Ortak zevklerin olmaması

İste adam böyle biri. Tabii ki normal bir olsa, içi ölmese, enerjisi olsa harika olurdu ama yok yani.
Koca bu, ya aynı böyle kavga kavga, dırdır dirdir adamı zorla surukleyeceksin, zamanla ikiniz de bikacaksiniz, ya 'daha gencim,daha iyisine layığım' diye boşayacaksin, ya da kendine daha keyifli yol arkadaşları bulacaksın.
Başka çözüm mü var?
Adama bir anda enerji mi gelecek? Başına saksı mi dusecek?
Gün gectikce daha çok düşecek enerjisi...
Böyle hayat mı olur, birini yanında sürükle, sanki ona eziyet ediyor gibi salak triplerini çek. Ergen çocuk gibi poflasin, zorla foto çektir. Enerjini düşürsün. Böyle biriyle tatile çıkacağıma birakir tek çıkarım on kat daha mutlu olurum.
Ömür torpüsü
Ya bunları önceden yapsa evlenir miydim...önceden bana nasıl ayak yduruyorsa gene uydursun istiyorum. Ha deyince kestirip atilmiyor bir cocugumuz, bir duzenimiz var sonuçta. Ha olmuyorsa da zorla olduracak halim yok, bakacağım artık bir çaresine...
 
yok size para mevzusu etmek anlamında değil de

yani hayata bakış açısından diyorum
evlenmiş, çocuk yapmış, onu seven sevdiği bir eşi var, iyi kazandığı bir işi var.
Türk erkeği için mission completed.
onu demek istedim.
Evet orası öyle tabii. Mesela cinselligin seyrek olması da ona göre hiç problem değil, hayatımızın rutine binmesi, sosyallesememiz de öyle. Çocuğu küçük olan her çift icin bu böyle değil mi, neden sikayetcisin diyor bana. Dumduz yaşıyor hayatı ve bundan çok mutlu
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...

Boşanmak için güvenilmez sadakatsiz omasi gerekmiyor ki
 
Ya bunları önceden yapsa evlenir miydim...önceden bana nasıl ayak yduruyorsa gene uydursun istiyorum. Ha deyince kestirip atilmiyor bir cocugumuz, bir duzenimiz var sonuçta. Ha olmuyorsa da zorla olduracak halim yok, bakacağım artık bir çaresine...
İlk mesajımda yüz satır yazdım, ne o eski o, ne de sen eski sensin.
Eminim eskiden de sen daha aşk doluydun, sohbet edecek daha çok şeyin vardı, adam gözüne batmazdi. 'tek ondan değil,ben de 🔞aramiyorum' demişsin en basiti. Eskiden böyle miydiniz , arı gibi miydiniz 😂
Şunu kabul etsen mutlu olursun bence.
Sen çok akıllı bir kadınsin aslında, gerçekten yorumlarını çok beğendiğim birisin yıllardır. Ama şu halin aynı şeye benziyor. Ayı gibi nisanlisi olan kızlara 'ayril' diyoruz ya, hala diyor 'beni elde etmek için altı ay uğraştı/ yok bana şöyle demişti, benim icin şöyle büyük jest yapmıştı, bilmemne'
Sonra biz de anlatmaya calisiriz ya 'o eskidendi,cicim ayindaydi . Artık seni üzüyor, seni incitiyor' diye. Sonra kızlar eski günlerin hatrina,mazideki birkaç tatlı anıya sığınıp evleniyor. Görüyor ebesinin ötekisini.
Bu tavrın aynı onlara benziyor.
"Eskiden gelirdi,eskiden gezerdi"
O eski koca yok yani artik. ne kadar çabuk bu gerçekle yuzlesirsen o kadar mutlu olursun. yoksa aynı gecen 4 yıl yaptigin gibi bu dört yılın da 'kocam eskiden böyle degildi' diye üzülüp adamı kavga kıyamet bir yerlere çekmek - sinir yaşamak - zamanla gözünde iyice uyuz bir insan olmasi ile geçecek
Kendine bu kötülüğü neden yapıyorsun ki?
Durum bu, buna uygun bir çözüm ara. Ya kendini mutlu edecek seylere odaklan -cocuguna arkadaşlarına kök ailene daha çok zaman ayır,onlarla planlar yap, kocayla da evdeki zamanını kaliteli geçirmeye çalış(bu annemin yöntemi) , ya da uygun zamanı kolla daha da tahammul edemeyince ayrılık yoluna gir. Ama bu gerçeği kabullen.
Adam başına taş düşmediği sürece değişmeyecek yani. Hiç uyuşuk,içi ölmüş bir insanın zamanla enerji dolduğunu gördün mü?
 
