Köpeğimiz Beni Çok Yordu

Çiftlikten satın aldığımız için eşim sahiplendirmek istemiyor, parasının boşa gideceğini düşünüyor.
Yalnız eşinizin bakış açısı da çok iyi değil. Ne demek paranın boşa gitmesi yani, ortada bakımı zor gelen bir canlı varken insan verdiği parayı düşünmemeli. Saf köpeklerin para ile sahiplendirilmesine karşı değilim, nitekim ben de köpeklerimi parayla aldım, ancak para hiçbir zaman köpeğin mutluluğunun, sağlığının önüne geçmemeli. Yani eşiniz sırf para verdiği için mi köpeği tutmayı düşünüyor, sokaktan alsa verecek miydi?

Üzgünüm ama ikiniz de köpeği olması gerektiği kadar sahiplenmemişsiniz, o kadar sevmemişsiniz gibi geliyor. Ve bu şekilde ömür geçmez köpekle. Batacak çünkü her şeyi.

Dün dana kemiği verdim benim kıza, normalde yemeğini banyoda yer ama dana uzun sürüyor, sıkılmış antreye gelmek istedi. Kıyamadım, halıları katladım, katır kutur saatlerce kemik yedi antrede. Kan ve kemik kırıntıları oldu etraf, gece yatmadan bir de antre silip süpürdüm. Üşendim mi üşendim, ama önemli olan kızın keyifli yemek yemesiydi. Bu tek bir örnek mesela, sevmeden gerçekten yapılacak iş değil.
 
Evet ben düşündüğüm kadar sahiplenemedim ama eşimi bilemiyorum, onun gelecek planları var köpekle ilgili. Sahiplenemedim derken ben de üşensem de yapıyorum, sorumluluk bizde olduğu için her şeyini yapıyoruz. Eşim geçen oyalansın diye bir oyuncak yaptı ona, tahta aldı, kesti, çaktı bir şeyler yaptı. Her gün bir saklambaç oyunumuz var mesela,sıkılmasın sağlıklı olsun diye uğraşıyoruz ama ben her şeyi severek yapmak istiyorum görev bilinciyle değil. Bu yüzden biraz mutsuzum. Eski hayatım da kısıtlanmış bir hayattı kuşlardan dolayı ama misal çıkışta alışveriş yapıp öyle gelebiliyordum eve, şimdi onu yapamıyorum. Açıkçası yaşamsal faaliyetler dışında bir şeye vaktim yok. Yemek yap-ye-dinlen-uyu.
 
Evet kuşların yemleri, tüyleri, dışkıları daha çok batırıyor ama misal acil bir şey olsa 1-2 gece yalnız bırakabiliyorsun. Biz bazen akşamları çıkışta buluşup bir yerlere gidiyorduk artık o ortadan kalktı, önce eve gelip köpeği doyurup çıakrtmak lazım. Öyle olunca da geri çıkmaya enerjim olmuyor. Ben pek düşünemiyorum bu şekilde yaşamayı ama eşim pek sahiplendirme taraftarı değil. Ben de ondan habersiz bir kaç ilan açtım, çok fazla da geri dönüş aldım ama hiçbiri içime sinmedi. Öyle tanıyıp bilmediğim, referans olmayan birine de veremezmişim meğer. Munecim gazete kağıdıyla oynadığı için daha beter pislik oluyor. Bir de artık parkelerde her yerde çişi kakası var, normal yerinden kaldırırsak gidip yine aynı noktaya parkeye yapıyor, banyoya alışamadı. Eşime göre yaza kadar zaman verelim o zaten alışacak, bir rutinimiz olacak-biz de alışacağız. Ben de diyorum daha fazla alışmadan sahiplendirelim. Bu arada gördüğüm kadarıyla eşim de oldukça sert davranıyor köpeğe, bağır çağır eğitim mi olur? Ben çık dışarı dediğimde böyle mıyır mıyır çıksam mı çıkmasam mı diye nazlanıyor, bakıyor duruyor acaba geri çağırır mı diye bekliyor ancak öyle çıkıyor. Eşim çık dışarı diyip ayağa kalkınca kuyruğunu sıkıştırıp doğru yatağına gidiyor misal. Komut dinlemekten ziyade bildiğin korkuyor
 

Tuvalet eğitimi zorludur Koalina, gerçekten çok sabır ve kararlılık istiyor, köpeklerin bazı ırkları hariç çoğu 7-8 aylık olunca tuvaletini tam olarak nereye yapması gerektiğini öğreniyor, benim Pekinez geldiğinde 2,5 aylıktı, 7-8 aylık olana kadar bende çok uğraştım, sanırım seni de bezdiren kısım bu eğitim süreci.

