Mutluymuş gıbı yapmaktan bıktım!!!

arkadaşım ALLAH yardımcın olsun..takma kafana yok annemi aramadı filan deme bizim oralarda bi laf vardı eşşeğin kusuruna bakılmaz der annem kocamdan bi tepki gördüğünde inşallah herşey yoluna girer
 
turkıyedeyım ama yurt dısından geldım gelmez olsaydım keskegecenlerde tanıdık bırılerı bosanacaktı ve dedı kı esım bebegı annneye verıyolar uvey baba bakmasın dıye dedım kı neden uvey anne mı baksın dıye ıste galıba korkutmak ıstıyor benı...bebgım de emmıyor o yuzdn korkuyorum gene sorun cıkar da bosanırsak bebegımı alır benden..o zaman dusunemmıyorum halımı Allah o durumlara getırmesın inşallah ama ben bunlara garantı veremıyorum..ıyılık haram ben kendım gıbı sandım bunları ıyılık de kotuluk de karsılıklı dedım ama bos...bu son olay benı cok yıuprattı ve hala annemlerle konusmadıklaını gorunce daha kınlenıyorum nereye kdr ama..
 
ah cnm nasıl üzüldüm durumuna senin..içim cız etti valla..sen herşeyini aileni arkada bırakıp gelmişssin tr ye ,eşin snei el üstünde tutmalı oysa...
hangi ülkeden geldin bu arada?hem eşin bebğini senden nasıl alır(inşallah olmaz ama boşanma durumunda)..anneye verilir küçükken merak etme..hem bu kadar korkak pasıf olma..kendine güven biraz...eğer seni mutlu edemiyo hayatı sana zehir ediyosa başka da çaresi yoksa boşanmaktan başa care yok..sende bi ana kuzusun...senin canın yok mu sankı???yazık değil mi sana oğluna???ailen arkandaysa hiç bişeyden korkma..hiç bişey senden önemli değil
 
ah canım benım senı cok ıyı anlıorum senden hersey beklenır ama kendılerı bısey yapmazlar senın yapmadıgın seyı yapmıs gıbı yapıp kendılerıne gore yorumlarlar kocanı doldururlar ıcten ıce arkadan oynarlar anlayacagın neden bu erkek tarafı dogumu gelıne ve gelının aılesıne zehır eder anlamadım bende dogumumda ne goz yasları doktum 4 ay depresyondaydım lahusa depresyonum onların yuzunden bu kadar uzun surdu darılıp kusme huyları yokmu hıcbıseycık yokken ooofff dıkkat cekıp ogullarına acındırmak ıcın yapıolar esler bı anlasa sende umursama kırılacak falan dıe senınkı ana deılmı yazık olan bızım anamıza olur zaten kendılerı her hatayı gozune soka soka yaparlar sen yapmadıgın bıseyden yapılmıs gıbı suclanırsın acayıp senaryo yazarlar heeeee sasıp kalırsın ona akılları pekalada yeter ben allaha havale ettım canım en guzel gunumuzu zehır ettıler emzıklı kadınız bız o gunlerde dokulen yasların hesabını mevlam sorar allah gordu bız kutsal sayılırız bebe emzırıoruz o sutun hesabı sorulur allah buyuk dua et allaha sıgın
 
arkadaşım ALLAH yardımcın olsun..takma kafana yok annemi aramadı filan deme bizim oralarda bi laf vardı eşşeğin kusuruna bakılmaz der annem kocamdan bi tepki gördüğünde inşallah herşey yoluna girer

ne guzel soylemıs annen gercekten..zaten bır ınsana geregındn fazla deger vermıceksın bız onu yaptık annem bende cok damadına dger verırdı ıste sonunda yuzune bakmadılar...hıc sucu yokken...artık anlamıyo nasıl onun annesı kendıe anneyse benımde annem benım annem...aldırmayım dıyorum bebgıme saglıgına sukur edıyorum yeter dıyorum ama bır noktada olmıuyor ıste işın kotusu artık karakterımde degısıyo eskı sabrım klmadı herseye aglayasım gelıyo kızasım gelıyo...bebgıme bıle hemen kızıyorum aartık sonra da aaglıyorum kızdım nede boyle yaptım dıye..
 

gozlerım doldu canım msjını okurken..kendımı gordum sende benım de en guzel gunum zehır oldu gızlı gızlı tuvaletlerde aglardım annem fark etmesın dıye uzulmesın dıye...aslında annemde her seyı goruyordu ama o ben uzulmsesın dıye ben o uzulmesın dıye oyle boyle ıste...bazen gercekten dıyorum benmı yanlıs dusnuyorum dıye yazınca daha cok anladım haksız olduklarını ama gel gor kı onları brı dınle bıle ınanıcam onlara kendım yapmısım dıcem o kadar guzel hıkayeıcımı doktum kaynanama ogluyla ılgılı bır baktım sonra oohoo nelerr dusunmus neler
 

alamaz canım bebeğini filan...seni korkutmak için söylemiştir.

eğer madde bağımlılığı filan gibi özel bir durumun yoksa bebeği anneye veriyorlar. hiç duydun mu sen bebeği babaya verdiklerini? ancak anne isterse babaya verirler.

ama sen eşinle açık açık konuşmayı dene.. bence düzelir bu sorunlar.

bebeğin, kayınvalidenin ilk torunu mu? genelde ilk torunlara karşı çok hassas oluyorlar. sanki kendi çocukları.. sen de aralarına giren kara kedi gibi görebiliyor bazı insanlar.

zamanla aşılacaktır bu sorunlar. çok büyütme gözünde...sütünü de etkiler, kocanla ilişkini de...
 

bende senın yazını okurken hepmı bole olur dedım canım ınan ben daha agırını yasadım cok zordu dusunmek ıstemıorum o gunlerı aklıma gelınce bogazım dugumlenıor ıcım daralıor hala daha aglarım anlattıkca
 
Bende çok etkilendim yazdıklarınızı okuyunca.İçim yandı.Canınızın çok yandığı o kadar belli ki..Bence korkmayın eşinizden.Hiç bir şey yapamaz,bebeğinizi asla sizden alamaz,hiç bir mahkeme küçücük bir süt kuzusunu annesinden ayırmaz..Çevremde de hiç duymadım böyle bir şeyi..Emzirmediğim için ayırabilirler benden yazmışsınız bir mesajınızda da,korkmayın emzirme/emzirmeme meselesi değil bu,bebeğiniz size,yani annesine muhtaç o sebepten dolayı sizden ayıramazlar..İnşallah o raddeye gelmez evliliğiniz ve bir çıkış yolu bulursunuz beraberce..
Konuşun eşinizle ısrarla..Anlatın içinizde ki hisleri.Ve kayınvalidenizi de nazlayıp durmaktan vazgeçin en acil şekilde.
Kendiniz gibi olmaya ,davranmaya başlayın bir an önce.Kim neye alınırsa alınsın.Dünyanın en ağır yüküdür mutsuzken mutluymuş gibi davranmak.Kendinize bunu yapmayın n'olur.
Allah yardımcınız olsun.
 
Son düzenleme:
Bence eşinle konuş ve açık açık herşeyi söyle ben olsam öyle yapardım. Çocuk ile tehdit ettiğinde de çocuğuda bırakır evi terkederdim. Hatta bunu yaptığında zaten çocuğu yanına almayacağını söyle. Emin ol bu onda şok etkisi yapar. Eğer biraz aklı varsa da canına takettiğini anlar, daha çok empati yapar. Eşinde anneside seni sindirmiş. Bu kadar sinme. Hayat senin hayatın ve bir kere dünyaya geliyorsun, abuk sabuk insanların egolarının mağduru olma. Bu kadar üzülmeyi hakediyor musun? Baksınlar bakalım 8 aylık çocuğa bakabiliyorlar mı ? Kararlı ol ve çocuğunu asla senden alamaz emin ol, hukukende böyle. İçin rahat etsin..
 
uzuldum yasadıklarına. ama aklıma bir seyler takıldı. 5 yıllık evliyim diyosun bebegin de 8 aylık henuz. bebek olana kadar ki surede yaklasık 3.5 sene oluyo hic mi huylarını goremedin? zannetmiyorum oyle oldugunu illaki problemler cıkmıstır. 3.5 yılda insanlar kendini saklayamazlar hem de aynı evin icinde. eee o zaman bosanmayı dusunmedin de simdi bebegin varken neden dusunuyosun derler adama yani bebek yokken bosanmak cok daha kolay olurdu senin icin. ee bebek dogdu 8 aylık bosanma lafı geciyo. kusura bakma da arkadasım cok ezdirmissin kendini. basta cesaret edememissin bosanmaya simdi cok daha zor olanı kuruyosun kafanda...ha eger bebek olana kadar cok iyiydik, mis gibi yasıyoduk diyosan o zaman lafım yok sana
 
Son düzenleme:
ayrı eve çıkma şansınız yok mu?
belki o zaman sorunlar biraz hafifler.
bebeği senden alamaz.
bebeğin çok küçük anneye veriyorlar.
 
