- 4 Mayıs 2018
- 880
- 493
- 33
- Konu Sahibi piramses1982
-
- #361
Yurtdisina geri donmek. Kesin ve net.Diyelim ki esinden ayrildin, turkiyeye döndün, doktorani tamamladin. Sonrasi icin planin ne?
Kendinizin bu kadar farkındayken ısrarla bu halde olmanız enteresanDisardan goren herkes, ne kadar halis mulis citi piti sevimlisin der....dis gorunusume gore evet aynen oyleyim. Biraz tanisaniz "problemli bu" deyip arkaniza donup bakmadan kacarsiniz...
Ama nasil? Bunu dusundun mu? Esinden bosanmis olacaksin.Yurtdisina geri donmek. Kesin ve net.
Ve almanyadaki oturuma da veda,etmis olacagim....kisaca,resmen kendi topuklarima sikip oyle gelecegim....iyi de ben bunu yazarken bile "nasil olacak?" Diyorum!Ama nasil? Bunu dusundun mu? Esinden bosanmis olacaksin.
Ve almanyadaki oturuma da veda,etmis olacagim....kisaca,resmen kendi topuklarima sikip oyle gelecegim....iyi de ben bunu yazarken bile "nasil olacak?" Diyorum!
Doktoraya henuz daha yeni baslamisken "bilegindeki Altin bilezigi mahvettin" diye cok cok agladiKariyer yokmus ki ortada. Neyi biraktiginiza uzuluyor anneniz anlamadim. Issizim demissiniz.
Neyse. Oncelikle psikolojik yardim almanizi, sonrada eger esinizle olmak istiyorsaniz, almanyada bir okul bulmanizi oneririm
Esim o kadar cok yoruldu ve yiprandi ki , bana "artik seni istemiyorum" dedi ...Allah yardımcınız olsun. Psikolojik olarak destek alın lütfen. Çünkü aşırı derecede kararsız bir yapınız var. En kötü karar kararsızlıktan iyidir benim mottom budur. Eşim de sizin gibi çook kararsız kalır bazen. İnanın insan hayat arkadaşından berbat da olsa bir karar vermesini bekliyor. Karşınızdaki insanı da yıprattıgınızı bilin yani. Bu arada tüm sayfaları okuyacak kadar sabrım yoktu. Kaza doktora yaşlarınız devlet yardımı durumlarını okudum ama. Sayfalarca yazı yazılmış buradaki kadınlar iyisiyle kötüsüyle size fikir vermeye çalışmış. Bir karara varabildinix mi acaba? Bence daha fena kafanız karıştı. Bu kararı kimse size söyleyemez zaten. Tabi burası fikir alma platformu ama bence daha basit şeyler için. Bir kavgadır ne bileyim mobilyadır vs vs...
Sizin kendi kendinize eksi ve artılarını düşünüp bir karar vermeniz lazım. İyi olur kötü olur kimse bilemez. Belki iki yolun sonu da iyidir belki iki yolun sonu da kötüdür bu da bilinmez. Sırtınıza bir yük daha yüklenmeyin derim ben. Kimin karatı olursa olsun başkasının fikri ile bir yola girerseniz eğer yıllar sonra neden ben düşünmedim ayrıntılı, kararımı kendim vermeliydim diyerek pişmanlık yaşamanız olası.. İnsanlara kinlenmeniz de olası, keşkr karışmasaydı vs diyerek. Size yardımcı olmak isteyenleri de pişman etmeyin. Psikologa gidin ve düşünün kararınızı verin. Şubata kadar. Kolay gelsin.
Cok haklı buldum kendidisini.Esim o kadar cok yoruldu ve yiprandi ki , bana "artik seni istemiyorum" dedi ...
Resmen bitirdim onu....Cok haklı buldum kendidisini.
Maalesef psikolog bulamiyorum. Tek basimayim...ortada kaldim...Allah yardımcınız olsun. Psikolojik olarak destek alın lütfen. Çünkü aşırı derecede kararsız bir yapınız var. En kötü karar kararsızlıktan iyidir benim mottom budur. Eşim de sizin gibi çook kararsız kalır bazen. İnanın insan hayat arkadaşından berbat da olsa bir karar vermesini bekliyor. Karşınızdaki insanı da yıprattıgınızı bilin yani. Bu arada tüm sayfaları okuyacak kadar sabrım yoktu. Kaza doktora yaşlarınız devlet yardımı durumlarını okudum ama. Sayfalarca yazı yazılmış buradaki kadınlar iyisiyle kötüsüyle size fikir vermeye çalışmış. Bir karara varabildinix mi acaba? Bence daha fena kafanız karıştı. Bu kararı kimse size söyleyemez zaten. Tabi burası fikir alma platformu ama bence daha basit şeyler için. Bir kavgadır ne bileyim mobilyadır vs vs...