Eşin vurmuyorsa arada sert bir şekilde bağırmasında sorun yok, köpekler ev halkını ele geçirmeye çalışan, dediklerini yaptırmaya uğraşan canlılardır, çocuk eğitimi gibi düşün, çok şımartırsan her dilediğini yapar, çok baskıcı olursanda korkudan atacağı adımı şaşırır hale gelir, orta karar disiplinli ama şiddet olmayan, çok şımartılmayacağı bir eğitim vermeniz lazım.

Mesela parkeye yaptığında bunun kötü birşey olduğunu bilmeli, yapar yapmaz tepkinizi gösterin, doğru yere yaptığı zamanda sevin oynayın, birkaç ay zorlanacaksınız sonrasında eşininde dediği gibi yapması gereken yeri öğrenecek ve zorluk çıkarmayacak, evet verecekseniz şayet hemen karar verin, evde geçirdiği hergün size daha çok bağlanıyor ve onun psikolojisi çok önemli, evden eve gezmek zorunda kalan, aitlik duygusu yıkılırsa depresyona girer, günah
 
Son düzenleme:
Aslen tuvalet kısmından ziyade genel olarak vakit alması yordu beni. Koştur koştur eve gel, mama ver, ona göre plan yap durumu vs.
Yalnız ne zaman böyle bi darlansam pozitif bir şey görüyorum. Bugün eve geldim hiç kaka yapmamıştı pedine. İlk yaramazlığı az bişey tuvalet kağıdı çekip koparmış, bu ne böyle dedim kalakaldı yattı yere ne yapacağıbı şaşırdı yazık.
Mutfağa girmemeyi öğretiyoruz ama amerikan mutfak olduğundan keskin sınırlar yok çoğu zaman nerde duracağını bilemiyo biz de halı koyduk oraya, ona basmayacak. Böyle yapınca halıya basmadığını zannediyo Böyle alttan bakınca da insan kıyamıyo Çok arada kaldım ama sanırım veremeyeceğim.
 


Papağanların cinsi ne ? @meg bu konuyu gördü mü ? Gördüyse papağan konusunu özelden cevapla lütfen : )
 

Çok güzel birşey buuuuuu, yerim ben onu yerimmmmm yorucu olduğunu kabul ediyorum, ben ev kadını olduğum halde, ev işlerini el birliğiyle yapmamıza rağmen günde 3 defa dışarı çıkarmak, oyalamak yoruyor ama tek bir hareketi tüm yorgunluğu alıyor Koalina .

Bizde sınırlarda yok, istediği yere rahatça girip çıkar, mutfak, banyo, odalar, biz o kadar benimsemişiz ki mutfağa gittiğimde gelmemişse aaa bu çocuk neden gelmedi keyfi mi yok moduna giriyorum, huyundan mıdır bilmiyorum bizimki sürekli bizle temas halinde, ya benim kucağımda ya eşimin veya kızımın kucağında yatmak istiyor, tensel temasta kendini huzurlu ve güvende hissediyor.

O koşturmalara, iki ara bir dere ev işiydi, onun dışarı çıkması maması temposuna alışınca yadırgamazsın, Jack Russell'lar inatçı ama akıllıdır, birlikte yaşamayı başaracağına inanıyorsan sık dişini birkaç ay daha, yaşına doğru karakteri oturacak, tuvalet sorunu da kalmayacak.

Onlarla oynaması da çok keyiflidir, bu yaşta küçük çocukla oynar gibi saklambaç oynuyorum, buzdolabının yanında beni bulduğu zamanki heyecanı sevinci ömre bedel.

İnan şehirdışına çıktığımızda gittiğim her yerde kabul görse ben bir pug, bir pincher bir de Jack Russell alır dört patililerimi kocaman bir aile yaparım ama maalesef 4 taneyle gidince kardeşimde annemde çıldırıro kadar çok seviyorum bu beter böcekleri, o yüzden hergün yorgunluktan pert olsam umursamıyorum
 
Son düzenleme:
Papağanların cinsi ne ? @meg bu konuyu gördü mü ? Gördüyse papağan konusunu özelden cevapla lütfen : )
Sultan papağanı benimkiler, 7 adet:) Meg'in de 1 tane vardı ama artık yok sanırım sultan papağanı...

