim hiçbir konuda yargılamaz hep anlayışlıdır. Öyle öyle aşıyorum. Bakalım hâlâ çok yol kat etmem lazım ama 😐
es konusunda darısı başıma diyorum , evlilik çok derdim değil ama beni destekleyen biriyle hayat paylaşmak hoş bir deneyim olurdu.
ben maalesef iliskilerimi hiç bu aşamaya getiremedim.
aslında özel hayatimda bahsettiğiniz olayı astım ben yani öyle sanıyorum ama siz ısmarlama olayı diyince şimdi sanki emin olamadım :KK53:
yakin arkadaşlarımla kesinlikle böyle değilim
ama kendini her güzel şeye layık gören almaya tamamen açan muhteşem kadınlar var (biz de en az onlar kadar muhtesemiz sadece yollarımız farklı) ben birazda onlar gibi olmak , o alanı deneyimlemek istiyorum ❤️
 
Başlığa yazdığımı daha nasıl açıklayabilirim diye düşünüyorum şu an tam anlamıyla böyle çünkü.
kendimi sürekli yük gibi hissediyorum özellikle şu sıralar yeni bir işe başladım ve işte eksikliklerim var çünkü benim daha önce hiç çalışmadığım eğitim aldığım alana değil ama eğitim programıma pek uymayan farklı bir yerde çalışmaya başladım.
Yanımdaki insanlar fazlasıyla deneyimli ve samimiler.
Ama ben en ufak bir eksiklik ya da hata yaptığımda o kadar çok kusura bakmayın diyorum,özür diliyorum vs ki herhalde günde 30 ya da 40 kere diyorumdur
Ve ben şunu fark ettim ben bunu deyince aslında hatalarım insanların gözünde daha da büyüyor kibar naif bir insan olmuyorum ezik bir insan oluyorum.
Çalıştığım yerde ekip lideri benim ama hiçbir otorite kuramadığım gibi insanların gözünde daha en başından saygımı kaybetmekten korkmaya başladım.Ve çok çok pasiflesiyorum işimde.
Ögrencilikte de böyleydi,hiçbir şey için izin istemezdim asistanlardan vs(bu bizim ögrencilikte herkesin yaptığı bir şey ondan bu örneği verdim)
Bu sadece iş hayatımda böyle değil özel hayatımda da yoğun şekilde böyle.
İnsanlar bana en ufak bir yardım yaptığı zaman borçlu hissediyorum kendimi , seviyemi görmeniz için şöyle söyleyeyim buradaki hanımlar konumla derinden ilgilenip bana uzun uzun cevaplar yazdığında bile hissediyorum bunu.
Buraya 'taşınmalı mıyım' diye bir konu açmıştım ve oradaki özellikle bir hanımefendinin yorumlarıyla bu durumu artık tamamen aydım diyebilirim(Kendisine sevgiler 🌸)
Ailemin evinde kaldığım için onlara bile yük olduğumu hissediyorum,beni uzun okuttuklari için (üniversiteyi biraz uzatmistim) bu his arşa çıkmıştı
Bu arada iki kardeşiz,tek kızları benim ve evi olabildiğince düzenli toplu tutmaya çalışırım yemekleri ben yaparım her anlamda hayatlarını kolaylaştırmaya da çalışıyorum;
yük oluyorum diye düşünüyorum derken insanların aklına sanki her şeyi yapıyorum da böyle hissediyorum gibi kalmasın.
Ve bu karşımdaki aslında her kim olursa olsun muhtemelen onu da rahatsız ediyor, koşulsuz vermenin tadını da yaşatmıyorum kimseye.

Eskiden bu yük olma hissiyatı çok daha fazlaydı sanki bir tık daha azaldığını düşünüyorum ama iş hayatımda olanlar beni çok fazla tetiklemeye başladı.
Ben karakter olarak net ve sınırları olan bir kadınım değerlerime çok önem veririm; bu yüzden kendime çok saygı duyuyorum
Kendime değer vermiyorum gibi bir şeyin söz konusu olmadığını düşünüyorum ama almaya bu kadar kapalı olmamı ne ile açıklayabilirim bilmiyorum.
Çok yakın arkadaşlarımda sanki bunu hissetmediğimi düşünüyorum

Çok dağınık yazdığımı biliyorum ama nasıl toparlayıp anlatabilirdim onu bilemedim.
Herkese okuduğunuz için ve fikirleriniz için çok teşekkür ederim Umarım benim gibi hissedip kendini tamamen almaya açmış olan kadınların muhteşem önerileri hepimize ışık olur.

