Sabırla Bebeğini Bekleyenler

cadııııııııı canım gelipte bi haber versen leylikodan sonra sende hamile olduğunu söyle çifte mutluluk yaşayalım seni çok merak ediyorum bilgine :26::26::26::26::26::26::26::26:
 
çok gece oldu ama ben genede çağrına cevap vereyim saracım,selamlar olsun gomşuuuuuuuuuuu
ben kendi adıma yazıyorum,herkez istediği gibi düşünmekte özgür ama böyle sitem edilince üzülüyorum çünkü ben neti her açtığımda mutlaka dileğim anne olmak ve buraya uğramadan kapatmıyorum ama bazen kimse olmuyo,bazen öyle yazasım gelmiyo(herhangi bi sebepten değil)bunun hamilelikle ilgisi yok,varsa da sadece enerji düşüklüğü ve aşermenin kötü bişey olmasından ama genede rabbim tüm evreleri tüm arkadaşlarıma yaşatsın inşallah.
her duamda adınızla veya nickinizle mutlaka andığımıda belirtmeliyim burda
neyse ben elimden geldiğince gelmeye devam edicem genede
Canlarımm sonucumu aldımmm hamileyim. Rabbime şükürler olsun.
ben biliyodum senin hamile olduğunu,yani içime doğmuştu,şimdi kk açınca da gördüm,sevindim,rabbim sonuna kadar sağlıklı bi hamilelik nasib etsin inşallah.

maonyacım,benim akrabalarda var,birinci derece akraba ve her ikisinin de maşallah iki ve üzeri çocukları var,bu kadar karamsarlık ve stres ancak sana zarar tatlım.
 
Günaydınnnn:)kızlar nasılsınız bakimm:))

kızlarr rüyamda doktorumu gördüm....hamile kalamadım ben diyodum tüp bebek nasıl bişey?onu yapalım diye soruyodum

gerek yok ne tüpü diyodu...ben sizden umutluyum olacak ,sabır et diyodu
 

günaydın dolunaycım rüyan hayra işaret olsun tatlım belkide sana mesajdır inşallah yakında anne olacağın haberinide alırsın
 

canım menim bunu yazarken kimsenin üzülmesini istemedim.ama topiği böyle ısssız sessiz görmek beni üzdü içimdeki ince kırılmayı dile getirmeye çalıştım belkide hata ettim.ancak dikkat ettiysen hepsi unutmadı diyede anti parantez not düştüm yani senin üzülmeni heleki hiç istemem çünkü senin yerinde bende ayrı bunu bilmeni isterim.
bu arada aşermelerin başladımı canım aramız çok uzak değil 5 saat kadar bi koşu gelirim canın bişey çekerse haber ver
 
bencede belkide sana işarettir dolunaycım,en kısa zamanda gelsin bebişin inşallah.

ahhh saracım ahhh,aşerme ne kelime,keşke canım bişey istese,ne yiyeceğimi bilirim en azından,yediğim şeylerin hepsi ağzımda müthiş bi acılık bıraktığından her şeyden tiksindim,hepsi ilaç gibi kokmaya başladı ve midemi zorluyo,o yüzden de ekmeğe talim ediyorum,dolayısıyla şimdiden iki kilo aldım ama içim kurudu yani.
ben de isterim tüm arkadaşlar gelsin diye ama gelmiyolar işte,ne kadar çağrı yaptık,hele zeloş a,arzu ya özel mesaj bile yazdım ablandan bi haber ver,selamımızı söyle diye,geri dönmedi,ama giriyo nete,farkındayım,
tabi ki kendi tercihi,ne diyebilirim ki?
 
kızlar ağınıza sağlık ne güzel şeyler yazmışsınız:)
valla tüylerim diken diken oldu:)inşallah dediğinz gibi bi hayırlı bir işarettir:)

kardelencim bunlarda anneliğin cilveleri olsa gerek tatlım...sabret..benim ablamda şuan 7,5 aylık hamiş..onunda ilk 3 ay ı biraz sıkıntılıydı ama
şimdi rahat rahat göbüşünü büyütüyo...:) hatta dur artık çok yedin falan diyoruz:)acyip iştahlandı


