Kitap okumaya var mısınız ? Kafe Kitap

bilge jade, bu hafta hangi yazarın eserlerini tanıtacaksın?
 
Son düzenleme:
Sayın baş bilgem ve diğer bilgeler,

Artık düzenli olarak her hafta, hafta boyunca bir yazarımızı ve bütün eserlerini tanıtacağım.


Bu hafta Namık Kemal Haftası...

Namık Kemal'in eserlerini okuyan bütün bilgelerden de (kısa/uzun, olumlu/olumsuz) kitap hakkındaki yorumlarını bekliyoruz.

Ayrıca eserleri üzerinde de tartışabiliriz.
 
Son düzenleme:
harika
merakla beklıyorum :) pazara kadar devam edeceksın galıba?
pazartesi yeni yazarına başlayacaksın
böylece düzenli olarak bir hafta boyunca tanıtım olacak
 
Son düzenleme:
günaydınn bilgelerr..
bugün bi kitaba başlıyorummm
gül durusel - o umut aslında hep yalandı 236 sayfaa
 

Çok güzel bir haber bu .
Teşekkürler şimdiden okuyucu Jade

Namık Kemal'in eserlerinden hiç okumadım . Kitaplığımda var birkaç tane.
Bu paylaşımlar sayesinde okuma isteği oluşacak şimdiden eminim .
 

Teşekkürler canım.

Ben de okumadım, bu sayede okumuş oluruz.
 
Son düzenleme:
Arka sayfada var ama bu mesajı tekrarlamak istiyorum:

Bu hafta Namık Kemal Haftası...

Namık Kemal'in eserlerini okuyan bütün bilgelerden de (kısa/uzun, olumlu/olumsuz) kitap hakkındaki yorumlarını bekliyoruz.

Ayrıca eserleri üzerinde de tartışabiliriz.



(Sıradaki kitabımızı, Namık Kemal'in eserlerinden biri olarak belirleyebiliriz.)
 
Son düzenleme:
Selamlar.
3 gnde 'Piruzeyi' bitirdim. Çook çooook güzeeldi.
Sırada Canan Tan 'Hasret' var..
 
Teşekkürler canım.

Ben de okumadım, bu sayede okumuş oluruz.

Evet canım . Diğer mesajında belirttiğin gibi sıradaki kitabımı Namık Kemal'den seçeceğim . :13:

Dün akşam Peyami Safa'nın Fatih- Harbiye kitabına başlamış bulundum .
Bu bitince seçerim .

Fikret Otyam'ın kitabında da 125. sayfadayım .
Çoğunluk mektuplardan oluştuğu için yavaş gidiyor.
 
Merhaba sevgili okuyucular:) Yine uzun bir süredir rapor veremedim ama okuyorum kitabımı. Zaman nasıl geçti anlamadım gerçekten ek süremin bitmesinede 1 gün kalmış ve okumam gereken 130 sayfa daha var. Umarım bugün bitirip bildirimimi yapacağım artık. Bitince görüşürüz:))


 














Küçük bir kelime, büyük bir roman. Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...

Arka kapak
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...
11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu "mezarlık çocuğu" Derda'nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının, (bütün anlamlarıyla) Yazı'nın bu iki çocuğu birleştirmesinin hikâyesi. Çocuk şiddeti, hayatın şiddeti, aşkın şiddeti, inancın şiddeti, hırsın şiddeti üzerine, A'dan Z'ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman...