Sizin kendi kendinize eksi ve artılarını düşünüp bir karar vermeniz lazım. İyi olur kötü olur kimse bilemez. Belki iki yolun sonu da iyidir belki iki yolun sonu da kötüdür bu da bilinmez. Sırtınıza bir yük daha yüklenmeyin derim ben. Kimin karatı olursa olsun başkasının fikri ile bir yola girerseniz eğer yıllar sonra neden ben düşünmedim ayrıntılı, kararımı kendim vermeliydim diyerek pişmanlık yaşamanız olası.. İnsanlara kinlenmeniz de olası, keşkr karışmasaydı vs diyerek. Size yardımcı olmak isteyenleri de pişman etmeyin. Psikologa gidin ve düşünün kararınızı verin. Şubata kadar. Kolay gelsin.
Kendimle birlikte sizleri de yaktim....beynim yandı:)
Istanbuldayken, esim esim diye tuttururken, aglayip yalvarirken, her saniyem her baktigim yer oyken, iki lafimdan biri oyken, beynim nasil aciyordu anlatamam. Takintim azalsin diye cok agir psikiyatrik ilaca baslattilar, en ufak bir azalma bile olmadi. Annemi bitirdim.... ailemin beni evlatliktan reddetmesine ragmen dondum, simdi de burada esimi bitiriyorum....kendimi farkindayim, degisicem diye yeminler ediyorum ama kesinlikle degisemiyorum. O kadar ama o kadar guclu bir takinti ki bu, gercekten hayatimda zevk aldigim hicbirsey kalmadi.saniyorsunuz ki bilerek isteyerek rol yapiyorum.Kendinizin bu kadar farkındayken ısrarla bu halde olmanız enteresan
Doktorayi bitirirsem, yurtdisinda is kovalayacagim....Ama nasil? Bunu dusundun mu? Esinden bosanmis olacaksin.
Bir düşünürün bir örneği vardır, yaşamak bir ağaçtaki yemişlere bakmak gibidir der. Yemişlerden birisi aile kurmaksa diğeri kariyerdir, bir diğeri yurt dışıdır, bir başkası seyahate çıkmaktır.. içinden birini seçmek diğerinden vazgeçmek anlamına gelir bu yüzden o ağacın önünde senelerce düşünür durursunuz. Sonunda da tüm yemişler dökülerek çürür ve ağacın tüm dalları bomboş kalır. Siz o dallardan birine uzanmayı ya da birbirine yakın iki tanesinden yemiş koparmayı başaramayarak ömrünüzün yarısını geçirmişsiniz. Bunun altında da ülkemizde yaratılmış olan “mükemmel yaşam” kodları var. Doktora yapmak zorunda hissedip başlamış ve sonra da evlenmek zorunda hissedip bırakmışsınız. Oysa ki Almanya’da da okumaya devam edebilirdiniz ya da evliliğinize odaklanıp kendinizi yüksek lisans seviyesinde değerlendirebilirdiniz. Yaşınız 25 olsa hala hepsine zaman olurdu ama şimdi birimi seçmek zorundasınız. Ben siz değilim ama siz olsaydım doktora yapmak yerine almanya’da garsonluk yapardım, geri kalan ömrümü kocamla geçirirdim çünkü doktora için fırsatınız varken evlendiğinize göre sizin asıl mutluluğunuz eşinizden geçiyor. Ben de yüksek lisans yaparken evlendim, çok şükür tezim şu an savunma aşamasında. Ben iki dala birden uzanacak durumdaydım. Ama siz şu an değilsiniz. Birini seçeceksiniz.Neresinden baslasam...basarili bir ogrenci olup, cok iyi bir universiteyi dereceyle bitirdim, ardindan almanyada master, ardindan turkiyede doktoraya basladim. Tam 5 senede, 2 kere hoca degistirsem de bir turlu tamamlayamadim doktorayi, benim gibi bir suru birakan oldugu icin dert etmedim. neyse ozel sektore girdim. Bu sirada esimle tanistik evlendik.Hayallerimi susleyen Almanyaya tasindik.ne onun isi var, ne benim isim, devletten yardim geliyor. Resmen sinirlerim bitti, kafayi yedim, adama da kafayi yedirttim, o sakin adam bana tokadi bile basti sonunda (tokadi savunmuyorum, ama gercekten delirttim adami) ve istanbula paldir kuldur gittim.ama bosanmak amacim olmamisti.maalesef gidince isler cok karisti, ailem zaten esimi sevmiyordu, bu donusum onlara firsat oldu, telefonla gorusmemizi yasakladilar. Zorla bosanma davasi acildi. Resmen daha beter kafayi yedim. Esimi istiyorum diye agladim ama nafile. O siralarda tabi psikologa gitmeye basladim. Birsz sakinlesmeye basladigim bir donemde, tamamlayamadigim icimde uhde kalan doktoram icin beni gaza getirdi, yeni bir universiteye basvurdum ve kabul aldim. O kadar ama o kadar sevincliydim ki, bir daha esimin adini agzima almiycam diyordum. Ama 2 gun gecti, yine "esimi de Almanyayi da kaybettim" diye kafayi yemeye basladim. En sonunda araya araci koydum, esimle baristik ve atladim geldim almanyaya.
Esimle sorun yok. Geldikten 3 hafta donrasina kadar hersey superdi. resmen bana delirdi diyeceksiniz ama bu sefer de "Allahim doktorami kaybettim" diye aglamaya basladim!!!
