Çok şükür patronumdan yana şanslıyım. Abi gibiler bana karşı.. 2008 yılında girdim 2 tane veledim oldu hep yanımdalardı. Hatalarım oluyor tabi ama hiç bir zaman bağırmadılar.. Allah Razı olsun. Çıkın diyemem maddi durumunuzu bilmiyorum ama iş bakın kafanıza yatan bir iş olursa ayrılın derim..
Allah sabır versin..
Evet burayı da 1 ay da buldum ve çoğu yeri gitmeden elemiştim yeri belirtmiyorlar, görüşmeye çağırınca öğreniyorum ters, bundan dolayı.
Ama aynısı olursa ya da daha kötüsünü kabul etmek zorunda kalırsam işsizlikten diye korkuyorum..
Böyle de olunca patron tayfa ezdikçe eziyor
Bi yerde onlara muhtaç olduğumuzu biliyorlar, psikolojik şiddet uyguluyorlar resmen.
O zaman çalışırken baksan başka işe?
İllaki vardır daha iyisi.
kesinlikle çok haklısınız ve iş yükünüz de ağır..
Amin, bana niye denk gelmiyor siz nasıl buldunuz işinizi?
Bakınca yüzlerinde yazsa keşke karakterleri, neler istedikleri.. İnanın umudum kalmadı, önceki bir yorumda da bahsetmiştim tek bir yere rastladım patron ve yöneticilerin insan gibi muamele yaptığı, hakkını yemediği bir yere. Onlarda Türk değildi. Smuwila şunu getirir misin derdi? Teşekkür ederdi üstüne ben ilk defa duyunca tabii baya bir afallamıştım.
Liseden arkadaşım yanlarında çalışıyordu,bende universiteden yeni mezun olmuştum. Gel görüş dediler gittim görüştüm giriş o giriş :) Düğünüme geldiler,cocuklarımın doğumunda altınlarına varana kadar taktılar. Bazı sıkıntılarım oldu eşimin işi yüzünden maddi destek bile oldular.. Her duamdalar .. Vardır bunda da bir hayır. Allah sana da hayırlı rızık kapıları açar inşallah
Daha iyisini bulana kadar her zaman aramaya devam et.Aynısını düşünüyorum bende ama bu şartlarda iş bulmak ne kadar kolay olur o düşündürüyor? Burayı da internet üzerinden buldum, herkesin bildiği malum eleman bulma sitesinden..
Doğum yapana kadar 4+1 ofis dairesinde çalıştım mali müşavirlikte.Şuan karnıma kramplar giriyor. Sabah sabah neye uğradığımı şaşırdım. Daha kapıdan girdim günaydın dedim, işe patronun eniştesiyle birlikte geliyoruz adamın dediği saatten 15-20 dk önce ben hazır beklerim onu orada, trafik vardı geciktik. Senden dolayı mı geç kalıyorsunuz eniştemden mi dedi? Trafik vardı dedim başladı söylenmeye, yok erken çıkın 9' da iş başı mı olur? Peki dedim, eniştesine de söyledi. Oradan bana hala saydırıyor ama yapılan ödemelerin cari' den düşüp düşmediğimi görecekmiş bundan sonra, işlediğim faturaları kontrol edecekmiş,günde kaç tane fatura işliyor muşum? edin dedim hala bağırıyor.
Küçük bir detay; Hep böyle günde kaç kez aynı şey yaşanıyor sayısını unuttum? Başka şeye kızıyor, benim açığımı arıyor bana patlamak için.
Ne oluyor ya dedim sabah sabah en sonunda, bir açığımı mı gördünüz? Şalterlerim attı resmen, tüm motivasyonum yerle bir, az daha ağlayacaktım kendimi zor tuttum. Bir hışımla çıktım odasından çantamı fırlattım, oturdum hemen liste çıkardım. Listeyi önüne koydum baktı, ses yok. Bakması bir şey değil, baksın kontrol etsin zaten ama bu şekilde mi söylenir? Sanki istemiş ama ben yapmamışım. Çocuk değilim ben, kocaman kadınım.
Kız çocuğu dedi bir kaç kez küçük gösteriyorum diye? Yok ayakta uyuyor muşum.. Böyle deli dolu ol diyor. Bir önceki elemanını tarif etti resmen ki diğer kızlarda söyledi zaten onun gibi ol demiş sana resmen diye. Herkesin karakteri farklı, ayrıca burası iş yeri, oyun oynamaya gelmiyorum ben buraya, beni çalışmamla değerlendirsinler isterim, yapımla değil.
Muhasebenin haricinde çay demliyorum, bulaşık yıkıyorum, gelene gidene çay, kahve veriyorum. Bana çorba koy, çay ver, sigara al, ağrı kesici al. Cumartesi günleri koca ofisi temizliyorum 3+1 ev formunda kocaman bir toplantı salonu sil süpür, toz al. Araya muhasebe işi giriyor, çay kahve giriyor. Bunu baştan söylemediler, işe başladıktan 3 gün sonra söylediler.
