• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

kıskanmayan erkek

geçenlerde bir çift gördüm
ikiside doğuluydu belli(bunu belirtiyorum çünkü biz onları hep başka biliyoruz)
kız giymiş minnacık şorttu ve transparan badi telde oyun oynuyor adamı pek takmıyor
adam da yol boyu kızı öpe öpe seve seve bi hal oldu,ilginç bir manzaraydı :)

Bu ne alaka şimdi allahaşkına? Doğulular şort giyemiyor, sevgililerinden kocalarından sevgi görmüyor , dayağını yiyip oturuyor mu sanıyorsunuz?
 
Herkes kıskançlığı nedense giyim üzerinden yorumlamış. Bence giyim şeklinin kıskançlık malzemesi olması saçma. Çünkü karşındaki insanı giyimini görerek seviyorsun, sonradan 'Kıskançlık' adı altında müdahaleler mantıksız.

Bir de eşimin tek hassasiyeti tayttı. Sebebini anlamadım hiçbir zaman. Ben de çok fazla tercih etmediğimden bundan vazgeçtim gibi, ya da uzun tuniklerle nadiren kullanıyorum. Bana göre şiddetli bir kıskançlık değildi, sadece seni öyle görmek istemiyorum, görüntüsü hoşuma gitmiyor durumuydu. Benim için de vazgeçilmez bir şey değildi.

Bizde daha çok hareketlerden doğan kıskançlık önemli. Ben ya da eşim karşı cinsten biriyle 'gereksiz' samimiyete girmişsek bu kıskançlık sebebidir bana göre. Ya da bir mağazada laubali bir satış görevlisi varsa, eşimin bunu kıskanıp tepki vermesi normaldir. (Tabii verdiği tepki de medeni olacak)

Aslında çiftlerin kıskançlık açısından diğer çiftleri yargılamasının, onların birbirini ne kadar sevdiğini hadleri olmadan bilebildiklerini zannetmelerinin altındaki en büyük sıkıntı bu. Bizim kendi ilişkimizde gereksiz diye tabir ettiğimiz durum bir başkasına göre üzerine düşünülmemesi gereken bir şey de olabilir. Bu lafım size değil tabii yanlış anlamayın, söylediğinizden yola çıkarak genel bir yorum.
 
Bu ne alaka şimdi allahaşkına? Doğulular şort giyemiyor, sevgililerinden kocalarından sevgi görmüyor , dayağını yiyip oturuyor mu sanıyorsunuz?

Ben anladım sanırım demek istediğini genel kanıdan söz etmiş toplum algısından.
 
İçerik.webp
:KK53::KK53::KK53::KK53::KK53:

velhasıl herşey dozunda güzel

benim eşim için diyeceğim bişey yok

çözemedim kıskançmı değilmi:KK53:

yerine göre değişiyor galiba :cool:
 
Bu ne alaka şimdi allahaşkına? Doğulular şort giyemiyor, sevgililerinden kocalarından sevgi görmüyor , dayağını yiyip oturuyor mu sanıyorsunuz?
demek istediğim doğulu bile aşmış kendini
yıl 2014 özellikle tayt şort etek giydirmeyeni
bunu kıskananı ve kadının 'ayşş beni çok seviyurr'demesi saçma.bu kısıtlamadır.ve aşktan değildir.
 
Kıskanmak kesinlikle güvenle alakalı bir problemdir sevgiyle değil. Kıskanan insan ya kendine güvenmiyordur ya karşısındakine. Bu konuda anlatılan şeylerin çoğu kıskançlıkla alakalı değil, sınırlarla alakalı. Sınırlarınız aşıldığında kızıyorsunuz sadece.

Mesela bir erkek bir akşam eski bir kız arkadaşıyla (sevgili değil) yemek yemek ister, eşinin sınırlarına bu dahil değildir. Kızar, problem olur, kavga çıkar. Ya da bir kızın sınırları bikini giymeye elverir, sevgilisininki elvermez. Sevgili kızar, kavga çıkar. Bunlar kıskançlık değildir. Yetişme tarzımız, hayata bakışımız, dini görüşlerimiz, ailemiz bir araya gelerek bizde bazı sınırlar oluşturur. Birlikte olan iki insanın sınırları birbirine uygun değilse o zaman sorun çıkar. Ve bu genelde kıskançlık olarak adlandırılır ki değildir.

ben bu konuyu farklı düşünceleri duymak için açtım.. farklı açıdan olaylara bakabilmek için. çok güzel bi yere değindiniz katılıyorum size..
 
