Bişey söylimmi sana, tabiki karar vermek sana kalmış kişiliğede bakar bu.
Benim 2 sene dünle beraber +3 ay olacaktı.
neyse ilişkim vardı, çok seviyordum
ki kimsenin benim kadar sevebileceğine inanmıyorum.
herkes hep kendinden veremez, kendini ezdirip kırık kalbini bi kenara bırakıp hiçbişey olmamış gibi davranamaz.
alttan bile alamaz. neyse. konu bu değil.
çok seviyodum seviyodu sanıyordum.
belki seviyodur hala bilmiyorum.
Bu ruhsuzluk sana karşı ilgisizliğini gösteriyorsa bence gardını al derim hiçkimse için bişeylere katlanmaya değmiyo.
ben kaç gece hüngür hüngür ağladım ama faydası olmadı anca saçımda üç beş tel daha fazla beyaz çıktı kendimden vere vere sinir hastası oldum çıktım.
ektiğini biçtirt asla kendinden taviz verme.
aslada kimseye deli gibi bağlanma.
değişmeyecek hep böyle kalacak diye birşey yok ben değişmez diye deli gibi bağlandığım sevdiğim dediğimi, 2 haftalık bir süreçte, bambaşka biri olarak tanıdım.
çok yazık evet......
hayaller kuruyorsunuz ve bir anda sevdiğiniz kişi ile beraber kaybolup gidiyorlar.
ve en kötüsüde anılar. ama biliyormusunuz, onların olması daha iyi, anılarınızı en çok gözünüze çarpan bi yere koyarak yaptığınız hatalardan ders çıkarma olasılığınızı yaratabiliyorsunuz.
ruhsuz bir erkek başta nasılsa evlendiğindede odur,
sen onun sevdiğiysen adam gibi davranacak bahane bulmayacak. bi öyle bi böyle olan bir kişi 'DEĞİŞKENDİR'. oturup seni dinleyecek başından savmayacak!
sana herdaim yapmacıkta olmamalı ama ruhsuz birinden çokta mutlu meshut bir gelecek beklemeyin derim ben.
tabiki şöyle birşey de var herkes herzaman mutlu olamaz verimliliği düşebilir. bu yüzden hayat müşterek değilmidir.
sevdiğine destek çıkarsın iyi olmasını sağlarsın kendinden verirsin, daha sonradan kendinden verdiklerini o sana verir senin kendini kötü hissettiğin bir zamanda. böyle biriyse sevdiğin al başına taç et derim.
erkeklere çok canım cicim verdiğiniz zaman 'boğma, yapışma, sıkıldım öf pöf' hiçbirşey vermediğiniz zaman soğuk davrandığınızdada ' beni artık sevmiyorsun' olduğu için bu tür yaratıklarla baş etmek ömrünüzü yer bitirir.
sizde eksik olan şey belki biraz birbirinizin birbirinizi özlemeniz gerektiği.
yani kötü bir tecrübe yaşatmak istemem sana ama bazen insan sevdiğinin kıymetini kaybedince daha iyi anlıyor.
birbirinizden bi süreç ayrılın demiyorum.
sadece belki daha az görüşerek birbirinizi özler ve ilginizi arttırırsınız birbirinize. çünkü süreklilik insanda çok fazla paylaştıracak birşey bırakmaz ve artık gözler sağı solu izler cümleler susar canlar sıkılır. eksikler var sanılır.
öncelikle şunu aklınızda tutun tekrar dile getiriyorum.
sizi dinlemeyen birisinden hayır beklemeyin, paylaşımlarınıza öf pöf edipte kendini güçlü hissedeceği bir anda kendine koz edinen bir kişiden hayır gelmez!
Carcarcar konuşan bi tip dahi olsanız seven insan sevdiği için herşeye katlanır bırakında tek kusurunuz biraz kafanızdan kurmanız ve bunu sorun etmeniz olsun. ozaman başınızda durupta biraz daha ilgi gösteripte kafanızda kurmanıza izin vermeseymiş?
veya sizi taa başta dinleyipte birsürü türettiğiniz senaryoları biriktirmenize ve delirmenize izin vermeseymiş?
tecrübe konuşuyor burda.
ama aşk, iyiki nefrete çok yakın, ya değilse ben aptal aşık rolünde daha çok ezilecektim. neyse güzelim, umarım anlatabilmişimdir,
bu süreçte sen yine destek çık dediğin gibi zor bi dönem geçiriyormuş bu yüzden ruhsuz olabilir, ama bu ruhsuzluk hayatına gireceği yeni mesleklerde,
yeni gelişimlerde devam ederse gardını al ve kendini koru derim. sen mal değilsin, sen insansın seevgiye ilgiye ihtiyaç duyarsın. birdeee birde en önemlisi 'asla sizden istediklerini alıpta istemediklerini itmesine razı gelmeyin' bu ne demek biliyormusunuz? sizden işine gelenleri almak, işine gelmeyenlerdede uzaklaşmak. sizin ona ihtiyaç duyduğunda dört nala kaçması dır. asla buna izin vermeyin. asla kullandırtmayın kendinizi. aşk böyle lanet birşey olamaz.. ah bu duruma nasıl düştüm ben. mafoldumben
kendinden çok çok fazla verirsen,
çok kötü çakılırsın yere. hayata küsersin.
kimse bu durumu değmeyen bir kişi için haketmez.
ayrıca herkes bazen abartır, hiçkimse kusursuz değildir,
herdaim olmayabilir ama herkes birbirlerini kusurlarıyla yargılayacaksa zaten o ilişki baştan gidiktir.
sevdiğin gerçekten seni seviyorsa kusuruna bakmaz senin kızmaların bile ona tatlı gelir. gelir seni sakinleştirir yatıştırır ve aynı şekilde sende öyle yaparsın. böyle dedim diye direk kötü davranmana gerek yok sevdiğin kişiye. yaptıklarını tart ölç biç dedim ya ektiğini ver eline. sevgi veriyosa sevgi ver eline, hüzün veriyosa hüzün.
seni sevdiğine emin ol ona göre davran ama tabi en iyisini yine kendin bilirsin.
üzülmemen için söylüyorum hepsini. ve asla yukarda yazılan yazılardakiler gibi kaybetmek kolay kazanmak zora kaçıpta kendini ezdirme. adaletli davranırsan ne sen kaybedersin nede sevdiğin kişi. kaybetmemek için kendini benim gibi ezdirirsen böyle kenara fırlatılmış bir leş yığını gibi dımdızlak kalıverirsin.
ben neler neler yaşadım bi bilseniz...
farklıydım belki, zor kaybetti beni ama tam kaybetti. kırdı dağıttı sövdü ağlattı aklına gelebilecek herşeyi neredeyse yaptı.. yinede kaybetmedi bırakmam seni dedim ama gönlüm usandı, dokunsalar ağlayacak dereceye geldim. bu duruma düşmemen için, ne sen kendini ezdir, nede sevdiğini ez.
aah görkem ah!
neyse, saygılar sevgiler.