Sevgi açlığı

Ben de daha önce terapi aldım ve sadece son doktordan çok fayda gördüm. Hatta şimdi baktığımda bir tanesinin beni hiç anlamamış olduğunu bile düşünüyorum.

İnsan beyni geçmişteki problemleri çözebilen bir yetiye sahip. Geçmişte çok büyük travmalar yaşayan insanlar da tedavi ile normal tepkiler veren sağlıklı bireylere dönebiliyorlar istedikleri ve problemlerinin farkında oldukları takdirde. O yüzden bence denemeye değer.
Merhaba. Benimde konu sahibiyle benzer bir problemim var anne ve aile sevgisi görmedim. Görmüyorum. Duygusal anlamda bir bağım yok annemle. Ve bu durum beni çok etkiliyor özellikle son zamanlarda.
Siz hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama eğer istanbulda bende fayda gördüğünüz doktora gitmek isterim. Çünkü psikiyatra gitmeyi düşünüyorum bu haftaicinde.
Bu arada konu sahibi lütfen kusura bakmayın sanki kendi problemimi anlatmış gibi oldum.
 
kreşe gittiğimde ilkokula gittiğimde kimseyle uyum sağlayamadım o dönemlerde yanına oturulması istenmeyen kişiydim....
Bana böyle hissettirenler benim yaşlarımdaydı 5 6 yaşlarındaki çocuklar...

18 19 yaşlarımda ailemin mükemmeliyetçiliği hat safaya ulaştı ve ben zaten olan depresyon durumuyla baş edememeye başladım
Her yaptığım olumsuz şeyde aşırı derece kızılınıyor ve çevre düşünülüyordu...

Annem ne yaptı biliyormusun yataktan hiç çıkmadı biri ölmüş gibi ağladı, babam senin yüzünden diyerek beni daha çok mahvetti
Kardeşlerim de aynı şekilde...

Çantamı aldım çıktım hedefımı değiştirdim hedefim kendim oldum sadece ben ama kendimi mutlu etmek de sandığım kadar kolay değilmiş(fark etmeden ben de ailem gibi olmuşum mükemmeliyetçi biri)

Hala bir miktar öyleyim ama o zamanlardan daha azı artık sadece kendim için hedeflerim var para biriktimek tatile gitmek başarılı yıl geçirmek istedıgım filmi izlemek...

Ve uzunnn tartışmalar hakaretlere varan tartışmalar sonucunda kendi çaplarındabenim durumumu kabul ettiler...

Sevgi beklemeni net anlıyorum o açlığı net anlıyorum ama hiç bir zaman tam olarak sevildiğimizi bilemeyeceğimiz bir dünyadayız...
Hedefin sevgi görmek değil de sen olsun kendin...

Her gelenin bir gün gitme ihtimali(ölüm dışında)
Bence %51
Bu kadar yüksek bir oran için kendini gözden çıkarma ama şu da değil çabalama umursama demiyorum
çabalamadan umursamadan sevgi olmaz bundan zevk de alamazsın...

Her ilişki her ne konumda olursa olsun kötü durumlarla vardır ayrılık tartışma beklentilerini karşılayamama gibi.....
Hayatın sevgiye bağlı olmasın kendime bağlı olsun ailede sadece bir yere kadar...
 
Onun ilişkisi nasıl anne babayla?
Annem konusunda fikirlerimiz aynı .
Ama o erkek ve benim kadar rijit degil . Benim kadar umursamıyor onlarla ilişkisini, bu yüzden Sanırım etkisi benim kadar yıkıcı degil ve annem ona 1 yıla yakın baktı . Sonrasında da 6 yaşına kadar çok sevgi dolu bir akraba baktı .
Ben 2.5 yaşında kreşe başladım .
 
Teskkur ederim. Arkadaşlar konusunda çok şanslıyım. Muhteşem ilişkilerim var , etrafimda beni gerçekten cok seven iyi hissettiren insanlar var .
Ama sanırım şimdiki ilişkiler biraz daha yüzeysel kalıyor . Bu yara daha derinde.
Derin yara zor dur dikiş tutmaz tampon yapsan kanaması durmaz en olmadık yerde sızlar sızısını bastıramazsın
 
Şu dizilerde görünen anne- kız iliskisine hep ozenmistim küçüklüğümde ama annem asla sevgisini belli eden biri değil
Saç okşamak öpmek vs hiç yaptığı şeyler değil