Aslında çiftlerin kıskançlık açısından diğer çiftleri yargılamasının, onların birbirini ne kadar sevdiğini hadleri olmadan bilebildiklerini zannetmelerinin altındaki en büyük sıkıntı bu. Bizim kendi ilişkimizde gereksiz diye tabir ettiğimiz durum bir başkasına göre üzerine düşünülmemesi gereken bir şey de olabilir. Bu lafım size değil tabii yanlış anlamayın, söylediğinizden yola çıkarak genel bir yorum.

Kıskançlık sevginin tek koşulu değil, en önemli koşulu da değil. O yüzden kıskançlık sadece giyimin kıskanılması şeklinde algılanmamalı diyorum, konuda sanki tek bu yönüyle düşünülmüş gibi. Eşinin giyimine karışmayan erkekler 'kıskanç olmayan erkek' gibi görülmüş. Kıskançlık sadece dış görünüme bağlı değil bence.
Yoksa kimsenin sevgi yoğunluğunu ben bilemem, ya da herkesin sevgisini yaşayış tarzı kendine hastır, bana sorulmadıkça eleştirecek,yorumlayacak değilim.

Türkiyede özellikle kıskançlığın benim algıladığımdan çok da ha farklı algılandığının farkındayım. Sadece anlamadığım ufak tefek şeyler dışında aşırı kısıtlamaya gidilmesi, bunun üzerine sözel şiddetin başlaması.
Örneğin şahit olduğum, açık ve dış görünümüne önem veren kadına zorla 'kapanacaksın, karımın her yerini millete gösteremem' baskısı yapan kocalar. Bunlar gibi uç örneklere kesinlikle karşıyım ve bunun sadece kıskançlık olduğunu düşünmüyorum. Ya da 'Erkeklerle konuşmayacaksın, facede bütün erkekleri sileceksin.' gibi.

Bana göre kıskançlık baskı sebebi olmamalı.
 
demek istediğim doğulu bile aşmış kendini
yıl 2014 özellikle tayt şort etek giydirmeyeni
bunu kıskananı ve kadının 'ayşş beni çok seviyurr'demesi saçma.bu kısıtlamadır.ve aşktan değildir.

Bakın hala aynı şeyi yapıyorsunuz, arkadaş uyarınca yanlış anladım heralde dedim ama belliki yanlış falan anlamamışım. "Doğulu bile" tanımınızdan belli. İnsanlara neden ikinci sınıf muamelesi yapıyorsunuz anlamıyorum. Neyse konu amacını aşacak. Susuyorum.
 
İşte demek istediğim buydu :KK19: Bunun yanında, bizim ilişkimizdeki sınırların başka ilişkilerde de aynı seviyede olmasını da bekleyemeyiz bence. Başka bir çifte göre kısıtlanması gereken bir durumu biz görmeyebiliriz bile, bu durumda da eşimizi sevmiyor olmayız hayata onlardan farklı bakıyor oluruz genelde.

amacım asla yargılamak değil. sadece başka açılardan da bakabilmek olaylara, anlayabilmek..
sadece bir erkeğin sevdiği insan için endişe duymaması garip geliyor bana . sevgiyle ilişkilendiremiyorum.. örneğin bir ortamda kavga olunca uzaklaştırırsın eşini sevdiğini önce sen kendini düşünmezsin.. bunun gibi şeyler..

yok mini giydi yok bikini giyme değil olay..
 
Kıskançlık sevginin tek koşulu değil, en önemli koşulu da değil. O yüzden kıskançlık sadece giyimin kıskanılması şeklinde algılanmamalı diyorum, konuda sanki tek bu yönüyle düşünülmüş gibi. Eşinin giyimine karışmayan erkekler 'kıskanç olmayan erkek' gibi görülmüş. Kıskançlık sadece dış görünüme bağlı değil bence.
Yoksa kimsenin sevgi yoğunluğunu ben bilemem, ya da herkesin sevgisini yaşayış tarzı kendine hastır, bana sorulmadıkça eleştirecek,yorumlayacak değilim.

