.
KAYINVALİDEMİN TEK AYAK ÜZERİNDE 40 YALAN UYDURAN BİRİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİM ARKADAŞLAR. NEDEN SÖYLEDİĞİ BİLE ANLAŞILMAZ YALANLARI 9.SAYFADA
Arkadaşlar önceki konumda az çok nasıl bir KV, KP olduğunu bilen bilir. Bu son zamanlardaki gözümü açmamla, aydınlanma yaşamamla:) aslında mutsuzluğu da getirmiş oldum kendi adıma. O aşık aşık gezerken bana yapılanları farketmezken, "kızım, yavrum" diye gülündüğünde aslında sırf tavlamak, kandırmak için öyle davranıldığının daha yeni yeni farkına vardım. Bu yüzden de geçmişte takılı kaldım! Hem de asıl takılı kalmam, cevaplarını vermem, ona göre davranmam gereken zaman çoktan geçtiği halde! Baştan söyleyeyim istenmeyen bir gelin değilim, aramızda hiç bir şey geçmedi ama onların tavrını okuyunca böyle düşünmemek elde değil!
Benim eşim ailenin en küçüğü. Diğer kardeşler hep evli. Eşimle ben nişanlanmaya karar verdiğimizden itibaren başlamış aslında "değersizleştirme" politikası ama farkedememişim. Eşimle ben 3 yıllık sevgililikten sonra nişanlandık. Onun ailesi başka bir şehirde, bu yüzden bir hata yaptık ve istemeye geldiklerinde nasılsa olumlu olacağıda belli olduğundan istemeden 1hafta sonrasına da nişanı ayarladık ki, geldiklerinde hem isteme-hem nişan bir arada olsun. İstemeye geleceklerinde çikolatayı eşimle ben gidip yaptırdık. Onlar sormadılar etmediler bile! Eşim istemede-nişanda ne giyecek düşünmediler bile ikimiz gidip aldık takım elbisesini. İsteme oldu bitti, nişanda napcaz varmı yapılcak bişey demediler! Nişanda ne giyeceğimi bile sormadılar! Nişan kıyafetimi kendim aldım. Nişan olacak salona sanki bir misafir gibi geldiler gidip bir masada oturdular ve ne kapıda durdular, ne gelene gidene hoşgeldin dediler, ne güle güle. Oturdular oturdular gittiler. Sonra da bahane olarak "nişan kız tarafının ya, kimseyi tanımıyorduk ondan" dediler. Tanı tanıma oğlun ağaç kovuğundamı yetişti? Kim bu çocuğun anası-babası çık bir sahiplen dimi! Ha nişanda kuaföre tek başıma(eşim bırakıp alarak) gittiğimi, benden sadece 4yaş büyük görümcenin ya da kayınvalidenin yanımda olmayı bırak hiç sormadığını yazmama gerek varmı?
Sonra istemeye-nişana eşimin öz abisi gelmedi! Başka bir şehirde olduğu için izin alamadığını söyledi. Üstelik nişandan sonra da arayıp bir hayırlı olsun demedi! Anneside oğlunu korudu "beni arayıp naptınız diye sordu, hem sen ondan küçüksün isteme vs olmadan neden abine hiç bahsetmemişsin, anlatmamışsın ona kızmıştır" dedi. Bu arada lafı gelmişken söyleyeyim kayınvalide çok yalancıdır, lafı çevirir işine göre!
Sonra işin bohça kısmı! Bohça mı? Sizde o adet varmı, biz bilmiyoruz tavrı takındılar. Halbuki herşeyi biliyorlar, sonra laf arasında geçmişti başkasından bahsederken. Sonra da "bohçaya ne konur, ne lazım, ne alınacak söyleyin alalım" tavrını takındılar. Ne ayıp! Biz onların alacağı iki kumaşa muhtacız sanki! Sonra o aldıklarının hepsini bohça diye bize bir getirişleri vardı, poşetle! Poşete koymuşlar aldıklarımızı, kumaş bohçayıda poşetin içine koymuşlar, uzun yolda öyle getiremezdik burada düzeltiriz deyip öylece bırakıp gittiler! Kınamda yine misafir gibiydiler! Ne giyeceğim abiyeyi ayakkabıyı naptık diye sordular, ne kınada dağıtılacak ikramları! Evde teyzemler,kuzenlerle birlikte paketledik kuruyemişleri! Kuaföre yalnız gittim üstelik bu kez tek başıma! Yaptırdığım saçımla kuaförden eve dönüşte kafamı sağa sola bile çeviremeden araba kullandım ama nasıl kullandım bir ben biliyorum!(eşim hem bir işe yaramayan, hemde iş çıkaran annesini getiriyordu kınaya) Kınada ayrıca daha misafirlerin yarısı duruyorken çıkıp gittiler görümcenin çocuğunun uykusu gelmiş diye! Kına boyunca hiç kalkmadan oturup bir de erkenden gittiklerinde arkadaşlarım birşeymi oldu diye sordu hatta...
Düğünde desen yine kuaföre yalnız gittim. Kuzenler vs misafir var diye yardım için evde kaldılar. Ben o heyecanla gelinliğimi giymem gereken ana kadar farketmedim bile yalnız olduğumu. Kuaför makyajımı yaptı, artık gelinliğini giyebilirsin dedi. Bir baktım ki fermuarımı bile çekecek kimse yok! Çantamı tutacak biri yok! Herneyse düğün günü tam biz yoldayız eşimle bizim eve geliyoruz. Annesi-ailesi gelecek gelin alma olacak diye, o sırada arsız kv annemi arayıp "siz de gelin alma adeti var mı? Biz direk salona geçsek olur mu?" demiş! Ah onun dilinden anlayan bir annem olacaktı da azarlayacaktı kadını! Annem de "ben bilmiyorum ama fyz çok kızar, ona sorun" demiş. Sonra bizi aradılar, mutlu günümüzde sinir ettiler. "Biz salona geçiyoruz, oraya kadar gelmeyelim şimdi" diye! Ben sinirden kudurdum tabi. Sonra geldiler ama öyle gelmenin ne hayrı olur ki, yazık oğullarına da saygıları yok! Düğün alışverişinde bana "3takım 3bin lira olan mobilyalar var, neden onu beğenmiyorsun" diyen kayınvalide bizim düğünden 4-5 ay sonra taşınıp evin tüm eşyalarını değiştirdi. İşin para kısmında değilim asla, bunların hepsi değer vermektir! Nişan/kına/düğün hiçbirinde nerede nasıl olacak diye bile ilgilenmemeleri, sanki öksüz-yetim biriyle evlenmişim gibi hissettirmeleri için hiçbirşey yapmadım!
Bu ve bunlar gibi daha niceleri... Bunlar aklıma geldikçe sinirleniyorum! Zamanında anlamamış olmaktan, anlamak üzere olsam da "bu kadar da değildir" diye kötü niyet aramamaktan, gereken cevabı verememekten-tavrı koyamamaktan yana çok dertliyim. Üstelik bu kadar umursamaz, takmaz, etmez insanlar işi düştüklerinde melek kesilip kızım, canım, cicimle yakamızdan düşmüyorlar. Bunları içime atıp üzüleceğime tek tek kussam da birazda o üzülse, bari yakamızdan düşse diyeceğim ama yüzsüz insan üzülmez,anlamaz değil mi?:95:
KAYINVALİDEMİN TEK AYAK ÜZERİNDE 40 YALAN UYDURAN BİRİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİM ARKADAŞLAR. NEDEN SÖYLEDİĞİ BİLE ANLAŞILMAZ YALANLARI 9.SAYFADA