- 13 Şubat 2013
- 660
- 1.000
- 333
- Konu Sahibi fahri konsolos
-
- #81
Ben günümüzde kadın ve erkeklerinin rollerinin değiştiğini düşünüyorum.Tabi ki hepsini buna bağlamak saçma olur.
Ayrıca her ilişkinin dinamiği farklı. Sosyo ekonomik kültür, yetişme tarzı , siyasi görüş, dini görüş bunlar bir aile kurmada çok etkili.
Erkeklerin çoğu zengin bir kadınla evlenmek istiyor, sorumluluk almıyor, erkeklerin aileside oğlu evlendi deyip yakalarını bırakmıyor çok az Manevi, çok anlamda da maddi beklentileri oluyor hele ki eşi de çalışan bir kadınsa.
Ayrıca küçük yerlerde sürekli insanların hayatlarının konuşulduğu bir kasaba ya da ilçede oturuyorlarsa bu durumu normal görüp sürekli oğullarının evliliklerini yönetme arzusu içine giriyorlar.
Kültürlerini karşı tarafa kanun gibi sunuyorlar. O zaman eskide kültürünle yaşayacaksan büyük dedelerin büyük nenelerin gibi evine led tv alıp arabaya binmeyeceksin aç evde erişteni hamurunu. İşine geldiği gibi.
Bir de evlilikte meziyetler önem kazanıyor. Kadının evi çekip çevirmesi erkeğin evin tamiratıyla vs ile ilgilenmesi. Adam eve geliyor ben çok yoruldum yapamam. Oysa kadın hem çalışıyor bedenen yoruluyor hem zihnen yoruluyor hem de çoğu erkeğin yapması gereken şeyleri yapıyor.Bu sefer diyor ki kendine
- E ben bunları bu adam olmasa da yaparım. Niye evlendim ben birisi beni koruyup kollasın bana sahip çıksın ve ailemin reisi çocuklarımın babası olsun. Bu adam bi pencereyi tamir edemezken kalkıp benim çocuklarıma babalık mı yapacak.
E o zaman ne duruyorum ayrılayım gitsin en azından karşımdakinin o da yetmez ailesinin sorunlarıyla uğraşacağıma tek başıma kendimle uğraşırım.
Ha bazıları sabrederim sonu mükafat olur. Olur inşallah ama burda benim başka bir düşüncem var sabredip bunun mükafatını görüp böyle acı çekeceğime gider bi insana bi hayvana yardım ederim iyilik yaparım en azından hem mutlu olurum hem özgür.
Böyle durumlarda annemi göz önüne alıyorum annem çok çekmiş kayınvalidesinden babamın ailesinden kanser hastası olsu. İnşallah mükafatı diğer tarafta cennete gitmektir ama her konuşmasında - Ben ömrümü yaşayamadım der.
Ayrıca her ilişkinin dinamiği farklı. Sosyo ekonomik kültür, yetişme tarzı , siyasi görüş, dini görüş bunlar bir aile kurmada çok etkili.
Erkeklerin çoğu zengin bir kadınla evlenmek istiyor, sorumluluk almıyor, erkeklerin aileside oğlu evlendi deyip yakalarını bırakmıyor çok az Manevi, çok anlamda da maddi beklentileri oluyor hele ki eşi de çalışan bir kadınsa.
Ayrıca küçük yerlerde sürekli insanların hayatlarının konuşulduğu bir kasaba ya da ilçede oturuyorlarsa bu durumu normal görüp sürekli oğullarının evliliklerini yönetme arzusu içine giriyorlar.
Kültürlerini karşı tarafa kanun gibi sunuyorlar. O zaman eskide kültürünle yaşayacaksan büyük dedelerin büyük nenelerin gibi evine led tv alıp arabaya binmeyeceksin aç evde erişteni hamurunu. İşine geldiği gibi.
Bir de evlilikte meziyetler önem kazanıyor. Kadının evi çekip çevirmesi erkeğin evin tamiratıyla vs ile ilgilenmesi. Adam eve geliyor ben çok yoruldum yapamam. Oysa kadın hem çalışıyor bedenen yoruluyor hem zihnen yoruluyor hem de çoğu erkeğin yapması gereken şeyleri yapıyor.Bu sefer diyor ki kendine
- E ben bunları bu adam olmasa da yaparım. Niye evlendim ben birisi beni koruyup kollasın bana sahip çıksın ve ailemin reisi çocuklarımın babası olsun. Bu adam bi pencereyi tamir edemezken kalkıp benim çocuklarıma babalık mı yapacak.
E o zaman ne duruyorum ayrılayım gitsin en azından karşımdakinin o da yetmez ailesinin sorunlarıyla uğraşacağıma tek başıma kendimle uğraşırım.
Ha bazıları sabrederim sonu mükafat olur. Olur inşallah ama burda benim başka bir düşüncem var sabredip bunun mükafatını görüp böyle acı çekeceğime gider bi insana bi hayvana yardım ederim iyilik yaparım en azından hem mutlu olurum hem özgür.
Böyle durumlarda annemi göz önüne alıyorum annem çok çekmiş kayınvalidesinden babamın ailesinden kanser hastası olsu. İnşallah mükafatı diğer tarafta cennete gitmektir ama her konuşmasında - Ben ömrümü yaşayamadım der.
Son düzenleme: