Kitap okumaya var mısınız ? Kafe Kitap



Kanuni Sultan Süleyman, sınırları üç kıtaya yayılmış Osmanlı İmparatorluğu'nu sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa, kapudan-ı deryası Barbaros, mimarı Mimar Sinan, şeyhülislamı Ebussuud Efendi, şairi Bâki olan muhteşem kadrosuyla yıllarca adaletle yönetti. Kimdi bu cihan sultanı? Nerede, nasıl ve kimler tarafından yetiştirilmişti? Bu yetişme sürecinde, nerelerde kalmış ve hangi vazifeleri yerine getirmişti? Buralarda, hayatının ilerleyen safhalarını etkileyen ne gibi gelişmeler olmuştu? Saltanat yıllarında hangi seferlere çıkmış, siyasi olarak nasıl bir mücadele sergilemişti?

Televizyon ve gezi programlarıyla 7'den 70'e herkese tarihi sevdiren Talha Uğurluel, şimdi de Kanuni Sultan Süleymanı fethettiği beldeleri, bıraktığı eserleri, yaptırdığı kaleleri çektiği fotoğraflar eşliğinde anlatıyor.

Uğurluel, Kanuni'nin çevresindeki insanları, ailesini ve o günün dünyasını yakından tanıtarak tarih anlatımına taze bir soluk getiriyor. "Şehzadelik ve saltanat yıllarında Avrupa'da ve Asya'da neler oluyordu? Kimler, hangi devletleri yönetiyordu? Bu devletlerin gücü, amacı, planları neydi?" sorularının da cevabını veriyor. Bu mukayeseli inceleme, Kanuni ve kadrosunun, hangi durumlarda neye göre nasıl bir tavır sergilediğini, nereye hangi amaçla sefer yapıldığını, alınan kararların gerekçelerini tüm açıklığıyla anlamanızı sağlıyor.

Talha Uğurluel, Dünyaya Hükmeden Sultan Kanuni kitabıyla sizleri Kanuninin doğduğu Trabzon'dan şehzadelik yaptığı Manisa'ya, padişah olarak geldiği İstanbul'dan fetihlere çıktığı Avrupaya götürecek; Hürrem Sultan'dan Pargalı İbrahim'e, Mihrimah Sultan'dan Rüstem Paşa'ya kadar birçok tarihî şahsiyetin bilinmeyen yönlerini anlatacak.

(dr.com.tr)
 
Son düzenleme:


Shirley, Goodness ve Mercy, meleklerin işlerinin asla bitmeyeceğini bilirler; hele yılın en güzel dönemi olan Noel'de. Yardımcı melekleri Willi'yi de kanatlarının altına alırlar ve New York'ta Times Meydanı'ndaki eğlenceleri izlemek için yola koyulurlar. Will, gece yarısı kalabalığın arasında tek başlarına duran iki yabancıyı fark ettiğinde, bunun yardım eli uzatmak için en uygun zaman olduğuna karar verir.

Lucie Ferrara ve Aren Fairchild, yılbaşı gecesi Times Meydanı'nda kazara olmuş gibi görünen çarpışmalarının ardından tanışırlar. Birbirlerinden hemen hoşlanırlar ve pek çok ortak yönlerinin olduğunu fark ederler. Ama kaderin cilvesi, onları bir araya gelmeleri kadar hızlı bir şekilde ayırır. Lucie ve Aren'in birbirleriyle iletişime geçmeleri mümkün görünmemektedir artık.

Tabi eğer bir mucize gerçekleşmezse...

Eğlenceli ve romantik bu romanda Debbie Macomber, uzun zamandır özlemini çektiğiniz bir aşka tanıklık etmenizi sağlayacak.


"Macomber'ın karakterlerine hayran olmamak olanaksız. Söz konusu özel bir mekan ve asla unutulmayacak karakterler yaratmak olduğunda, kimse Macomber ile boy ölçüşemez."
Bookpage

(dr.com.tr)
 


Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un baş yapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

Aydın Emeçin, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın baş kahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.

(dr.com.tr)
 


O sabah, yatakta gözlerini açtığında ise kendini iyi hissetmiyordu. Bir gece önce Fırat'ı görmek dengesini altüst etmişti. Geçmişin asla sandığımız kadar uzakta kalmadığı gerçeğiyle yüzleşmek, yeteri kadar uzağa gidemediği kaygısını doğuruyordu. Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böyle yaprak gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.

Küçük bir Anadolu kasabasından İstanbul'un ışıklı gecelerine uzanan bir yolculuğun hikâyesi. Sevginin değil, mecburiyetin birlikte tuttuğu bir ailede büyüyen Narin, ilk kez âşık olduğunda yolların nihayet daha büyük yollara bağlandığını, o büyük yolların da başka şehirlere, ülkelere kavuştuğunu anlar ve biri gittiğinde arkasında bir yol bıraktığını... Ancak o yolların nefrete, ihanete de açıldığını anlaması için aradan yılların geçmesi, dostlukların sınanması, kaybedilenlerin bulunması gerekecektir.

Aşka Şeytan Karışır ve Maraz adlı romanları yayımlandığı yıllarda, en çok satanlar listesinden aylarca inmeyen Hande Altaylı'dan yaşamın içinden, samimi ve sarsıcı yeni bir roman.

(dr.com.tr)
 


Yalnızca günümüzün "28 Şubat Operasyonu"nu değil, "Ergenekon" ve "Balyoz" davalarını ve Türkiye'de ne olup bittiğini daha iyi anlamak için de eşsiz bir başvuru kaynağı...

Necmettin Erbakan'ın Başbakan, Tansu Çiller'in Başbakan Yardımcısı olduğu, 1997 yılının 28 Şubat'ında gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu toplantısının yankıları, 2013 Türkiyesi'nde de hâlâ sürmekte. Kimilerince "şeriat tehlikesi"ne karşı TSK ve MGK'nın anayasal haklarının kullanımı, kimilerince de "postmodern darbe" olarak nitelenen 28 Şubat kararları, başlangıcından bugüne raporlar, soruşturmalar, davalar, gözaltılar ve tutuklamalarla birlikte anılmaya devam ediyor.

Araştırmacı - gazeteci ve yazar Saygı Öztürk, tümüyle belgelere dayandırdığı bu son çalışmasında, dönemin ünlü aktörlerinin polis, savcılık ve komisyon ifadelerine yer veriyor. 16 yıllık bir sürecin tüm ayrıntılarını gözler önüne seriyor.

Tansu Çiller'den Çevik Bir'e, İsmail Hakkı Karadayı'dan Meral Akşener'e, Vural Savaş'tan Adil Serdar Saçan'a, Bülent Orakoğlu'ndan Engin Alan'a kadar tüm aktörler, 28 Şubat'ı anlatıyor.

(dr.com.tr)
 
Son düzenleme:
415.sayfaya geldim biraz ders çalıştıktan sonra vaktim kalırsa bikaç sayfa daha okumayı düşünüyorum şimdilik gittim ben
 
Günaydın herkese,
Kitabımda 173. sayfaya geldim.
Zamanında yetiştremedim,2-3 gün ek süre rica ediyorum Sör.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…