Türkiyede özellikle kıskançlığın benim algıladığımdan çok da ha farklı algılandığının farkındayım. Sadece anlamadığım ufak tefek şeyler dışında aşırı kısıtlamaya gidilmesi, bunun üzerine sözel şiddetin başlaması.
Örneğin şahit olduğum, açık ve dış görünümüne önem veren kadına zorla 'kapanacaksın, karımın her yerini millete gösteremem' baskısı yapan kocalar. Bunlar gibi uç örneklere kesinlikle karşıyım ve bunun sadece kıskançlık olduğunu düşünmüyorum. Ya da 'Erkeklerle konuşmayacaksın, facede bütün erkekleri sileceksin.' gibi.

Bana göre kıskançlık baskı sebebi olmamalı.
Yok zaten siz eleştirdiniz anlamında söylememiştim. Konu sahibi kendisi gibi düşünmeyen birini geniş veya salak diye nitelediği için konu bu taraflara geldi biraz da.
 
Yok zaten siz eleştirdiniz anlamında söylememiştim. Konu sahibi kendisi gibi düşünmeyen birini geniş veya salak diye nitelediği için konu bu taraflara geldi biraz da.

Ben o yorumu görmemişim, görsem zaten buraya da hiç yorum yapmazdım.,
İnsanlar kendi doğrularını teyit etmek için konu açar oldu son zamanlarda.
 
Bakın hala aynı şeyi yapıyorsunuz, arkadaş uyarınca yanlış anladım heralde dedim ama belliki yanlış falan anlamamışım. "Doğulu bile" tanımınızdan belli. İnsanlara neden ikinci sınıf muamelesi yapıyorsunuz anlamıyorum. Neyse konu amacını aşacak. Susuyorum.
sınıflandırma değil...her yörenin kültürü vardır ve doğulluların kadına dayattığı o ağır kültürü hepimiz biliyoruz özellikle giyim kuşam baskısı...kapanacaksın edeceksin tarzı cümleler,bakın bunu her kesimde yapan var
ama doğulu insanların bunu yapması genellikle kaçınılmaz,hepsi değil ama çoğu
o yüzden o örneği verdim..doğulu sevgililerim,arkadaşllarım çok olmuştur o yüzdendir otobüsteki örnek hoşuma gitti...
demek ki bazı erkekler bazı şeyleri aşıyor ve bu çok iyi
 
Umursamiyordur, cok fazla deger vermiyordur bence. Yani hatun gitse de kalsa da derdim degil kafasindadir.
 
amacım asla yargılamak değil. sadece başka açılardan da bakabilmek olaylara, anlayabilmek..
sadece bir erkeğin sevdiği insan için endişe duymaması garip geliyor bana . sevgiyle ilişkilendiremiyorum.. örneğin bir ortamda kavga olunca uzaklaştırırsın eşini sevdiğini önce sen kendini düşünmezsin.. bunun gibi şeyler..

yok mini giydi yok bikini giyme değil olay..

Ben zaten giyimle ilgili herhangi bir şey söylemedim. Benim anlatamadığım olay şu ki bahsettiğiniz kişi eşini orada başkasıyla bırakırken sizin duyduğunuz bu endişeyi duymuyor olabilir, çünkü ona göre ortada endişelenecek bir şey yoktur. Bu bahsettiğiniz kişi ortamda bir kavga olunca hadi sen bir iki döv şunları ben geliyorum da demez herhalde :KK48: O da sevdiği için muhakkak ki endişeleniyordur ama sizden farklı konularda endişeleniyordur. Soru seven insan sevdiği için endişelenir mi olsaydı eve endişelenir derdim ama seven insan kıskanır değil mi? gibi bir şey olunca evet kıskanır ya da hayır kıskanmaz gibi net bir cevap veremiyorum çünkü mevzu derin :KK55:
 
Kadın kendini koruyup kollayamaz mı?

