merhabalar arkadaşlar. inşallah hayırlısıyla pozitif sonuçları görmeyi nasip etsin Allah ım bizlere
benimde ilk aşılamam 2.5 yıllık evliyiz. 23 mayıs aşılama günüm 7 haziran gibi test yaparım. ama ben umutlu değilim. o gün 2 saat dinlenebildim sonrasında işim dolayısıyla hep ayaktaydım ve biraz stresli bir gün oldu benim için. . doktor zaten umutlanmayın demişti.
tabi benim durumum biraz farklı yazın 3. tüp bebek denememi yapacağız. doktorum içimizde kalmasın bunu da deneyelim dedi. (terten başladık biz) ne kaybederiz ki! tamam dedik. ama aşılama günü işimin yoğun olduğu bir güne denk gelmesi kötü oldu. olsun rabbim nasip ederse her şekilde olur değil mi arkadaşlar. ben umutlu olmasam da listeye ekleyebilirsiniz. Sevgiler...
landarch hosgeldin canim, insallah hayirli haberlerini de aliriz burda!!
zmym sende hosgeldin canim, hemen umudunu yitirme , Allahtan umit kesilmez olumlu dusunki olumlu olsun.
sizide listeye ekledim...
Aysbah, 1. aşılama, 19 mayıs asılama yapıldı, 2 haziran test günü. SONUÇ ???
ahuddu, 2. aşılama, aşılama öncesi ilaçlarımı kullanıyorum, 27 mayıs yumurta takibine gidicem.
Lukretia, 2. asilama, 21 mayis asilama yapildi, 4 haziran test gunu. SONUC ???
beyaz papatyam, 1. asilama, 21 mayis asilama yapildi, 4 haziran test gunu. SONUC???
berru_bugra, 1. asilama, 27 mayis asilama yapilacak
antalya2011, 1. asilama, 19 mayis asilama yapildi, 31 mayis test gunu. SONUC???
venema, 1. asilama, 16 mayis asilama yapildi, mayis sonu test gunu. SONUC???
nlgnmt, 1. asilama, 27 mayis asilama yapilacak
cndns, 1. asilama, 23 mayis asilama yapildi, 7 haziran test gunu. SONUC???
buketler, 1. asilama, 25 mayis asilama yapildi
landarch, 4. asilama, 17 mayis asilama yapildi, 31 mayis test gunu. SONUC???
zmym, 1. asilama, 23 mayis asilama yapildi, 7 haziran test gunu. SONUC???
merhaba canim, sende hosgeldin aramiza
16 mayista yapildiysa sonucu 30 mayis belli olur, elbette cok zordur ama ozaman kadar test yapma cunku progestan kullanimindan dolayi yanlis sonuc vere bilir.
bugun bendedeasilamadan sonraki 6. gun cok syk syk batmalar olmuyor ama bisiler oldugunu hissediyorum kasiklarimda rahmimde ve insallah bebis geliyordur
merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu neneyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
o kadar güzel anlatmışsın ki,merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu ne neyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu neneyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu neneyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu neneyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
çok ama çok güzel anlatmışsın. her satırında yaşadıklarım ve yaşıyor olduklarım aklıma gelip içim cızz etti.ben bu dönemin en çok isyankar olmakla olmamak arasındaki gelgitlerinden nefret ediyorum.neden ben yaşıyorum?ne kötülük yaptımda bunlar oldu?sorular sorular...5 senelik evliyim.görümcem benden 3 sene sonra evlendi.şuan 7 aylık hamile.bana söylerken eşim kayınvalidem görümcem nasıl söyleyelim bukete aman üzülürmü die planlar yapmışlar.ben eşimde benle birlikte öğrendi sanırken o öğreneli 2 hafta olmuş.oyunlar sahte sözcükler.duydum kesintisiz 2 saat ağladım.zaten uzun zamandır bu konu dışıında bişeye ağlamıyorum.buda geçecek biliyorum(aslında emin değilim ama güçlü durmalıyım)inşallah beni burda çok iyi anlayan sizlerde hepimizde umutlarımızı gerçekleştiririz.