Allahım sizi korusun,hayırlı doğum hikayelerini bekliyoruz ona göre:)

günaydın dolunaycım rüyan hayra işaret olsun tatlım belkide sana mesajdır inşallah yakında anne olacağın haberinide alırsın
 

kıyamam canım ya dolunayında dediği gibi ilk 3 ayın geçsin inşallah daha rahat edersin.

arzuya bende mesaj yazdım ama dönmedi dediğin gibi herkesin kendi tercihi ama özlüyorum o günleri o ayrı
 

evrene mesaj olarak ne göndersen o olurmuş biz şimdi bunu iyi bişey olarak düşünüyoruz 9 ay 10 gün sonra ıngaaaaa seslserini duyuyoruz senin kucağından tamam mı tızım
 
maonya cığım çok geçmiş olsun cnmAllah şifa versin herşeyde bir hayır vardır üzülme bebeğim seni seviyoruuuuuuzzzzz
 
mrhb kızlar nasılsınız
bende bir yorgunluk var (sebebini bilmiyorum )adet oldun onamı bağlı acba diyorum ama
birde çok fazla aykata durmaktan sanırımmm dizimde bir şişlik oldu ceviz kadar ayakta durmakta zorlanıyorummm perşbe gün eşim için dr gideceğiz yinee biliyorum yorgunluktan ayakta durmaktan oluyor
 

canım geçmiş olsunnn ama saranın dediği gibi korkulacak bir şey değil
malesef ama benim eşimin geçirdiği beyin ameliyatından sonra düşen hormonlardan dolayı eşimdede guatr oluştu değerlri yerlerde (guatr erkektede infertilite sebebiymiş bunuda öğrenmiş oldum )ama bizim dr bu durumun aşılacağını söyledi kokulacak bir durum yok dediii kabızlık saç dökülmesi iaştah azlığı ama kilo alımı gibi etkileri oluyormuşşşş
geçecek kuzum ilaçlarını kulannn inşşşş her şey iyi olacak
 
:49;
çok teşekkürler canım,inşallah o günleri en sağlıklı bi şekilde görür ve yazarız mucize hamilelik ve doğum öykülerimizi.
 
Evlilik , inanmadığım halde içerisinde 17seneyi bitirdiğim bir kurum benim
için.. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni
zamanda da...
Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan
geçiyor.
Evliliği toplumun dayattığı şekilde yasamamaktan...
Nedir bu dayatmalar?
Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması , eğitim seviyesinin erkeğin
lehine yada en azından eşit olması bunların sadece ikisi...
Olmaz,yürümez diyor toplum...
Erkek yaşça büyük olmalı ki, kadına 'höt' dediğinde oturmalı kadın...
Ya da yumuşatıyorlar;
Efendim kadın erkekten önce çöktüğ ü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış
yaşı...
Eğitimde de böyle..
Kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş,evde kalmakmış layıkı ....
EŞiM BENDEN 2 YAŞ BÜYÜK; ne 'höt' dememe gerek kaldı 17 senede, ne de
benden önce çöktü...
Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti,
-'Ooo Can bey kapmışsınız çıtırı 'esprilerine muhatap dahi oldum.
EŞiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..
Ne o bana bilmişlik tasladı , ne ben ona ezik baktım...

Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır der
Halil Cibran...

Bunu unutmadık biz.
Ben konuşurken o dinledi,ben dinlerken o konuştu 17 sene. O öfkeliyken
ben, ben öfkeliyken o 'haklısın bitanem...'dedik,
Öfke bitip fırtına durulduğunda 'ama bi de böyle düşün' de dedik fikrimizi
savunurken.
Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi, aynı amaç için savaşan
neferlerdik bu hayatta...
Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak cüzdanımızdan gerektiği
kadar aldık..
Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı
cins diye sorgulamadık da ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için 'güven'... Ve güvenin ardına
saklanmış bir 'saygı' vardı daima...
Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...
Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık...
Bir gün öyle bir girdik ki birbirimiz e, ben ilk kez odamın
dışında yattım bi gece, misafir odasında...