abuk subuk bi dükkanda elin adamıyla yanlız gece vakti bırakılan bi kadın tehlike anında kendini savunamaz..savunsada o korku hayat boyu peşini bırakmaz. eğer bi erkek sevdiğini bi dükkan dairesinde tanımadığı bir müşteriyele tek başına bırakma rahatlığını gösteriyorsa bana sevgiden bahsetmeyin. güvenlikten bahsediyorum ben giyim kuşamdan değil nolur yanlış anlamayın. hanginizin eşi kocası ıssız bi yolda sen git kendin eve der.. hanginiz böyle konuşan bir erkeğe tepki vermezsiniz..
 
merhaba arkadaşlar , sizce hiç kıskanmayan erkek sevmeyen erkek midir.. yada karşısındakine ve kendine çok güvenen erkek midir..

not: Paranoyakça kıskançlıklardan bahsetmiyorum..

Candır : )
İnsan kendine güveniyorsa, karşısındakine güveniyorsa "şunu giydin, buraya gittin, şununla konuştun, o kim bu kim" diye kıskanmaz. Bir dereceyi tolore edebilirim ama açıkçası bir yerden sonra "eeh bu kadar güvenmiyorsan bana bitsin" derim yani.
Ben de aynı şekildeyim. Karşımdakine güveniyorsam kıskanmam. Aldatacak adam zaten aldatır, kıskançlık içinde yaşayıp kendime de ona da çektirmem. Yanında ben olmadan kızlı erkekli de çıkar, nasıl ki ben erkek arkadaşlarımla da görüşüyorsam o da görüşür pekala.

Bana her şeye karışan, kıskanan erkek çok boğucu geliyor. Onunla olan hayatım dışında da kendime ait alanım olmalı.
 
abuk subuk bi dükkanda elin adamıyla yanlız gece vakti bırakılan bi kadın tehlike anında kendini savunamaz..savunsada o korku hayat boyu peşini bırakmaz. eğer bi erkek sevdiğini bi dükkan dairesinde tanımadığı bir müşteriyele tek başına bırakma rahatlığını gösteriyorsa bana sevgiden bahsetmeyin. güvenlikten bahsediyorum ben giyim kuşamdan değil nolur yanlış anlamayın. hanginizin eşi kocası ıssız bi yolda sen git kendin eve der.. hanginiz böyle konuşan bir erkeğe tepki vermezsiniz..

Belki de bu kişi ıssız bir yolda eşini yalnız bırakmakla, müşterisiyle eşini dükkanında yalnız bırakmayı eşit durumlar olarak görmüyordur?
 
Eşim beni kıskanmaz,bu beni sevmediğini mi gösteriyor? Hayır.
Kocam bir domuz mu oluyor? Hayır.
Kıskanmak=çok sevmek olarak görenleri anlamıyorum,anlamayacağım.
O zaman bende şöyle derim;
Kıskanmak=özgüvensizlik
 
aman ne olur kıskanmasın yurdum erkekleri.. garsona sipariş verdiği için dirsek yiyen kadınların ve onları "sevdiği için" kıskandığına inanan erkeklerin yaşadığı bir ülkedeyiz..
 
sınıflandırma değil...her yörenin kültürü vardır ve doğulluların kadına dayattığı o ağır kültürü hepimiz biliyoruz özellikle giyim kuşam baskısı...kapanacaksın edeceksin tarzı cümleler,bakın bunu her kesimde yapan var
ama doğulu insanların bunu yapması genellikle kaçınılmaz,hepsi değil ama çoğu
o yüzden o örneği verdim..doğulu sevgililerim,arkadaşllarım çok olmuştur o yüzdendir otobüsteki örnek hoşuma gitti...
demek ki bazı erkekler bazı şeyleri aşıyor ve bu çok iyi

Sana oturduğum binadan örnek vereyim. 8 doğulu daire var, yaşlı bir teyze hariç tamamı açık. 11 iç anadolulunun tamamı kapalı, 6 egelinin 2si kapalı. Bir karadenizli o da kapalı. Gerisini tanımıyorum. Kendi çevremize göre yorum yaparsak bende de tam terai çıkıyor. Demekki neymiş, kendi algılarımızı toplumun tamamına yönlendirmemeliymişiz.

Bu arada kendimi hangi kategoriye sokacağımı bilemedim. Köken olarak Suudiyim ve açığım, mini şort falan giyiniyorum. belki doğulu sayılabilirim. Bilemedim.
 
Back
X