Nişanlıma karşı duygularım gittikçe köreliyor... Nasıl evleneceğim bilmiyorum :(

bak cnm herkese ayrıl demek kolay gelir.bu kadar basit değil.ben 7 senedir eşimi tanıyorum.2 seneyi doldurduk evliliğimizde..senin yasadıklarına biraz benzer romantizm konusunda bizde yasadık.nişanlıyken oluyo bunlar hatta evliliğin ilk aylarında bile devam ediyo bu sıkıntılar.ama bi zaman sonra kendine bi bakacaksın. aklına bile gelmicek. sende önemsemiceksin bazı seyleri inan bana. bende nişanlıyken hep eşime sölerdim eskisi gibi değilsin. hatta evlenmeye zorunlu hissediyorsun kendini falan diye. ama öle değil.rahmetli babamın bi sözü vardı.ilişkilerde bi taraf bi tarafı bastırma cabası içine girer. nitekim burda basaran nişanlın olmus cünkü sende benim gibi sımartmıssın. ama düzeliyo. tabi gene kişilere baglı ama eşinin ailesi senin yanında. bu cok önemli cünkü bana destek oldular. sen ne kadar üstüne gidersen o o kadar yapmayacaktır emin ol. bide gecmişteki kızla kendini kıyaslama. geride kaldı o.
 
Son düzenleme:
bazı şeyleri kafanda fazla büyütmüşsün bence. adama neden çiçek almıyosun demişsin almış gelmiş yine memnn olmamışsın.
bak canım eşinle mutlu olmak istiosan herşeyi takmıcak onuda anlamaya çalışıcaksın hep ben demiceksin.
otur nişanlınla konuş benim senden beklentim bu belki onunda senden beklentileri varıdr hem nerden biliyosun. onunda sende eksik gördüğü şeyler olabilir.
konuştuktan sonra hala ikinizinde işine gelen şeyler olursa devam edersin olmazsada inceldiği yerden kopar.,
sayfaların tamamını okumadım ama kaç yaşındasın bilmiyorum sanırım yaşın küçük.
,değilse bile trip denen şeyin evlilikte çok makbul olmadığını zamanla anlıcaksın.
erkeklerle konuşmak gerekir yada ince ince işlemek. biraz akıllı davranmak gerekir ben hiçbir kadının yola getiremeyeceği erkek olduğunu düşünmüyorum..
 

öncelikle daha evlenmeden bu kadar yüz göz olmak neden? stres sıkıntı vs olur onlar gozunun ustunde kasın vardan bıle kavga edebılınır nısanlılıkta anlarım ama bu kadarı fazla artık. helekı kayınvalıde kayınpeder yanında falan asla kabul edılemez. cıcek vs konusuna gelınce bu kadar mı onemlı? sızın dıalog problemınız var bence. daha anlamadan dınlemeden esya alırken bu kadar tavır takınan ınsanlar ılerıde nasıl anlasacaksınız? mucadele ederek kazandıgın nısanlını bır dal cıcek ıcın germeye gerek olmadıgınıda eklemek ısterım. hayatta kafana takman gereken daha cok konu olucaktır emınım.
 
Yorum yapmak istediğim iki konu var, birincisi gerçekten hissettiklerini çok iyi anladım. Çok şey beklemiyorsun kesinlikle, rahatın battığı falan da yok. Senin nişanlında tuhaflık. Seni sevse de, evlenmek için hazır değil; seninle evlenmeye hazır değil. Seni seviyor ama ne bu adımı, bu cesareti gösterecek kadar büyük bu sevgi; ne de senden ayrılmayı göze alabilecek kadar az. Evlenmek istemekten kastım illa yüzük bakmak ev tutmak dini nikah kıymak değil. Madem sen onun hayatındaki en değerli kişisin, evleneceği insansın; neden seni bu kadar kolay, hiç düşünmeden kırabiliyor? En basit isteklerini beklentilerini bile ite kaka yapıyor, inatlaşma haline getiriyor? Sonunu düşünmeden tehdit edebiliyor? Kaldı ki sen ondan beklentilerinde sonuna kadar haklısın.

