Kültür farkı

Kısa ve net olmaz.Kendinizi kaptirmadan son verin bence
 
Tabi ki dedigiz şeyde haklısınız , o yılların egitimi ile bu günkü asla bir değildir.
Bu günkü liselerin eskisi kadar iyi olduğunu iddia etmiyorum aslında. Artık bugünkü üniversitelerin çok kötü olduğunu anlatmak istiyorum.
Konu sahibi üzerine alınmasın bilmiyorum nasıl bir okuldan mezun ya da kendisini nasıl geliştirdi. Ben de linç yememek adına okul veya bölüm ismi veremiyorum
Bugün bütün sınavı kafadan sallasaniz girebileceğiniz okullar var. Kütüphanesi iyi bir okurdan zayıf, bir tane kültürel aktivitesi veya bir laboratuvarı olmayan, daha da fenası hocası olmayan okullar bölümler var. Büyük şehirlerde eskiden beri Anadolu lisesi olarak bildiğimiz okullar en kötü ihtimalle dili geliştirir bir çok üniversitede o bile yok.
 
İşte tam benim kastım buydu. Esenyurtta nasıl bir üniversite vizyonu olabilir. Esenyurtta halka iliski kurmasan hakkinda daha hayırlı olur. Sadece üniversite mezunuyum diyip kendini iyi hissetmek için dört yıl oyalaniyor insanların azımsanmayacak bir kısmı.
 
Benim için sorun olurdu.
 
Kompleksli biriyse olmaz. Yarın bir gün kazancınızı, eğitiminizi, ortamınızı kıyaslayacak gibi duruyorsa olmaz o iş. Ama kendini aşmış biriyse neden olmasın ki.
 
Konu sahibinin de kendini çok geliştirmiş olduğunu düşünmüyorum. Eski konularından hatırladığım kadarıyla 8-10 senelik öğretmen ama doğru düzgün çalışmamış. Üniversiteden sonra üstüne bir şey koymamış. Nerden mezundur bilmem tabi ama hem mesleki hem kültürel hem sosyal olarak kendini körelttiğini düşünüyorum.
 
valla üniversite mezunu olup hala cahil olanda var bu memlekette azınlıkta değil, lise mezunu olup zeki entellektüel olarak kendini geliştirmiş olanda kişiye değişir
 

benim annem babamda öğretmendi emekli oldular tabi yıllar önce. buradaki profili kabullenmem zaman aldı biraz ama ikna oldum artık
 
ben biri örgün, diğeri açıktan 2 üni bitirdim, liseye kadar da yurtdışındaydım.
eşim tanıştığımızda ilkokul mezunuydu, liseyi açıktan bitirdi. üni düşünüyorduk ancak şuan yırtdışı planımız için dil kursuna gidiyor, vazgeçtik. Gideceğimiz ülkede meslek eğitimi yapacak (o ülke mevzuatına göre)
yaklaşık 3. yılı evliliğimizin ve şuan hamileyim.
eşimin abisi ve kız kardeşi üni mezunu, bunun etkisi mi bilmem, biz hiçbir sıkıntı yaşamadık.
bir daha gelsem dünyaya, bir daha onunla evlenmek isterim.
ancak eşimden önce lise mezunlarıyla dahi görüşmezdim, burnum yukardaydı çok.

noldu da bu adamla evlendiniz, fark neydi derseniz o kadar çok kriter var ki, vizyonu, dünyaya bakışı, sosyal faktörler, karakteri vs dünya sebep var. yaşayıp görmelisiniz, sade ve sadece yaşayarak anlayabilirsiniz.

haricinde "ne üni mezunları var bomboş, ne ilkokul mezunları var insan" cümleleri arkası boş tezlerden ibaret.

ama en ufak şüphede, olur mu acaba dediğiniz yerde uzaklaşmanız gerekir. o şüpheler döner dolaşır büyük sorunlar olarak gelir, bu her ilişki için geçerli. nacizane tavsiyem bu olur
 
Benzer bir konuya az önce yorum yaptım, size de yazayım.

Ben anlaşabileceğinizi düşünmüyorum. Bunu söylerken eşimin de liseyi dışarıdan bitirmiş biri olduğunu belirteyim. Eşimle anlaşıyorum ve evliliğimden çok memnunum ama bu gibi örnekler %0,1 çıkıyor. O örneklerden biri de benim evliliğim. Eğitim uçurumu var aramızda ama ufak tefek sorunlar dışında iyi anlaşıyoruz. Geçinmeye gönlü olmakla da alakalı. Korkunç bir evlilikten kurtulmuş biri olarak anlaşıldığımı, sevildiğimi hissetmek ve eşimin açık fikirli olması bana yeterli geldi. Hiçbir konuda "ben biliyorum" diye direten biri olmaması, öğrenmeye açık olması mesela.
 