Gece yarısı kapı açıldı eşim;
-Ne yapıyorsun burda?' diye sordu kapının eşiğinden, 'uyuyorum' dedim buz gibi bi sesle...
Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde yastıkla... 'kay yana' dedi
daracık yatakta. 'ne yapıyorsun?'dediğimde 'benim yerim senin yanın, sen
gelmezsen ben gelirim' dedi...
Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek...
Ve bence doğrusu da bu...Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde
kavga ettik, yatak odamız hariç..
Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık birbirimize...
Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41 inci
çift olacaktık o listede...
Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Nede olsa bizim
oyunumuzdu, oynanan...
Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bi oyun bence...
Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne de
bizim sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtiğince ...Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun ;

'...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mi büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün
Evrene karışırcasına.Çünkü ömür dediğimiz şey,
hayata sunulmuş bir armağandır.Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...'
Bir açıklama ekle
Evlilik , inanmadığım halde içerisinde 17seneyi bitirdiğim bir kurum benim
için.. 17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son verdiği kurum ayni
zamanda da...
Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de kuruma inanmamaktan
geçiyor.
Evliliği toplumun dayattığı şekilde yasamamaktan...
Nedir bu dayatmalar?
Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması , eğitim seviyesinin erkeğin
lehine yada en azından eşit olması bunların sadece ikisi...
Olmaz,yürümez diyor toplum...
Erkek yaşça büyük olmalı ki, kadına 'höt' dediğinde oturmalı kadın...
Ya da yumuşatıyorlar;
Efendim kadın erkekten önce çöktüğ ü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış
yaşı...
Eğitimde de böyle..
Kadının çok okumuşu bilmiş olurmuş,evde kalmakmış layıkı ....
EŞiM BENDEN 2 YAŞ BÜYÜK; ne 'höt' dememe gerek kaldı 17 senede, ne de
benden önce çöktü...
Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti,
-'Ooo Can bey kapmışsınız çıtırı 'esprilerine muhatap dahi oldum.
EŞiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..
Ne o bana bilmişlik tasladı , ne ben ona ezik baktım...

Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar farklıdır der
Halil Cibran...

Bunu unutmadık biz.
Ben konuşurken o dinledi,ben dinlerken o konuştu 17 sene. O öfkeliyken
ben, ben öfkeliyken o 'haklısın bitanem...'dedik,
Öfke bitip fırtına durulduğunda 'ama bi de böyle düşün' de dedik fikrimizi
savunurken.
Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi, aynı amaç için savaşan
neferlerdik bu hayatta...
Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak cüzdanımızdan gerektiği
kadar aldık..
Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon, kim bu saatte arayan karşı
cins diye sorgulamadık da ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için 'güven'... Ve güvenin ardına
saklanmış bir 'saygı' vardı daima...
Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...
Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yaşayacaktık...
Bir gün öyle bir girdik ki birbirimiz e, ben ilk kez odamın
dışında yattım bi gece, misafir odasında...

Gece yarısı kapı açıldı eşim;
-Ne yapıyorsun burda?' diye sordu kapının eşiğinden, 'uyuyorum' dedim buz gibi bi sesle...
Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde yastıkla... 'kay yana' dedi
daracık yatakta. 'ne yapıyorsun?'dediğimde 'benim yerim senin yanın, sen
gelmezsen ben gelirim' dedi...
Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine kadar sürecek...
Ve bence doğrusu da bu...Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde
kavga ettik, yatak odamız hariç..
Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadık birbirimize...
Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41 inci
çift olacaktık o listede...
Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Nede olsa bizim
oyunumuzdu, oynanan...
Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bi oyun bence...
Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne de
bizim sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtiğince ...Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun ;

'...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mi büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün
Evrene karışırcasına.Çünkü ömür dediğimiz şey,
hayata sunulmuş bir armağandır.Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana...'
(CAN DÜNDAR)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…