Bence bu durumda senin kendini sorgulaman gerek; evlilikten ne bekliyorsun, ne istiyorsun, beklentilerini bu adam karşılayabilecek mi, iyi ki evlendim diyebilecek misin, hayatının erkeği böyle biri mi? Eğer beklentilerinin altında kalıyorsa, ki öyle; senin onun gösteremediği cesareti gösterip ayrılman gerek. Hayata bir kere geliyoruz ve kesinlikle mutsuz olmak için değil... Mutsuz olduğun yerde durma, çok geç olmadan güçlü olup ayrılmalısın. Evlilik sadece sevgiyle emekle olmaz. Bazı şeylerin de aklına, mantığına yatması gerek. Nişanlının davranışları aklına yatmıyor, onun sevgisini sorgulamana neden oluyor ve sen bunu fark edebildiğin, üzerini kapatmadığın, sorgulayabildiğin için bile 'nişanlısının davranışlarıyla mutsuz olan ama ben ayrılamam çok seviyorum o da beni seviyor' zihniyetlerine göre çok şanslısın... Umarım her şey senin için çok iyi olur, beklentilerini karşılayabilecek çok güzel bir evlilik yaşarsın.
 
Son düzenleme:
Yorum yapmak istediğim diğer konu dini nikah konusu. Bu herkesin kendi hayatı diyen bir arkadaş herhalde Türkiye Cumhuriyetinde yaşamıyor ya da kanun, hukuk gibi kavramlardan bihaber. Onun için açıklama ihtiyacı hissettim, özellikle kendisi okursa sevinirim şimdi nickini hatırlayamadım;

Aralarında resmî evlenme akdi olmayan kadın ve erkeğin evlenmenin dini törenini yaptırmış olmaları, Türk Ceza Yasası'nın 237. maddesinin itiraz konusu dördüncü fıkrasında belirtilen suçu oluşturmaktadır. Suçun maddî unsuru, tarafların resmî evlenme akdi olmadan evlenmenin dini törenini yaptırmaları, manevî unsuru ise bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Bu durumda tarafların dini nikâh yaptırmaları değil bunu resmî nikâh akdinden önce yaptırmaları suç sayılmıştır.

Yeterince açık herhalde. Burası bir hukuk devleti, TC'de yaşayanlar için söylüyorum; hukuk kurallarına uygun davranmak ZORUNDAYIZ. Herkesin kendi hayatı değil sonuç itibariyle.
 

Ohoo ben benimkinin yaptıklarını anlatsam oturur benimle birlikte içerler ağlarsınBenim bizden önceki yaşanmışlıklara saygım sonsuzdur ama tam kör aşıkmış benimki ilk kezde onda güveni yerle bir olmuş. Ben başlarda nefret bile etmesin istiyodum düşün tamamen unutsun diye Zaman geçtikçe anladı ama yaşadığının saçma sapan bi'şey olduğunu. Sen ona şunu yapmış bana niye yapmıyor diye bakıyosun ben de tamamen hareketleriyle değerlendiriyodum. Benim küçücük hatamda üstüme geliyo kız neler yapmış yine başının üstünde gezdirmiş diye. Tabii bunlar en başlardaydı şimdi nazar değmesin biliyor artık kime değer vermesi gerektiğini.

