Öğretmen ile fırıncı evliliği

Ya çok acayip bir soru değil mi bu?

Çift olabilmek, evlenmek, bir hayat kurup paylaşmak için gereken onca şey varken bir tek kişinin mesleğinin ön plana alınması saçma değil mi?

Hoşlanıyor musunuz? Yanında keyifli ve iyi hissediyor musunuz? Sohbet edebiliyor musunuz? Uyumlu musunuz?

Yani meslekten önce bunların önemli olması gerekmiyor mu?

Sizinki görücü usulünün de usulü olmuş
 
Fırın kendisinin mi?

Fırıncı bir tanıdığım var çocuk evlendi evleneli her yaz en az 2 ayrı Otele gider eşiyle tatil yaparlar. Ben Öğretmen halimle birini yapsam şükredecem.
Karısı ev hanımı. Elini sıcak sudan soğuk suya sokturmaz.

Ama çocuk çok çalışkan işinin hakkını veriyor.
 
benim eşimin de bakkal dükkanı var. evet, etraf hatta en yakınımız dediğimiz ailelerimiz anlayamayabiliyor. okuldaki arkadaşlarım özellikle çok yadırgamışlardı. ben bazen tayinimin çıkmaması sebebiyle söyleniyordum ama biz severek evlendik, seviyorsanız sorun çıkacağını sanmıyorum önemli olan karakter ve size olan davranışları, hisleri.
 
Konu sahibi, arkadaşa katılıyorum. Ortada büyük bir aşk olsa amenna ama o yokken böyle bir riske girilmez bence...evliliği yürüten karakterdir ama bazı şeyler de denklik gerektirir...

Bu iş olmaz bence
 
Aynı meslek aynı yaş aynı memleketten bile binlerce sorun çıkabiliyorken.. Bence sorunlar çıkar aynı dili konuşabileceginizi düşünmüyorum
 
Tanimaniz lazim. Sadece mesleğine bakarak bir sey söylemek epey güç. Tek net olan sey onun yogun olacagi sizin bol vaktinizin olacağıdır sanirim. Kültürel olarak oturup konuşmadan net bilemezsiniz ama şu da bir gerçek ki yoğun çalıştıkları için kendilerini geliştirmeye daha az fırsat buluyor olabilirler.
Ya da belki hayati bizzat yaşayarak tecrübe ederek kendini gelistiriyordur.
Bende memurum eşim özel sektörde çalışıyor. Kendi isi de değil yani sizin en azindan kendine kalır kazancı bu da bir arti.
Su an tatildeyim ama eşim çalıştığı için vaktimin çoğunu kitap okuyarak, ailemle zaman geçirerek geçiriyorum. Ben kendi kendime de vakit geçiririm. Arkadaşlarımla gezerim eşimle gezemezsem diye düşünüyorsanız tanımaya değer. Tatillerinizin birbirine uymayacagi net. Ancak su da var ki öğretmen olup evden dışarı adım atmayan adamlar da var.
Hayatta hicbir şeyin garantisi yok. Tanıyıp gözlemleyebilirsiniz.
Aile istemiyormuş bu da ayrı bir zorluk ailenizi ikna için enerji harcayacaksınız.
Sanirim hic görüşmediysem sevgi aşk yoksa ailem istemediği için zorlamazdım.
 
Kendiniz tanişsaniz sevseniz neyse de arkadaşınız niye sizi firinciyla tanıştırdı?
Ömrünün geri kalanında o fırından yaptıracağı pişirim ve unlu mamullere ucretsiz erişebileceğinin sözünü alıp ; "bir ihtimal olur ya" diyerek tanıştırmis olabilir.
 