İlk mesajımda yüz satır yazdım, ne o eski o, ne de sen eski sensin.
Eminim eskiden de sen daha aşk doluydun, sohbet edecek daha çok şeyin vardı, adam gözüne batmazdi. 'tek ondan değil,ben de 🔞aramiyorum' demişsin en basiti. Eskiden böyle miydiniz , arı gibi miydiniz 😂
Şunu kabul etsen mutlu olursun bence.
Sen çok akıllı bir kadınsin aslında, gerçekten yorumlarını çok beğendiğim birisin yıllardır. Ama şu halin aynı şeye benziyor. Ayı gibi nisanlisi olan kızlara 'ayril' diyoruz ya, hala diyor 'beni elde etmek için altı ay uğraştı/ yok bana şöyle demişti, benim icin şöyle büyük jest yapmıştı, bilmemne'
Sonra biz de anlatmaya calisiriz ya 'o eskidendi,cicim ayindaydi . Artık seni üzüyor, seni incitiyor' diye. Sonra kızlar eski günlerin hatrina,mazideki birkaç tatlı anıya sığınıp evleniyor. Görüyor ebesinin ötekisini.
Bu tavrın aynı onlara benziyor.
"Eskiden gelirdi,eskiden gezerdi"
O eski koca yok yani artik. ne kadar çabuk bu gerçekle yuzlesirsen o kadar mutlu olursun. yoksa aynı gecen 4 yıl yaptigin gibi bu dört yılın da 'kocam eskiden böyle degildi' diye üzülüp adamı kavga kıyamet bir yerlere çekmek - sinir yaşamak - zamanla gözünde iyice uyuz bir insan olmasi ile geçecek
Kendine bu kötülüğü neden yapıyorsun ki?
Durum bu, buna uygun bir çözüm ara. Ya kendini mutlu edecek seylere odaklan -cocuguna arkadaşlarına kök ailene daha çok zaman ayır,onlarla planlar yap, kocayla da evdeki zamanını kaliteli geçirmeye çalış(bu annemin yöntemi) , ya da uygun zamanı kolla daha da tahammul edemeyince ayrılık yoluna gir. Ama bu gerçeği kabullen.
Adam başına taş düşmediği sürece değişmeyecek yani. Hiç uyuşuk,içi ölmüş bir insanın zamanla enerji dolduğunu gördün mü?
Hislerimiz karşılıklı:) ben de seninle ilgili aynı şeyleri düşünüyorum. Nitekim bu konuya yorumlarin da aydınlatıcı oldu gayet , aslında bir başkası benim cümlelerimi bana kursa benzer şeyler söylerim muhtemelen ama ben aşkı özledim ya...gençliğimi özledim belki de o üniversite yıllarını...tabii ki hayat aynı akmıyor, bizler de aynı kalmıyoruz adamı zorla istediğim kalıba sokamiyorum iste. O da değişti ben de. Benim bunu kabullenmek işime gelmiyor galiba, her seyime önceden olduğu gibi o da dahil olsun istiyorum. Ama bunun sonu yok, kendimi kısır döngüye sokmamaliyim, farkına varıyorum...
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Benim ablam da bir ara boyleydi. Ya hava guzel evinize yakin park var gidin gezin derdim. Kizin tüm plani sabah kalkip ev temizligi yapmak. Çikinca da e denizi , yeşilligi gordum de ne oldu? Modundaydi. Annem de oyleydi. Hem kansizlik, hem Ferritin, d vitamini duşukluğu insani bu duruma getire biliyor vitamin takviyesi oneriyorum. Benim de passiv donemlerim olmuşdu. Takviyelerle kendime gelmişdim. En azindan bunlar onu biraz daha kendine getirecek. Kalan durumlar psikolojik bunun ustesinden gelmenin tek yolu da çok sık gezmek, gormek. Insan boyle boyle alişiyor. Ama anladigim kadar eşiniz cinsel ilişki dahi herseye hevessiz. Bunun için de erkek cinsi hormonlarina baktirsin bence
 
Eşimle beraber gezmek, tatile çıkmak, yol üstünde şuraya da ugrayiverelim gibi spontane planlar yapmak gercekustu istekler değil ki. Hayatın rutini içinde, sağlıklı bir evlilikte olması gereken şeyler yani :KK70: her gün bana sürprizler alsin, roleplay fantezilerle geçsin günlerimiz ( ki fena olmazdı arada ayri:KK70: ) ,bana şiirler yazsin demiyorum ki. .zaten bu anlamda talepkar veya çok romantik bir tip de değilim kendim de ama hayatımız sürekli aynı eksende olunca, adamın ustune bu yaşta ölü toprağı atılmış gibi olunca bir noktadan sonra çekemiyorsun.
Mesela dün kavga kıyamet dalyan a götürdüm, ordan tekneyle iztuzu plajına geçtik. Bu mevsimde niye geldik ki diye pofleyip durdu. Asla kumlara inmedi, iki poz çekilelim diye zorla kuma iki adım bastirdim:KK70: dönerken mis gibi püfür püfür teknede giderken bak fena mı oldu geldik dedim, yani pek bir esprisi yoktu diyor :KK70: dönüş yolunda gocek e de uğrayalim en azından çarşıya bakariz dedim hayatta istemedi. Hepsini geçtim dün akşamdan beri saat tam 8de( otelde kahvaltının başladığı saat) kahvaltıda olmalıyız, yola erken çıkmalıyız diye terör estirdi dünden beri çocukla uykudan uyandırdı sabahın köründe, organik pazara ugratmamak için benle dünden beri kavga ediyor, hatta sanki çok yemek yapıyorsun da organik malzemeler kullanacaksin bile dedi. Sırf ömür törpüsü yani...evet geziyorum, çoğunlukla istediğimi yaptırıyorum ama zerre keyif bırakmıyor, hep sinir harbi...
Ya bakın ben gezmeyi falan çok severim, senede 4 5 ülke görürüm. Ama bu saydiklariniz mesela benim için çok sıkıcı. Hayat enerjisi ile ilgisi direkt olmayabilir. Organik pazar, mevsimi dışında tekneyle sahile girmek falan, ben kendimce gereksiz görüyorum. Belki daha genele hitap eden bir şeyler sunmasini isteseniz? Ya açıkçası eşim pazara gidelim dese kendimi eve kilitlerim sanırım 😆
 
Pazar gezilmez mi ya?
Almasa bile içi açılıyor insanın çeşit çeşit sebze meyveyi görünce.
Sırf pazarını gezmek ve alışveriş yapmak için yolumu değiştirdiğim ya da vakit ayırıp hususi adını duyduğum bir pazara gittiğim çok olmuştur.
Hepimizin istekleri, zevkleri, beklentileri ne kadar farklı birbirimizden…
 
Ya bakın ben gezmeyi falan çok severim, senede 4 5 ülke görürüm. Ama bu saydiklariniz mesela benim için çok sıkıcı. Hayat enerjisi ile ilgisi direkt olmayabilir. Organik pazar, mevsimi dışında tekneyle sahile girmek falan, ben kendimce gereksiz görüyorum. Belki daha genele hitap eden bir şeyler sunmasini isteseniz? Ya açıkçası eşim pazara gidelim dese kendimi eve kilitlerim sanırım 😆
Mesela?? :)) adamin bana sunduğu alternatif bir gezi plani yok ki hiç. Kültür gezisi sevmez,doga yürüyüşü sevmez, tekne turu sevmez, spor yapmayı sevmez, fotoğraf çekmeyi sevmez, piknik yapmayi sevmez. Tek zevki kombine alıp maça gitmek ve play station oynamak. Organik pazarı benle gez demedim ayrıca alt tarafı bir 20 dk geç yola çıkacağız ve o arada kendisi çocukla ilgilenecek diye istemedi. Aldığım ürünleri lopletmeyi bilecekti ama gidebilseydik:D
 
Pazar gezilmez mi ya?
Almasa bile içi açılıyor insanın çeşit çeşit sebze meyveyi görünce.
Sırf pazarını gezmek ve alışveriş yapmak için yolumu değiştirdiğim ya da vakit ayırıp hususi adını duyduğum bir pazara gittiğim çok olmuştur.
Hepimizin istekleri, zevkleri, beklentileri ne kadar farklı birbirimizden…
Her gittiğim yerin meshur yiyeceği neyse onu mutlaka alirim, pazarlarıni gezerim. Gel benle gez de demiyorum yani beklemesi lazım sadece ama illa da erkenden yola çıkalım diye tutturdu dünden beri uğramayayim diye kırk laf söyledi. Şansına bayramın ilk günü pazar kurmadilar dün kurulmus ugrayamadim ztn :(
 
