Konuyu ara ara çevrimdışı takip ediyordum ama kayınvalide ve eş kelimelisi yan yana görüp içeriği okuyunca dayanamadım.
Çok çekmiş biri olarak taşları bir bir dökmeye başlıyorum
1. Çekirdek aile siz,eşiniz ve çocuğunuzdan oluşur. Kayınvalideyi götürmek zorunda değilsiniz. Alıştırmayın. Yanınızda illa bir şey taşımak isterseniz çantanızı fazla doldurun, aynı şey.
2. Erkekler evlenince bir anne düşkünü, bir anne bağımlısı olup çıkıyorlar. (bekarken ana baba aramadıkları, nerde akşam orda sabah yaşadıkları halde) Kayınvalidenin gönlünü hoş tutmak pohpohlamak zorunda değilsiniz. Siz eşinizden eşiniz sizden sorumlu. Fazlasını yapmak zorunda değilsiniz, yapıp alıştırmayın.
3. Madem maddi durumu var acilen ayrı ev gerekirse yan apartman, sağ-sol apartman mutlaka başka yer şart. Arada kontrol edersiniz.
4. Ve en önemlisi hiç bir konuda taviz vermeyin. Taviz tavizi doğurur. Eeeh yeter ben sağılacak mö değilim dediğinizde suçlu siz olursunuz. Bizim toplumumuzda anne-babaya gereksiz romantizm aşırı anlam ve çocukları tarafından gereksiz fedakarlıklar yapılması gerektiği dikte ediliyor küçüklükten beri.
Asla katılmıyorum.
Her insanın kendi karakteri, kendi düşüncesi, kendi terazisi, kendi doğrusu-yanlışı vardır. Bunu ebeveynler asla ASLA kabul etmez. Çünkü sizi o doğurmuştur. Onun istediği gibi giyinip onun istediği gibi düşünüp onun istediklerini harfiyen yapmak zorundasınızdır. Halbuki sizde artık bir bireysinizdir ama anne babanız 31548 yaşına kadar onlara bağımlı yaşamanızı isterler.
O duygusuz, afedersiniz kütük dediğimiz erkekler de canım anam-kadın anam diye bu kışkırtmanın, savaşın içine çekilip hop anne tarafını tutar mantık gözetmeksizin.
Benden size tavsiye eşiniz kimseyle konuşma demiş. Aynen uygulayın çok işinize yarar. Kafanız dinlenir. Başınız ağrımaz.
Bazen en güzel cevap susmak ve karşınızdakinin bu sessizlikten delirmesini izlemektir
(Üstte yazdıklarım sadece eş anne babası için değil kendi anne babam içinde geçerlidir. Objektif oldum :)