Ama evlenip uzak bir yere gelin gidince bizim anne- kız ilişkimiz çok başka boyut kazandı
Küçükken köyde yaşardık 4 kardeşiz annem tarla hayvanlar ve ev işleri arasında öyle Şapur şupur öpen koklayan biri olamadı ama sevgisini hep hissettik. Öpen seven kucaklayan hep babamdı ama annem küçük hareketler ile belli ederdi sevgisini. Mesela pazardan hepimizin en sevdiği farklı peynir hep sofrada olurdu. Hastayken yiyebildiğim tek şey daha burnum akmaya başlamadan hazır olurdu. Gece gelir yanımıza yatardı. İlla yani canım kızım filan demek gerekmiyor. Sonra biz ergen olduk ilçeye taşındık anne kız kahve saatlerimiz başladı. En dandik toz kahve ve süt tozu ile yapılan ama bizim okuldan gelmemiz beklenmiş olarak kahve içerdik.
Sosyal medyadaki tv dizilerindeki anne kız profilleri 2000li yılların ilişkileri ben 80-90 kuşağında çocuktum bizim zamanımızda göstere göstere çocuk sevmiyorlardı ama herkes bilirdi sevildiğini kOllandığını. Şimdi de böyle göstere göstere sevgi yaşayanlar kesinlikle vitrine oynuyor gibi geliyor. Annem ile günde iki üç kez konuşuruz bazen yetmez bile. Hep aynı naptın ne yedin içtin vb ama bilirim sevdiğini..
Bir de şöyle bir şey var belki konu sahibinin annesi de kızım şöyle bir gün gelip içten sarılmadı benim için şunu yapmadı diye özeniyor olabilir ya da keşke zamanında çalışmak zorunda olmasaydım diye pişmanlık yaşıyor olabilir. Bir yerden birinin adım attım sevgi göstermesi gerekir ki en saf ve karşılıksız olan anne evlat sevgisi.. benim şansıma kardeşlerim vardı hem kedi köpek gibi dövüşür hem de akşam beraber uyuyalım diye ağlardık
 
Annem konusunda fikirlerimiz aynı .
Ama o erkek ve benim kadar rijit degil . Benim kadar umursamıyor onlarla ilişkisini, bu yüzden Sanırım etkisi benim kadar yıkıcı degil ve annem ona 1 yıla yakın baktı . Sonrasında da 6 yaşına kadar çok sevgi dolu bir akraba baktı .
Ben 2.5 yaşında kreşe başladım .
Anladım. Kız kardeş olsa farklı olurdu zaten. Bir nebze de olsa o sevgiyi tadardin. Erkekler daha içe kapanık oluyor. Uzulse de söylemez muhtemelen.

Annenle yuzlestin mi? Bir de inanıyorsan eğer cakralarina baktır ve ona göre uygulama yaptır.
 
Anladım. Kız kardeş olsa farklı olurdu zaten. Bir nebze de olsa o sevgiyi tadardin. Erkekler daha içe kapanık oluyor. Uzulse de söylemez muhtemelen.

Annenle yuzlestin mi? Bir de inanıyorsan eğer cakralarina baktır ve ona göre uygulama yaptır.
Hayır hayat boyu yuzlesebilecegimi sanmıyorum bu konuda konuşabilmek 25 yılımı aldı . Çakralar konusunda emin değilim açıkçası :KK53:
 
Hayır hayat boyu yuzlesebilecegimi sanmıyorum bu konuda konuşabilmek 25 yılımı aldı . Çakralar konusunda emin değilim açıkçası :KK53:
Bence yuzlesmelisin. En çok bu rahatlatir seni. Yani diğer konuda elbette fikirler farklı ama ben olsam her yolu denerdim sanırım.
 
Bence yuzlesmelisin. En çok bu rahatlatir seni. Yani diğer konuda elbette fikirler farklı ama ben olsam her yolu denerdim sanırım.
Bence yüzleşmek çok da rahatlatmıyor neden neden diyorsunuz ben yüzleştikten sonra bile uzağım ve sürekli neden diyorum...
Yok onlarda şöyleymiş yok yanlış yapmış olabılırlermiş de...

O günler geri gelmeyecek her yüzleştiğimde daha çok öfkeleniyorum..
Çocuk kaldıracak psikolojin yoksa allahaşkına doğurma
 
Terapide bir söz var
Annenin doyuramadığını ,dünya doyuramaz
Diye. Durumunuz tamamen buna bir örnek. Benim de iki tane kızım var, biri 7 ,biri 1 yaşında. 7 yaşında olanla bazen çok çatışıyoruz, bazen sinirlerime hakim olamıyorum, bağırıyorum, sert sözler söylüyorum sonra çok büyük pişmanlık yaşıyorum. Anne ile olan ilişki hayatin her anına yansıyor, her şeyi etkiliyor, o yüzden öfkemi kontrol altına almam gerektiğini biliyorum, çabalıyorum, inşallah daha sakin kalmayı başarabilirim.
 
