Ne güzel yazmışsın. Hayaller için fedakarlıklar.. Geriye dönüp bakınca hayatımı bunun için mi harcadım demek istemiyorum. Neyi feda etmem gerektiğini bilmiyorum bulunduğum noktada. Bu para için tüm günümü feda edemem dedim istifayı bastım. Şimdi maddi sıkıntım var mı eh işte herkes kadar. Ama 1 sene içinde 8 avrupa şehri dolaştım. Gezmeseydim rahattım. Pişman mıyım hayır, öderim kredi kartını bir şekilde. Özgür hissediyorum kendimi boş boş dolaşırken. Ama bu sefer de boşlukta kaldım. Çalışmak istiyorum başka hiç bilmediğim bir sektöre girmek istiyorum. Korkularım var. Kredi çekip işe başlamam lazım, ya batarsam? Ama batmazsam istediğim zaman istediğim yerde olabilirim. Hobi olarak veterinerlik yapabilirim maddi sıkıntım biter.
Psikolog değil de eşimden destek bekliyorum aslında bana bir fikir versin istiyorum. Adamın işi turistik bölgelerde. Turist yoksa otel yoksa kocam işsiz demektir. Ben sıkıldım bu kurumsallıktan sen çalış ben ev adamı olucam diyor, 2 ay sonra ben napıyorum burada diyecek. Gidelim doğaya sen köy köy dolaşırsın hayvanlar için kazanırsın da para bize yeter diyor. Buraya kadar güzel ama, aması var işte. Adam sen böcekten korkarsın, tek baktığın hayvan kedi; inek, tavuk bakmışlığın var mı? Ahıra gir desen girmez, yumurta topla desen toplayamaz. Napıcan orda? Bir de onu düşünmek kalıyor bana. Arsa al, ev yap, hayvan al bunlar hep para. 2-3 ay sonra ben evde bunaldım dese napıcam? Deniz kenarında bileklik satarım canım sıkılırsa diye saçma hayalleri var. İşin diğer tarafını düşünmüyor. O hayvanlar sabah sağılcak akşam sağılcak ben hem veterinerlik yapıp hem hayvancılığı nasıl yapıcam nasıl yetişebilirim? Bak her şeyi geçtim 2 kişi yaşadık diyelim az parayla çocuk yapabilecek miyim o koşullarda bilmiyorum. Tek gelir kaynağı benken nasıl 1 sene izin yapayım? 8 aylık hamileyken nasıl inek doğurtabilirim? Her şey o kadar mantıksız ki kafayı yicem.
Evet, bir kontrolcü ile daha karşı karşıyayız :))
Dediğime alınma lütfen, bende manyaklık boyutunda bir kontrol olayı var "Kader"in "Mantıksızlığına" salamıyorum kendimi... Bu cümleyi düz düşünme lütfen, baya derin söylüyorum.
Her şeyi mantıkla çözemediğin noktada olduğunda "İçindeki ses"i dinlemen gerekiyor.
Geceden güzelce çek uykunu, sabah erkenden kuş cıvıltıları içindeki saatlerde uyan, gözünü kapa ortam sessiz olsun ve kendini düşün; kendini nerede hayal ediyorsun, nasıl bir mükemmelliğin içinde.
Yanında eşin var, napıyor mesela eşin bu mükemmel hayalin içinde?
Sen napıyorsun?
Hangi şehirdesin, ne sesleri duyuyorsun?
Neredesin yahu aklının içinde? Şimdiki Tintinn nerede tüm gerçekleri ile, nerede yaşıyor?
Bunu bir dene derim.
Sonra yine konuşulur...
Beyninin "Mantıklı" senaryolar kalemini bir kır şimdilik, "Burada huzurluyum" senaryosuna bir bak.
Sonrasında, üzerine "Ne kadar mümkün-mümkün değil, ne kadarı yarar ne kadarı zarar" vb düşünürsün.
Karar vereceksin canım, ya olduğun yerde güven içinde huzursuzluğunla baş etmenin yolunu bulacaksın, ister ilaç, ister yeni hobiler, yeni insanlar, yenilerini kata kata öyle; ya da risk alacaksın maddi-manevi, bazi şeyleri ardında bırakacak kadar cesur olacak, en kötünün olmamasını dileyerek devam edeceksin.
Yani benim bildiğim yol bu.
Bu seçimi de depresyonda hüznün ağır basarken yapma. Tam güzel bir karar için, stabil duygularda olman gerekiyor, bu yüzden bunu da göz önünde bulundur.
Ben kendim için yazayım;
Bir hayalim vardı; "Ünü güzel, saygıdeğer, eserleri ilginç ve incelenmeye değer bulunan bir ressam olmak, yuva kurmak, çocuğumu güzel yetiştirmek" :) Yüksekten uçmak da iyi değil.
Sonra bu hayal kırıldı, ailem istemedi falan filan zorla başka bölüm okudum hastalandım.
Bir hayal daha kurdum; "Hastalığım için farkındalık yaratmak adına, anlatıcı olacağım; yapabilirsem bir gün kitap çıkaracağım, şiir, resim, bazen sohbet... Ne varsa bana dair, bu kitaba dökeceğim, faydalı bir kitap olacak"
Ancak o kadar ağır geçiyordu ki hastalığım ilk sıralar, bu da kırıldı.
Bir işe girdim, kabullendim ve diğer hayallere sünger çektim.
Bir hayal daha kurdum, "Bu işte, aranan adamlardan biri olacağım, iyi yapacağım, öğreneceğim en ince ayrıntılarıyla"
Yarı yarıya başardım. :)
Bunu başardıktan sonra, evlendim, çocuk yaptım.
Ama yetmedi, tam huzur veremedi. Çünkü çocuğumla birlikte işten ayrılmam, son kurduğum hayalde delik açtı.
O delik açılınca diğer hayaller o delikten yukarıya sızmaya başladı ve hepsi birbirine karıştı.
"Çocuk istemiyor muydun ee, evlilik istemiyor muydun ee, güzel bir yuva ee, iş ee?"
Anlayacağın dedim "Ben ilk hayalime tutunayım da, o doldurur anca"
Resime başladım... Ama o kadar körelmişim ki, yaptım yapamadım derken canımı baya sıktım, maddi olarak da zorladım, çünkü işe dönmedim resim için, yani istifayı eski bir hayalim için vermiş oldum.
Şöyle başı kçı düzgün bir sergi açıp, istediğimi görünce rahatlayacağım.
Sonra diğerine geçeceğim "Kitap" ki bunun için de uzun bir araştırı dönemi beni bekliyor çünkü şu an kitap yazmak haddime değil. Hatta "Kitap yazamam" diye o kadar işlemişim ki o hayalden kurtulmak için, burada birkaç yazımı beğenenler olunca sağ olsunlar, o hayalime de can verdiler..
Bunlar en basit anlatımıyla (Gerçekleri arkaplanda kalarak) hayat hayallerim.
Senin de vardır böyle, her insanın vardır, düşününce bulursun, gerekirse psikolog desteği alırsın ve kararını verirsin.