Saygı görmek, insanca muamele görmek için ne yapmalıyım?

Anlattıklarınızdan anladığım ortamlarda kabul görmek için çaba sarf eden birisiniz. Asıl sorun kendinizi sevmiyor ve güvenmiyorsunuz. Siz kendinize güvenip , kendinizi değerli bulmuyorsunuz. Bu duruşunuza da yansır tereddütlü konuşmalarınıza da belki titreyen sesinize de. O yüzden duruşumu düzelttim diye bakmayın sadece kendinizi sevin, bunu yapabilirseniz, her şey kendiliğinden düzelecek zaten
 

Benim yazamadiklarimi özetlemissiniz. Sürekli bir kendimi sevdirme, kabullendirme cabasindayim. Bazi arkadaslar gülümseme kötü degil demisler ama ben kendimi anlatamadim, benimki aptal bir gulumseme ve yersiz, surekli. Hatta bunun psikolojik karsiligi bana dokunmayin, benden kotuluk gelmezmis.

Keske durusla, ses tonuyla duzelseydi. Diger yol cok daha uzun ve mesakkatli.
 


insanlar dengesiz bazen bu sizinle bağlantılı olmayabiliyor ya da nasıl olsa cevap vermez diye dusunuyor ama sozden ağizinin payını aldikça susuyorlar.

Patavatsız insanlar herkesin karşısına cıkabiliyir bu size has durum değil.
 
Ben geçen seneye kadar dışardan bakılınca çok sert görünen, insanların konuşmaya çekindiği bir insandım. Bunun sebebi sadece dik yürümem olamaz diye düşünüyorum. Dik duruyorum ve boyum da uzun olduğu için heybetli görünüyorum ama bu tek sebep olamaz. Çünkü yakınlarım da benden çekinir. Bence sebebi ergenliğimden beri beni rahatsız eden, sınırımı ihlal eden şeyleri karşımdaki insanın statüsünden (anne/baba, öğretmen, kaymakam, profesör, doktor, kaybetmek istemediğim bir arkadaş vs.) çekinmeden düzgün bir üslupla söylemem. Yani beni tanıyan herkes bilir ki bana haksızlık ederse, ağzına geleni söylerse bunun bir karşılığı olur.

Bazen sabrım taşana kadar bekliyorum sorun çıkmasın diye, sonra daha büyük sorun çıkıyor. O yüzden bunu da yavaş yavaş bırakmaya çalışıyorum.

Geçen sene ne oldu derseniz, uğradığım şiddetli mobbing sebebiyle kendimi ezik hissetmeye, sesimi çıkaramamaya başladım. Sonraısnda terapi aldım ve şu an çok iyiyim. Hatta geçen hafta bana mobbing uygulayanlardan biri yine bir saygısızlık yaptı, çok sinirlendim. Bana bunu yapmasına nasıl müsade ediyorum diye kendime çok kızdım ve hemen arkasından ona benzer bir tavırla haddini bildirme kararı aldım. Hatta hemen devreye soktum, aynı şekilde ben de ona insan değilmiş gibi muamele ettim ve etmeye de devam edeceğim :) Bunda terapiyle ruh halimi iyileştirmemin faydası çok oldu. Muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kandaymış :)

Kız kardeşim çok daha güler yüzlüdür, sıcakkanlıdır ama o da benim gibi sınırlarını ve haksızlığa tavrını belli eder. Hatta onu kendimden daha güçlü ve özgüvenli görürürüm ben. Yani, bu mizaçla alakalı değil tamamen. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var.

Güler yüzlü olmanız (bence çok güzel bir özellik), ses tonunuz yada duruşunuz bu konuda minimal etkiye sahip bence. İnsanlar sizle konuşana kadar etkili olabilir. Siz kendi içinizde özdeğerinizi, özsaygınızı arttırın, insanlar bunu hisseder.

'Çocuklarımızın saygın yetişkinler olmasını istiyorsak, biz onlara saygı duymalıyız' diyor Doğan Cüceloğlu. Bizler artık yetişkiniz, anne-babamızın yetiştirmesi geride kaldı. Artık kendimize ebeveynlik yapmak zorundayız. (Self-parenting kavramını araştırabilirsiniz.) İhtiyaç duyduğumuz saygıyı önce biz kendimize göstermeliyiz. İnsanlar, bizim kendimize tavrımıza göre bize davranırlar.
 