benim de erkek arkdaşımla aramda büyük (formal) eğitim farkı var
hoş birlikte yaşamak, evlenmek çocuk yapmak başka şeyler ve ben pek yapayım da demiyorum

kültür farkından kast edilen ne tam olarak onu da bilemiyorum -konu sahibi neyi kast ediyor?

hani açık olmak gerekirse şimdi ben bu adama geçiyorum bir tarkovksi'yi, film noir desem "o ne hayatım" der, (daha önce dramaturg flörtüm de oldu --bazı bildiğimiz dizilerin filan senaryosunu yazmış bi herif-, avrupada meşhur bir filarmoni orkestrasında çalan da... fakat "ilişki" yaşanabilecek insanlar mıydı hayır. biri zorla benden randevu koparır, randevu saatini hatırlamazdı. hatırlasa ayılıp gelemezdi. öbürü buluşunca ünlüler dünyasından olan sevgililerini anlatırdı vs. sonra diyorsunuz neden sayısalcı olmayan adamla anlaşılmıyor diyorsun, neden işte böyle tipler yüzünden...).

neyse, ben açıp seyrederim. eleştirmez, komplekse girmez, bazen benim yaptığım böyle "entel" (!) işlere merak duyar bazen duymaz. (çünkü zaten hep birlikte değiliz ki az bir kısmından haberdar oluyor).
ancak net olarak "okumuş kadın hali başka" şeklinde yaklaşıyor bizim aramızdaki farka. mesela daha bugün yaşadığımız olay. akşam benden minicik bir resmi yazı için yardım istedi, ben de yazdım yolladım. firmaya vermiş. "Şirket sahibi diyor abi bu nasıl bir resmi yazı bizim çocuklar muhasebe falan böyle resmi bir yazı yazmadı bugüne kadar. Sen hangi üniversiteyi okudun" diye mesaj atmış az önce, sayende iltifat aldım diyerekten. bahsekonu yazıyı her memur yazar bu arada, sorun bu şehir turizm şehri. burada herkes gevşek. memuru bile garip buranın. ortam bu olduğu için, o zaten bu ortamın dibinden bir iş yaptığı için okumuş kadın profilinin onun kafasındaki algı şekli de biraz daha farklılaşıyor. ülkedeki diğer 80 vilayetten birinde olsak böyle olmayacak yani muhtemelen...herkeste kimbilir bunun gibi ne kadar ayrıntı istisna durum vardır.

durum bu bizde. ben ilişkide sakin, ağırbaşlı, oturaklı olan tarafım. halbuki normalde daha tezcanlı, fevri yönlerim var neden bilmiyorum bu ilişkide böyle bir ağırım. işte belki o fazla fırlama olduğu için kontrollü olmak zorunda hissediyorumdur, belki bu bir yerde patlar, belki bu kontrollü olma halinden bunalırım, onu da bilemem.

şimdi hani açık fikirli olmasa atıyorum giydiğine, gece çıktığına, paranı harcama şekline, kök ailenle olan ilişkilerine, ne biliyim hayatın içinde görüştüğün diğer erkeklere, oturmana kalkmana (öhh artık) filan karışıyor zaten bu "ilişki" için sıkıntı. ya da ilgilenmese, sevdiğini hissettirmese, kadın olarak değerli olduğunu anlamasan... zaten olağan bir ilişki sürmez ki. sürmemeli. hani bunlar asgari şart olarak ilişki için başlangıç paket donanım olmalı. bence. sonra başka şeylere de bakıp bu ilişkiden ne olur diye düşünmeli insan.

fakat diyorum ya biz evli değiliz.
aynı evde yaşamıyoruz
birlikte çocuk büyütmüyoruz
aynı bütçeden harcamıyoruz. ilişki olur mu olur. evlilik olur mu başka bir şey. hele çocuk, bambaşka bir şey.

bizde ikimizin de kalabalık kök aileleri var, ikimizin de kendi işi, ve aynı ildeyiz ama ilçeler farklı, mesafe var, zaman kısıtlı
az görüşünce kültür farkı dediğimiz şeyi de pek sorun olarak yaşamıyoruz. birlikteyken yapabileceğimiz şeylere bakıyoruz yapıyor eğleniyoruz, birbirimize ne kadar yardım edebilir destek olabilirsek olmaya da çalışıyoruz.
ama %100 hayatı paylaşıyor muyuz dersek paylaşmıyoruz.