Sizin haliniz aslında normal. Kibar, nazik birisiniz. Ama bizim toplumuzda edepsizlik yapan, dişini gösteren, yüzsüzlük yapan ciddiye alınıyor, önemseniyor. Daha çıkarcı davranmaya çalışın.

Bu kusura bakma, özür dilerim gibi cümleler yerine,
"Benim aklımda böyle kalmış emin olamadım, sende bir kontrol etsene"
"Gözümden kaçmış, dikkat etmemişim"
"Sen halletiysen bana gönder"
"Demek bu böyle olacak, ben tekrar gözden geçireyim"

Üniversiteye kadar bende böyle kibar nazik biriydim. Üniversite ortamım tam kurtlar sofrası gibiydi. Böyle karakterime nolduysa, bir çirkef, bir edepsiz güncellemesi aldım. Yeri geldiğinde edepsizlik yapmak çok fark ediyor, her ortamda. Hak ediyor bazı insanlar. Siz şimdi işyerinde kibarlıkta değil demeniz gerektiği gibi tşk ediyorsunuz, eksiğiniz varsa belli ediyorsunuz ki kendinizi geliştirebilesiniz ama insanlar bunu anlamıyor, bunu zayıflık olarak görüyorlar. Bu her ortamda böyle, eğitim seviyesi, maddiyat bir değişken değil. Toplumumuzun düşünce yapısı çok yanlış maalesef.

Ek olarak aile ve arkadaşlık gibi ilişkilerinizde hep veren taraf olursanız olmaz. Karşılık bekleyin. Gerekirse sözlü olarak beklentinizi iletin. Önceliğiniz kendiniz olmalı hayatta.
 
Bu bende de var biraz. Kimseye yük olmayayim duygusu. Ama aslinda bunun yük olmadigini, insanlara bana yardim etmeleri icin firsat vermem gerektigini anladigimdan beri daha rahatim bu konuda. Hatta artik direkt ben istiyorum. Insanlardan yardim isteyememenin ozunde de kibir ve narsistligin yattigini dusunuyorum. Bunlari kabullendikten sonra, almaya basladim ben.
Is konusu daha farkli bence. Herkes yeni ise baslayinca bocaliyor. Gerekirse kendinden kidemsiz kisilerden destek aliyor. Özür dilemek bir yere kadar guzel bir davranis ama fazlasi -ozellikle bizim ulkede- eziklik olarak goruluyor. Iste tecrube aldikca bu sorunu halledersiniz.
Ailenize kira vermeyi onlarin kabul etmesini su sekilde yorumladim. Eger kirayi kabul etmezlerse sizin o eve gelmeyeceginizi dusunduler bence. O yuzden kabul ettiler.
Evet herkes bagimsiz olsun ama bence onun bile sınırı var. Hep kendi cercevemde yasayayim diye bir durum maalesef yok. Hayat müşterek. İnsanlarin size uzanmasina izin verin.
şu kısım o kadar doğru ki temelinde bence de ben nasıl bunların eline düşerim hissi var
halbuki hepimiz birbirimizin elindeyiz ve hayata birbirimize karşı çok aciziz.
Umarım ben de sizin gibi ilerleme kat edebilirim
 
Birinden bir şey istemeyi ayıp olarak gördüğümüz için almaya kapalıyız.Küçükken annemin yanında bir arkadaşına gittiğimiz de annem tembihlerdi önceden.Sakın yaramazlık yapma,evi kariştırma,bir şey isteme ev sahibinden,ikram edilen şeye teşekkür et.Çiğlik etmek gibi bir şeydi benim gözümde birinden bir şey istemelk.Belki ben kafamda birinden bir şey istemeyi ayıp olarak kodladım.Sizin benzer deneyimleriniz var mı?
 