Çok yoruluyorum ama hiç bir işimi de aksatmıyorum, ertelemiyorum hatta geç çıkıyorum birikmemesi için çünkü başka türlü yetiştiremem. Sabah 8:30 akşam 7 cumartesi 1-2-3 Allah ne verdiyse..
Moralim alt üst, çantamı alıp çıkmamak için kendimi nasıl zor tuttum anlatamam.. Ne yapacağım, nasıl davranacağım bilmiyorum?
Patronlarınızın, müdürlerinizin size olan tavrı nasıl? İş hayatı hep böyle mi? Birilerinin kum torbası olmak demek mi? Kaldıramayan ben miyim merak ediyorum..
Hayır klasik patron değil.Mutlaka vardır inşallah denk gelir diyorum..
Bir arkadaşım var o da muhasebeci ona da anlattım klasik patron diyor, ona göre de herkes böyle.
Yani bir ben miyim kaldıramayan acaba?
Sadece iş yüklemek değil, işini doğru düzgün yaptırmamak/yıldırmak/motive etmemek de var :)
Bizde böyle. Bana kızacaklar belki ama böyle yani; çok iş değiştirdim.
Benim asıl mesleğim bilim insanlığı; yani Türkiye'de kalırsanız kolay kolay çıkışınızın olmayacağı bir yer/ hükmünün olmadığı-içinin boşaltıldığı.
Gündelik hayata uyarlandığında bunu laborant-akademisyen vb. hale getirirsiniz.
Kapalı alanlarda duramama sorunum ayyuka çıktığında ve mesleğime alışamayacağım-gerçekten sevmediğimi fark edince; iş değiştirmek için kolları sıvadım.
Part time servis hostesliği yaptım ve oradan kovuldum. Neden? Çünkü yetiştirmiyormuşum, hep benden ötürü geç geliniyormuş. Ne yapayım? İteyim mi anaokulu çocuklarını servisin içine? Yağmurda yaşta haldır huldur su birikintisi mi var, kayıp düşer mi bakmadan gelişine koşturayım mı? Tutmayayım mı şemsiyelerini? Sen saatlerini doğru ayarlasan, öğrencilerini beklemek zorunda kalmasak da ben de layığıyla yapabilsem işimi, bir düzende kalsak?
Aynı zamanda çok sivriymişim. Evet, çünkü ilk iş tecrübelerimden biriydi (Laboratuvar ortamını saymazsam) ve iş en dipteki(!) işlerden biri diye çalışanların nasıl ezildiğini gördüm. Aralarındaki tek üni. mezunu hostes olarak en çok benim sesim çıktı duramadım.
(Ki çocuk emanet ettiğin meslekte en azından çocuk gelişimi ile ilgili minimum sertifikaları toplamış birini ara bari)
Sigortacılık öğrendim, geçmiş zaman; şimdi trafik sigortalarını, konut-deprem vs ayarla desen yapamam unuttum, o kadar geride kalan bir iş daha... Bilmediğim bir işe girince sorarım, hele de beni "Öğretirim" diyerek alıyorsan. Tıpkı bir gerizekalı gibi beyazı gösterir "Bu beyazdı değil mi?" diye bile sorarım ki ilk 2-3 hafta sonra çenem full kapanır ve o iş artık full bendedir. Adam buna dayanamadı, öğrenme yöntemlerimi söylediğim ve "Elbette her şeyi sor" dediği halde. Ki evet öğrendiğimi bile teyit ettirmek için (Eminlik-mükemmellik için) bir kez sorardım.
Adamla anlaşamadık, ben istifaya yakın o da "İşten çıkarmayı düşünüyordum" dedi ki bu benim 2. haftamın sonuna doğru gerçekleşti. Yerime birini bulana kadar yardımcı olmaya devam ettim ve adam pişman oldu. Demiştim sana işte adam. :)
Senin çalışma-öğrenme biçimini anlayamadım hakkını yedim, beni çok şaşırttın dedi ama beni küstürdü. Çünkü her soruma karşısında köpek var gibi davranmaya başlamıştı. 2 ay sonra ayrıldım. Oradaki esnaf abilerle de iyi anlaşırdık, bazen önünden geçerim "Gangsta valla yaktın adamı, seni kaçırdığına pişman biz teselli verdik buralarda" diye. Hala görüşürüm o patronumla, "Kapım her zaman açık" der de başka şey demez. Ama ben o sayfayı kapattım.
Böyle çok örnek verebilirim size; patrondaki patron kafası çok cevheri bitiriyor. Lider ol olacaksan derler ya hani; öyle olmak lazım. Bizimkilerde de bu yok; işine saygısı yok, insanına saygısı yok, hevesi yok, para mı tamam gerisi önemli değil, markalaşma vizyonu yok, güven kaybederim korkusu doğru düzgün yok; hep bir günü kurtarma...
Ama bu hale gelindi. Hep böyle değildi.
Millet gider Mersine, biz gideriz tersine olduk ülkecek..
O kadar diyeyim daha demeyeyim.