Canım kendini yıpratma ve sakın sitem etme, evet 5 yıl uzun bir zaman olabilir ama sonu mutluluk olacak birde bu yönden bak olaya. Sana1-2 örnek vermek istiyorum belki seni biraz olsun teselli eder. Çok sevdiğim bir arkadaşımın 12 yıl bebeği olmadı, 12 yıl dile kolay her ay hastanede her ay yeni duyduğu bir şey derken pes etti, vaz geçti benim kaderim buymuş dedi, kaderine razı oldu, tedavi bittikten 2 ay sonra adeti gecikti, hiç aldırış etmedi, ben merak ettim ama ya negatifse diye birşey diyemedim, sonra onuda ikna ettim eşini gönderdik test aldı, yaptık pozitif inanamadık tabi herkezde bir çığlık ağlama, ne olur ne olmaz diye tekrar gönderdik eşini, ilk testi yarım saatte getiren adam 2. testi 2 dk. da getirdi, yine sonuç pozitif, işte mucize diye buna denir, diğer bir tanıdığı yakın bir komşum erken dönem menopoz dediler, hatta birtane dr. senin artık çocuğun olmaz koşturma boşuna doktor doktor, harcama paranı dedi, nasıl ağladı ogün bitirdi kendini, çok geçmeden hamile kaldı, kendisi bile inanamadı karnı büyüyene kadar, Yüce rabbim okadar büyük ki, ilk çocuğu yalını doldurmadan 2. çocuğu doğurdu. İşte böyle canım, umudunu sakın kaybetme diye yazdım bunları, ben bunları düşündükçe hergün biraz daha umutlanıyorum, bir gün elbet bir gün bende hamileyim müjdesini eşime vereceğim diyorum.
merhaba
29 yaşındayım, üzüntülerim, streslerim oldu bu yaşlara kadar ama hiç biri bu bebek tedavisi kadar yormamıştı beni. ve böyle zor zamanlarda insan paylaşmak, soru sormak, kendisiyle aynı hisleri yaşayan, tedavilerde aynı belirtileri yaşayan, gerçekten duygularını ve psikolojisini anlayacak birilerini arıyor. ne arkadaşınla, ne annenle ne de eşinle paylaşamıyorsun çoğu şeyi...kendini dinliyorsun hiç yapmadığın kadar; bak kasığımda bişey battı, çok mu yordum kendimi acaba, ayaklarımı üşütmeyeyim, acaba bu adet sancısı mı,göğüslerim de şişti baya acıyor da çok neden acaba,..... sorular, sorular,sorular...ta ki o testin sonucunu alana kadar cevabı olmayan sorular...çoğu zaman karamsarlık; yok yok kesin adet görücem, zaten adet ağrısı bu, boşuna heveslenmeyim ben iyisi mi...ama aslında her umutsuzluğumuzun içinde kendimize bile itiraf etmeye korktuğumuz küçücük umutlar var...bu tıpkı şeye benziyor, hani karların içinde açan kardelen çiçeğine...her yer kar, soğuk ama o inadına yeşeriyor...
konuşmaktan yoruluyorsun bazen. bilenler: eee nasılsın bakalım tedavi nasıl gidiyor, üzülme hayırlısı diye dua et, bilmeyenler : eehh artık çocuk yapın da sevelim artık niye yapmıyorsunuz, annem : oldun mu adet oh ohh iyi inşallah olmazsın ama olsan da üzme kendini hayırlısı, sormak da istemiyorum aslında etkilenme diye ama, en gıcık kısım hastane: önce hormon tahlilleri defalarca, ultrasonlar, muayenenler, 21. günü progestoronu, e2 si, sonra en dayanılmazı gebelik testi...artık insan utanmaya başlıyor tahlil yaptırmaya, laboratuvarda aynı insanlar...hele bi de sonuç negatifse işte o zaman soluyor içindeki o kardelen aniden... haa sen yine kendini bile teselli etme durumuna geçiyorsun olsun; zaten hayırlısı diye dua etmiştim, demek ki hayırlısı değilmiş, olsun; daha benim yaşımdan büyük bekar arkdaşlarım var, olsun; baksana mankenler sanatçılar 40 yaşından sonra doğuruyor, olsun: olmasa nolur ki biz böyle de mutluyuz derken karşıdan hamile biri geçmesin mi:)) işte o duyguyu ne ben yazabilirim, ne anlatabilirim, tarifi yok... ama siz anlarsınız biliyorum aynı yolun yolcusuyuz çünkü biz...buna da seçici algı deniyormuş. markete gidersin hamile kadın, arabada trafik lambasında beklersin karşıdan karşıya hamile kadın geçer, alışverişte kabinden çıkarsın yan kabinden hamile kadın çıkar, televizyonu açarsın hamilelikle ve bebekle ilgili programlara denk gelirsin, aylardır görmediğin arkadaşın hamileyim der, etrafını hamileler sarıverir bir anda...ŞAKA gibi yaaa...
eehh gel sen şimdi aldırma, kafana takma, düşünme, stres yapma, rahat ol,...nasıl ama, nasıl biri de bunu nasıl yapacağımızı söylesin, dile kolay... dua ediyorum, dikkat ediyorum, problem yok ama bebek de yok...
