[h=1]
Vesayet, zulüm filan diyecekseniz
[/h]Türkiyenin
bir demokrasi sorunu da şudur:
İşkenceci, küfürbaz, handiyse sadist, biat-itaat kuklası, intihar eden meslektaşlarının dahi farkında olmayan, baskılara karşı çıkacağına kendi sopa kesilen, 12 yaşında çocuğa 13 mermi sıkabilen, bir kadını nezarethanede öldüresiye dövebilen, üç, beş, on kişi birden tek bir insana, bazen tek bir kadına tekme tokat vuranların
polis olması serbest
Ama
başörtülü kadının polis olması yasak!
***
Astları ezen, sıvasız hane çocuklarını intihara sürükleyen, hizmetçilik-uşaklık yaptıran; on binlerce astsubay, uzman çavuş, sivil memuru aşağı sayan, hayat ve haysiyetiyle oynayan, asker döven, yargısız infaz eden,
biz başız siz.öt, siz kölesiniz diye bağırabilen, 25 askeri cephaneliğe tıkıp paramparça edebilen, bir eri dövdürterek öldürtebilen, 13 yaşındaki çocukları asit kuyularında eritenlerin
asker olması serbest
Ama
başörtülü kadının asker olması yasak!
***
Yargı bağımsızlığına itaat-biati, vicdan özgürlüğüne cüzdan gölgesi, kanaate önyargı karıştıranların; insan haklarına karşı kanunların en acımasız yanını kullananların; adalete niyet, tıynet, istismar, suistimal katanların; sıradan insanı böcek görenlerin
hakim, savcı olması serbest
Ama
başörtülü kadının hakim, savcı olması yasak!
***
Sizin çok sevdiğiniz sözde cumhuriyetin de
Şimdi sizin demokratikleştire demokratikleştire bayıldığınız lafta demokrasinin de ciddi sorunu şu ki:
Baskıcı, faşizan, ayrımcı, otoriter, dışlamacı erkek (ve bazı kadınlar) hiç sorun olmadı.
Cinsiyet, mezhep, etnisite, çoğunluk-azınlık, rütbe, üniforma, makam, zihniyet ayrımcılıkları yapanlar; başkalarının haklarını gasp edenler, hayatını zehir edenler; işini, hayalini, canını alanlar; kibirleriyle başkasının haysiyetini un ufak edenlerle temel sorunu olmadı.
***
Mesele kılık kıyafet, inanç-inançsızlık değil.
Mesela hak, hukuk, hakkaniyet, haysiyet, ilke, adalet, cesaret, iyi niyet, vicdan, eşitlik, özgürlük, başkasına saygı, kendini herkes kadar sıradan ve herkesi kendin kadar saygıya değer görmektir.
İtaat-biat, otorite-baskı, efendi-köle ilişkilerine karşı zihnin, vicdanın bağımsızlığına inanabilmek, sığınabilmek, sarılabilmektir.
İster erkek, ister kadın
İster başı açık, ister örtülü!
***
AKPli
Kapusuz mesela, demiş ki:
Vesayetçilerin yıllarca bu milletin evlatları arasında ayrım yaparak zulüm aracı olarak kullandığı Başörtüsü Yasağı son buldu.
İnsan
yıllarcaya dahil 11 yıllık iktidarını; mevzubahis
zulüm aracı ise, onu 11 yıl boyunca kaldırmamış olmayı nasıl unutur!
Erkek marifetiyle kaldırılan
ayrımcılıkın esasen bitmediğini; adı güvenlik olan iki şiddet kurumunda genelde kadınların, ille de
başörtülü kadınların hala ayrımcılığa maruz kaldığını nasıl görmez!
Bu kurumlara ve nice başkasına; etnik-milli ve kırmızı çizgili nedenlerle,
azınlık olduğu için, öteki olduğu için yanaştırılmayan kadın-erkek
vatandaşları nasıl bilmez!
Vicdan kurumu yargıda başörtülü kadın vicdansızlık önyargısını nasıl yok sayar; yargıdaki vicdansızlıkları, Emniyet ve TSKdaki haksızlıkları, ayrımcılıkları, zulümleri, baskıları ve alttakileri ezen, intihara iten, vatandaşa karşı kör şiddete dönüşen vicdansızlıkları nasıl yok sayar!
Vesayet ve esaretin, erkek egemenliği, baba otoritesi, devlet baskısı, Diyanet-YÖK gibi kurumlar, çalışanları köleleştiren her tür piyasa arsızlığıyla sürdüğünü nasıl hissetmez!
Zaten öldürücü polis yetkilerine ilaveyle,
eylem yapması muhtemel kişileri 12-24 saat gözaltına alma yetkisinin vesayet-zulüm aracı olacağını nasıl düşünmez!
***
Nimet Baş mesela, diyor ki:
Nihayet kadınlar için eşitlikte büyük adım. Başörtüsüne özgürlük ve yaşam hakkı veriliyor.
Öyle mi hakikaten?
Atölyeye kilitlenip gece mesaisine esir edilen, orada kilit altında yanıp kül olan başörtülü işçi kadınlara da mı?
Servis aracına tıkılıp sel sularında kaybolan başörtülü işçi kadınlara da mı?
Üç-beş lira yevmiyeyle devlet çiftliğinde koyun sağdırılan; kamyon kasasından ölüme düşürülen başörtülü süt kızlara da mı?
Erkek
zulüm araçlarında canını, ömrünü, onurunu, kişiliğini yitiren başörtülü, başörtüsüz kadınlara da mı?
Eşitlik, zulüm, adalet, vesayet, özgürlük, hak, yaşam gibi kelimeler kullanacaksanız
İyi bakacaksınız!
Hem kendinize, hem herkese.
[h=2]
Umur Talu[/h]