İş hayatı sıkıdır ok, öyle duygusallıklar filan olmaz profesyonel davranış ister.
Ama insanları full duygularından arınmış gibi göremezsiniz de o ortamda. Ayarımız yok valla yok.
Her yerinden işlenesi düşünülesi konu.
Doğum yapana kadar 4+1 ofis dairesinde çalıştım mali müşavirlikte.
Bir gün olsun şu muameleyi görmedim.
Yemek temizlik çay işi de bizdeydi. Ama mobing yaşamadım hiç.
Beyanname ssk işine de bakıyor musun? Sadece fatura mı işliyorsun?
sorması ayıptır maaşın ne kadar arkadaşım?Yok bakmıyorum, fatura işliyorum, fatura kesiyorum, ödeme listesi, ürün maliyeti, maaş hesapları, avans, cari mutabakat, çek senet tahsilat işlemleri diğer şirket masrafları, giderlerinin takibi ne bitmiş, ne alınacak, ne ödenecek ve evrak dosyalama falan filan..
Temizlik ve sıvı ihtiyacı için iş yerine temizlikçi almalari gerek.Şuan karnıma kramplar giriyor. Sabah sabah neye uğradığımı şaşırdım. Daha kapıdan girdim günaydın dedim, işe patronun eniştesiyle birlikte geliyoruz adamın dediği saatten 15-20 dk önce ben hazır beklerim onu orada, trafik vardı geciktik. Senden dolayı mı geç kalıyorsunuz eniştemden mi dedi? Trafik vardı dedim başladı söylenmeye, yok erken çıkın 9' da iş başı mı olur? Peki dedim, eniştesine de söyledi. Oradan bana hala saydırıyor ama yapılan ödemelerin cari' den düşüp düşmediğimi görecekmiş bundan sonra, işlediğim faturaları kontrol edecekmiş,günde kaç tane fatura işliyor muşum? edin dedim hala bağırıyor.
Küçük bir detay; Hep böyle günde kaç kez aynı şey yaşanıyor sayısını unuttum? Başka şeye kızıyor, benim açığımı arıyor bana patlamak için.
Ne oluyor ya dedim sabah sabah en sonunda, bir açığımı mı gördünüz? Şalterlerim attı resmen, tüm motivasyonum yerle bir, az daha ağlayacaktım kendimi zor tuttum. Bir hışımla çıktım odasından çantamı fırlattım, oturdum hemen liste çıkardım. Listeyi önüne koydum baktı, ses yok. Bakması bir şey değil, baksın kontrol etsin zaten ama bu şekilde mi söylenir? Sanki istemiş ama ben yapmamışım. Çocuk değilim ben, kocaman kadınım.
Kız çocuğu dedi bir kaç kez küçük gösteriyorum diye? Yok ayakta uyuyor muşum.. Böyle deli dolu ol diyor. Bir önceki elemanını tarif etti resmen ki diğer kızlarda söyledi zaten onun gibi ol demiş sana resmen diye. Herkesin karakteri farklı, ayrıca burası iş yeri, oyun oynamaya gelmiyorum ben buraya, beni çalışmamla değerlendirsinler isterim, yapımla değil.
Muhasebenin haricinde çay demliyorum, bulaşık yıkıyorum, gelene gidene çay, kahve veriyorum. Bana çorba koy, çay ver, sigara al, ağrı kesici al. Cumartesi günleri koca ofisi temizliyorum 3+1 ev formunda kocaman bir toplantı salonu sil süpür, toz al. Araya muhasebe işi giriyor, çay kahve giriyor. Bunu baştan söylemediler, işe başladıktan 3 gün sonra söylediler.
Çok yoruluyorum ama hiç bir işimi de aksatmıyorum, ertelemiyorum hatta geç çıkıyorum birikmemesi için çünkü başka türlü yetiştiremem. Sabah 8:30 akşam 7 cumartesi 1-2-3 Allah ne verdiyse..
Moralim alt üst, çantamı alıp çıkmamak için kendimi nasıl zor tuttum anlatamam.. Ne yapacağım, nasıl davranacağım bilmiyorum?
Patronlarınızın, müdürlerinizin size olan tavrı nasıl? İş hayatı hep böyle mi? Birilerinin kum torbası olmak demek mi? Kaldıramayan ben miyim merak ediyorum..
sorması ayıptır maaşın ne kadar arkadaşım?
Temizlik ve sıvı ihtiyacı için iş yerine temizlikçi almalari gerek.
Siz bu işleri neden kabul ettiniz.
Ön muhasebe yapıyorsunuz, temizlik ve sıvı ihtiyacını size yaptırmaları ne alaka.
3. Gün iş yerinde bu işleri size söylediklerinde işi bırakmanız gerekiyordu.
Ayrıca sizin yapınız, görüşünüz, girişkenliginizden patrona ne ya ne kadar terbiyesiz bı adam.
Sabah sabah sizi mazlum bellemiş, getirin mazlumu bana yapıyor resmen.
Al çantanı çık git.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?