şimdi ben bu yazıyı yazınca rahtaladım aslında biraz ama şimdilik. işten eve gidince gene başlarım kurmaya:) hatta şu an adet sancısı gibi bi ağrım mı oldu neneyse amaann şu tarih gelsin de ben bi testimi yaptırayım yine aynı laboratuvardaki aynı hemşireye:) sonucu da yazarım hemen:)
eee işte kadın olmak zor, anne olmak zor ama anne olmak isteyip olamamak daha zor... herkesin gönlüne göre olur inşallah...
emegine saglık canım, benim ve diger bebek özlemi ceken arkadaslarımın hislerini yazmissin
hayatta hersey istedigin gibi gitmedigini bu yaşadıklarımızla anlıyor insan.
Suan mesela is yerimde 2 tane hamile var, her gun hamileliklerinde bahsediyor onlar anlattııkca benım canım yanıyor ve bunu ister istemez dinlemek zorundasın nasıl anlatırsınki durumunu onlara??
Seni senin cektiklerini cekenden baska kimse anlamaz zaten, dedigini gibi teselli etmeye calısırlar canını sykma olur daha gencsin vs vs
Ben neler denemedimki gebe kalmak icin!!! Ovulasyon testlerimi dersin, pre-seedmi dersin ayaklarını sabaha kadar havaya dikmekmi dersin ama ne yaptıysam olmadı her hastalandıgımda depresyona giriyordum ve umudumu yiitiriyordum ve sonunda esimi test yaptırmak icin ikna ettim cunku yapmak istemiyordu testin sonucunu aldıktan sonrada cok cektim esim kabullenmek istemedi aşılama yaptırmak istemedi 1 ay ona dil doktum sonunda ailesine anlattım durumuda ikna edebildik, maddi yonu bi tarafa manevi olarak cok agır seyler yasıyorsun.......
Ama Allah okadar büyüktürki ve suna inanıyorumki dualarımızı kabul edecek arzularımızı yerine getirecek kucaklarımızı dolduracak!!!
Biz yeterki rabbimize sıgınalım ve dua etmeye devam edelim.
Bugun benim 7. gunum haftaya perşembeye test günüm nasıl dayanacaksam 1 hafta daha.... bu bekleme süresi herseyden cok daha zor ama neden bilmiyorum icimde iyi bir his var cok umutluyum ama bi yanımda diyorki fazla umutlanma üzülürsün.....
Kızlar bu arada progestan iceren jel kullananlar, nedense 2 gündür sanki akıntım cogaldı sizdede oluyormu bu?? Jeldenmi oluyordur yok baska bisimi?
Gögüslerim cok acıyo ve gögüs uclarım felaket kasınıyooo ne oluyo bana anlamadım????
çok ama çok güzel anlatmışsın. her satırında yaşadıklarım ve yaşıyor olduklarım aklıma gelip içim cızz etti.ben bu dönemin en çok isyankar olmakla olmamak arasındaki gelgitlerinden nefret ediyorum.neden ben yaşıyorum?ne kötülük yaptımda bunlar oldu?sorular sorular...5 senelik evliyim.görümcem benden 3 sene sonra evlendi.şuan 7 aylık hamile.bana söylerken eşim kayınvalidem görümcem nasıl söyleyelim bukete aman üzülürmü die planlar yapmışlar.ben eşimde benle birlikte öğrendi sanırken o öğreneli 2 hafta olmuş.oyunlar sahte sözcükler.duydum kesintisiz 2 saat ağladım.zaten uzun zamandır bu konu dışıında bişeye ağlamıyorum.buda geçecek biliyorum(aslında emin değilim ama güçlü durmalıyım)inşallah beni burda çok iyi anlayan sizlerde hepimizde umutlarımızı gerçekleştiririz.
canım benım kıyamam....
senin kadar olmasada bende 3 yıla dogru gidiyorum cok iyi anlıyorum seni
benden 1 hafta sonra evlenen arkadas nasıl olduysa hemen ilk ayda hamile kaldı ve cocuk suan 3 yasında ( evlendigimde hemen baslamadik bebek calısmalarına) onu bırak benden kucuk kız kardeslerim var 2 tane 21 yasındakının suan 2 cocugu ve 18 yasındakının suan 1 coucugu var herkes soruyor siz yapmıyormusunuz daha neyi beklıyorsunuz diye gelde derdini anlat bunlara!!!
bu tur insanlarada zamanı var daha zamanı gelince olur diyerekten gecistiriyorum
bunlarda gececek arkadasım sen yeterki dimdik dur ayakta ve asla umudunu yitirme!! bak sana diyorum gun gelecek asılama seruvenimizin hakkında degılde gebeligimizin hakkında konusacagız KK da!!!!
bak guzelim senin asılaman yapıldı sen simdi herseye pozitif bakmalısın kendine stress yapmamalısınki meleginde stressiz huzurlu rahim yatagina dogru ilerlesin
sıkılıp daraldıgındada burda icini dök ama kafana takmamaya calıs cunku vicudun oldugu kadar ruh halinde cok önemli bu dönemde!!!
optum kocaman senii
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?