Belki biraz sert olacak ama bırak kaç git annenlerin yanına canm ne bu adamdan ne de bu kadından sana bir sey olmaz inan bana yapıcı olmak istrdim ama tutulacak bir tarafları yok kesinlikle yazık degl mi sana gençligine.... bebegin içinde korkma imse alamaz senden benzerini bir yakınım yasadı alamadılar. en suclusu da esin bence böyle kocamı olur ya alsın anasını otursun evinde. belli de etme düsüncelerini konus annenle çık git ailenin yanına emin ol su yasadıklarından daha kötüsünü yasamazsın....
dualarım seninle Allah yardımcın olsun tatlım cesur ol kendine güven..................
 
Onu yapmis bunu yapmis degil, bundan sonrasi icin ne yapicaksin?
Cogumuz biliyoruz ki, kaynana ile yasamak en cok desavantaj getirir. Baska eve ciksaniz sence durumunuz duzelir mi?
Bebegin icin korkma, hic kimse alamaz onu senin elinden emin ol.
Eger bosanacaksan bile, mahkeme cocugunu sana verir ve yurtdisina geri donersin. O kocan kilikli herifte Turkiye sinirindan ote gidemez, anasinin evine pasa pasa geri doner bunuda biliyorsun zaten, ama bilmezmis gibi yapiyorsun.
Simdi korkacak hic bisi yokken, neden bu kadar hirpaliyorsun kendini.
O "esin" icin bu kadar fedakarlik yetmiyor mu?
Simdi senin ve o minik yavrunun gelecegini dusunmelisin.
Kendini ve aileni sakin ezdirme artik.
Psikolojik destekte alabiliyorsan, hic dusunmeden git.
Mutluymus gibi yapma, sikintin varsa aninda soyle!

Allah yardimcin olsun canim.
 
Allah yardımcın olsun canım..
ama bu şekilde nereye kadar sürdürebilirsin...
eğer duygularını o anda belli etmez dile getirmez içine atarsan bir zaman sonra daha farklı çıkar acısı..
bence eşinle konuşmalısın herşeyi..
 
evim ayrı olmasına rağmen buna benzer sıkıntıyı ilk doğumumda bende yaşadım canım eşimle annem pek anşlaşamadıkları için kıyamet kopmuştu lohusa halimle çok kötü günler geçirdimişin özü erkek canım benim gözümde hatanın büyüğü eşimdeydi eğer senin eşin olgun biri olsa seni asla kimseye ezdirmez ama aşırı anneci yada çocuk ruhlu bir erkek kadının ömrünü yer.sen öncelikle evini ayırmaya çalış eşin akıllanırsa ne ala ama bu şekilde kalırsa bu aileyi çekme boşan canım.boşanmanı asla istemem ama 5 yılda hiç olgunlaşmayan bir erkeğin bundan sonra da fazla değişeceğini sanmıyorum
 
kaynanana kıl oldum öncelikle bunu söyliim...
sonra allah sana yardım etsin..
bu konuyu çözerken eşin sana destek olmalı...
uzman yardımı alsan bile bu böyle....
 

daha ilk paragrafta dayanamadım yazıyorum. aynı benim kaynana ya. çok sinir bozucu dimi?
 
aşağıda elif şafak ın güzel bir yazısı var. bence bizim sorunumuz annesinin oğlu olan erkeklerle evli olmak



"Yaşadığımız her duygusal arızanın ya da elimize yüzümüze bulaştırdığımız her aşk macerasının sebebini, dönüp çocukluğumuzun incinmişliklerine bağlamak zorunda değiliz. Ama öyle yapıyoruz çoğu zaman. Ve ne vakit çocukluğumuzu bir başkasına anlatmaya kalksak, temel bir figür öne çıkıyor hatıralarımızda: Annemiz. "kadınlar ve anneleri" başlı başına bir yazı konusu, "erkekler ve anneleri" ise apayrı. Siyasette, sporda, medyada, akademide, sanatta ve iş dünyasında başarılı ve etkin olan erkeklerin çoğunun arkasında sanıldığı gibi azimli bir "eş" değil, iddialı bir "anne" var aslında.