Aslında evet ilk günlerdeki o buhran yok zamanla alışıyoruz, bugün daha iyiydim mesela. Ama ben hayvan seviyorum diye hep mutlu olacağımı hiç üşenmeyeceğimi, eve gelmeyi iple çekeceğimi falan zannetmiştim. Düşündüğüm gibi olmayınca biraz hüsrana uğradım ve kendi adıma utandım.
Bizimki geçen veterinerde bir pekinez gördü, 3 kilo var mıydı bilmiyorum nasıl narin bir şeydi. Bizimki oyun için havladı çıldırdı ama o korktu yazık titremeye mızırdanmaya başladı. Bizimki öyle kucak köpeği değil ki, onu görünce daha net anladım. Nasıl sakin bir şekilde duruyordu sahibinin kucağında. Benimki (ki gerçekten sakin bir Jack Russell) hiperaktif, otursa bile gözler bir sağda bir solda, kulaklar bir dikiliyor bir iniyor, ne yapacağını şaşırıyor. O kadar kedi köpek sahibi vardı, bütün hayvanlar tedirgin, endişeli ve mutsuz bir bizimki oyun derdinde koşturmacada
 

Jack'ler afacan, inatçı, oyuncudur zaten ve evet hareketlilerdir, Pekinezlerinde cadalozları oluyor:))) bizimki sakindir ve çok oyuncudur, senin bücürü görse yorulana kadar birlikte oynamak isterdi benim böcük:)))

Alıştıkça daha fazla seveceksin onun için yaptığın hiçbirşey ağır gelmeyecek, bizimki kucakçı olduğundan öyle alıştım ki, bazen toz alırken veya evde herhangi birşeyle uğraşırken bir fark ediyorum çoktan kucağıma almışım 6 aylık bebek taşır gibi taşıyorum kucağımda

Yani diyeceğim zamanla benimsiyorsun, ailenin ferdi oluyor, sesi çıkmasa merak ediyorsun, yanına gelmese hasta mı diye endişeleniyorsun, misal şimdi benimki havladı, anne kalk dışarı çıkar havlamadı bu ihtiyaç molasına gidiyoruz biiiiizzzz
 
Bizimkine yazık vallahi nerede büyük-küçük bir hayvan görse ağlıyor hemen, geçen tavuklara bile ağladı Havalar düzelsin arkadaş arayışına girerim, olmadı kreşe yollarız biz alana kadar annesi ve kardeşleriyle büyümüş çünkü şimdi canı çok sıkılıyor. Yazın daha iyi olur muhtemelen.
Minik o zaman sizinki bayağı, bizimki 7 kilo bir süre sonra kollar kopuyor
Bir huyunu öğrendim, normalde çağırınca koştur koştur gelir ama yapmaması gereken bir şey yaptıysa gelmiyor veya çok nazlanarak sürünerek geliuor
 
Koalina canım bizim evde sultan olduğu dönemde de benim köpeğim Kuki'm hiç ilgilenmezdi onunla. Kuşlar bi şekilde ilgisini çekmiyor.

Amaaaa kedim var ya o Lili kedim,o kuş avcısı çok fena. Sonuçta kediler avcı ruhludurlar. Büyük boy papağan ise hiç ilgisini çekmiyor ama mesela.Ebatından dolayı olduğunu düşünüyorum. Küçükler çok kıpırdak oluyorlar ya,o çekici geliyor sanırım.

Geçenlerde minicik hamsterim kafesinden firar etmiş biz işteyken. Eve geldiğimizde de farketmedim kafesinde olmadığını çünkü o saatlerde kafesindeki evin içinde uyuyor olabiliyor. Bikaç saat sonra tv izlerken,Lili'nin bişeyle oynadığını farkettim
 
Hahahahaha hepsinin türlü türlü huyu var, benim kız 4 kilo çok ağır sayılmaz ama özellikle yaz sıcaklarında kucak isteyince sıkıntı oluyor
Benimki de bir kabahati varsa olay mahalini koşarak terk eder, ortalıkta yokken aniden koşarak geldiyse geldiği alana gidiyoruz acaba ne yaptı diye çoğunlukla fırsat bu fırsat kimse yokken çiçeklerin dibini eşeleyeyim diyor ve her yeri toprak yapıyor, benden çok çekinir, ne yaptın sen deyince kuyruğu kıstığı gibi eşimin yanına koşup 2 ayak üstüne dikilir kucağına çıkar
 
Ayy yazık olmuş kıyamam yaralandı mı, yoksa...?

