canomm apnterim kaffaltıya kaçtı sanırımmcokacimcoook
panter bisde geliyorus kaffaltıya bi bardak çayda bise koyykaydirigubbakcemile
seramik obje alıcaktım balsanat diye bi yer var başka bildiğiniz bi yer varmı kıslar
saqol canım yatamam canım dedim ya isimleri tam bilmem ama..
sarıgüzel birde kız meslek lisisinin orda yer açmış sanırım aklında olsun.
herkese merhaba..geçmiş olsun dilekleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim dostlar..bu gece yazarım dadim ama oğlum çok geç geldi hastahaneden sonra da gelince onunla ilgilendim yazamadım.:a015:.malum hastahanelerde uzman dr bulmak mümkün değil.akşma acilde 300 çocuk varmış ve tek bir dr oda pratisyen..klava: inanın çoğu hasta aileleri çocuklarını özel hastahanelere götürmüşler..peki durumu olmayan ne yapsın mecbur ..neyse bişey yapmamışlar bir iğneyle geçiştirmişler.yarın uzmana getireceksiniz demişler. neyse şimdi götüreceğiz oğlumu..ateş miğde bulantısı iştahsızlık ve kusma ..ne dersiniz korkmazmı insan.. geçenlerde bir babanın ağzından bir yazı okudum şok oldum domuz gribi hakkında . biliyoruz diyecegiz ama bilmediklerimiz.o yazıyı alıntı yapıcam lütfen okuyun arkadaşlar..sağlıklı günlert diliyorum hepinize...ŞenizŞeniz
BAŞINA DOMUZ GRİBİ GELMİŞ BİR BABANIN HİKAYESİ...
O baba, benim: İŞTE HİKAYEM...
Küçük kızım 4 gün ateşli seyir izleyen bir grip geçirince, tedirgin oldum.
Cumartesi gecesi başlayan ateş, kusma hissi, başağrısı ve kırgınlık hali, küçük kızımda bir hastalığın başladığının işaretiydi.
Zaten tedirginiz. Küçük kızım o adı lazım değil gripten mi oldu?
Önce, 'Bekleyelim' dedik.
İkinci gün, yine gece, kızımın ateşi yükseldi.
Üçüncü gün, okula gitmesi gerekiyordu.
Ama göğsünde - bronşlarında bir doluluk - vardı ve öksürüyordu.
O gün okula gitmesin dedik; yarın gider.
O geceyi, bu kez daha ateşli geçirdi.
Dirençli bir ateş, balgamlı bir öksürük.
Artık mutlaka doktora gitmenin zamanı geldi diye düşündük.
Sürekli bir çocuk doktorumuz var; onunla zaten konuşuyor, danışıyorduk.
Ama ben, çocuk doktoru yerine, bu işlerin uzmanı birine mi göstersem demeye başlamıştım.
(Yok, çocuk doktoru dışında birine götürmenin bir anlamı yok: Göğüsçü, mikrobiyolog... Önce çocuk doktoruna gitmek gerekiyor.)
Belki bir hastaneye götürsem...
Akciğer grafisi - röntgeni de çekilse...
Gerekiyorsa test'i de yapılsa...
Bizim Anadolu yakasının çocuk sağlığı konusunda iyi sayılabilecek bir hastanesine götürdüm kızımı, sabah.
Doktor steteskobuyla kontrol etti, ağız - burun kontrolü yaptı, şikayetlerimizi dinledi, 'domuz gribi olabilir' dedi.
Peki ne yapmalıydık?
Gribin domuz gribi olup olmadığını anlamak için bir UZUN TEST vardı.
Onu sadece iki laboratuar ve GÖZTEPE SSK yapıyordu.
Sonucu ancak 4 günde alınabiliyordu.
Bir de 'kısa test' var.
O test yarım saat içinde sonuçlanıyor ve virüsün İnfluenza A yani grip virüsü olup olmadığını belirliyor.
Eğer İnfluenza A testi pozitif çıkarsa, 4 günlük testin sonucunu beklemeden, domuz gribi olması olasılığı yüzde 90'lara kadar yükseliyor.