şimdi derdimiz tarkovksi paylaşmak ise onu bu ülkedeki üniversite mezunlarının da %95'iyle filan paylaşamayacağımızın ayırdında olmak lazım. ben çoook şanssız değilsem manzara bu. kendi işime ek olarak üniversitede çalışıyorum, hatta şu satırları bir laboratuvardan yazıyorum, bilim kan ağlıyor an itibariyle sevgilim hariç kendi seçimlerimle oluşan çevremde herkesler en az lisans mezunu büyük kısmı üstü dereceye sahip.
ama böyle ortak bir kültür düzeyi olsun, zevklerimiz aynı incelikte olsun, bu ortak hazla keyifle iletişim kuralım , bu anlamda aynı dili konuşalım isteyebilir insan tabii ki neden olmasın....

yoksa,
ilişki yaşanacak karakterde insan değilse mezuniyet veya meslek bir önem arz etmiyor
sarsın sarmalasın, bana değerli, güzel hissettirsin, iyi gelsin bana gibi şeyler ise bu da adamın sizi sevmesiyle alakalı aslında. seven adam yapıyor böyle şeyleri...okumuş olsun olmasın.
 
Türkiye şartlarında yaşıyoruz bundan dolayı da eğitim durumumuz işimiz ile itibar görüyoruz . Denk değilsiniz . Evirip çevirmeye gerek yok bence . Daha on gün olmuş uzatmadan bitirin .
 
Valla aslında şöyle benim amcalarım dayilarim çoğu ilkokul mezunu ama hepsi trilyonluk üni mezunları onların yanından bile geçemez
Ama soylede bişey vsrki sizinki galiba fakir kendiniz gibisiyle olsanız daha iyi çünkü hiçbir erkek kendinden duşuk kadina bakmaz ama biz kadınlar için aşk yetiyo herşeye varız boyle olmamali kendinizden fakirine düşüğüne bakmayın lütfen çünkü belki o adam biraz paralı olsa sizin yüzünüze bakmazdı.
 
bizim kulturumuzde olmaz. kompleks yaparlar. kadini ezerler.
 
üniversitelerin artık kalitesi çok düşük, üni mezunu demek yüksek entellektüel seviye, bilgi- kültür-görgü demek değil maalesef fakat lise mezunu olup da entellektüel olan, kültürlü birini de görmedim hayatımda.

Burda yazılıyor lise mezunları da yok şöyle yok böyle olabilir. Evet lise mezunları da para kazanıp, iyi iş sahibi olabilir ama konu kültüre geldi mi kimse kusura bakmasın da ben öyle bir örnek görmedim. Aksine lise mezunu gördüm mü şak diye anlıyorum, belli ediyor kendini
 
Öncelikle çevrenize çok kulak asıyorsanız değil lise mezunu kendiniz gibi öğretmen birini de bulsanız sanmıyorum mutlu olacağınızı. Sizin ilişkiden ne beklediğinize bağlı bu sorunun cevabı. Kafa yapınız uyuşuyor mu, hayatta aynı şeylerden mi zevk alıyorsunuz? Bunları tartıp yolunuza baksanız daha iyi
 
Ben doktorum eşim müzisyen 6 yıldır beraberiz, biz tanıştıktan sonra üniversiteye başladı. 2 yıldır evliyiz. Bu yıl okulu bitirecek. Tanıştığımız da ben öğrenciydim o çalışıyordu. Sonra ben mezun oldum işe başladım o ara evlilik düşünürken Pandemi girdi. İşsizlik gibi bir sorunla baş etmesi gerekiyordu vs vs psikolojik olarak çok yıprandı elimden geldiğince yanında oldum tabiki sorunlar yaşadık ama aştık.

Tanıştığımızda arkadaştık sonradan ilişkiye ve evliliğe evrildi. Birbirimizle sohbet edip beraber vakit geçirmekten zevk alıyorduk . Böyle özellikle söylüyorum tahsil farkı olan evliliklerde bence en önemli şey beraber vakit geçirebilmek .

Kültür ve tahsilinde farklı şeyler olduğuna inanıyorum.

Tabi bu evliliklerde aileler de önemli faktörler eşimin annesi dergi editörü babası da benzer bir şekilde kültür sanat faaliyetleri ve organizasyon ile ilgileniyordu. Aileden gelen kültür alt yapısı vardı hatta çoğu zaman anlattıklarıyla beni etkilerdi.

Her neyse pek çok değişken var ama kültür ve tahsil farklı şeyler.
Bazı erkekler maddi olarak az yada çok kazanmayı kendine dert edinebiliyor. Vakit geçirmek lazım ,iyice tanımak beraber iyi yada kötü günlerinizin olması lazım.

flört dönemini kısa tutup pişman olmayın.
 
İş anlamında statü olarak iyiyse olabilir bence ne üni mezunu var iki lafı bir araya getiremiyor insanın kendini geliştirmesiyle alakalı bir durum
 
benim annem babamda öğretmendi emekli oldular tabi yıllar önce. buradaki profili kabullenmem zaman aldı biraz ama ikna oldum artık
Bence buraya saçma durumlar yaşayan meslektaşlarım dert anlatmaya yazdığı için öğretmen camiası göze batıyor. Normallerin başına normal şeyler geliyor, sanal alemdekilerden danışmanlık almaya gerek duymuyorlar zaten
 
Bence uyuşmaz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…