ayıbın,baskının törenin örfün adetin ultra sıkı yaşandığı ülkelerde böyle vakalar daha sık görünülür mü? öyleyse amerika neden belçikayla yarışır? böylesine baskıcı bir toplum daha mı iyi olur?o zaman iran homoseksüellikte neden ingiltereyle,uyuşturucuda da hollandayla yarışır?her sapık hayvanın ruhsal haritası incelendiğinde anne babası mı illa suçlu olur ya da psikologlar neden onun çocukluğuna inip illa o da aynı şeyi yaşadığını ve bunun travması sonucunda olduğu masalı bize anlatılıp bu hayvanlara anlayış gösterilmesi istenir?
ülkenin özgürlükçü,demokratik ya da baskıcı olması bence önemli değildir,hangi rejimle yönetilirse yönetilsin,şahsın maddi olanakları ne olursa olsun (Cem garipoğlu ve bu hayvan,ekonomik uçurum kesinlikle var)anne-baba rolü ne olursa olsun,ben inanıyorum ki bu yaratıklar insan görünümlü olarak doğuyorlar ama insanlığın mayasından yoksun olarak dünyaya geliyorlar....bunların nefes alması derhal yasaklanmalı,insanlık hatası olarak görülüp derhal imha edilmeli...
1.Çocuk tecavüzcüleri
2.Köpeklere hayvanlara tecavüz..
Bunları yapan insan kılığındaki yaratıklar.
Kusmak istiyorum bunları düşündükçe.
Psikopat ruh hastası sadist yaratıklar.
İnsanın psikolojisini yok etmek için bu ikisi herşeye yeter.
Yaşlı insanları da ekleyelim istersen o listeye....
Tecavüzün her şekli insanlık dışı zaten ama bu bahsettiklerinin bahanesi bile yok... (dekolte giyen kadın taciz edilmeye mahkum ya ondan söylüyorum yanlış anlaşılmasın. bir de neydi? dar kot giyen bir insan tecavüze uğramış olamazmış. çünkü kaçma şansı varmış)
Allahım sen aklımıza mukayyet ol!!!!
cocuklarimiz bizimle konusmaktan korkmamali
onlara en uygun sekilde neyin dogru neyin yanlis oldugunu ogretmeliyiz
kendilerini en iyi sekilde savunmalarina elimizden geldigince yardim etmeliyiz
sadece annelerine degil babalarinada kosup
anlatabilmeli kendisine yapilan bir yanlisi
baska ne gelir elden bilmiyorum ki
Bizim jenerasyon (80lerde çocuk olanlar) çok daha şanslıydık. Sokaklarda oyun oynardık. Saklambaç oynar ip atlardık. Birimizin karnı acıksa mutlaka başka bir arkadaşımızın annesi verirdi yiyecek bir şey ya da susasak apartmanın zilinde nereye yetişebiliyorsak oraya basar su isterdik.Herkes selamlaşırdı birbiriyle. Herkes tanırdı birbirini koca koca apartmanlarda da otursak, tek katlı müstakil evlerde de. Benim çocukluğum istanbulun çok nezih bir semtinde geçti ancak hiç gruplaşma yoktu aramızda. Apartman görevlisinin çocukkları da bizimle oynardı, bizim eve gelirdi. biz de giderdik kimi zaman onlara. Anneannemin evi koşuyolunda tek katlı müstakildi mesela. Dondurmacı Hasan amcamız vardı. Geliş saatini bilirdik, sıraya dizilirdik. Sütçü gelirdi arkasından ya da yoğurtçu. Rengarenk bebeklerimiz, i pad lerimiz, laptoplarımız, mp4 çalarlarımız yoktu elimizde ama kaygan bir taş yeterdi sek sek oynamamıza. Mutluyduk, güvenliydik. Cep telefonlarımız yoktu elimizde ama herkes herkesin nerede olduğunu bilirdi.
Korkuyorum. 8 yaşındaki kızım maalesef bunların hiçbirini göremedi. Yan komşumuzun adını bilmiyoruz mesela. Sabah ya da akşam gözümüzle selamlaşıyoruz sadece. İn midir cin midir hiç bir fikrimiz yok.
Ve maalesef daha çok korkuyorum çünkü torunlarımıza nasıl bir dünya bırakıcaz en ufak bir fikrim yok...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?