- 10 Eylül 2011
- 5.614
- 22.510
- 598
- Konu Sahibi 3 tam 1 robot
-
- #1
Depresif olmak için ne kadar gençsin, 35 yaşında biri olarak tek söyleyebileceğim hayatın sana getireceklerini ya da götüreceklerini asla bilemeyecek olmamız.
Oldukça iyi gittiğini düşündüğüm bir ilişkide aldatıldım. Her şeyi geride bırakırım düşüncesiyle yurt dışına yerleştim. 2 yıl sonra, tam hayatıma adapte olmuşken babama kanser teşhisi konuldu mecburen Türkiye'ye döndüm. Aynı dönemde anneciğim ölümlerden döndü yoğun bakım kapılarında, hastane odalarında hem annemi bekledim hem çalıştım. Evlendim çocuğumun sakat doğma riski olduğu gerçeği ile aylarım zehir oldu. Aynı dönemde evliliğimde ciddi sıkıntılarda vardı ve boşanmanın eşiğinden döndük. Oğluma bakmak için 2 yıl iş hayatına ara verdikten sonra bulabildiğim en iyi işe girdim. Çok mu mutluyum dersen, her halimize şükür derim.
Geçen gün izlediğim bir filmde 'bazen neyse odur' diyordu adam. İnsan negatif düşündükçe daha çok dibe çekiliyor. Mümkün olduğunca pozitif düşün, mutlu olacağın şeyler yap, kendine ve ailene zaman ayır, imkanların dahilinde yeni insanlar tanı, yeni yerler gör... Birde emin ol ki ne bu dertler kalıcı, ne mutluluklar ne de bu ömür :) Önemli olan yaşadığın her anın kıymetini bilmek.
yaşadıklarınız zormuş şimdi mutlu olmanıza sevindim : )21 yaşında üni.den mezun olacağım sene bir mani krizi ile bipolar olduğumu öğrendim.
Elbette iki senelik bir süreç aktif ataklarla ve hastalığın mekanizmasını anlamaya çalışmakla geçti.
Büyük bir yıkımla başladı, yaşıtlarım gezmede, mezuniyet eğlencesinde, okulunda ve hayatında iken ben hastane odasında beyin taramasında ve "Bipolarsın" diyenlerin arasında ne olduğunu anlamaya, kendimi yeniden anlamlandırmaya çalışıyor, gördüklerimi/duyduklarımı (Halüsinasyonla gelmişti kriz) gerçeğin ne olduğunu sorgulamakla geçiriyordum zamanımı.
Deli miyim, nasıl uyum sağlarım, okulum bitecek mi (Kullandığım ağır ilaçlarla salaklaşmıştım değil dersi kavramak uyanamıyor ve konuşamıyordum), iş hayatım olacak mı, bu şekilde bir evlilik yaşayabilir miyim, tedavi nasıl başarılı olacak, normal nedir, normal olabilecek miyim, bundan sonra uyuşmuş bir şekilde mi yaşamam gerekecek ve kim hasta(!) birini ömrüne yoldaş olarak seçer vb...
Mutluluğun "Sağlıkta ve özgürlükte" olduğunu, varlığın bilinç olduğunu kavramam uzun sürmedi.
Pandemi sağlığı riske soktu, özgürlükten götürdü, bu yüzden insanların psikolojileri sallandı. Bunu ben, bundan 13 sene önce yaşadım; sağlığım gidip hastaneye kapatılmak zorunda kalınca.. Bu yüzden pandemi süreci bana koymadı desem yalan olmaz, "İyi ki önceden delirmişim, şimdi delirmiyorum" hesabı
Hayat yolunu buluyor, aşk da geliyor, sağlık da geliyor.. Sizin olaylara nasıl baktığınızla alakalı.
Klişe ama, ne zaman ki kendi kendime kırlarda hoplayan Heidiye bağladım, sonrası aktı geldi.
İş geldi, eş geldi, çocuk geldi, 7 sene geçti evlilikte, kendi işimi kurmak üzereyim (Korona sebebiyle erteledik mecburi, şimdilik); sağlık olsun, özgür olun bunlar büyük nimet. Bunlar ciddi mutluluk kaynağı esasen.