Biraz dillendirmesen mi acaba çünkü arada ben de yapıyorum "en son çiçeği birinci ayımızda almıştın! Ozamanlar nasıl romantiktin demekki içinde var niye yapmıyosun!" diye aldığım cevap "içimden gelince yaparım ben sen deyince yapasım varsada kaçıyo, ödev gibi geliyo" diyo. O gün bugündür susuyorumBeklentilerini kısarsan içerlemezsin bukadar insanlar böyle mesela benim de öncemde güvenim kırılmıştı şuan sevgilimi çok sevsemde gözüm kapalı güvenemiyorum sütten ağzım yandı çünkü bu demek değil ki güvenilmeyecek biri, nişanlında böyle olabilir:44: Birde yapıyor ama kardeşim bile gülüyor demişsin, nişanlın yapıyor alıyor da sen aldığını mı küçümsüyorsun hani iyi bir işi var gibisinden... Eğer böyle düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun derim :)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bence eskileri kurcalamayın, ona evlenme teklif etmiş, şu olmuş bu olmuş diye size de şunu bunu yapmak zorunda değil.

Sevgilim, eşim temcit pilavı gibi eski sevgilimden bahsedip dursa hiç hoşuma gitmez, çevremde bu tarz şeylerden eşinden soğumuş insanlar da var. Sevgilinizin iyi huylu davrandığını bile söyleyebilirim, zira ben bu tarz yorumlarda hep "sana neee eskilerden" diye şarlamış bir insanım.

Dikkat edin, siz de size güvenilip bir zamanlar anlatılmış şeyleri unutun. O onun geçmişi, siz orada yoktunuz, nokta.

Evlenmeden önceki alışveriş zordur, bizimki de biraz itiş kakışla geçti ama hasar almadan tamamladık. İkinizin de uzlaşmacı olması lazım; yatak odasını ikinizin birden beğenmesi önemli; yoksa dışlandığını, umursanmadığını hisseden erkek de kadın da bu süreçlerde kopabiliyor. İletişiminizi koparmayın, sence nasıl bir yatak odası alalım, nelere bakalım vs diye onu sürece dahil edin. Bir de erkekler bizim kadar hızlı adapte olamıyorlar sürece. (reklama girer mi bilemedim ama o durumu çok başarıyla yansıttığını düşünüyorum, bizim durumumuz aynen şuydu: Ikea Reklamı 2012 - Reklamya.com - YouTube )

Çiçekti, tek taştı, çok klişe sevgi emareleri bunlar. Sizi sevmeyen ama seviyormuş gibi gösteren bir erkek de pekala bunları yapabilir. Siz nişanlınızın sevgisini showlardan ziyade gündelik detaylarda ararsanız daha sağlıklı olabilir. (Mesela benim eşim sapına kadar suçlu olmadığı sürece çiçek almaz, tek taş vs için "sen kaybedersin ama sen sevmezsin ki" vs der... Ama neyi sevdiysem unutmaz ve her alışverişte "alma yaa" desem bile alır. Şimdi ben çiçek yok, tek taş yok diye saçımı başımı da yolabilirim; adamın bu yaptığını da görebilirim...) Ama öyle ortada bırakmalar pek hoş değil...

Son olarak, ben evlenirken hayatımdaki evli/boşanmış bütün kadınlar bana "en ufak bir şüphen varsa, evlenme; onlar evlendikten sonra daha da büyür" dediler... Siz de düşünün, gerekirse zamanı uzatın, gerekirse hiç müdahale etmeden izleyin.
 
Kıyamam ya..
Ben nişanlı falan değilim ama bu tarz durumları bende çok yaşadım,bende çok incindim.Ve o hiç anlamadı bile,bir sarılınca her şeyin geçeceğini sandı çoğu zaman.
Benimde kalbim çok yara aldı böyle durumlardan.Ama ayrılığı asla düşünmedim tabi.

Her neyse nişanlı olma durumu ve evliliğe adım atacak olma durumu farklıdır tabi.
Bence ona sağlam bir rest çekmelisin yada ne biliyim bir arkadaşıyla falan konuşsan,o konuşsa anlatsa senin dertlerini.
Şimdiden kalbin bu kadar kırılmışsa evlenince nasıl olacak halin bilemiyorum.
Allah yardımcın olsun
 
bende eşimle nişanlıyken düğüne kadar hergün tartışacak bişey buluyorduk evlilik stresi olabilir birde o aralar bi isteksizlik geliyor ama şimdi çok mutluyum
 
kavga sebepleri cok basit sorunlar, burada erkek tarafı konusmak yerine kavgayı tercih eden biri, sizde parlayınca ortalık alev topuna dönüyor. bence daha fazla ilerlemeden önce bi yere gidip sorunlarınızı karşılıklı olarak ayrıntısı ile konusun hatta bir psikologa bile 1 kezde olsa gidin cunku her ikinizinde hem haklı hemde haksız
noktaları var tum olayları yuz yuze dinlemeden burada yorum yazamam.
 
