yazdıklarını okuyunca kendim yazmış gibi hissettim :) ilk adet olduğum ana kadar ne demek olduğunu bilmiyordum, hatta o kanı görünce nasıl korkmuştum anlatamam ölüyorum demiştim kendi kendime. Kadınların öpüşerek hamile kaldığını sanırdım neredeyse ortaokulu bitirene kadar. şimdiki çocuklara bakıyorum ilkokula başlamadan daha herşeyi öğreniyorlar. Az önce de dediğim gibi devir çok zor, çok acımasız... çocuklarımızı bir an bile tv-pc karşısında bırakmaya gelmiyor. Allah'ım sen koru hepimizi...
her şeker bayramında çocuklarımıza yeni giysiler alırız,hele ki beş yaşındaki kızım bu alışverişi çok sever çünkü her şeker bayramında ona ufak allı pullu şıkırdaklı hoş bi çanta alırım.abisinin elinden tutar,çantasını boynuna asar ve evi büyük bir mutlulukla terk eder.o çanta şekerle dolacak ya,içi içine sığmaz...sonra eve gelirler.çantayı salonun orta yerin dökeriz ve şekerleri sayarız,onları renk renk ayırırız bazıları için tartışırız bunu ben yiyecem diye...o günün telaşı ve mutluluğundan nerede nasıl uyur hiç bilmez.haberi duyduğumuz vakit kızıma artık bir daha şeker toplayamayacağını,bundan böyle bayramı daha farklı kutlayacağımızı anlatmak zorunda kaldık.gözlerindeki üzüntüyü ne siz sorun ne ben söyleyeyim...cocuklarimiz bizimle konusmaktan korkmamali
onlara en uygun sekilde neyin dogru neyin yanlis oldugunu ogretmeliyiz
kendilerini en iyi sekilde savunmalarina elimizden geldigince yardim etmeliyiz
sadece annelerine degil babalarinada kosup
anlatabilmeli kendisine yapilan bir yanlisi
baska ne gelir elden bilmiyorum ki
Vahşeti televizyonlarda bütün detaylarıyla izledik. Üvey anne ve anneannenin 9 yaşındaki Fırat'ı nasıl öldürdüklerini içimiz kan ağlayarak izledik.
Ama bu vahşetin yarattığı öfkede gözümüzden çok önemli bir şey kaçtı.
O da nedir biliyor musunuz?
Mahalleye sakinleri ile yapılan röportajları izlediniz mi?
Mesela televizyona konuşan bir komşu şöyle diyordu:
''- Sürekli dövüyorlardı. İşkence yapıyorlardı.''
Karşı komşu ekliyor:
''-Bazen sokağa atıp günlerce aç bırakıyorlardı, biz yemek veriyorduk.''
Bir diğer komşu ağlamaklı şöyle diyor:
''Bir defasında bir valizin içerisine hapsedip günlerce aç bırakmışlar.''
Komşuların bu sözlerini duydunuz mu?
İşte mesele de budur...
En az bu iğrenç cinayet kadar içimizi paralaması gereken durum budur.
Baksanıza; bütün komşular üvey anne ile anneannenin Fırat'a yaptığı işkenceyi aylarca izlemişler, tanık olmuşlar, hiçbiri polise gitmeyi akıl etmemiş.
Ve çok daha vahimi bir defasında mahalle bakkalı çocuğun çığlıklarına dayanamayıp polis çağırmış. Ama anlaşılıyor ki polis de yeterince ciddiye almamış.
Yani bir kaç kez polise ihbar gibi bazı şikayetler olmuş, polis yeterince üzerinde durmamış.
Oysa bilinçli bir vatandaş gibi resmi bir dilekçe ile başvurulsa durum değişebilirdi
Tabii polisin de hatası var.
Gelen bu ihbarları değerlendirebilirdi.
Bu acı olay gösterdi ki henüz hakkımızı ya da başkasının hakkını arama medeniyetimiz ve cesaretimiz yeterli değil.
Polis deyince birini kurtarmayı, bir suçu önlemeyi değil de nedense hep birinin yakalanmasını anlıyoruz
Oysa polis kamunun yani namuslu ve dürüst vatandaşların hizmetindedir.
Aynı şekilde kocaları tarafından şiddete maruz kalan kadınlar için de ''Kocadır sever de döver de'' ya da ''Annesidir sever de döver de'' zihniyeti ne yazık ki hala sosyal hayatımıza hakimdir.
İşte bu nedenle küçük Fırat'ın dramı ve içimizi yakan ölümü hepimize ders olmalıdır.
Anne olsun, eş olsun, koca olsun kimse kimseye insanlık dışı davranamaz.
Böyle davrandığı sürece devletin müdahale hakkı doğar.
Umarım bundan sonra küçük Fırat'ın dramı hepimize ders olur
Haberleri izlemeyi çok sevmiyorum ama iki gündür haberlerde kayseride öldürülen çocuklar ile
istanbulda üvey annesi tarafından vahşice öldürülen o güzelim çocuğun haberlerini ister istemez izledim
bunları yapanlarında insan olduğunu düşününce kendimden iğrendim..Ve üzüldüm bu zavallı günahsız çocuklar için .neden engel olamıyoruz diye
engel olabilirsiniz SHÇEK 183 ü arayın ihbar edin..iyi davranılmayan çocuklara devlet el koyuyor..
üvey annesi tarafından öldürülen çocuk günlerce aç ve bakımsız bırakılmış oldugunu dövüldügünü bütün komşular biliyormuş ama kimse sesini çıkarmamış asıl utanç verici durum budur.. zulme göz yummak..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?