Homo Sapienste okumuştum sanırım, İnsanların mutluluk skorları varmış aynı anda piyangoyu kazanan ve ayağını kaybeden kişileri baz alırsak bir süre biir mutlu olsa diğeri üzülse de o durumlara alışınca ikisinin mutluluk skoru eşitleniyormuş.
yaşadıklarınız zormuş şimdi mutlu olmanıza sevindim : )
Sağlıkla sınandınız mı hiç ? Aile bireyleriniz için ameliyathane kapılarında , yoğunbakım kapılarında çaresizce beklediniz mi? Mesela babanızla karakolluk olup düşman oldunuz mu? Yaşadığınız şehirden kovulur gibi hiç bilmediğiniz şehre gitmek zorunda kaldınız mı? Ya da evlilik planları yaptığınız bir tarafından terkedilip düğününü izlediniz mi ? Arkanızda biri olmadığı için Okulu bırakıp sürekli çalışmak zorunda kaldınız mı ? En önemlisi annenizi çaresizce ağlarken izlediniz mi ??
(hala mutluyum , hala umudum var )
Ne kadar güzel yazmışsınız.Sağlıkla sınandınız mı hiç ? Aile bireyleriniz için ameliyathane kapılarında , yoğunbakım kapılarında çaresizce beklediniz mi? Mesela babanızla karakolluk olup düşman oldunuz mu? Yaşadığınız şehirden kovulur gibi hiç bilmediğiniz şehre gitmek zorunda kaldınız mı? Ya da evlilik planları yaptığınız bir tarafından terkedilip düğününü izlediniz mi ? Arkanızda biri olmadığı için Okulu bırakıp sürekli çalışmak zorunda kaldınız mı ? En önemlisi annenizi çaresizce ağlarken izlediniz mi ??
(hala mutluyum , hala umudum var )
İnşallah yaşamazsınız . Teşekkür ederimAslında hiç büyük problemler yaşamadım belki de o yüzden şımarıklık ediyorumdur.
Umarım gönlünüze göre olur herşey :)
Aslında kendiniz de yazmışsınız mutlu olmak için mutluluğun peşinden koşmamak lazim belki peşinden kostugumuz şey mutluluk sandığımız boş hayaller...olsalar bizi yine mutlu etmeyecek şeyler muhtemelen...çünkü insan herşeye alişan bir varlik...yarin mutlu olacağını sandığın sey sonra alışkanliga dönüşünce? Süregelen bir mutluluk olmuyor...en iyisi insan ömrünün illa mutlu geçmesi gerektiği düşüncesinden sıyrılıp o andan zevk almaya bakmalı...mutsuz da olunur ki sonrasinda gelen mutlulugun farkina varsın insan....27 yaşındayım işim var ama kariyerim yok çabalarım biraz sonuçsuz kaldı diyebilirim maalesef talihsizlikler oldu vs istediğim gibi değil iş tatminim yok ama özlük hakları, maaşı vs fena değil şükür. Aşk hayatı desen bu da aynı şekilde en son üniversite ilk başladığım zamanlarda aşık olmuştum karşıma istediğim gibi biri çıkmadı yani yada yürümedi en azından kötü seçimler yapıp kötü bir evliliğin içinde bulmadım kendimi buna da şükür diyelim.
Şu zamana kadar bu durumun değişeceğine düşünerek mutlu olacağım zamanı bekleyerek geçti diyebilirim( İstediğim gibi bir iş, ilişki vs.. ). Sadece beklemedim tabi çabaladım da yani bu umutlar ve çaba mutlu da ediyordu sanki. Böyle böyle 27 yaşıma geldim ve artık beynim bu mutluluk illüzyonuna uyandı sanırım .