Burda arayi bozan tek sey beklentiler gibi geldi bana. Her cift arada bir sacmalar ve birbirini kirar. Park yerinde siz bisey konusurken kornaya basmasi, ve begendiginiz mobilyayi inat isine dondurmesinden bahsediyorum. Ama geri kalani hep sizin mukemmel beklentilerinizi karsilayamamasi. Siz onu, o oldugu icin sevmiyorsunuz ki. Kafanizdaki figure oturtmaya calisiyorsunuz nisanlinizi. 14 subatta arkadaslari hep beraber sizi de dusunerek bi plan yapmislar. Milletin de cok umrundaydi sevgililer gunu bilmem ne, sevgilini seviyorsan 15 subatta kutlasanda gunun anlam ve onemi ayni, 20 martta da. boyle sembolik gunleri abartip huzursuzluk cikarmaya ne gerek var. telefon konusmasinda arkadasinin laflari da samimiyetten geliyor, ne soylemis yani? sanki size hakaret etmis gibi tepki vermissiniz. Yok duygularim onemsenmiyor bilmem ne, lutfen.. ergenlik cagini geceli cok olmustur eminim. oyle davranin..

Yinede size uygun bi partner olmadigini duusnuyorsaniz da ayrilin. Cunku sizin beklentilerinizi kasilayacak gibi durmuyor. Bana uzun vade de siz degil ama karsinizdaki adam sizden ve kaprislerinizden bikacakmis gibi geliyor. Yine de siz bilirsiniz.
 

Özellikle eşya bakarken yaptığı davranışlar ailemin gözünden kaçmadı, bu güne kadar hiçbir sorunumu yansıtmadım onlara, o gece uyuyamamış annem üzüntüden.. Ben ona ilgi gösterdikçe havalara girmişti o gün, hala hatırladıkça sinirlerim bozuluyor... Evet, evlenip ayrılmak çok zor, 1 kere evlenip ölene kadar o insanla olmak istiyorum... İyi zamanımızda sıkıntımızla ilgili birşey söyleyip, lütfen böyle olmayalım bitanem dediğimde lafı değiştiriyor, kaçıyor... Huzursuzlukla ilgili birşey konuşmak istemiyor, bende istemiyorum ama artık kavgada etmek istemiyorum....


askine ben üstüne gittikçe yapıyor, bundan yoruldum ya bende zaten... bazen inatlaştığıda oluyor, ama Allah var hiçbirşeyi inatlaşıp yok almam demedi, bende gerçi bugüne kadar birşey istemedim. Ama artık söylüyorum ağzımla, işte bu beni çok rahatsız ediyor. Bu yaşıma kadar kimseden birşey istemedim, annemden babamdan bile. Harçlığımı bile kendi kendilerine verirler... Bana şunu al demek çok çok kötü birşey, ama demezsemde alacağı yok... Ki ben şuanda çalışmıyorum henüz öğrenciyim, kpss girmem ve iş bulmam en az 1 sene.. evlendikten 5 6 ay sonra en erken işe girebilirim, kurumların personel almasına bağlı olarak... bu sürede bana bakması lazım, ihtiyaçlarımı karşılayıp karşılamayacağına emin olmam lazım.. evlensek, ihtiyaçlarımı almasa, nişanlıykende birşey almadım sesini çıkarmadın dese (ki böyle bir durum olacağını sanmıyorum), hiçbirşey diyemem... ama şimdiden, ne alırım ne giyerim nasıl alışveriş yaparım, nelerden hoşlanırım vs vs bilmesi lazım... o kızla kendimi elbette kıyaslamıyorum, hani kendini beğenmiş gibi olmasın ama aynı kulvarlarda bile değiliz :) benim derdim sadece, beni gerçekten severken neden birşeyler yapmıyor... bekleyip göreceğim artık..


çünkü neden çiçek almıyorsun dediğimde aldığı çiçek, kendi içinden gele gele aldığı birşey değil. onun aklına gelmedi, ben onun aklına getirtim.. nişanlıma desemki neden a marka telefon almıyosun bana, gidip onuda alır... ama ben malda mülkte değilim, kendi kendine aklına birşeyler gelmesindeyim.. ChocolateMilk te şunu sever, ona süpriz olsun diyip birşeyler almasını isterim.. ben herzaman ona hep seçenek sunuyorum, şöyle olabilir şöylede olabilir yada fikrin var mı gibi.. hep söylüorum bir isteğin varsa söyle, eksiğim varsa söyle, nasıl olsun istersin diye... 23 yaşındayım, nişanlımda benden 5 yaş büyük. sanırım ince ince işlemem lazım, nişanlım kolay bir adam aslında, ama hem benden 5 yaş büyük hem çok fazla tecrübe sahibi, yaşamadığı hiçbirşey yok, onun beni işlemesi lazım değil mi ama yapacak birşey yok, kazanmak istiyorsam dediğinizi yapmam lazım sanırım.. ince ince işlemem lazım...


çiçek bu kadar önemli değil elbette aslında hiç önemli değil, ben burada örnek olarak verdim zaten. ordaki tutumu davranışı önemli benim için... düşünmesi süpriz yapması önemli... hiç kimse nişanlım bana çiçek almadı diye ilişkiyi bitirmez zaten, varsın almasın hiçbirşey almasın gözüm yok benim zaten, ama aşkta karın doyurmuyor, somut birşeyler görmek istiyor insan...

teşekkürler yorumlarınız için
 

ilk paragrafında resmen içimdekileri anlatmışsın, sorunlarımız yüzeysel olarak çiçek almadı değil yani :) ikinci paragrafında ise gerçekten bunları yaptığımı farkettim. yani ona her bakışımda can acıtıcı davranışlarını hatırlıyorum, ama sonra diyorum ya o olmasa... evet kimse dört dörtlük değil ama hayallerimdeki insana o kadar yakın ki (önceden hayallerimdeki insan diyordum ama bazı sorunlardan sonra, en azından o sorunları yaşamayı hayal etmediğim için, hayallerime yakın diyorum) bugün mesela bir olay oldu, aferim dedim içimden. ben kötü şeyler istemiyorum, belkide istediğim şeylerin farkında değil, yavaş yavaş görüyor.. demişsin ya mantığına yatması lazım diye... ben çok düşündüm, herşeyi bir kenara bırakıp bu insanla yaşayabilirmiyim, bu adamın çocuğunu doğurmak istiyormuyum diye... belkide sevgimin yanında bu sorulara evet diyebildiğim için, ayrılmak aklıma gelmiyor...


yazdıklarınız doğru, yalnız şöyle birşey var. Dini nikahı sadece imamlar kıymıyor, nikah usullerine bilen aile büyükleri, komşu, eş dost akraba herkes kıyabiliyor. Yazılı bir belgeside yok. Tamamen insanın inancıyla ilgili birşey. Evet burası bir hukuk devleti, birçok yasa ve kural var. Ama dini nikah kimseye söylenmezse kim bilecek, sonuçta delili olmayan bir eylem. sakın yanlış anlamayın ben hiçbirşeyi savunmuyorum, yanlış yada doğru. Şuanda benim nikahım var, ama olmasada yine biz aynı biz olurduk. Şuanda, vicdanım rahat en azından.