Kimi erkekler "annesinin oğlu" ve hep öyle kalıyor. Kaç yaşına gelirlerse gelsinler onlar annelerine olan düşkünlüklerini ruhlarında kalıcı bir dövme gibi taşıyor. Büyüyüp üniversiteden mezun olduklarında, iş dünyasına atıldıklarında, hatta evlenip yuva kurduklarında bile durum değişmiyor. Hayatlarının rotasını belirleyen pusula anneleri olmaya devam ediyor. Kimi anneler de "oğlunun annesi" ve hep öyle kalıyor. Müthiş bir düşkünlük, titizlik, korumacılık.... Yaşlandıkça durum değişmiyor, tam tersine pekişiyor. Oğlunun mesleğindeki ilerlemelerini, kimlerle rekabet halinde olduğunu, sevenlerini ve sevmeyenlerini ayrıntılarıyla biliyor anne, gözü hep üzerinde. Oğlumuz doğduğunda "esas kişilik sınavın şimdi başladı" demişti bir psikolog arkadaşım bana. "Bakalım nasıl bir oğlan annesi olacaksın?" Bir şey demedim. Sadece dinledim. Bakıyorum etrafıma, seyrediyorum alemi. Genç kızlığında hayal ettiği dünyayı bulamayan veya yetenekleri doğrultusunda yaşayamadığını sanan; kendi evliliğinde içten içe mutsuz olan ya da senelerce çevresiyle sorunlar yaşayan; velhasıl bir türlü kendini tam olarak geliştiremeyen, potansiyelini açığa çıkaramayan nice anne varını yoğunu oğluna, oğullarına adıyor. Tutkuyla, sabırla, kararlılıkla.... Bunca duygusal enerji, bu kadar beklenti oğlan çocuklarının üzerine odaklanıyor. Sonra o çocuklar büyüyor ve kendi mutsuzluklarını yaşıyor, yaşatıyor....

***

Sene 1900. Paris'te salaş bir otel odasında, meteliksiz, kimsesiz, yaşamaktan yorgun düşmüş bir adam uzanmakta. Gözleri tavana odaklanmış, aklı geçmişte, yüreği sevdiklerinde takılı kalmış. Usulca veda ediyor dünyaya. Ölüm sebebi: menenjit... Bir de raporlara yazılmayan sebepler var: "Toplum tarafından yanlış anlaşılmak, dışlanmak, horlanmak, yıpratılmak ve yalnızlık." Oscar Wilde'ın 1854'de Dublin'de başlayan yaşam serüveni böyle son buluyor.


"Ağır yazar" yahut "saygın edebiyatçı" görüntüsü vermek gibi bir derdi hiç olmadı onun. Keza "erkek adam" tanımına uymak gibi bir gayesi de olmadı. Canının istediği gibi giyindi, dilediğince süslendi. En olmadık renkler (eflatun, bordo, turkuaz), en olmadık kumaşlar (şifon, saten, ipek) içindeydi. Kadifeye bayılır, parlak ve pahalı kıyafetlere bürünmeyi severdi. Kimselerin anlamadığı takıntıları vardı: porselen biriktirirdi mesela, mavi-beyaz çay fincanları, yemek takımları. Bir o kadar düşkündü tavuskuşu tüylerine. Gittiği her yere tavuskuşu tüyleri götürür, yeni tanıştığı insanlara bunlardan hediye ederdi.


Huylarını tuhaf bulanlara aldırmaz, güler geçerdi. Hiçbir zaman utanmadı renkli kişiliğinden. "Saplantılardan kurtulmanın tek yolu onları bastırmaya çalışmak yerine açığa çıkarmak"tır derdi. İnsanın arızalarından arınabilmesi için bunlarla yüzleşmesi gerekliydi. Hiç "-mış gibi" yapmadı.


Kimi edebiyat tarihçileri bugün Oscar Wilde'ın sıradışı hayatını incelerken, "annesi tarafından yanlış yetiştirildiği" sonucunu çıkarıyor. Son derece ilginç bir kişilikti Lady Wilde. Dönemin kadın hareketinde önemli rol oynayan, ateşli bir feminist olmasına rağmen kendi kocasının aldatmalarına ses çıkarmayan bu kadın aslında hep bir kız çocuğu olsun istedi. Olmayınca, oğlu Oscar'ı kız çocuğu gibi giydirdi, fırfırlı elbiseler, kurdelalar, şapkalar içinde. Kimilerine göre, annesi böyle bir yol seçmemiş olsaydı Oscar Wilde ne bu kadar rüküş olurdu, ne de gay. Ne böyle şatafatlı giyinirdi, ne de böyle sakıncalı temalar hakkında yazılar yazardı.


Dünya edebiyatının büyük ismi Proust, yetişkin bir erkekken bile annesinin oğluydu. Ömrü boyunca annesinin görüş alanından çıkmamaya, onun onayladığı biçimde hareket etmeye özen gösterdi. Annesinden ayrı kaldığı nadir zamanlarda ayrıntılı mektuplar yazdı, rapor sunar gibi. Öyle ki beslenme biçiminden tuvalete çıkma alışkanlıklarına kadar her şeyi yazdı. Mektuplarda verilen tüm bilgiler bir davetti aynı zamanda: Marcel Proust annesini hayatına daha fazla müdahale etmeye davet etti. Annesinin de sözkonusu davete icab etmediği olmadı hiç. Daha nice örnek var böyle. Thomas Hardy temel eğitimini ve edebiyat zevklerini annesinden aldı. Babasını erken yaşta kaybeden Herman Melville'in zevkleri ve kişiliği, tıpkı diğer sekiz kardeşininkiler gibi, büyük oranda annesi tarafından şekillendirildi.


Dedim ya, kimilerimiz "annelerinin oğlu" ve hep öyle kalıyor. Kaç yaşına varmış, mesleğinde ne kadar yükselmiş, neler başarmış hiçbir önemi yok. Koskoca şirketleri yönetip gene anneleri tarafından yöneltilen işadamları, edebiyatta şaheserler yaratıp sonra da annelerine çocuk gibi mektup yazan erkek romancılar, siyasette tozu dumana kattıkları halde annelerinin yanında kuzu kesilen erkek politikacılar var. Onların alınlarında, el yazısından şık ve görünmez harflerle yazıyor: Annesinin oğlu.


Ve işte en büyük zorlukları bu tür erkeklere âşık olan, onlarla bir hayat kurmaya çalışan kadınlar yaşıyor. Bir kadın için en zor şey "annesinin oğlu" olan bir erkeği sevmek...
."
 
Son düzenleyen: Moderatör:
oncelıkle tesekur ederım kızlar sayenızde bır nebze de olsa rahatladım bebegımı bana vermemelerınden korkuyordum en çok!!adım gıbı emınım cunku esım benden oglumu almak ıcın herseyı yapar:2:yanı sırf ınat olsun dıye yapardı halbukı kendısı tam bır ana kuzusu yanı haklı haksız hıc bır sey dıyemez neredeyse 30 yasında ama anasında ayrılmaz cok sınır oluyorum ya kendısı anne oluyor da benımkı ne??aılem gelınce cok farklılar..Allah var yalan soylemıyeyım esım cogu zaman normalde onu ye sunu ye tatlı dılle konusur her ne kadar bazen delırse de...ama ben oyle de mutlu olamam ıstedıgı zaman ıyı oluyor ısıne gelmeyınce aferdersınız bır kopek gıbı davranıyo...ınanın ben onlardan hıc bır sey ıstemıyorum sadece aılem gelınce guler yuz gostersınler....ama onlar tam tersı hıc bır sey surat asıyolar..ama bakıyorum kendı sevdıklerı gelınce ev bayram gıbı herkez neseli...hadı aılem ara bozar karısır anlarım ama alakası yok annem yemegı zor yer:2:nereye kadar korkuyla boyle yasıcam bılemıyorum...esımle hıc konusmadık ben sadece manalı konustum ama o zaman bıle hıcc kabullenmıyo.hele ısın ıcınde annesı olursa anlasa bıle anlamazemınım o da annesın huyunu bılıyodur ama ıste gerı kafalı ben gelınım ne olurs olsun kafaya takmıcam o hayatta lafını esırgemez...tamam esım melek degıl ama emınım annesının etkısınde cok kalıyor ayrı evde otursaydık baska olabılırdı ama artık cok gec hatayı bastan yaptım...ama yanı 30 yasında bır adamın dan aklı var fıkrı varesım asker de oldugu zaman annesı o zman bıle doldurmasını bıldı neymıs kıyafetımı soyledı adım gıbı emınım aslında hıc bır sey yoktu kıyafetımde ama sırf onu doldurmak ıcın bırde duysanız sızın kotu olmanızı ıstemıyorum der eee gercekten oyleyse hatam olsa bıle saklardı..of off bazen dıyorum ben mı cok ısyan edıyorum sonra korkuyorum ve sukur edıyorum en basta bebgımın saglıgına varlıgına:2:cıkmazdayım arkadaslar ne yapsam bılemedım..baska eve cıkma sansım yok esım benı cıkarırı gene cıkmaz....konuşsam gene suclu durumu duscem hayatta kabul etmıcekler her zaman yaptıkları gıbı...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…