Resmen asiri kararsizim ve cok kotuyum!!!!!Delirme Noktasindayim

Allah yardımcınız olsun. Psikolojik olarak destek alın lütfen. Çünkü aşırı derecede kararsız bir yapınız var. En kötü karar kararsızlıktan iyidir benim mottom budur. Eşim de sizin gibi çook kararsız kalır bazen. İnanın insan hayat arkadaşından berbat da olsa bir karar vermesini bekliyor. Karşınızdaki insanı da yıprattıgınızı bilin yani. Bu arada tüm sayfaları okuyacak kadar sabrım yoktu. Kaza doktora yaşlarınız devlet yardımı durumlarını okudum ama. Sayfalarca yazı yazılmış buradaki kadınlar iyisiyle kötüsüyle size fikir vermeye çalışmış. Bir karara varabildinix mi acaba? Bence daha fena kafanız karıştı. Bu kararı kimse size söyleyemez zaten. Tabi burası fikir alma platformu ama bence daha basit şeyler için. Bir kavgadır ne bileyim mobilyadır vs vs...
Sizin kendi kendinize eksi ve artılarını düşünüp bir karar vermeniz lazım. İyi olur kötü olur kimse bilemez. Belki iki yolun sonu da iyidir belki iki yolun sonu da kötüdür bu da bilinmez. Sırtınıza bir yük daha yüklenmeyin derim ben. Kimin karatı olursa olsun başkasının fikri ile bir yola girerseniz eğer yıllar sonra neden ben düşünmedim ayrıntılı, kararımı kendim vermeliydim diyerek pişmanlık yaşamanız olası.. İnsanlara kinlenmeniz de olası, keşkr karışmasaydı vs diyerek. Size yardımcı olmak isteyenleri de pişman etmeyin. Psikologa gidin ve düşünün kararınızı verin. Şubata kadar. Kolay gelsin.
 
Kariyer yokmus ki ortada. Neyi biraktiginiza uzuluyor anneniz anlamadim. Issizim demissiniz.

Neyse. Oncelikle psikolojik yardim almanizi, sonrada eger esinizle olmak istiyorsaniz, almanyada bir okul bulmanizi oneririm
Doktoraya henuz daha yeni baslamisken "bilegindeki Altin bilezigi mahvettin" diye cok cok agladi
 
Esim o kadar cok yoruldu ve yiprandi ki , bana "artik seni istemiyorum" dedi ...
 
Maalesef psikolog bulamiyorum. Tek basimayim...ortada kaldim...
 
Kendinizin bu kadar farkındayken ısrarla bu halde olmanız enteresan
Istanbuldayken, esim esim diye tuttururken, aglayip yalvarirken, her saniyem her baktigim yer oyken, iki lafimdan biri oyken, beynim nasil aciyordu anlatamam. Takintim azalsin diye cok agir psikiyatrik ilaca baslattilar, en ufak bir azalma bile olmadi. Annemi bitirdim.... ailemin beni evlatliktan reddetmesine ragmen dondum, simdi de burada esimi bitiriyorum....kendimi farkindayim, degisicem diye yeminler ediyorum ama kesinlikle degisemiyorum. O kadar ama o kadar guclu bir takinti ki bu, gercekten hayatimda zevk aldigim hicbirsey kalmadi.saniyorsunuz ki bilerek isteyerek rol yapiyorum.
Yorumlarinizi okuyorum, tamam diyorum, bak herkes hep bir agizdan "orada kal is bul hayatini kur!" cumlelerini okuyorum, "tamam" diyorum....aldim kararimi diyorum, ve sadece 2 dakika sonra "deli misin don geri" diyorum. Geri donmeye cesaretim de olmadigi icin tekrar kendime sariyorum.
Rol yaptigimi dusunenlere diyorum, bu bir rol yapmak degil, beynimin kisa devre yapmasi durumu....
 
Bir düşünürün bir örneği vardır, yaşamak bir ağaçtaki yemişlere bakmak gibidir der. Yemişlerden birisi aile kurmaksa diğeri kariyerdir, bir diğeri yurt dışıdır, bir başkası seyahate çıkmaktır.. içinden birini seçmek diğerinden vazgeçmek anlamına gelir bu yüzden o ağacın önünde senelerce düşünür durursunuz. Sonunda da tüm yemişler dökülerek çürür ve ağacın tüm dalları bomboş kalır. Siz o dallardan birine uzanmayı ya da birbirine yakın iki tanesinden yemiş koparmayı başaramayarak ömrünüzün yarısını geçirmişsiniz. Bunun altında da ülkemizde yaratılmış olan “mükemmel yaşam” kodları var. Doktora yapmak zorunda hissedip başlamış ve sonra da evlenmek zorunda hissedip bırakmışsınız. Oysa ki Almanya’da da okumaya devam edebilirdiniz ya da evliliğinize odaklanıp kendinizi yüksek lisans seviyesinde değerlendirebilirdiniz. Yaşınız 25 olsa hala hepsine zaman olurdu ama şimdi birimi seçmek zorundasınız. Ben siz değilim ama siz olsaydım doktora yapmak yerine almanya’da garsonluk yapardım, geri kalan ömrümü kocamla geçirirdim çünkü doktora için fırsatınız varken evlendiğinize göre sizin asıl mutluluğunuz eşinizden geçiyor. Ben de yüksek lisans yaparken evlendim, çok şükür tezim şu an savunma aşamasında. Ben iki dala birden uzanacak durumdaydım. Ama siz şu an değilsiniz. Birini seçeceksiniz.
 
Ilk doktorami birakmamin esimle hic ilgisi yok, kafam basmadi. Ayrica Almanyadan yuksek lisansim var.
Bosanma surecindeylen, icimde uhde kalan doktoraya basvurdum, ve kabul aldim. Ama esimle barisinca, zaten almanyada yasamak icin can atan biri olarak birakip dondum. Ve iste ikilemim burada basliyor. Esimle baristigima mutlu, ama doktorasini biraktigi icin mutsuz bir ben....
Garsonlugu kucumsemek icin asla demiyorum da, neden muhendis olarak calismayayim ki? Diplomalarimin burda gecerligi de var.
Belki de 2.kez doktoraya basvurmam, hele de tam bosanma surecindeyken buyuk hataydi.
 
Gonul ister ki, almanyada doktora yapabileyim. Ama zor, burs bulamam ve burssuz mumkun degil.
 
Doktoraya henuz daha yeni baslamisken "bilegindeki Altin bilezigi mahvettin" diye cok cok agladi
Sacmalamis.
Resmen kostek oluyorlar evlilik hayatiniza. O kadar onemli bir mevzu olsaydi basindan herseyi birakip almanyaya gitmenize karsi cikarlardi ki onlara ne anlamadim. 36 yasina gelmissiniz hala anneniz egitiminiz yarim kaldi diye agliyor. Sanki ilk okul terksiniz.

Oncelikle is bulun bence. Is bulduktan sonra doktora yapmaya calisin. Yokaa 6 sene daha calisma, doktora yap.. tecrube sifir ama doktora var. bilmem ki pek isinize yarar mi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…