evet yani gözüm kapalı güvenemiyorum. şuanda birşey yapmıyor biliyorum ama bazen eski kötü anılar depreşiyor bende, o zaman içim daralıyor... Evet buda resmen körmüş, yani kızın fotosunu falan görünce bile şok geçirdim ben. Demişsin ya benim küçük hatamda üstüme geliyor, kız neler yapmış vs.. Aynen öyle düşünüyorum bende. Ama açıkca söyledim, eğer benimle mutlu bir evlilik istiyorsan aklımda bir soru işareti bırakmamalısın, o kıza daha iyisinimi aldı o kıza bunumu aldı diye düşünmeme izin vermeden elinden gelenin en iyisini yapmalısın dedim. Evet bunu bu şekilde söyledim, tamda içimden geçtiği gibi.. Tut tut nereye kadar. Birşeyi yapar, ben isteidğim için yaptın gibi birşey dediğimde, içimden gelmese kimse zorla birşey yaptıramaz bana der, çocuk gibi işte benim nişanlımda :) kardeşim şu şekilde gülüyor, bu ne ya bunu ben normal arkadaşıma bile almam o senin nişanlın birde güzel işi var diyor... evet nişanlımın aldığını küçük görüyor. o kadar parası varken almadı gibisinden :26:


ben önüne çıkarmak istemedim ki bu güne kadar hep bekledim, en sonunda dolmuşum patladım eşyalara beraber bakıyoruz, zevklerimiz başlarda hiç uymuyordu ama sonra orta yolu bulduk. ben çok zor beğenen bir insanım. aklımda bir yemek odası vardı, hiçbir yerde görmediğim, şurası şöyle olsa burası böyle olsa diye hayal ettiğim.. en sonunda internette buldum, yaşadığım şehirde araştırdık tek 1 mağazada teşhir ürünü olarak varmış, deli gibi mutlu oldum hemde. ki hem fiyatı çok çok uygundu hemde gerçekten ikimizinde istediği gibi bir takımdı, nişanlım bunu görünce beğenir kesin dedim, gidip gördük ben bayıldım, kayınvalidemde bayıldı resmen. nedense nişanlım tuhaf tuhaf hareketlere girdi, hani çok pahalı birşey beğensem de almak istemiyormu acaba desem, oda değil... illa mücadele edicem ya ben... halbuki kendiside beğendi... sonra ne mi oldu, önce kavga ettik, aradan bi kaç gün geçti, kavgaların üstüne ben tabi birsürü gözyaşı döktüm, en sonunda seninle hangi masada yemek yediğimin önemi yok zaten bende çok beğendim dedi, gittik ve o takımı aldık... evet istediğim oldu ama yine mücadeleyle... zamanı uzatsammı diye düşünürken, bugün damatlık baktık mesela, çocuk gibi hevesli. eve gelince güler yüzünü görsem, seni görsem oh be daha ne isterim diyor. elbette mutlu oluyorum onu böyle görünce... hayırlısı demekten başka birşey bırakmıyorum kendime sanırım..


Sağlam bir rest çekeceğim sırada başını öne eğiyor çocuksu çocuksu "ama öpsene niye öpmüyosun" diyor kaynatıyor. kıyamıyorum işte bende... arkadaşları laubali biraz, koca koca adamlar, ben pek sevmiyorum öyle vıc vıc arkadaşlıkları, herkes yerini bilmeli. valla kırıldım ki sorma, evlendikten sonrada böyle giderse çok üzülürüm gibi... amin canım çok teşekkür ederim güzel dileklerin için..

bende eşimle nişanlıyken düğüne kadar hergün tartışacak bişey buluyorduk evlilik stresi olabilir birde o aralar bi isteksizlik geliyor ama şimdi çok mutluyum

ne güzel, siz ilişkinize sahip çıkıp mutluluğu bırakmamışsınız.. evet aynen isteksizlik var bende, başlarda hevesle yapmak istiyordum birşeyleri, ama defalarca söyletti bana bıkkınlık geldi artık birşey alalımmı hadi şuna bakalımmı falan dediğinde içimden bakmak bile gelmiyor :26:


