Evet çünkü o parayı hak etmiyorum.
Ben dönsem ne zaman dönerim diye bilet bakıyordum o sıra. Halbuki böyle olmamalıydı.
..
'Hırslarınız değil hayalleriniz olsun'
Bunu büyük harflerle yazıp panoma asacağım. Çok iyi geldi, yine çok mutsuz bir sabaha uyanmışken.
Kendime çok yükleniyorum, beraber çalıştığım insanlar da aynı şeyi söylüyor. Birkaç hafta sonra her şey düzelecek diyorlar.
O zamana kadar bende sağlam ruh durumu kalırsa tabii...
Erkek arkadaşım 4 yıldır yurtdışında okuyor. İlk gittiği sene çok zorlandı. Gitmek için yıllarını vermiş ve deliler gibi çalışmıştı. Ama gittiğinde hiçbir şeyin beklediği gibi olmadığını düşündü. Sonrasında adapte oldu. Yavaş yavaş arkadaşlar edindi. Şimdi orada ufak bir çevresi var ve mutlu.
Sanırım bu çok fazla çabalamaktan oluyor. Sonuçta bir hayalin oluyor ve ona ulaşabilmek için deliler gibi çalışıyorsun. Bu noktadan sonra, aslında sen o hayale aşık oluyorsun. (Vardır ya, birine platonik aşık olursun, sonra hep hayallerinde büyütürsün onu. Bir gün gerçekten birlikte olduğunda artık bi anlamı kalmamıştır. Çünkü hayallerin onun gerçeğinden çok daha mükemmeldir ve o asla o kadar mükemmel olamayacaktır.)
Bu nedenle, bence hızla karar verme. Unutma ki eğer orada bu zorlu yolculuğu güzel bir şekilde tamamlayabilirsen kazançlı çıkacaksın. Kimse sana kolay olacağını söyleyemez ama kendini bu kadar yıpratmasına da izin verme.
Bu kadar çalışmış çabalamış başarmışsın. Bu noktada bırakmak sana neleri kazandırır/kaybettirir senden iyi kimse bilemez. Gitmenin de kalmanın da artı ve eksi taraflarını bir kağıda yaz bence. Sonra bak, 1 hafta zaman tanı kendine. Eğer yine de olmuyorsa ve her halukar dönmenin eksileri orada kalmaktan fazlaysa dön. Ama bence, bu kadar başarmışken dönmeyi sen de istemeyeceksindir.
Ha bu arada, istediğin kadar başarılı bir insan ol farketmez. Türkiye'de parmakla gösterilen üniversitelerden birinden mezunum. Tüm öğrenim hayatım "çocuğum olacaksan ablan gibi ol" diyen teyzeler amcalar ve "aferin kızım, seninle gurur duyuyorum" diyen öğretmenlerle geçti. 4 yıldır özel bir şirkette çalışıyorum ben. Çok fazla hata yaptım, çok fazla işi "olmadı baştan" diye sıfırdan yapmak zorunda kaldım. Bunlara "başarısızlık" değil "tecrübe" diyoruz. İşe başladığı anda mükemmel olan kimse yoktur. Yaşadıkça yaşlandıkça daha iyi anlayacaksın. Bugün stajdan bundan kaçabilirsin, ama yarın iş hayatında yine böyle olacak emin ol ve kendini üzme.
işte o zamana kadar sağlıklı kalabilmeniz için şimdiden düşünme şeklinizi değiştirmeniz lazım.
basite indirgeyelim
bir genç kız düşünün hayali yakışıklı bir delikanlıyla evlenip beyaz gelinlik giymek.
ne yapar bu kız?
dua eder, ümitle bekler, düğününü hayal eder ah gelinliğim şöyle olsa der ve tüm bu hayaller onu hem mutlu eder hem de olaylara pozitif bakmasını sağlar.
karşısına çıkan tüm fırsatları aynı hayal hevesiyle değerlendirir.
bulduğunda hayalini gerçekleştirmiş ve mutluluğu anlamlandırmıştır
başka bir genç kız düşünün yine aynı düşünceye sahip ama muazzam hırs yapmış durumda.
olmak ZORUNDA ötesi yok
hırsı yüzünden yanlış kişilere yönelir, yanlış kararlar alır ve hırçın davranır. Hayal kurmaya vakti yoktur çünkü olması gereken çok açıktır.
sonuçta eline geçen şey muhtemelen tatmin edici olmayacaktır çünkü herhangi bir hayal yoktu zaten. yıpratıcı, yorucu dayanaılmaz biz hırs vardı sadece.
o hırs hiç bitmez
dilerim bu savaştan vazgeçer ve insan olduğunuzu herşeye yetemeyeceğinizi kabul edersiniz.
Bu kadar ağır bir tepkiyi hak ettiğimi düşünmüyorum. Ben de o bursu tamamen hakkımla kazandım, 3.70 ortalama ve istediklerinden çok yüksek Toefl ve IELTS skorlarım vardı.
Kimsenin hakkına girmedim, torpil sokmadım. Sadece çok çalıştım. Ama dönmemi engelleyen en büyük sebeplerden biri de o, dönersem birinin hakkına gireceğim evet.
.
Dur hemen hararetlenme, belki bu şekilde daha düzgün bir mantıkla düşünürsün dedim.
Nankörlüğün kendine başka kimseye değil. Orada olmanın tadını çıkarsana şahsen yerinde olsam altını üstüne getiririm ohh izlediğimiz filmlerin her birini orada gerçekleştirirdim.
Sinirli gibi yazmışım haklısınız ama benim sinirim kendime, başka kimseye değil :))
Çok haklısınız aslında, tadını çıkarmayı bilmiyorum. Devekuşu gibi her sorun yaşadığımda kendimi eve kapatıyorum. Sanki kafamı eve gömünce sorunlar uçup gidiyor gibi geliyor ama tam aksine kafamı dağıtmadığım için olayları daha da büyütüyorum.
Mesela bu haftasonu kendimi de kardeşimi de eve kapattım, halbuki hava çok güzel. Küçücük çocuğu bir parka bile götürmedim.
Bir şekilde buraya tutunmam lazım. New York' u görmek istiyorum mesela, nişanlımın çok yakın bir arkadaşı orada okuyor, yanına gidebiliriz. Böyle düşünüyorum ama stajda sorun yaşayınca hiçbirini gerçekleştiremiyorum.
ben orada olsaydım seni alırdım bak bakalım neler neler yapıyoruz filmler haltederdi yanımızda
bunun tadını çıkar mutlaka benimde gitmek istediğim bir yerdesin. ahh dusunemıyorum bıle amerıkaya gıtsem oofff diyorum
hayatında biri var istedigin gibi rahat gezemiyorsun belkı de hak veriyorum.. nişanlın gezmeyı eglenmeyı seven biri değil mi?
Tam tersi, gezmeyi çok sever nişanlım. Şu ara oyunbozanlık yapan benim :) aynı eyalette değiliz ama gidip gelecek mesafede yakınız, haftasonları geliyor yanıma. Bu hafta sonu onu da eve hapsettim
Benim en büyük problemim denge kuramıyorum, iş işte kalır diyemiyorum, bütün hayatıma yansıtıyorum..sonuç aksiyete,depresyon.
Canım teee nerelerdesin, unutma ki sen bir türksün. Cesursun. Ohooo hiç takma derim iş yerinde he de geç çoookmu sinirlendin söylen nasılsa anlaşılmaz ehe
şaka bir yana acilen kendini toparlaman gerek
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?