Kitap iki bölümden oluşuyor...
Birinci Bölüm:
Derdâ on bir yaşında annesi tarafından birkaç koyun ve bir eve Şeyhin oğluna satılıyor...Babasını hiç tanımamış ..Ona İstanbulda çalıştığı söyleniyor..Annesi ise sürekli babsından ve hayattan şikayet ederek kendi geçimini sağlamaya çalışıyor...Fakat kadın artık daha fazla bu hayata katlanamayacağını anladığında kızını satabileceği ve zaten yaşadıkları yerde bunun çokta olağan olduğunu hatırlıyor...Böylelikle Derdâ kendinden yaşça oldukça büyük olan ve aslında ruhen de biraz hasta olan Şeyhin oğluna satılıyor...
Aynı gün İstanbul'a götürülerek oradan pasaportu çıkarılıyor ve doğruca Newyork'a uçuyorlar..
Şeyhin oğlu Newyorkta bir çok uyuşturucu işinin de yöneticisi aynı zamanda ...Fakat bir çok çete aynı konu yüzünden birbiriyle kavgalı ve birbirlerini bitirmek için an kolluyorlar..
Derdâ onbir yaşında her türlü aşağılanmayı ve tecavüzü görüyor kendi kocası tarafından ...
Siyah çarşaftan başka birşey giymiyor ve orada kaldığı beş yıl boyunca evden dışarı asla çıkarılmıyor...
Karşı komşusuna rastlıyor birgün asansörün önünde..Ve adama bakar bakmaz onun kurtuluşu olabileceğini düşünüyor...Safça ona aşık olduğunu ve onun da onu sevdiğini düşünüyor...Bir gün evde yalnız olduğunda bir kağıdın üzerine ikisini çiziyor elele ve arayada bir kalp yapıyor..Fakat kırmızı kalemi olmadığı için kendi kanıyla boyuyor kalbi ve komşusunun evinin altından atıyor...
Steven -yani karşı komşu- kağıdı aldığında önce anlamıyor ..Tabi Derdâ tek kelime ingilizce bilmiyor...Fakat resimde ki kalbin kan olduğunu anladığında onunda kendisi gibi sado-mazo eğilimleri olduğunu düşünüyor..
Bundan sonra Derdâ ne zaman evde yanlız kalsa Steven 'a giderek elindeki kırbaçla onu bir güzel benzetiyor..Hem kendi yaşadıklarının acsını çıkarıyor hemde bu işten para kazanıyor..
Bir yandan da ingilizce öğrenmeye başlıyor...
Stevenin bir arkadaşı Derdânın oynadığı bir film çekiyor..Filmde Derdâ elinde kırbacı yine stevenî benzetiyor ve Derdâ çarşafını asla çıkarmıyor...
Bu film inanılmaz satılıyor..Tüm bu tür eğilimleri olan insanlar Derdâ ya hayran oluyor ve merak ediyor..Derdâ bir anda meşhur oluyor..Bu arada çete kavgasında kocası da öldürülünce Derdâ beş yıldır hapis olduğu evinden kaçıyor..
Başını hertürlü felaket geliyor...P.rno filmde oynuyor...Uyuşturucu parası için yapmadığı kalmıyor...Kurtuluşu bir tedavi merkezinde Anne adında bir hemşirede buluyor...Ve bu hemşire Derdâ'ya asla bilmediği kapılar açıyor...

İkinci Bölüm...
Derda henüz on üç yaşında bir oğlan çocuğu...
Büyük bir mezarlığın hemen yanında ki gecekondu da hasta annesiyle yaşıyor..Mezarları temizleyerek geçimlerini sağlamaya çalışıyor..Babası hapiste olduğu için tüm yük küçük omuzlarında yaşamaya çalışıyor...
Annesi ölünce başına gelecekleri bildiğinden çaldığı bir baltayla annesini küçük parçalara bölerek her gün bir parçasını gömüyor..Soranlara annesinin yine hastahanede yattığını söylüyor...
Yine bir gün mezarlılar araında dolaşırken sarıkılı bir adamın bir mezarın altına bir şey sakladığını görüyor..Çocuk saflığıyla adam gidince gömülen zarfı çıkararak içini açıyor ve başka sarıklı adamların resimlerini buluyor...
İçinden bir kaç tanesini alarak gerisini tekrar aynı yere gömüyor..Her gün yine adamı bekleyerek günlerini geçirirken adam geliyor ve bu kez bir zarf dolusu para gömüyor...Derda yine içinden bir kaç tane elıyor ..İlk işi günlerce aç olan karnını doyurmak oluyor..
Bir zaman sonra Derda korkmaya başlıyor..Bu adamların pek tekin olmadığını ve onu bularak öldüreceğini zannediyor..Bu kaorku onu hergün biraz daha bitiriyor..Derda bu kez yaptıkları itiraf etmek için o sarıklı adamı bekliyor fakat bu kezde adam gelmiyor bir türlü..Bir gün aynı mezarın başında bir kadın görüyor..Yanına giderek yaptıklarını itiraf ediyor ve cezasını beklemeye başlıyor..Kadın sadece mezarı gösterince Derda mezarın temizlenmesinin istendiğini zannederek başlıyor mezarı temizlemeye..
Yıllar yılı bu böyle devam ediyor ve Derda büyüyor...Artık kendini acındırarak para almsı mümkün olmuyor...Bu yüzden bir arkadaşının yardımıyla bir matbaada iş buluyor..Burası yasaklı yayınları basan bir yer..Burada yıllardır mezarını temizlediği adamın kim olduğunu da öğrenerek hayatını tümden değiştiren bir karar alıyor...









Bu kitabı çok beğendim..
Yazardan okuduğum ilk kitap, sırayla mı onu da bilmiyorum gerçi ama diğer kitaplarını da okuyacağım..


 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…