Özlemek...

witch hunt

1gunluk SucukluKuruFasulye
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
2 Mart 2010
10.523
29.498
798
Insana imtihan için özlemek yeter !!
Bir şehri ...
Bir sesi ...
Bir nefesi ...

Başka da anlatacak dermanim yok zaten..
Sanırım su aralar en büyük derdim bu
Anlayan bu kadarcık satırdan da anlar değil mi?
Ne gerek var uçsuz bucaksız paragraflara ..

Hepinize günaydın ..
 
Günaydın...
Özlemek başta hala sana o güzel hisleri karmaşık bir şekilde yaşatsa da güzel ama yorucu evet. Her duygu gibi o da geçiyor bir süre sonra özleminden nefesini sıkıştıran kişi herkes gibi biri oluyor.
Geçmesini istiyorsan, ileriye doğru devam etmek istiyorsan duygusallığa izin verme, bu süreçte şiirler yok, onu hatırlatan şarkılar yok, anıları depreştiren kitaplar filmler yok... Biraz daha özleyip kendimi yormak istiyorum diyorsan bol bol şiir oku. Bknz aşağıdaki gibi:


“Şimdi uzaklık ve özlemek ile ilgili bir şeyler söyleyeceğim. Siz diyeceksiniz ki başladı yine kafa ütülemeye. Ben de yok diyeceğim bu kez anlatacaklarım farklı. E hadi bakalım anlat diyeceksiniz o zaman. Anlatıyorum.. Özlüyorum lan! Çok özlüyorum. Başka türlü bir özlemek bu ama. Hani böyle herkesin herkesi özlediği gibi değil de, sadece ben böyle özlermişim gibi. Bu özlemeyi tasvir etmeye çalışabilirim elbet. Bir sürü süslü söz mümkün. İçinde martılar olan, trenler olan, şarkılar, şiirler, aşk sözleri olan. Bir kitabı koklayıp, bir tişörtü düşünüp, mavi bir melek çizip nasıl özlediğimi anlatabilirim. Ama bu kez başka türlü özlüyorum. O kadar başka ki neyle anlatmaya çalışsam anlatamadıklarım eksik kalacak biliyorum. O yüzden yalınlığa sığınıyorum. Bazen tek bir kelime, basitlikten kaynaklı zerafetle, bütün benzetmelerden daha kuvvetli olabilir. Özlüyorum. Çok fena özlüyorum. Hem çok güçlü hem de çok zayıfmışım gibi, coşkulu bir umutla kahreden bir umutsuzluk arasında gidip geliyorum bazen. Hisler durmaksızın çatışıyor birbirleriyle. Birbirlerine ekleniyorlar bazen, bazen birbirlerinden çıkıyor bazen de birbirlerine bölünüyorlar. Sadece şundan eminim. Tüm işlemlerin sonunda tek bir sonuç kalıyor elimde. Özlüyorum.. Bazen bir yabancı olan, bazen canımın içi; kocaman kıvırcık bir gülümseme bazen, bazen de dünyanın en güzel ihtimali...”
 
Çözümü olsaydı özlemekte güzel olurdu özlenen o olunca ama uçsuz bucaksız bir kuyuda özlemek ne fayda sadece yok olmaya devam etmek gibi
 
Öff bi aralar (yıllar önce) amma özlerdim yaa... Hayatımın baş duygularından biriydi. Ben de özlem üzerine az edebiyat parçalamadım. Sonra ne oldu? Özledim diye naralar attığım tiplerle aram bozuldu, bağlar koptu gitti. Aklıma bile gelmiyorlar şimdi. Hayat işte.

Şu anda dünya yansa umrunda olmayan bir insanım. Kimse de umrunda değil. Çook uzun zamandır kimseyi özlemiyorum. Ya da üzülecek kadar özlemiyorum öyle. Böylesi daha iyi gibi.
 
Özlem duygumu aldırdım sanırım Witch. Uzun zamandır hiçbir şeyi özlediğimi hatırlamıyorum.
Hayalleri düşünüp yıkılanlarının altında kalmalarım daha çok mevcut. Bi oradan geçemedim daha... Geçemediğim için de hayalimi gerçekleştirme kararı aldım, çok zorlanıyorum ama olacak diyorum. Bunun da yıkılmasına izin vermeyeceğim.
 
Hayatımda hiç kimseyi özlemedim bir tek yeğenimi özlüyorum cins miyim ne öyle güzel tatlı masum ki:)
Ama insan dışına çıkarsak şu anki yaşadığım sıkıntılardan o kadar bıktım ki eski okulumda çalıştığım günleri özledim... Çok hem de
 
içimi yaktın be
 
Ben en çok kendimi özlüyorum. Kişileri özlrmeyeli çok uzun zaman oldu. Hissizleştim bu anlamda sanırım. Ancak kendimi özlüyorum. Olmayacak hayaller kuran çocukluğumu, muhteşem bir hayatım olacağını sanan ergenliğimi, kafamın zehir gibi çalıştığı, üretmeye ve öğrenmeye aç olduğum ilk gençlik yıllarını.

Şimdilerde "şükür bugün de bitti" diyerek uyuyor, "yine mi sabah oldu" diye uyanıyorum. Ne hayal kuracak kadar umudum, ne her şeyin iyi olacağına dair inancım kaldı. Her şey, şu an olduğundan daha kötü olacak çünkü. Sevdiğim insanlar, şayet onlardan önce ölmezsem ölmeye devam edecekler. 32 yaşına gireceğim ve hayal ettiğim hiçbir şeyin gerçekleşmemiş olması gerçeğiyle yaşamaya çalışacağım. Oğlumu büyüteceğim ki yaptığım tek iyi şey bu. Sonra da şanslıysam büyüdüğünü görüp öleceğim işte. Başka bir şey yok.

Ki zaten kişileri özlemek de kendini özlemekle alakalı. Özlenen kişilerin hayatında olduğu zamanlarda var olan seni özlüyorsun en nihayetinde. Aynı kişiler şu anki hayatında olsa, o özlenen zamanlardaki gibi olmuyor hiçbir şey. Gelsin hayal kırıklığı sonra. Tam da bu yüzden kişilere bağımlı olmamak lazım. Zaman geçiyor, herkes değişiyor. Yüzlerce güzel hatıramın olduğu çocukluk arkadaşımla bir araya geldim geçenlerde. Fark ettim ki, ben o yılları özlemişim. Aynı kişilerdik ama artık paylaşacak hiçbir şey kalmamıştı. Hayattan beklentilerimiz değişmişti vs.

Ne uzattım arkadaş. Diyeceğim o ki, geçmişteki kendim dışında kimseyi özlemiyorum artık.
 
Ben de özlemeyenlerdenim.
Özlem beni hep hırçınlaştırır,kırıp döküyorum,önce etrafımı sonra da kendimi...
Oysa değmiyor...
Özlemimi hakedeydi zaten yanımdaydı diyorum,derin bir nefes alıp göğe bakıyorum en güzeli...
 
Günaydın bende mutlu olmak için hiç uğraşmadigim günleri özledim mesela
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…