Kıskançlık sevginin tek koşulu değil, en önemli koşulu da değil. O yüzden kıskançlık sadece giyimin kıskanılması şeklinde algılanmamalı diyorum, konuda sanki tek bu yönüyle düşünülmüş gibi. Eşinin giyimine karışmayan erkekler 'kıskanç olmayan erkek' gibi görülmüş. Kıskançlık sadece dış görünüme bağlı değil bence.
Yoksa kimsenin sevgi yoğunluğunu ben bilemem, ya da herkesin sevgisini yaşayış tarzı kendine hastır, bana sorulmadıkça eleştirecek,yorumlayacak değilim.
Türkiyede özellikle kıskançlığın benim algıladığımdan çok da ha farklı algılandığının farkındayım. Sadece anlamadığım ufak tefek şeyler dışında aşırı kısıtlamaya gidilmesi, bunun üzerine sözel şiddetin başlaması.
Örneğin şahit olduğum, açık ve dış görünümüne önem veren kadına zorla 'kapanacaksın, karımın her yerini millete gösteremem' baskısı yapan kocalar. Bunlar gibi uç örneklere kesinlikle karşıyım ve bunun sadece kıskançlık olduğunu düşünmüyorum. Ya da 'Erkeklerle konuşmayacaksın, facede bütün erkekleri sileceksin.' gibi.
Bana göre kıskançlık baskı sebebi olmamalı.