Beni anladiginizi hissediyorum, bahsettiginiz ezik hissetme, sesini cikaramama bende yillardir mevcut zira. Yavas yavas kabugumdan cikiyorum, cünkü daha önce bana mobbing uygulandigini bile farketmiyordum. O anlarda garip bir his geliyordu midemden, ama hemen manipule ediliyordum. Saka yapiyoruz, neden aliniyorsun vs. simdi setlerimi daha sert cekiyorum, ama biriktikten sonra.

Gülümseme evet güzel bir sey ama söyle tarif ediyim; ben o anlarda gülümsemek istemiyorum, gülümseme ihtiyacinda, zorunda hissediyorum. Arti bu dozunda bir gulumseme degil de daha saf, salakvari bir sekilde. O yuzden torpulemeye calisiyorum.

Yorumunuz bana cok iyi geldi, tesekkur ederim.
 

Bu arada self parenting yapmaya calisiyorum, ama acikcasi kendimi seversem her sey duzelir baglantisini kuramiyorum kafamda. Orasi oturmuyor.
 
Konu çok öz bir konu, ben de takipteyim.

Ben de olayın kendine güvenmekle alakalı olduğunu ve kendinizi tanıyarak ve sevip, güvenerek asabileceginizi düşünüyorum. Bir de sizi etkileyen ortamlar etkili. Mesela ben en çok ailemin, daha da çok akrabalarımin yanında kendimi güvensiz ve huzursuz hissediyorum,kendim gibi olamıyorum. Neden bilmiyorum, bende bu konuya eğildim mesela şu aralar. Sizde sizi en çok huzursuz ve kendiniz olmaktan uzak hissettiren dinamikleri bulup onlar üzerine çalışın bence. İşe yarar diye düşünüyorum. O etkenlere bakış açısını değiştirince, üzerimizdeki etkilerini de yönetebilir hale gelip daha mutlu daha huzurlu günler yaşarız.
 
Bu gülümseme hali bende de mevcut.aslinda salakvari demek istemiyorum ama daima hoşgörü ile gülümser bir ifade.ama hep bu ifade hakim.bunuda nasıl farkettim.yine iyi niyetsiz insanlardan birisi sonrası farkettim.bana dediki neden herşeye gulumsuyorsun birde yanakların kızarıyor falan diye kahkaha attı.okadar utandimki.o günden sonra aynaya baktım evet ben neden gülümsüyorum sürekli dedim.ne acı dimi halbuki gulumsemek sadakadır,iyi bir haldir ama daima gülmek belkide hoş olmuyor.hala sürekli gülümsüyorum elimde değil ama biraz daha kontrol altına almaya çalışıyorum.bide gulumseyince kendimi güzel buluyorum :)
 
Gülümseme olayı bende de çok vardı bu arada. Bir animdan bahsedeyim, Kapalıçarşı'da esnafla konuşurken ürünleri hakkında hep gülümseyerek konuşmuşum. Çıktıktan sonra arkadaşım neden böyle her şeye gülümsüyorsun, ne gerek var demişti. Oysa benim normal halim yani o. Yoo her zamanki gibiydim işte dedim. İşte çok fazla gülümsüyorsun dedi. Ben çok garip bir şey yapıyormusum gibi ama bence onun tepkisi saçmaydı. Biraz düşündüm sonra saldım gitti o düşünceyi kafamdan. Beni ben yapan bir şey gülümsemek, seviyorum, mutlu oluyorum ve konuşurken kendiliğinden konuveriyor yanagima. Ben de özgüvenimin düşük olduğu zamanlarda bu tarz özelliklerimi garipseyip incelemeye alıyorum ama bunlar aslında garip şeyler değil kendi doğal hallerinde geliştiklerinde.
 