Çok üzüldüm gerçekten... Ailelerimiz bizleri böyle adamlar yüzünden ziyan olalım diyemi büyütüyor sanki... Nişanlım gerçekten iyi bir insan, ama şu sinirleri olmasa, birde benim kız olduğumu kırılıabilecek olduğumu unutmasa... herşeyden öte o benim idolümdü. ama şuanda bakıyorumda, sokakta bağırmalar, al anahtarını ben gidiyorum demeler... çok can sıkıcı, rezil edici. hazmedemiyorum sanırım. biz aynı şehirdeyiz, o konuda şanslıyım çok zamanımızı beraber geçiriyoruz, zaten böyle olmasını istediğim için erken bir nişan oldu. zamana bıraktım artık. bugün sorup durdu, neyin var neyin var herzamanki gibi değilsin diye... artık içimden birşey gelmiyor ki... durgunum... birşeyim yok dedim, gerçekten birşeyim yok çünkü. sanırım artık normal halim bu olucak... :26:
 

evet... nişanlım zaten onunla tanıştığımda enkaz halindeydi. zor toparladık bugüne kadar, hep kıyamadım, sevdim onu. çok zarar görmüştü, pamuklara sardım. ama ben onu sardıkça o sanırım biraz şımardı, onunda bana kıyamayışını görmek isterdim... elbette benimde haksız olduğum yönlerim vardır, onun haksız olduğu yönleri bile ifade etmeye çalışmaya çabalayan biri olarak kendi davranışlarımı düzeltmek için dahada çabalarım. Birde, ne kadar anlatırsam anlatayım yaşanmadığı sürece anlaşılmıyor, çünkü olay anında mimikler, konuşmalar vs etkili oluyor..


Evet ergenlik çağını geçeli çok oldu, insan ilişkilerine laubali konuşmayı sevmiyorum vıcvıc.. Biraz seviye olmalı arada, onun arkadaşı kim ki benim adıma böyle birşey söylebilsin. 14 şubat benim için önemliyse önemlidir, bunun sorgusuda kimseye düşmez. Ben zaten konseri beğenemedim gitmem gibi bir kapris içerisine girmedim, ayarlamışlar elbette gidebilirdik, fakat arkadaşı bu şekilde önemsemeden konuşunca sinirlendim. Bugün 14 şubat olur yarın başka özel birşey olur, bir plan yapmadan bir hareket yapmadan benim neler düşüneceğimi bilmesi lazım, eşinizin kendi kafasına göre siz bir tatil köyü düşünürlen yıllık tatilinizi memlekete gitme planı yapması yada haftasonu sizin bir planınız varken arkadaşlarını eve yemeğe davet etmesi gibi birşey bu... ben onu o olduğu için seviyorum, fakat neden bana kendi gibi davranmıyor buna üzülüyorum, kendi ağzıyla anlatmıştı ne kadar romantik bir erkek olduğunu çünkü... ayrıca ben uzun vadede sağlam bir ilişkim olması için herşeyi açıkca dile getirdim, eğer beni anlayabiliyorsa ben buyum, anlayamıyora yol yakınken kendiside dönebilir.
 
