Ahh kader mi diyim bilemedim sen ölse keşke dersin.. Benim babam canımdı cnaım ve çok naif bir insandı nasıl. Özledim Allah rahmet eylesin,
Gerçekten iyiler erken ölüyor
Aslında bu geçmişi yaşatmak değil. Hayatımın her anında onun eserinin izlerini gördükçe ister istemez geçmişte buluyorum kendimi. Her kekeledimde, her korkumda. Biri bana azıcık ters davrandığında hep onun yaptıklarını hatırlıyorum. İzlediğim dizide, benim de gittiğim psikologla aynı cümleleri içeren bir şey vardı. Şiddet şiddeti çeker diye. Yani anne babanın evladına yaşattıkları yüzünden, evlat evlendiği adamı da onlar gibi seçer, istemeden de olsa onu bulur diyordu. Gittim babam gibi yalancı, psikolojik şiddet uygulayan ve aldatan biri ile evlendim. Sonuç boşanma... arkamda bir baba olsaydı bunları yaşasam bile kolay atlatırdım ama söze boşanırsan seni mahvederim demekle başlamıştı.En ağır imtihan evlattır derler ama yaşadıklarınızı derinden hissediyorum ve o ölse de acınız hafiflemeyecek emin olun. Çünkü birşeyler beyinde ölmediği sürece bitmiyor....
Babanızı beyninizde öldürün... Sizin için sıradan bir yaşlıdan farkı kalmasın. Zamanı geri çeviremeyiz ama gelecek günler için geçmişi yaşatmak çok gereksiz....
Kendi acisini daha katmerler hiç hoş olmaz...Bence icinizde kalmasin surekli taciz edin babanızı..Nasil mi? Gunde bikac kez arayip sen bize sunu da yapyin bunu da yaptin deyin.Ezikleyin ne bicim adamsin vs diye..Hatta hakaret edin.Ancak boyle rahatlarsiniz.
Ben bir dönem gittim çok iyi geldi ama şu an konuşmaya bile gücüm yok. Gitsem iyi olacak evet. Bugün tekrar araştırmaya başladım hatta.okurken bile zorlandım, ruhum sıkıştı, siz bunları yaşadınız. gerçekten çok zor iyi ebeveyne sahip olmadan geçen çocukluk.benim gerçekten melek gibi bir babam vardı ama hep hastaydı, 2 gün düzelse bizimle ilgilenirdi hemen. ama bizde doyamadan kaybettik onu. bakın siz ruhen eksikliğini yaşamışsınız hep bende fiziksel eksikliğini. eksik, yaralıda olsa büyüdük. sizin mesajlarınızı biraz biliyorum, duruşunuz, bakış açınız güçlü bir kadın olduğunuz izlenimini veriyor bana. böylesine güçlü olabilmeyi bu acı tecrübelere borçluyuzdur belki. ben hala ara ara psikoloğa gider geçmeyen yaramı, nasıl başa çıkacağımı konuşurum. imkanınız varsa sizede öneririm. gerçekten iyi geliyor.
Şöyle uyanık, saf kötü oluşumlara hastalık tanısı koymasak mı artık? Hasta değil, kötüler, benciller. Hastalık yakıştırarak farkında olmadan normalleştiriyoruz yaptıklarını. Merhamet falan duyuyoruz. Hiç gerek yok. Hasta diye anılmaya bile hakları yok.Babanızın psikoz olma ihtimali var sanki
Ama bu tip insanlar psikiyatriyi kabul etmez ki tanısı konsun tedavi edilsin
Allah yardımcınız olsun demek içinde çok geç bı çocukluk kaybedilmiş zaten . En azından siz psikiyatriye gorunseniz ♥daha mutlu umutlu olursunuz hayata
Yürekte öleli yıllar oldu evet ama beynimi kemiriyor işte. Şeker portakalı nı okurken bu satırlarda ağlamıştım. Çok iyi hatırlıyorum o zaman yine içime dolan hüznü.Aklima seker portakalindan bir kesit geldi;
"Önemi yok, onu öldüreceğim!"
"Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"Evet yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüregimde öldurecegim, artik sevmeyerek... Ve bi gün büsbütün ölecek."
Umarim yasadiginiz butun kotulukleri unutturacak guzellikte bi hayatiniz olsun
Ölüm kolay bence ben bana kotuluk yapanların ölmesını ıstemıyorum sürünmelerını ıstıyorumBiraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.
babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.
doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.
annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.
erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.
Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.
yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.
bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.
uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Sizin yaşadıklarıızın birkaç level üstünü yaşadım. O yüzden sizi çok çok iyi anlıyorum. Ama kendinizi toplayın. O yokmuş gibi devam eder olanları yok sayarsanız hayatınıza devam edebilirsiniz. Başka türlüsü sürekli acı sürekli keşke ve sürekli pişmanlıktır. .Aslında bu geçmişi yaşatmak değil. Hayatımın her anında onun eserinin izlerini gördükçe ister istemez geçmişte buluyorum kendimi. Her kekeledimde, her korkumda. Biri bana azıcık ters davrandığında hep onun yaptıklarını hatırlıyorum. İzlediğim dizide, benim de gittiğim psikologla aynı cümleleri içeren bir şey vardı. Şiddet şiddeti çeker diye. Yani anne babanın evladına yaşattıkları yüzünden, evlat evlendiği adamı da onlar gibi seçer, istemeden de olsa onu bulur diyordu. Gittim babam gibi yalancı, psikolojik şiddet uygulayan ve aldatan biri ile evlendim. Sonuç boşanma... arkamda bir baba olsaydı bunları yaşasam bile kolay atlatırdım ama söze boşanırsan seni mahvederim demekle başlamıştı.
20 küsür yıldır beddua ediyorum ama ölmüyor.
Şiddet şiddeti çeker diye.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?