Mesela?? :)) adamin bana sunduğu alternatif bir gezi plani yok ki hiç. Kültür gezisi sevmez,doga yürüyüşü sevmez, tekne turu sevmez, spor yapmayı sevmez, fotoğraf çekmeyi sevmez, piknik yapmayi sevmez. Tek zevki kombine alıp maça gitmek ve play station oynamak. Organik pazarı benle gez demedim ayrıca alt tarafı bir 20 dk geç yola çıkacağız ve o arada kendisi çocukla ilgilenecek diye istemedi. Aldığım ürünleri lopletmeyi bilecekti ama gidebilseydik:KK70:
Yani mesela diye bana sorarsanız yine adamın sevmeyeceği öneriler gelir 😅 bir şekilde ona olayın ciddiyetini anlatıp ondan kendisine uygun öneriler ile gelmesi konusunda ısrar etmeniz ise yarar mı acaba?
Bir de adam maç seviyor ps seviyor onu da siz istemiyorsunuz. Neden adam suçlu oluyor onu anlayamadım pek🙄
Ben yurtdisi gezisi planlama ve yapmayı, müze gezmeyi, tiyatro ve sonrasında oturup bir şeyler içmeyi, bir de deniz tatili seviyorum mesela. En çok da arkadaşlarla buluşup boş muhabbeti. Şu mevsimde fethiyeye ben de gitmem ne yapcam. Pazar gezmesi de sevmem. Denize girmeyeceksek neden geldik demesi de tam benim cümlem 😅 tarz işte herkes türlü türlü.
Sorun eşiniz değil de acaba çocuklu olmak mı? Bu tarz sikayetleri çocuklu arkadaşlarımda çok görüyorum, çok sık bu konuda konuşuruz.
 
Yani mesela diye bana sorarsanız yine adamın sevmeyeceği öneriler gelir 😅 bir şekilde ona olayın ciddiyetini anlatıp ondan kendisine uygun öneriler ile gelmesi konusunda ısrar etmeniz ise yarar mı acaba?
Bir de adam maç seviyor ps seviyor onu da siz istemiyorsunuz. Neden adam suçlu oluyor onu anlayamadım pek🙄
Ben yurtdisi gezisi planlama ve yapmayı, müze gezmeyi, tiyatro ve sonrasında oturup bir şeyler içmeyi, bir de deniz tatili seviyorum mesela. En çok da arkadaşlarla buluşup boş muhabbeti. Şu mevsimde fethiyeye ben de gitmem ne yapcam. Pazar gezmesi de sevmem. Denize girmeyeceksek neden geldik demesi de tam benim cümlem 😅 tarz işte herkes türlü türlü.
Sorun eşiniz değil de acaba çocuklu olmak mı? Bu tarz sikayetleri çocuklu arkadaşlarımda çok görüyorum, çok sık bu konuda konuşuruz.
Fethiye ye hasta ziyaretine gittik, fırsat varken de onca yolu teptik iki yer göreyim istedim doğal olarak. Ona kalsa otel odasından çıkmasak da olurdu normal mi bu şimdi? Yoo ps oynamayı da severim beraber oynamisligimiz çoktur ama çocuktan sonra pek mümkün olamıyor tabii. Maça da giderim gitmesine ama 2.kombine bileti almaya gerek görmedim, ona da solo gitsin :) yani olay benim aktivitelerimin sıkıcı olması değil. Onun uyuşuklugu. Çocuk tabii ki tuzu biberi oldu. Çocuksuz bir tatille kıyaslanamaz tatillerimiz ama çocuk da bize ayak uyduruyor işte bir şekilde. İçinden gelmesi lazım insanin
 
Fethiye ye hasta ziyaretine gittik, fırsat varken de onca yolu teptik iki yer göreyim istedim doğal olarak. Ona kalsa otel odasından çıkmasak da olurdu normal mi bu şimdi? Yoo ps oynamayı da severim beraber oynamisligimiz çoktur ama çocuktan sonra pek mümkün olamıyor tabii. Maça da giderim gitmesine ama 2.kombine bileti almaya gerek görmedim, ona da solo gitsin :) yani olay benim aktivitelerimin sıkıcı olması değil. Onun uyuşuklugu. Çocuk tabii ki tuzu biberi oldu. Çocuksuz bir tatille kıyaslanamaz tatillerimiz ama çocuk da bize ayak uyduruyor işte bir şekilde. İçinden gelmesi lazım insanin
Geçmiş olsun.

Çözersiniz umarım sorununuzu. Ortak şeyler yapamamak sıkıcı oluyor haklısınız.
 