Sizi anlayabiliyorum biraz.
Öncelikle etrafınızda ki insanlar özellikle şu kuzen çok edepsizmis! Böyle insanlara ne yapsan edepsiz olmaya devam eder. Kendimizi tanımamız zaman alabiliyor, bu zamanda bir kaç hata yapabiliyoruz. Ben önceleri çok kızarırdım ve bu huyum ben de bi süre sonra korkuya dönüştü. Yani şimdi bir şey söylersem utanırım ve kızarırım diye konuşamıyordum bile ki bu çok kötü oluyor:)) baya domates gibi olurdum, zamanla çözdüm bu durumu şimdi masallahim var arsızlıkta nirvana:) ama bazen özlüyorum o kızı ne bileyim...
Ama hiç bana terbiyesizlik yapılmasına musade etmedim bu sayede uzun süreli ve tekrarlayan şeyler yaşamadım. Ben sanki suratına bi gülümseme yapıştırılmış gibi gezen birisiyim, bi odaya girerken ya da birisiyle konuşmaya başlamadan evvel hemen bi başımı selam verir gibi eğerim, her daim patron karşısında gibi bi eğiş bu/ ses tonum malesef çok ince bunu ses kayıtlarımda da görüyorum ama tüm bunlar tersine beni koruyan şeyler diye düşünüyorum. Öyle ki bu huyum sayesinde çoğu zaman bana haksızlık yapıldığında, benden önce atlayan kalabalıklarım oluyor.
Aslında dışarıda ki insanların bize davranışları biraz onlara verdiğimiz mesajlarda, biraz da bizim onları okumamizla alakalı galiba.
Bir arkadaşım demişti ki "senin gözlerinin içinde bir deli var, ben bu deliden bazen korkuyorum". Aileden gelen bir şey bu ve evet farkındayım, kafam atmaya yakın parlıyor ki gözlerim, karşımda ki hemen toparlanıyor. Bu hep böyle olmadı bazen pitbul gibi saldirdigim da oldu tabiki.
Şimdi önce size bu kabalığı yapan kişilerin profillerine bakmak lazım. Tanıdık insanlarsa eğer, onlara nasıl davranmaları gerektiğini gerekirse acımasızca aşağılayarak öğretmek lazım. Ancak arada sırada tanımadık insanlarda bunu yapıyorsa üzülmeyin hepimizin başına geliyor bu, ağzı iyi laf yapan ve kendini savunabilen birisi oradan rahatca kurtulur ama biraz çekingen birisi için tam bir av olma alanı. Bunu kafaya takmayın eğer sık yaşanmıyorsa.
Tanidiklarda terbiyesizlik yapanlar ile de selami sabahı kesmenizi öneririm ben. Neden sorulduğunda "terbiyesiz olduğunuz için" deyip geçmek en iyisi.
 
biraz özgüveninizi yükseltmeye çalışın daha sık ortamlara katılın daha sosyal olun
 
Yahu neyi kontrol altına alıyorsunuz?
Elalem laf söylemiş. Çok da güzel, devam gülümseyin. O sizin cevap vermicenizi bildiği için öyle laf konuşmuş. Sen öğretsene bana nerede ne zaman güleceğimi, bende sana nerede ne zaman konuşacağını öğreteyim ki herkes seni salak sanmasın gibi bir şey diyip üstüne sırtıp konuya noktayı koyacaktın.
Ezilip büzülmek, onu haklı görmek, kendini bu yüzden değiştirmek, no.
 
Sürekli gülümsediğinizden ya da nezaket sahibi, hassas bir insan olduğunuzdan olabilir. İnsanlar her istediğini söyleme hakkı buluyorlar maalesef.
Ağızlarının payını veriyorum demişsiniz, çok güzel. Ondan sonrasında iletişimi koparmayın, hiç sorun yaşamamışsınız gibi gülümseyerek devam edin. Sonrasında tersi kötü deyip söylediklerine dikkat ederler

Birde yerinizde olsam spora başlardım. İmkanınız varsa reformer pilates yapabilirsiniz, çok daha kısa sürede etkisini görürsünüz. Spor insana özgüven katıyor gerçekten.
 