Doktora dedigin minimum 5 yil (benim basvurdugum programa gore) esim gidersen kesin bosanicaz diyor, hakli cunku birimiz orda birimiz burda boyle evlilik mi olur. Adam 48 yasinda ben 36, e tabi cocuk da istiyor. Birarada degilken nasil olacak?
Gidersem esimi kaybediyorum. Birlikte mutlu ciftleri gordukce resmen kafayi yiycem. Hayalini kurdugum Almanyayi kaybediyorum. Ve yine yurtdisinda yasayan kisilere ozenerek kiskanarak bakicam.
Kalirsam, o hayalini kurdugum doktorami kaybediyorum. Ve yine doktorasini bitirmis kisilere ozenerek kiskanarak bakicam.
Kalirsam, ne zaman is bulacagim belli degil. Yillarca surunup delirebilirim de.
Gelirsem, doktorayi da bitiremezsem, hepten deliririm.
Korkunc bir durumdayim.
Evet resmen delirdim.
Karar ver arkasimda dur diyeceksiniz biliyorum. Yapamiyorum.
Hangi secimi yaparsam resmen aptallik yapacagimi gormuyorum.
Annem, kariyerimi birakip gitmeme cok uzgun.
Bir baskasi, yahu almanyadasin daha ne istiyorsun diyor....
Ben resmen bittim
Ilk doktorami birakmamin esimle hic ilgisi yok, kafam basmadi. Ayrica Almanyadan yuksek lisansim var.Bir düşünürün bir örneği vardır, yaşamak bir ağaçtaki yemişlere bakmak gibidir der. Yemişlerden birisi aile kurmaksa diğeri kariyerdir, bir diğeri yurt dışıdır, bir başkası seyahate çıkmaktır.. içinden birini seçmek diğerinden vazgeçmek anlamına gelir bu yüzden o ağacın önünde senelerce düşünür durursunuz. Sonunda da tüm yemişler dökülerek çürür ve ağacın tüm dalları bomboş kalır. Siz o dallardan birine uzanmayı ya da birbirine yakın iki tanesinden yemiş koparmayı başaramayarak ömrünüzün yarısını geçirmişsiniz. Bunun altında da ülkemizde yaratılmış olan “mükemmel yaşam” kodları var. Doktora yapmak zorunda hissedip başlamış ve sonra da evlenmek zorunda hissedip bırakmışsınız. Oysa ki Almanya’da da okumaya devam edebilirdiniz ya da evliliğinize odaklanıp kendinizi yüksek lisans seviyesinde değerlendirebilirdiniz. Yaşınız 25 olsa hala hepsine zaman olurdu ama şimdi birimi seçmek zorundasınız. Ben siz değilim ama siz olsaydım doktora yapmak yerine almanya’da garsonluk yapardım, geri kalan ömrümü kocamla geçirirdim çünkü doktora için fırsatınız varken evlendiğinize göre sizin asıl mutluluğunuz eşinizden geçiyor. Ben de yüksek lisans yaparken evlendim, çok şükür tezim şu an savunma aşamasında. Ben iki dala birden uzanacak durumdaydım. Ama siz şu an değilsiniz. Birini seçeceksiniz.
Gonul ister ki, almanyada doktora yapabileyim. Ama zor, burs bulamam ve burssuz mumkun degil.Bir düşünürün bir örneği vardır, yaşamak bir ağaçtaki yemişlere bakmak gibidir der. Yemişlerden birisi aile kurmaksa diğeri kariyerdir, bir diğeri yurt dışıdır, bir başkası seyahate çıkmaktır.. içinden birini seçmek diğerinden vazgeçmek anlamına gelir bu yüzden o ağacın önünde senelerce düşünür durursunuz. Sonunda da tüm yemişler dökülerek çürür ve ağacın tüm dalları bomboş kalır. Siz o dallardan birine uzanmayı ya da birbirine yakın iki tanesinden yemiş koparmayı başaramayarak ömrünüzün yarısını geçirmişsiniz. Bunun altında da ülkemizde yaratılmış olan “mükemmel yaşam” kodları var. Doktora yapmak zorunda hissedip başlamış ve sonra da evlenmek zorunda hissedip bırakmışsınız. Oysa ki Almanya’da da okumaya devam edebilirdiniz ya da evliliğinize odaklanıp kendinizi yüksek lisans seviyesinde değerlendirebilirdiniz. Yaşınız 25 olsa hala hepsine zaman olurdu ama şimdi birimi seçmek zorundasınız. Ben siz değilim ama siz olsaydım doktora yapmak yerine almanya’da garsonluk yapardım, geri kalan ömrümü kocamla geçirirdim çünkü doktora için fırsatınız varken evlendiğinize göre sizin asıl mutluluğunuz eşinizden geçiyor. Ben de yüksek lisans yaparken evlendim, çok şükür tezim şu an savunma aşamasında. Ben iki dala birden uzanacak durumdaydım. Ama siz şu an değilsiniz. Birini seçeceksiniz.
Sacmalamis.Doktoraya henuz daha yeni baslamisken "bilegindeki Altin bilezigi mahvettin" diye cok cok agladi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?