Ya bakın ben gezmeyi falan çok severim, senede 4 5 ülke görürüm. Ama bu saydiklariniz mesela benim için çok sıkıcı. Hayat enerjisi ile ilgisi direkt olmayabilir. Organik pazar, mevsimi dışında tekneyle sahile girmek falan, ben kendimce gereksiz görüyorum. Belki daha genele hitap eden bir şeyler sunmasini isteseniz? Ya açıkçası eşim pazara gidelim dese kendimi eve kilitlerim sanırım 😆

Bence çok haksızlık ediyorsun panpa, pazarda çeşit çeşit meyve, sebze her renkten farklı tatlardan, çeşit çeşit insan da geliyor ... pazar enerjisi oldum olası içimi açmıştır. Hele ki yazlık yerlerin pazarları çok güzel oluyor, Çeşme, Sığacık, Bodrum fırsat varsa mutlaka gidilmesi gereken pazarlardan meyveler çok çeşitli ve lezzetli oluyor :KK37:
 
Bence çok haksızlık ediyorsun panpa, pazarda çeşit çeşit meyve, sebze her renkten farklı tatlardan, çeşit çeşit insan da geliyor ... pazar enerjisi oldum olası içimi açmıştır. Hele ki yazlık yerlerin pazarları çok güzel oluyor, Çeşme, Sığacık, Bodrum fırsat varsa mutlaka gidilmesi gereken pazarlardan meyveler çok çeşitli ve lezzetli oluyor :KK37:
Yaa bende tatile gidince pazar gezerim . İlla da birşey alır dönerim dönüş yakınsa.Tek deli benim sanıyordum ,sevindim 🥰
 
Bence çok haksızlık ediyorsun panpa, pazarda çeşit çeşit meyve, sebze her renkten farklı tatlardan, çeşit çeşit insan da geliyor ... pazar enerjisi oldum olası içimi açmıştır. Hele ki yazlık yerlerin pazarları çok güzel oluyor, Çeşme, Sığacık, Bodrum fırsat varsa mutlaka gidilmesi gereken pazarlardan meyveler çok çeşitli ve lezzetli oluyor :KK37:
Çocukluk travması sanırım. Teyzeler pazar arabasıyla ezecekler gibi geliyor 😆

Mallorcada çok güzel kıyafet pazarları oluyor mesela öyle sosyete pazarlarını ben de severim😍 ama yeme içme ne bilim fobi olmuş 😅
 
Demek ki eskiden kendini zorluyormuş artık yorulmuş bundan . Ben gençliğin ilk dönemleri 18-19 yaşlarımda arkadaşlarım nereye çağırsa giderdim mesela istemesem bile şu an 28 olmak üzereyim sadece sevdiğim aktivitelere katılıyorum eski hayır diyemeyen ben yok. Buna benzettim aslında. Ben de gezmeyi , enerjik ve plansız yaşamayı çok severim. Sizi gerçekten çok iyi anladım ama eşinizin de değişeceğini çok sanmıyorum maalesef. Bi de artık herkes kendi keyfini düşünür oldu gibi geliyor günümüzde . Annem bile eski annem değil , çocukları için her şeyi yapan kadın gitti kendi keyfine bakan kadın geldi :)
 
En yakın arkadaşım tıpki bu özelliklerdeki eşinin ihanetini yakaladı.Adam iyi işi olan dışarda enerjik eve gelince yorgun halsiz hiç bir işin ucundan tutmaz.çocukla ilgisiz kadın uyardığında söylenen ondan uyarı almayı sevmeyen biri.Sen çok sert davrandın kendimi mutsuz hissettim demiş.Evlilikten sıkılmış olabilir doğal ortamında nasıl onu gözlemleyin erkek erkeğe veya anne babasının yanında nasıl bir bakın derim
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Zor gerçekten… peki hiç ayrı takılmayı denediniz mi? Yani ehliyetiniz varsa çocuğu alın gidin mesela görmek istediğiniz yere veya çocuğu bırakın gezin arkadaşlarınızla. Adam için de kötü çünkü sevmiyor yani ama sürekli eleştiriliyor. Zorla sevemezki, ancak böyle sizi mutlu etmek için az ucundan bir şeyler yapar.
Evlisiniz diye her şeyi beraber yapmanıza gerek yok, heyecanınınızı alın kendi başınıza ama destek sevgi anlayış gece sarılmak beraber çocuk büyütmek akşam yemekleri gibi aktiviteleri beraber yapın. Böylece eşinize de baskı yapmazsınız, o da rahatlar.
 
Back
X