Kendinizi olduğunuz gibi sevin.
Insanlar da etten, kemikten, 9 aylık.
Elalem bana laf diyecek, susup oturacağım, oldu.
Annem babam beni elalem gelsin de aşağalasın diye ben hastayken başımda bekledi, okuttu, yemek pişirip önüme koydu. En azından ebeveynlerinden bu değeri görmüştür insan.
Bu yüzden kimseden eksiğimiz yok.
Bankaya para yatırır gibi, kendinize hep yatırım yapın. Biraz bencil olun dış dünyaya karşı. Kimseyi memnun etmek zorunda değilsiniz, nasılsanız fiziken, karakter olarak, ruhen tam öyle sevilmeye değersiniz.
 
Son düzenleme:
Dik duruş dediğin şey bende var.
Ama bilerek değil. Fiziken öyle galiba.
Annem hatta hep der "toykurma". Normal yürü diye.
Iyi de ben normal yürüyorum, ben böyle rahatım.
Bu yüzden dikkat falan da etmiyorum.
Insanların bana davranışı da bundan dolayı farklı değil. Yani alakası yok bence.
Arkadaşımın sevgilisi bilerek dik yürür ve belli de olur. Yapmacık duruyor. Doğal fiziki yapıdan dolayı rahat yürümüyorsan kendiliğinden, belli oluyor.
Kamburda durmayın sağlık açısından. Spor yapın.
Mutlu hissettikçe, bedenle bir oldukça vücüt rahat ve doğal bir biçimde "dikleşir" zaten. Siz kendinize yatırım yapmaya başlayın, gerisi gelir.
 

Cok tuhaf, ben de ailemin ve arkadaslarimin yaninda rahat hissederim kendimi. Is ortaminda da mesela bazi arkadaslarla daha rahat bazilarindan cok cekiniyorum. Inceledigimde cekindigim insanlar sesleri gür, fazla özgüvenli diye tanimladigim insanlar.
 

Ben de sonra sonra farkina vardim. Rahat oldugum ortamlarda gulumsemiyorum oyle. Tepkilerim daha normal, daha vasat. Ama cekindigim ortamlarda hemen bir gulumseme hali tuhaf hareketler. Bir girdigim ortamda beni saf sanmislar hatta. Halbuki bu bir maske.
 
Gayet tatlış bir şekilde Sen en son ne zaman aynaya baktın diye sorsaydın ya sorsaydın
Görürdü maymunu...

kadının sorunu kendisiyle,senlik birşey değil buna kalıbımı basarım
 

Evet bazi insanlar gercekten edepsiz. Tanidik, akraba dinlemedim hepsini kovaladim hayatimdan:) burada adim atabildim, simdi sirada kendimi korumak var.

Sizdeki gulumseme eminim dogaldir, ya da gercekten icinizden geldigi icindir. Bende ki ya da yazan bir kac arkadastaki tamamen caresizlikten, koruma ic gudusunden.
 
Bu malesef biraz da yaşadığımız toplumun bir hastalığı. Nezaket ve tevazu "eziklik", güleryüz bilhassa kadınlarda "iş atma" olarak yorumlanıyor. Sen insanlarla iletişim kurarken seviyeli, nazik davranıyorsun aha ben bunu ezerim, ezik bu diye kodluyor adam. Çünkü sağımız solumuz dan dun konuşan, kaba saba insanlarla dolu. Yeni bir şehre geldim ve yeni bir okulda çalışmaya başladım. Gerçekten son derece nazik ve naif bir kadınım. İnsan gibi bir soru sordum müdür yardımcım beni tersledi. O surat ifadesi, o koltuğunda kaykıla kaykıla oturup suratıma bakmadan ultimatom vermesi, son derece iğrençti. Bu tavrı diğer öğretmenlere gösteremiyor çünkü herkes çemkirme modunda. Ben yeniyim ve nazik bir insanım diye üzerime gelebileceğini sandı. Allah kahretsin! Hemen pençelerimi çıkarmak zorunda kaldım ve kaşlarımı çatarak sesimi de bir derece daha yükselterek konuşmaya başladım. O şekilde işimi halletti! Çıkarken de "gene de teşekkürler" dedim suratına bakmadan. Ne gereği vardı? Yani sorunu duruşunuzda ses tonunuzda aramayın. Buralarda malesef ki böyle.. Ekşi sözlükte başlık da vardı tr'de nazik olanın ezilmesi diye.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…