Bu dediğine yüzde yüz katılıyorum. Benim arkadaşım işe herkesten erken gidiyor ve 4te çıkıyor. Bilgisayarla ilgili bir işi var,bazen evden çalışıyor. Kocası da sanayide bir şey.
Adama göre kadın zaten iş mi yapıyor,erkenden geliyor.
Evet,diğer çalışanlara göre erken geliyor ama diğer çalışanlar işe 9da başlarken o 7de basliyor. Kimse bunu görmüyor.
Pandemide ve sonrasında bazen evden çalışıyor, yetiştirmesi gereken tonla şey var. Ama kocası "tüm gün evdeydin" diyor.
Kadın ne zaman yakınsa "seninki de iş mi,ben sanayide ne yapıyorum biliyor musun" diyor.
Tamam,kadın sanaiyede çalışmıyor ama hiç bir şey yapmıyor da ona bosuna mi para veriyor koca şirket?
Bazen de böyle birbirini anlayamayabiliyor insnalar.
Hele kadın öğretmense bizim toplumun gözünde az çok imajı belli. Yattığı yerden maaş alan,yılın yarısi tatil olan,günde 6 saat, bazen daha az çalışan bir meslek grubu. Stres yok, kovuldum derdi yok. 45 dakkada bir 15 dakika mola verilen hiç iş yok.
Ama kimse bilmez ki tüm gün konuşuyor, faranjit oluyor, çocuk/ergen ile uğraşmak enerji gerektiren bir iş, branş öğretmeniyse 6 sınıfın 6sina da aynı şeyleri tekrar etmek insanın ruhunu emen bir şey...
O yüzden muhtemelen, biraz da anlayışsız biriyse duyacağı laf sadece "sen benim o sıcakta nasıl yorulduğumu biliyor musun,biraz anlayış" olacaktir
 
Bu devirde memur olsun , şu olsun , bu olsun diye şart koşmak saçmalık tam anlamıyla kusura bakmayın. Siz ne güzel öğretmenmişsiniz. Saatleriniz bellidir ev ve iş konusunda düzeniniz olur. Adamın da işi var hemde kendi işi. İnsanlar tatlı yemez, sürekli gezmez ama ekmek alırlar emin olun yani İş konusundan önce evlilikten beklentiniz, karakterlerinizin uyumu vs konuşulmalı.
 
Yani bu adamın fırıncı olmasından başka niteliği yok mu, nasıl bir insan, beğendiniz mi, hisleriniz var mı, birlikte ne kadar vakit geçirdiniz?En önemlisi adam sabahın köründe kalkacak gece geç saatte geşecek siz razı mısınız?

Aielnin adamı tanımadan memur bul demesi ne kadar yüzeyselse sizin yazış biçiminiz de eşit derecede yüzeysel
 
Erkeklerde aşağılık kompleksi olabiliyor. Zaten sen okudun ettin diye söylenip durabiliyorlar. Ailenizi dinlemelisiniz. Aşk bir yerden sonra geçiyor geriye sadece mantık kalıyor.
 
Mühendis kadın, fırın sahibi ile evlendiğini biliyorum.
Yıllardır evliler.
 
Aynen öyle, branş öğretmeniyim keza eşim de öyle, ikimiz de okulda o kadar çok konuşuyoruz ki eve gelince hal kalmıyor, mental sağlık kalmıyor, ve o çok görülen tatillerde beynimiz kendini anca toparlıyor, kendi evinde çocuklarına tahammül edemeyenler 40 kişilik sınıflardaki öğretmenleri anlar mı bilmem , işte bu yüzden herkes dengi ile evlenmeli , yaptığı işi küçümsemeyen ve destek olacak bir eş ile olmalı..
 
Bide firinciya sormak lazım çalışan bayan ister mi
Yada öğretmen
Arkadaş tanıştırmış çıktınız mı hiç başbaşa kalıp konuşma anlaşma karşılıklı duygular oldumu

Insanlari meslekleriyle değilde kendini yetiştirmesiyle karakteriyle kişiliğiyle gozden gecirmek lazım
Üniversite mezunu olupta insanlıktan nasip almamış bir dünya kişi var ortalıkta
 

Ben katılıyorum, belki adam gecenin körüne kadar kendisini bekleyecek kadın arıyor
 
Maaş konusunda o kadar haklısın ki , maaşımız düşük diye alay konusu olduk birçok sosyal platformda
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…