- 31 Ekim 2014
- 3.782
- 9.370
- 208
- Konu Sahibi birkartanesii
- #141
Herkese merhaba.Lise son ogrencisiyim 18 yaşındayım.Yazın aile içerisinde olan bazı olaylardan dolayı sınava hazirlanmaya baslayamadim.Zaten bir kursa veya dershaneye gitmiyorum.13 yasima kadar çok zayiftim ama ondan sonra fazla kilo almaya başladım boyle olunca sosyal ortamlardan kaçıp içime kapandim ve mutsuzum üniversiteye bu sekilde gitmek istemiyorum 1 sene hem hazırlanıp hem kilo vermek istiyorum okula bir sene geç yazildim ve şimdiden de bir sene geç gidince herkes pişman olursun hayatından bir sene kaybetmiş olursun diyor.Siz ne dusunuyorsunuz ?
Gelin bakalım konu sahibiii, az dertleşelim sizinle. Ben şöyle kaba taslak bi tablo çizeyim, bakalım anlayabilmiş miyim sizi;
Bi yer var.
Sizin hikayenizde bu yer üniversite.
Oradaki kimse sizi tanımıyo.
Bu ne demek?
Kimse çirkinliklerinizi, zayıflıklarınızı, korkularınızı, kaygılarınızı bilmiyo.
Kimse güçlü, güzel, eğlenceli ya da çekici yönlerinizi bilmiyo.
Kimse maddi durumunuzu bilmiyo.
Özetle kimse sizin "kim olduğunuzu" bilmiyo.
Ve eğer kimse "kim olduğunuzu" bilmiyorsa, "kim istiyorsanız o" olabilirsiniz. Ya da en azından insanların ne düşünmesini istiyorsanız o hikayeyi satabilirsiniz.
Ailevi sorunları olan, kendini pek de güzel bulmayan, içine kapanık ergenin küçük ve huzursuz dünyasından kaçış biletine üniversite diyorsunuz yani siz.

Ve siz bu kaçış biletini boşa harcamamayı kafaya koymuşsunuz. Bunun yolu da şu ankinden tamamen farklı bi dış görünüşe sahip olmaktan geçiyo size göre.
Nasıl, yaklaşabildim mi? Böyle yazınca hala mantıklı geliyo mu kulağa?

Yargılayarak yazmıyorum bunları inanın. Ki yukarıda anlattığım his bana hiç yabancı değil.

Hani her filmin bi Çirkin Betty anı vardır, kız önce dibe vurur sonra hayat bi anda stand by konumuna geçer. Gökten özgüven yağar. Bütün işler kız kendini baştan yaratana kadar bekler. Sonra ufak bi zaman atlaması olur, altta 3 ay sonra yazar ve kızımız tepeden tırnağa yenilenmiş bi şekilde havalı bi giriş yapar, tüm başlar ona çevrilir, bekleyen işler de birikmek yerine aksine bi anda kolaylaşır.



Öhöm konuyu dagıtmayayım, işte yukarıda anlattıgım bu an herkesin hayatının bi döneminde yaşamak istediği bi andır ve fakat asla yaşanmaz. Hayat beklemez, zaman öyle ya da böyle sahip olduğunuz tek elle tutulur şeydir. Trajedileri beklemeye alarak değil üzerine giderek çözersiniz.

Bu yıl zayıflayayım, ertesi yıl okul kazanayım, bu sene erkek arkadaşımdan ayrıldım çok mutsuzum üniversiteyi seneye bitireyim... Bu iş bu şekilde yürümez. Siz böyle sıraya dizip ince ince plan yaparken seneye öyle bi şey yaşarsınız ki ortada ne kilo ne okul kalır mesela.

Şey gibi düşünün, ayaklarınızı sokmuşsunuz suya, minik minik denize girmeye çalışıyosunuz. Ama sürekli kafanızda saçma sapan şeyler var, bu su fazla mı soğuk, bu bikini bana küçük mü oldu, zeminde taş mı var, ay yosun mu o. Siz böyle böyle dizinize kadar gelemeden aaa bi baktınız akşam oldu, dalga çıktı, yağmur yağdı, deniz yandı bitti kül oldu

O yüzden bırakın buraları gidin hayatınızı yaşayın. Kendinizi tanıyın, güçlü yönlerinizi parlatın, zayıf yönlerinizle yüzlesin ve en önemlisi kendinizi parça parça değil bi bütün halinde sevin. 18 yaşındasınız yahu 88 değil, aynı anda kilo da verirsiniz okula da girersiniz. Daha baştan havlu atmak da ne demek

Son düzenleme: