ne olur sanki şu toplumdan bir tanecik daha istisna çıksa...

 


eh be duyguçıkmazım, bari sen yapma böyle... çünkü işin "birşeyler yapma sıradan olmama" filan kısmını katlayıp dürüp kenara koyup ardımda bırakalı çoooook oldu...

aynı nedenle, eşimin de benim "olduğum şey olmama" karşı pek bir itiraz şansı yok. aslında nasıl biri olduğum baştan belliydi ve onu hiç kandırmadım... nasıl olsa yola getiririm diye düşünmüş olacak ki, bile bile lades deyip evlendi benimle.

ancak o düşündüğünü yapabilmesi için, beni korkularıma veya suçluluk duygularıma hitap yoluyla "ikna" edebilmesi lazım. birincisi imkansız. baştan beri bunu hissettiği için denemedi bile.

ikincisine de yıllar sonra farkedip bağışıklık kazandım. onu devreden çıkarınca, el mahkum eşit noktaya geldik. birbirimizi daha açık kulakla dinlemeye başladık. birbirimizin söylediklerine belli hesaplar yaparak değil, ne deniyorsa onu duyarak yanıt vermeye başladık. gayet iyi oldu yani.

ekonomik güç, sadece "gerekirse kopup gitme" yolunu açık tuttuğu için işe yarar. ama karşılıklı "korkutma savaşı" devam ettiği sürece anlaşma, anlayış olmaz. yalnızca aba altından savaş sürüp gider.[/QUOTE]


ben bir şey yapmadım kardeş ama ama...
sadece aklımızı karıştırdın yada benim karıştı o kadar ....
ve saygımı dile getiridim kendi işin bir şeyler yapan ugraşan bunu başaran kadınlara saygım var o kadar....
heleki yaptıgı şey hem kendi hemde diger kadınların işine yarıyacaksa saygım dahada artar...
yani bencilce davranmadan yada boşa konuşmadan herkese fayda saglıyacak işler yapmışsa ugraşmışsa takdire şayandır...benim için...
 
 

ahhhh canıımmmmm kıyamam ben sana... :1hug:

yaa doğrudur sabahtan beri bir sürü paylaşım yaşadık buralarda... bilgiler, veriler, duyular, fikirler, düşünceler karşılıklı uçuştu. ne güzel işte, forumlar başka ne içindir... benim kaçırdığım bir veriyi sen yakalamışsındır, ulaşmama vesile olursun; senin aradığın bir yanıt pıt diye benim veya başkasının yazdığı bir cümleden gözüne atlayıverir, kafan rahatlar... iletişimin gözünü seveyim, pek işe yarar bişey kerata, her eve lazım... ehi...
 
"Erkeksi kadın" imajına değinirken Jung'un anima ve animus arketipleriydi aklımda olan; belki bilirsiniz hani her erkeğin içindeki kadınsı yön ve her kadının içindeki erkeksi yön... Kimi karşı cinse ait niteliklerini ön planda tutmaya çalışırken diğeri de bastırmayı yeğler( hele ki erkekler=))) ) işin bu noktada nerelere varacağı ayrı bir dert aslolan o ifademin bir yaftalama, etiketleme olmadığını anlatma gayesi.

Hissettiğiniz gibi yazdığınızı sanıyorum; anlaşılır olma amacı gütmeden, fakat yazdıklarınız bu haliyle bir bütünden çok karmaşık düşüncelerin zihinde salınımına benziyor; belki de "anlaşılmadığınızın " ısrarlı ifadesi bu karmaşadan ileri gelmektedir.

Kadın ve erkek eşitliğinin "aynılığa" dolaylı yoldan götürülmesi de bu yanlış anlaşılmaları ya da anlaşılmayışı güçlendiriyor, bir erkekle yarışmak için kas gücüne gerek duymak yerine zihinsel uğraş içine girmek daha anlamlı geliyor şahsen. Uzakdoğu sporunda takılıp kalmak ise benim sorumluluğumda değil zira okuduğum her iletinizde bu vurgunun hakim olduğu diğer arkadaşlarla birlikte benim de göze çarpmakta.

Bir öneri getirme zarureti hissetmediğinizi ifade etseniz de sanki "eş, çocuk" arasına sıkışıp kalmış "sıradan, düz" kadına tek seçenek olarak "uzakdoğu" sporlarını sunuyorsunuz; zaten yoksunluğunuzun da ifadesi kick box yapan arkadaşlar olarak tezahür ediyor.

Sizin için kadının konumuna ilişkin tek sorun kas gücünün gelişmemesi ise hayata çok tatlı, hoş bir pencereden bakıyor olmalısınız zira kadınların hatta ve hatta cinsel ayrımcılığa da gerek duymadan insanların kendine biçilen değerler ve anlamlar dünyasında eğreti bir yer edinmesi ve başkalarının hayatlarını yaşayıp kopyalanan kimliklerle yol almaları yazdıklarınızın çok uzağında.
 
:lepi:
 
Son düzenleme:
Kadın ve erkek eşitliğinin "aynılığa" dolaylı yoldan götürülmesi de bu yanlış anlaşılmaları ya da anlaşılmayışı güçlendiriyor, bir erkekle yarışmak için kas gücüne gerek duymak yerine zihinsel uğraş içine girmek daha anlamlı geliyor şahsen. Uzakdoğu sporunda takılıp kalmak ise benim sorumluluğumda değil zira okuduğum her iletinizde bu vurgunun hakim olduğu diğer arkadaşlarla birlikte benim de göze çarpmakta.

Bir öneri getirme zarureti hissetmediğinizi ifade etseniz de sanki "eş, çocuk" arasına sıkışıp kalmış "sıradan, düz" kadına tek seçenek olarak "uzakdoğu" sporlarını sunuyorsunuz; zaten yoksunluğunuzun da ifadesi kick box yapan arkadaşlar olarak tezahür ediyor.


affınıza sığınarak alıntı yaptım...
msjınızın her kelimesine katılmakla birlikte;özellikle benim de anlatmak istediğim tam da buydu..

teşekkürler...opuyorumnanaktan
 
Konu sahibi arkadaşım, CMAS'tan 1 yıldızın olduğunu söylemişsin.

Ben PADI'ciyim. Açıkcası CMAS hakkında çok bilgi sahibi değilim. Sanada önerim devam etmeyi planlıyorsan, PADI'den devam etmen. PADI bu anlamda bir sorun çıkarmıyor. PADI'nin faydasını her yerde görürsün. Tüm dünyada dalış yapma hakkına sahip olursun. Tabi maddi yönden CMAS'a göre biraz daha farklı.

Aldığın eğitimi devam ettirmek istiyorsan,buna 8 yaşındaki kızın neden engel olsun?
İzmirde genelde hafta sonu dalışları oluyor. Bu senin açından avantaj.
Hatta kızınlada yapabilirsin,buna yaşı uygun...

CMAS'ı bilmiyorum ama, PADI'de bir sonraki basamakta 6 dalış yapıyorsun. Navigasyon ve derin dalış yapma zorunluluğun var. Diğer 4'ü seçmeli.

İlk aldığın sertifikayla 18m dalarsın,ama unutmaki asıl güzellikler 40 m.de...

Bu anlamda su dünyasına ilgin varsa,ilerletmeni öneririm.

Ama dalış pahalı bir hobi, açıkcası sık sık dalan biri değilsen ve çokta ilgin yoksa şuanki sahip olduğun sertifika yeterli olacaktır.
 

vereliniortak buyrunnnnnnnnn
 

hmmm.... *elimi çeneme koymuş düşünme efekti...*

oookey. ortaya koyduğum düşüncelerin okuyanca takip edilebilmesini elbette tercih ederim... ama demek ki klavyemin nasibi bu kadarmış. çünkü hakikaten elimden geleni yapıyorum ve ancak işte buna yetiyor.

yine de genelde "anlaşılamama" sorunu yaşamadığımı rahatça ekleyebilirim. daha çok... dur yav öfkelenip tepeme sıçrayacaklar yine ama... benzer eğilimleri paylaşan cinsdaş bulamama sorunum var diyelim... (sağa sola göz atıyorum... kimse üstüne alındı mı? yok galiba? iyi.)

ahh bak iyice yanlış anlaşılan paragrafa geldik şimdi. "bir erkekle yarışabilmek" hiçbir şekilde hedefim değil, sevgili atlantis. kanıtlayacak davam yok ki? veya kazanmak zorunda hissedeceğim bir sidik yarışım da yok (tabiri affedin, daha cuk oturanını bulamadığım için kullandım)...
çünk erkeklerin genelde daha güçlü olduğu verisi bir gerçek ve benim için gurur sorunu filan oluşturmuyor.
kas gücüne değer verme nedenim ise, yanlızca ve yalnızca o gücü kullanarak fiziksel oyunlar oynamanın beni mutlu etmesi, keyif vermesi. o kadar.
daha önce de bir mesajımda açıkça belirtmiştim: uzakdoğu sporu bahsi, her ne kadar sık geçmiş olsa da, olayın merkezi değil. amaç değil. sadece bir araç, bir vesile.

erkeklerle yarışa girmek gibi özel bir merakım yoktur evet, ama sindirme yöntemleri kullanarak birilerine adaletsizlik ettiklerine tanık olduğumda da oturup seyretmem doğrusu. seferber ettiğim şey ise, haklı olarak işaret ettiğiniz "zihinsel uğraşlarımdır". bu konuda hiçbir eksiklik hissetmediğim için, forum alanlarında arayışına girme gereğini de duymamışımdır. benden daha kuvvetli görünenlere karşı mücadeleye girişmem gerektiğinde, zihinsel kudretimin "kaslarımdan" çok daha işe yarar bir müttefik olduğunun farkındayımdır ve onu alışkın bir rahatlıkla işleve sokmakta hiç güçlük çekmem.

ve açıkça yinelemenin yararı olacağını görüyorum: eş, çocuk arasına veya başka herhangi bir ikileme sıkışıp kalmış filan değilim şahsen. kimseyi sıradan, düz diye sıfatlandırmıyorum, oradan çıkmaları gerektiği gibi bir iddiam yok, seçenek filan da önermiyorum. herkesin kendi rahat ettiği alana saygım var. ha, değişim özleyip önerimi soran olursa elbette ki derdine ortak olup elimden geleni sunmaya gayret ederim. ama kimin neye kabul gösterip göstermemesi gerektiğine dair dayatmalarım yoktur.

yoksunluğumun ifadesine gelince... dediğim gibi "kickbox yapan" tanımı yalnızca bir tanım. onu da, uzakdoğu sporu ifadesini de, olaya uzak dimağların rahat bağlantı kurabilmesi için kullandım baştan beri.

yoksa kas gücünün gelişmemesi filan diye bir sorun tanımı yapmadım kadınlar için. "olanı bile kullanmaktan imtina etmeye" işaret ettim sadece.

kadın-erkek eşitliği "karşılıklı saygı" konusunda aranmalıdır, kas gücünde değil. erkekler genelde kadınların "kendi bedeni üzerindeki söz hakkı, hayatta kalma hakkı ve yaşamının dakikalarını ne yaparak geçireceğine karar verme hakkı" konularında, kadınlara karşı saygısızlaşma pahasına kendi arayışlarını tatmine girişir.

şahsen eşitlik mücadelesi yapacaksam, hedeflerim bunlar olur, fiziki güç yarışı değil.

acaba bu kez yeterince açık aktarabildim mi... ?
 
Deniz baris bu kadar alinmaniza gerek yoktu cunku yorumum sadece sizin yazdiginizla yorumlanmamisti ama sizdende ornek aldim dogru.. hepsini ustunuze cekmeyin. Bu kadar alinip sonra "anlamadan yorum yapmayin" demeniz incitici cunku ben sadece yorum yazdim dusuncemi yazdim hatta anladigim kadar anladim kapasitem bu kadarina el verdi
"Lütfen birileriyle ilgili büyük büyük yorumlar yaparken o birilerinin ne yazdığını tam olarak anlayarak yorum yapın...." bu soz ciddi anlamda tatsizlik cikartabilir bu yuzden fazla takmayacagim ve yazdigimin arkasindayim hala
kariyerini ve is hayatini samimi paylasmayan arkadaslar oldu siz dahil bir ovunc var ortada goze sokma var ama emin olun ben sadece seviniyorum samimi dahi olmasaniz bile seviniyorum biraz siradisi yada azinliklar icinde kariyer yapmaniza cunku imrenilmek guzel bir sey egonuz rahat olsun... ama tum bunlar bana anlayarak yorum yap deme hakkini vermiyor
Istisna bir_kadin :)))) hatta size destek veren arkadasa gore Edepsiz bir_kadin :))
 
Bir_kadın, arkadaşıma katılıyorum açıkçası. Örnekler verirken, bak benim hayatım da böyle, ben de böyle yüksek, herkesin yapamayacağı, belki erkeklerin yapacağı bir işte çalışıyorum, böyle böyle yaşta evlendim, böyle böyle ,derken aslında kendimizi arkadaşın yaptığı gibi bir kenara çekip, ben de aslında önemli bir insanım , benim de çok müthiş özelliklerim var ama ben kendime istisna demiyorum, derken istisna görüyoruz. Yani buradan bakarsanız bu anlamda çıkar.

Ayrıca konu sahibini bu kadar ti ye almaya da gerek yok sanırım. Kendi uslubunda , kendi derdini gayet güzel anlatmış. Her ne kadar istisna kelimesine ve başlığa katılmasam da, derdini çok iyi anlattığına, seçtiği kelimelerin güzelliğine, dert edinmesine, tarzına bayıldım.
 
aynı şehirdeyiz kumlarda yuvarlanmak istersen ben varım uzakdoğu sporu dersen de babam kung fu hocası ben de az bişeyler biliyorum öğretirim
 

Bende senin için geniş(!) bir kadınım ya, zaten bana burada da olumsuz laf sokmasaydın sanıyorum içiniz rahat etmezdi...

Ama bu sefer küfürü bırakmışsınız,tebrik ederim...

Yada küfürünüz bir tek banaydı. Neyse... Bugün yarın anlarız.

Lütfen konuya yorum yapcaksak yapalım, anlamadan yada YıNE yanlış anlayarak yorumlara yorum yapmayalım.

Keza, konu sahibi bile ne dediğimizi anlıyorken sırf burda bana gareziniz var diye lastik misali alakasız yerlere çekmeyelim lütfen.

Saygılar...
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Evet.. kesinlikle yanlış anladın... ben ciddi anlamda nedir bize önerin diye sormuştum.
Basit bir dille anlat bakalım nedir biz kadınlara tavsiyelerin demek istemiştim.
Keyfim bozulsaydı senin gibi 10 adet amazon tutamazdı beni burada zaten.
Neyse sorun değil... siz muhabbetinize devam ediniz.
Benim gibi düz kadınlarla harcamayınız vaktinizi.
Saygılar.
 

Siz o yandan bakınca öyle çıkıyor canım.

tekrar yazılanları okursanız, üstüne basa basa BıZ NORMALıZ diyoruz. SIRADANIZ diyoruz.

Bende az önce açıkladın sandım, olumlu teşekkür etmiştim sana. Yanlış anlamışım, tekrar düzeltip açıklama gereği duydum
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Kendi mesleğinden eğitiminden ve kariyerinden bahseden örnek veren bir tek ben oldum bu konu altında.. Ve çaycı kadın örneğini de ilk ben verdim, ve benim örneklerim üzerinden muhabbet devam etti...
Yani sizden alıntı yapmadım, üstünüze alınmayın lafı fossluyor bu durumda....
Bal gibi de bana gönderme yaptınız....
Neyse bu forumda istediğiniz yoruma yorum yapma hakkınız olduğu gibi istediğiniz kişi hakkında da yorum yapma hakkınız var... Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, hangi yorumun kasıtlı hangi yorumun da iyiniyetli olduğunu anlayacak kapasitede arkadaşlar da var çok şükür....
Ben hiçbirzaman egomun peşinde biri olmadım, evet imrenilecek bir kadınım hem güzelliğimle hem eğitimimle hem de kariyerimle, ama bunu asla bana imrenin demek için kullanmam...
Ben ne kadar imrenilecek bir kadın olursam olayım aslında hiçbşeyim, çünkü bu imrenilecek konuma beni doğuran ailenin çok açık görüşlü olması, çevremizin baskıcı olmaması, ekonomik ve maddi anlamda her imkanın önüme açılmış olması gibi şartlar altında gerçekleştirdim..
Asıl imrenmemiz gerekenler en kötü maddi ve manevi yaşam koşulları altında ezilmesine rağmen cesaret edip baskıya sindirmeye hayır diyen diyebilen ve kendine ait özgür hayatlar kurabilen kadınlardır dedim....İşte tüm bunlardan dolayı anlamadan benim hakkımda yorum yazmayın dedim... Çünkü gerçekten benim ne yazdığmı neden yazdığımı anlamamışsınız, belki tam ve dikkatli okumadığınız için anlamadınız, belki de benim yazdıklarımı kendi önyargı gözlklerinizle okuduğunuz için işinize egeldiği gibi anladınız bilemem....

Tekrarlıyorum evet ben imrenilecek bir kadınım, mükemmelim harikayım, kendimle gurur duyuyorum....
Bunu kendime bile itiraf edemiyordum hep yumuşatıp forumlarda ben buyum derken aslında amacım imrenilmekti.. Bunu siz açığa çıkardığınıza göre artık saklamama gerek yok... Hadi imrenin bana ve egomu şişirin :))
Bu mudur??
Size göre buysa öyle olsun szi mi kırıcamopuyorumnanaktan:hooray::teytey:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…