Aslında çok da anormal hiçbir durum göremedim. Gayet nazik, bağımsız, kimseye muhtaç olmayı sevmeyen ve sorumluluk sahibi bir kadın gördüm. Amaaaa bu toplum nezaketi eziklik olarak yorumladığı için dert haline gelmesine de şaşırmıyorum.
Ben de sizin gibiyim, geçen kahve fincanından özür dilerken arkadaşım yıkıldı gülmekten. Halbuki istemsiz "ay çok özür dilerim" diyiverdim çünkü sakarlık yaptım.. 6 aydır ailemi görmüyorum, tatilde gittim 3 gece kaldım döndüm. Yalvardılar gitme diye, yok, sevmiyorum yük gibi hissediyorum başka yerde kendimi. Çok da yüklenmeyin kendinize. Ayrı eve çıkınca daha iyi hissedersiniz. Ama iş yerinde en azından rol yapmanızı, azıcık sert durmanızı tavsiye ederim, ilerisi için..
 
Ben hekimim, şu an ambulansta çalışıyorum ve yanımda salt ambulans için eğitilmiş arkadaşlar var
kıdem olarak onlardan 3 kat fazla okuduğum için daha kidemliyim lakin benim eğitimim hastane üzerine , öncesi ilk yardım olaylarını elbette eğitim olarak çok çok detaylı aldım ama alışmak biraz zaman alacak , hiç bu alanda çalışmadığım için.
Aslında hiç özür dilemeyip bir eksiklik yaptığımda evet benin eksiğim artık yapmayacağım diyip geçmem gerekiyor ama bunu tam olarak nasıl otururum bilmiyorum.
çok kereler terapi aldım ama hiçbiri içime sinmedi psikolog bazında .
bu konuda hiç almadım , ama Türkiye'de psikolog terapisi olarak terapiye inancımı kaybettim.
Akıl vermek veya yapmak istemediğiniz bir şeyi yapın diye sizi darlamak haddim değil ama benzer şeyleri ben de düşünüyordum, ara sıra hala düşünüyorum ama yönetebiliyorum durumu artık. Terapi alma nedenim bu düşünceler değildi ama terapi bütünsel bir süreç, arada bu da düzeldi büyük ölçüde. Bende şöyle ilerledi örneğin, kendime saygım sizin gibi çok büyüktü (hala öyle), çok katı sınırlarım vardı (hala var), e madem ben kendime saygı duyuyorum, bir başkasına hak gördüğüm şeyleri neden kendime layık bulmuyorum? Örneğin hata yapmaya örneğin yardım kabul etmeye hakkı varsa bir başkasının, madem ben kendime de değer veriyorsam, kendimi bu hata yapma hakkını neden mahrum ediyorum? Burada bu şekilde iletişim kurmak zor ancak kendine saygı duyma - net sınırlar çizme - kendine yeten güçlü kadın olma - yardım kabul etmeme döngüsünü anlayabiliyorum. Terapi seçeneğini en azından gündeminize almanızı içtenlikle tavsiye ederim. Kendimizi bu kadar yormaya hakkımız yok.
 
Birinden bir şey istemeyi ayıp olarak gördüğümüz için almaya kapalıyız.Küçükken annemin yanında bir arkadaşına gittiğimiz de annem tembihlerdi önceden.Sakın yaramazlık yapma,evi kariştırma,bir şey isteme ev sahibinden,ikram edilen şeye teşekkür et.Çiğlik etmek gibi bir şeydi benim gözümde birinden bir şey istemelk.Belki ben kafamda birinden bir şey istemeyi ayıp olarak kodladım.Sizin benzer deneyimleriniz var mı?
evet siz deyince hatırladım maalesef bir çok var ,
çocukken ailemden duygusal olarak inanılmaz koptum ve sonrasında da hep kopuk bir hayat yaşadım.
üniversite döneminde babamla tekrar duygusal bağa geri döndüm ama annemle hiç dönüş olmadi
2 hafta sonra 31 e gireceğim sanırım bundan sonra hiç olmaz.
 
Back
X