konunu okudum fakat bütün cevapları okumadım eğer farklı birşeylerden daha bahsettiysen bilmiyorum..ama bende hemen hemen aynı durumu yaşayan ve çıkış yolu bulamamış birisi olarak yorum yapıyorum.evlenince birşeyler değişir diyorlarya hani sanırım bazı karakterdeki insanlar için nişanlanınca değişiyor.bizimde değişti hala gözlerine baktığımda aşkı görmeme rağmen bende sabahları bıkkın uyanıyorum yoruldum artık hırdan gürden.ne bohça istedim ne bişey açıkçası istesem alınırdı yapılırdı ama ben istemedim.evlenme teklifimiz olmadı sadece tamam dedik hadi evlenelim ki fazlasıyla yıpranmış bir ilişkiydi bizimki,sizin geçmişinizi bilmiyorum.ama biz evlilik adımı atmasak beraber yaşayabilsek eğer herşey çok farklı olurdu bizimkinde nişanlımı korkutan kısım evlilik ya da ben öyle sanıyorum,belkide bu sorumluluğu almaktan ürküyo nişanlık..bi çok kişi bırak gitsin diyebilir şimdi sana ama bişeyler okadar kolay değil,mutsuz olarak evlenmenin doğruluğunu savunmuyorum asla ama sanırım sende birşeyleri temizlemeye düzenlemeye çalışıyorsun,bence devam et çabalamaya.anlamasada,olmasada,hala yıpranmaya devam etsende çabala.en azından ben devam ediyorum.gözlerinin içine bakınca aşkı gördüğüm adam beni sokak ortasında indirdi o arabadan sırf tartıştığımız için sana enazından arabayı vermiş al git gibi birşey demiş,ben gecenin bir vakti hiç bilmediğim sokaklarda yürüdüm peşimden geldi yalvardı sonuç nooldu dersen hiç bişey olmadı bu akşam yine aynı şeyleri yaşadım ! işte o yüzden ne olursa olsun hatalarını vur yüzüne seni sindirmesine izin verme çünkü sadece 1defa bile sinersen karşısında aynı şeyler devam eder. biz 8 yıldır çalkantılı bir ilişki içindeyiz ve yukarda allah var ki gerçekten bu şartlar şurtlar girmese araya sadece aynı evi paylaşabilsek bizim için herşey çok farklı olurdu ki onunda benimde aile yapımız belli ama adam gibi adam diyebileceğim biri olmasına rağmen evliliğin sorumluluğunu kaldıramıyor.sadece pes etme tek tavsiyem bu olabilir,kendindende taviz verme,anlamasa bile sen inandıklarının peşine düş
 

Belkide nişanlın gerçekten evlilikten korkuyor. 8 yıl dile kolay, hayatınızın her anınıda varsınızdır siz :) Evlenince birşeyler değişir diyorlar ama huy değişmezki... Evlilik bir büyü olsa gerek, o insanın her halini görüp yinede onunla yıllarca yaşamak ona aşık olmak.. Akrabalık bağı olmayan birine gönül bağıyla bağlanmak ve hiçbir sevginin bunun ötesinde olmaması. Sizinde aranıza saygısızlık girmiş, insan tereddüte düşüyor, bugün burda yanımdan giden adama nasıl olucakta güvenicem kendimi emanet edicem diyor... Benimkinin hiç kaybetme korkusu yoktu, yada ben öyle sanıyordum. Beni kaybedebileceğini hissettirdim biraz, belki seninkide kaybetmekten korkmuyodur. Nasılsa hata yapınca yalvarınca özür dileyince affedip sarılıyoruz...

Pes etmedim... Bir kaç gün düşündüm, hem onunla görüştüm uzaklaşmadan hem görüştüm. Kafam o kadar meşgulmüş ki, hep eskiyle sürekli birşeylerin mücadelesiyle, sevdiğim insanın fedakarlıklarını göremeyecek kadar kör olmuşum. KAlbimi resmen kötülük bürümüş. Birçok arkadaşımız burda yazdı, seni mutlu etmek isteyen bir nişanlın var kıymetini bil vs diye... Evet kızlar, itiraf etmesi çok zor ama sorun demekki bendeymiş. Çünkü bu adam ne istersem yapıyor, hemde fazlasıyla. Bende resetledim artık bütün kötülükleri. Sütten çıkmış ak kaşık değilim sonuçta, "Bir sen mi seviyorsun, bir sen mi kaybetmek istiyorsun da böyle davranıyorsun. Bana haksızlık etme" dediğinde çok üzüldüm. Elimde olanla yetinmeye karar verdim ki şuanda o benim en büyük değerim...

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim kk nın güzel üyeleri... İyiki varsınız
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…