Saatleri ayarlama enstitüsünde geçiyordu: ‘herkes hayatının bir devrinde şu veya bu şekilde talihinin şuuruna erer ‘' işte ben artık erdim. Hayat bana beklediklerimi getirmeyecek ben bu şekilde elimdekilerle mutlu olmalıyım yani geleceğime dair bir umudum inancım kalmadı belki de pandemi dönemi de etkiledi bilmiyorum. Aslında reaist olmak açısından bu iyi birşey olabilir ama bu durumla henüz başa çıkamıyorum biraz depresif oldum, bu duruma alışıp kabullenmek istiyorum. Mutluluk peşinde koşmazsam mutsuz da olmam belki ..
Sizlerin hayatlarında da böyle kabullenme dönemleri oldu mu sonrasında nasıl hissettiniz. Ben nasıl mutlu olunur bilimiyor muyum acaba ya da mutluluk nasıl bir şey onu mu bilmiyorum, memnuniyetsiz miyim ? Sizler mutlu musunuz mutlu olmak için neler yapıyorsunuz ?
Okurkenn kalbimi bıraktımmmmmDepresif olmak için ne kadar gençsin, 35 yaşında biri olarak tek söyleyebileceğim hayatın sana getireceklerini ya da götüreceklerini asla bilemeyecek olmamız.
Oldukça iyi gittiğini düşündüğüm bir ilişkide aldatıldım. Her şeyi geride bırakırım düşüncesiyle yurt dışına yerleştim. 2 yıl sonra, tam hayatıma adapte olmuşken babama kanser teşhisi konuldu mecburen Türkiye'ye döndüm. Aynı dönemde anneciğim ölümlerden döndü yoğun bakım kapılarında, hastane odalarında hem annemi bekledim hem çalıştım. Evlendim çocuğumun sakat doğma riski olduğu gerçeği ile aylarım zehir oldu. Aynı dönemde evliliğimde ciddi sıkıntılarda vardı ve boşanmanın eşiğinden döndük. Oğluma bakmak için 2 yıl iş hayatına ara verdikten sonra bulabildiğim en iyi işe girdim. Çok mu mutluyum dersen, her halimize şükür derim.
Geçen gün izlediğim bir filmde 'bazen neyse odur' diyordu adam. İnsan negatif düşündükçe daha çok dibe çekiliyor. Mümkün olduğunca pozitif düşün, mutlu olacağın şeyler yap, kendine ve ailene zaman ayır, imkanların dahilinde yeni insanlar tanı, yeni yerler gör... Birde emin ol ki ne bu dertler kalıcı, ne mutluluklar ne de bu ömür :) Önemli olan yaşadığın her anın kıymetini bilmek.
Dertli biri gibi anlattığın halde bile aslında hiç derdin yok bence
Yani bi saysam ya da takılsam o kadar çok kafaya takabileceğim şey var ki ama ben çok mutluyum
Güzel bi yemek, iyi bir muhabbet veya aldığım birkaç parça şey beni mutlu ediyor. Bak bi örnek vereyim kas yapmaya çalışıyorum tatlıyı kestim, bugün sipariş verdiğim fıstık ezmesi geldi ve ben çok mutluyum.
Evet, farkındayım çok yüzeysel hatta sığ kaldı fakat gerçekten mutlu hissediyorum
Burda okuduğum mutsuzluk konularında çok daralıyorum fakat senin yorumları sevdiğim için yazmak istedim
Sağlığım yerinde olsun, cebimde biraz param olsun yeter. Hayat görmeyi bilene çok güzel
Aslında kendiniz de yazmışsınız mutlu olmak için mutluluğun peşinden koşmamak lazim belki peşinden kostugumuz şey mutluluk sandığımız boş hayaller...olsalar bizi yine mutlu etmeyecek şeyler muhtemelen...çünkü insan herşeye alişan bir varlik...yarin mutlu olacağını sandığın sey sonra alışkanliga dönüşünce? Süregelen bir mutluluk olmuyor...en iyisi insan ömrünün illa mutlu geçmesi gerektiği düşüncesinden sıyrılıp o andan zevk almaya bakmalı...mutsuz da olunur ki sonrasinda gelen mutlulugun farkina varsın insan....
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?