Bizimkini de bugün denedim hiç kucakta durmuyor, afakanlar basıyor. Zaten öyle yatayım da dinleneyim, etrafı izleyeyim modu ancak gece oluyor. Onun dışında hep bi kıpırdanma halinde.
Ağzı çok fena kokuyor bir de normal mi bu
 
Kokar :)))) bizim kızında bazen kokuyor, eşim dişlerini fırçalıyor o yüzden, ona göre diş fırçasıyla diş macunu alın.
 
Ben evde kedi yada köpek beslemedim ama 5 tane muhabbet kuşum bir cennet papağabım birde jakom var. Normalde jakom cennet papağınını kendi pyuncağı sanıyor oda muhabbetleri evde hep bir harp halindeyiz ama geçenlerde bir köpek misafir ettik zavallı hayvana hepsi birden saldırdı kovaladı. Köpek hiçbiriyle ilgilenmedi ama jakom gagaladı cennetle muhabbetler atmaca gibi tepesinde döndü durdu baya korktu yavrucuk. Sizin papağanlar jakoya göre daha küçük ama sultanlar da yeterince asabi olabiliyor saldırarak uzak tutmaya çalışmadılar mı hiç
 
Ağız kokusu normalde olmaması gereken bir şey eğer diş veya mide sorunu yoksa. İç parazit de ağız kokusu yapabilir.

Koalina, Mune , benimkiler 40ar kilo. İster misiniz kucağınıza vereyim mi
 
Koltuğa cıkmak yasak, halıya basmak yasak, mutfak yasak, odanız yasak, siz kahvaltı ederken yerınden kalkması yasak... Evet çok uslu,akıllı ögrenmeye acık ama inanılmaz derecede üzülmeye başladım ben o hayvancıga. Birde resimlerini gördükçe içim acıdı. Tüm bu sıkı kurallar, buna rağmen istenmemesi, yeterince sevilmemesi... Başta alışma evresindeki zorluklar gibi okudum konuyu ama yorumları okuyunca... Eşinizin para boşa gıtmesın demesi, sizin ona görev gibi bakmanız. Bencil düşünmeyin, evet para vermişssiniz ama para verdiniz diye üzmeyin hayvanı, olmuyorsa erkenden, mutlu olacağı bir yuvası olsun lütfen. Herşeyini tam yapıp, guzel mama veriyor olabilirsiniz ama pek sevgi yok, kısıtlama çok.
 
Ağız kokusu normalde olmaması gereken bir şey eğer diş veya mide sorunu yoksa. İç parazit de ağız kokusu yapabilir.

Koalina, Mune , benimkiler 40ar kilo. İster misiniz kucağınıza vereyim mi
Diş dökme döneminde olabiliyor dendi o yüzden çok ciddiye almadım ama devam ederse götürürüm. Maşallah

Kısıtlamaların olması gerektiğini okuduk ve izledik hep. Kurallar rahatlatırmış köpeği. Kurallar var ama biz isteyince koltuğa çıkıyor, akşam tv izlerken üçümüz beraber oturuyoruz, tamamen uyulan bir kural yok. Az önce de eşim odamızda beni dövme taklidi yaparken koştur koştur gelip yatağa çıktı mesela. Güldük eğlendik ama bitince çıktı.
Eşim para vs diyor ama vermek istemediğini biliyorum, sürekli sevme ve oyun halinde ama oldukça otoriter de aynı zamanda.
Ben yeteri kadar sevmediğimi düşünüyorum zaten, hiç sevmiyor değilim ama papağanlarım gibi değil. Zamanla daha çok sever miyim bilmiyorum.
 

Bilmiyorum ev içerisinde köpek bakmadım hiç açıkcası. Ama nebileyim istedıgı yere gırer, istedıgı yere oturur, İstedıgı gıbı koşar, isterse bıraz dagıtır hatta eşimin çalışma masasındaki koltuğuna yatmışsa, eşim gıder sandalye alır ona oturur, rahatsız etmeyız kedıyı. Birlikte yasıyoruz sonuçta orası artık onunda evi ve rahat olmalı gibi geliyor bana. Küçük kurallar belki ama oraya basma, buraya çıkma fazla sıkı gibi gelmişti okuyunca. Ama evde köpek tecrubem yok tabi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…