Bu da tedavi için, başka bir aşamaya geçmek anlamına geliyor.
Sabah ilk gittiğim hastanede o test'ten kalmamıştı.
Bu 'hurra' halinde test kiti bitmişti.
Evden çıkmadan önce bizim Anadolu yakasının belli başlı hastanelerini arayıp o test'in olup olmadığını sormuş, hepsinden de KALMADI yanıtını almıştım.
E şimdi ne yapacaktım?
Doktor diyordu ki:
Eğer influenza değilse, şu yazdığım ilaçlarla tedaviye devam edelim. Ama influenza a pozitif ise, çocuğun gösterdiği bu seyir ve bu aşamada ANTİ VİRÜTİK tedaviye geçmek gerekebilir. Çünkü ben de daha önce benzer vakalar gördüm ve o vakalarda çok hızlı biçimde zatürreye geçişler oldu; tablo çok hızlı biçimde kötüleşiverdi.
(O hastanede kızımın akciğer röntgenini de çektirdik. Kötü görünmüyor dedi doktor. Ama tablonun hızla değişiverebileceği olasılığı çok kafa karıştırıcıydı...)
Buyrun, bir baba olarak ne yaparsınız?
Endişem tavan yaptı...
Ara - tara derken, influenza test'ini Çağlayan'da Florance Nightingale hastanesinde bulduk.
Burnundan sürüntü alındı ve virüs test'e girdi.
Kızımla yarım saat kadar arabanın içinde bekledik ve sonucu aldık: POZİTİF...
Peki şimdi ne yapmamız gerekiyor?
Sabah gösterdiğim doktor, POZİTİF çıkması durumunda kızımı Göztepe SSK Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürmemi istemişti.
Söylediği şuydu: Özel hastaneler, salgın durumlarında, o salgın hastalığın tedavisini YAPAMIYORLAR. Kızımı tedavi ettireceksem Anadolu yakasında bu işi yapmakla görevli tek hastene olan Göztepe SSK'ya gitmeliydim...
Kızımla ilgili antivüritik tedaviye başlama kararını ancak o hastanedeki doktorlar verebilirdi.
Göztepe SSK'ya gittik. Çocuk acil'e girdik ki, EYVAH!
Kızımdan çok daha hasta onlarca çocuk; o ne öksürükler, dolu dolu bronşlar öyle...
Bir sürü çocuk, hastalığın pençesinde, anne babalar çocuklarını acilde göstermeye çalışıyor; tedavi için doktoru ikna etmeye uğraşıyordu.
Tabloyu hakkaten sözle anlatmak mümkün değil.
Onlarca çocuk, anneler - babalar, aksırık, tıksırık, hastalık ve o ortamda bir şey yapması mümkün görünmeyen doktorlar...
Eyvah ki ne eyvah!
Şimdi ne yapacağız?
Tedaviye başlamamız gerekiyorsa, bu tedaviye başlama kararını kim verecek?
Sabah götürdüğüm çocuk doktoru, 'bu kararı ben veremem' diyor..
Özel hastaneler, salgın grip vakalarında YATARAK TEDAVİ UYGULAYAMIYOR...
Peki şimdi ben ne yapmalıyım?
O kısa sürede içimde yaşadığım fırtınayı yazamam herhalde...
Bir kaç hastane arandım.
Sonra bir özel üniversitenin tıp fakültesi hastanesini...
Durumumu ayrıntılı olarak anlattım.
Tablo çok kısa sürede değişebiliyormuş, bundan duyduğum endişeyi bildirdim.
Ve ne yapabileceğim konusunda bana yardımcı olmalarını istedim...
Gelin ACİLE, bir bakalım dediler...
Elimde test, yanımda kızım o hastanenin aciline gittik.
Doktor kontrolden sonra, kızımı 3 saat kadar acile yatırdı.
Bronşları sık sık tıkanan küçük kızım için RİSK vardı.
Antivüritik tedavi için, belirtilerin başladığı ilk 48 saat içinde gitmek gerekiyordu.
Eğer iki günü geçirmişseniz, tedavi çok da etkili olmuyordu.
Kızıma acilde ventolin - bronş açıcı işlem yapıldı.
Ateş düşürücü içeren serum verildi.
Tamiflu tedavisi başladı.
Ve evde, tedaviye bu biçimde devam edilebileceği bildirildi.
Bir tam gün süren hastane turlarımız, orada sona erdi.
Kızımın nefes alıp vermesi, ventolin sonrası kolaylaştı, ama aşırı balgamlı öksürüğü devam ediyordu.
Tablonun daha da kötüleşmemesi için ilk müdahale yapılmıştı. Ve bir hafta kadar evde devam edecek bir tedavi süreci başlamıştı.
Tüm bu hikayeden çıkartılacak bazı dersler olduğunu sanıyorum...
Bu satırları, benim hikayemden fayda sağlayabilecek başka 'mağdurlar' için yazıyorum.
Bu kadar özel'imi, çok yakınlarım dışında kimseye anlatmam mümkün değil. Ancak benim özelimin, şu aşamada, endişeli anne babaların işine yarayabileceğini düşünüyorum.
Keşke bu olay başıma gelmeden önce, başına böyle bir iş gelmiş birinin deneyimlerinden haberdar olsaydım.
Kızım şimdi daha iyi, inşallah tamamen iyileşip ayağa kalkacak.
NEVZAT BASIM
NOTLAR:
Yukarıda yazdığım hikayenin mali boyutunu da bilmek isteyebilirsiniz: 720 tl
Üç hastane dolaşmak, doktora görünmek, test yaptırmak, akciğer grafisi çektirmek ve bir hastanenin acilinde müdahalede bulunulmasının toplam maliyeti bu kadar.
Kızım SSK'lı, aynı zamanda iyi olduğunu düşündüğümüz bir sigorta şirketinin YATARAK TEDAVİ kapsamında.
SSK'lılık, artık özel hastanede bir işe yaramıyor. Kızımın sorunu yatarak tedavi kapsamında olmadığı için özel sigortam da bir işe yaramıyor. (Sadece bazı hastanelerde indirim sağlıyor. Son gittiğim özel üniversite hastanesinde acil müdahale için 541 liralık bir fatura çıkartıldı; biz indirimli 367 tl ödedik.)
Eğer bulur da influenza A testi yaptırmak isterseniz onun fiyatı da 100 lira civarında. Ama SSK bu testi karşılamıyor.
Herkes biliyor, Tamiflu, bu hastalığın tedavisinde etkili iki ilaçtan biri.
Ama hakkındaki 'dedikodular' beni hep korkutmuştur.
Tamiflu'nun çocuklar için kullanılan şurup versiyonu, PİYASADA YOK.
O yüzden kapsül versiyonunu kullanmak zorundasınız. Ancak SSK, çocuklara kapsül verilmişse, o ilacın parasını ödemiyor; illa ŞURUP olsun istiyor.
Tamiflu kapsülün kutusu 40 lira civarında.
İçinde 10 kapsül var.
Doktorlar, eğer çocukla temas durumu varsa, ailenin diğer üyelerine de bu ilacı veriyorlar; önlem olarak.
Eğer kendinizi riskli grupta görüyorsanız, yaşlıysanız, başka bir küçük çocuk varsa, onların da bu tedaviye başlaması isteniyor.
Bizim anneannemiz ve ablamız (küçük kızımdan 3 yaş büyük ablası) da bu ilacı kullanmak durumnda kalıyor.
Bu olayın üzerinden biraz daha zaman geçince şunu kendi kendime sormaya başlayacağım sanırım:
Acaba panik yapmakta haklı mıydım?
Bekleseydim, sorunsuz geçer miydi?
Az sayılmayacak bir masraf yaptım, bu kadar masraf yapmadan da bu soruna bir çözüm bulabilir miydim?
ANCAK: Bir yanıt bulabilir miyim; bilmiyorum...
alıntıdır
çok uzun ama lütfen okuyun...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?