Şimdi neyseki hepsi düzeldi gibi . Ama bu sevgi açlığı geçmiyor. Sürekli bununla ilgili ataklar yasıyorum. Birini seviyorum sanıyorum (erkek ) sonra çok bağlanıyorum, çabalıyorum (prensiplerimi asla asmadan) ama olmuyor ve donup bakınca aslında onu sevmediğimi sadece hayatımda biri olmasını çok isteidigimi fark ediyorum. Böyle böyle ilişkilerimi mahvediyorum , insanların dengesini bozuyorum . Çünkü birden bir şey hissediyorum açıkça söylüyorum, etkileniyorlar, heyecanlanıyorlar, hayatımda olmak istiyorlar o an; sonrası gelmiyor tabi ; çünkü yok aslında iki taraftada yok . Ama o zamana kadar insanlar yapmayacakları şeyler yapıyorlar, suçlu hissediyorlar .
Ya da birini cidden sevince de çok ciddi sinir atakları geçiriyorum acayip derece güvensizlik içinde hissediyorum. Eskiden bana şefkat göstermiyorlar ondan derdim ama son yılda fark ettim ki alakası bile yok. Sorun tamamen bende.

Bu paragraf benim de hayatımın,ilişkilerimin özeti.Umarım çözümünü bulursunuz/buluruz.
İnsanları incitiyorum ama elimde değil,sonra kendime de kızıyorum,bu döngü beni daha da mutsuz ediyor.Sebebi sevgi açlığı mı yoksa çocukken yaşadığım birkaç şey mi ben de çözemedim.En iyisi uzmanla konuşmak sanırım.
 
Konu hakkında yorumum psikoloğa gitmelisin bence, iyi bir psikolog çözer bu durumu. Konudan bağımsız ayrılık acısı temalı konulara yaptığın eleştirel, küçümseyici ve suçlayıcı yorumlarının sebebini şimdi anlıyorum.
Hiç kimseye küçümseyici yorum yapmam , Siz öyle anlamissaniz kendi çocukluk yaralarınıza odaklanin bence.
 
Terapide bir söz var
Annenin doyuramadığını ,dünya doyuramaz
Diye. Durumunuz tamamen buna bir örnek. Benim de iki tane kızım var, biri 7 ,biri 1 yaşında. 7 yaşında olanla bazen çok çatışıyoruz, bazen sinirlerime hakim olamıyorum, bağırıyorum, sert sözler söylüyorum sonra çok büyük pişmanlık yaşıyorum. Anne ile olan ilişki hayatin her anına yansıyor, her şeyi etkiliyor, o yüzden öfkemi kontrol altına almam gerektiğini biliyorum, çabalıyorum, inşallah daha sakin kalmayı başarabilirim.
Bu sözü yeme bozuklugu tedavimde çok duymuştum . Maalesef yüzde yüz doğru bir söz
 
Sanırım birincil bakıcınız ile güvenli bağlanma yaşamamış düzensiz bağlanmışsınız. Düzensiz bağlanma daha çok sürekli bakıcısı değişen veya 3 4 kişinin bakımını yaptığı çocuklarda görülebiliyor.
Düzensiz bağlanan insanlar depresiz kaygılı ve ikili ilişkilerinde sorun yaşayan tipler oluyorlar.
Bunun için özel terapiler var.
Tabi sorun buysa...
 
Hiç kimseye küçümseyici yorum yapmam , Siz öyle anlamissaniz kendi çocukluk yaralarınıza odaklanin bence.
Çok şahit oldum o tarz yazılarınıza bu forumda. Hatta aklımda aşırı güçlü bir karakter canlanmıştı. Ama sanırım sizde gayet insani haller olduğunun farkındasınız paylaşılan tüm sorunların, buradaki yazınızdan sonra bunu anladım. Dilerim bundan sonra insanları kırarken iki kez düşünürsünüz.
 
Küçükken köyde yaşardık 4 kardeşiz annem tarla hayvanlar ve ev işleri arasında öyle Şapur şupur öpen koklayan biri olamadı ama sevgisini hep hissettik. Öpen seven kucaklayan hep babamdı ama annem küçük hareketler ile belli ederdi sevgisini. Mesela pazardan hepimizin en sevdiği farklı peynir hep sofrada olurdu. Hastayken yiyebildiğim tek şey daha burnum akmaya başlamadan hazır olurdu. Gece gelir yanımıza yatardı. İlla yani canım kızım filan demek gerekmiyor. Sonra biz ergen olduk ilçeye taşındık anne kız kahve saatlerimiz başladı. En dandik toz kahve ve süt tozu ile yapılan ama bizim okuldan gelmemiz beklenmiş olarak kahve içerdik.
Sosyal medyadaki tv dizilerindeki anne kız profilleri 2000li yılların ilişkileri ben 80-90 kuşağında çocuktum bizim zamanımızda göstere göstere çocuk sevmiyorlardı ama herkes bilirdi sevildiğini kOllandığını. Şimdi de böyle göstere göstere sevgi yaşayanlar kesinlikle vitrine oynuyor gibi geliyor. Annem ile günde iki üç kez konuşuruz bazen yetmez bile. Hep aynı naptın ne yedin içtin vb ama bilirim sevdiğini..
Bir de şöyle bir şey var belki konu sahibinin annesi de kızım şöyle bir gün gelip içten sarılmadı benim için şunu yapmadı diye özeniyor olabilir ya da keşke zamanında çalışmak zorunda olmasaydım diye pişmanlık yaşıyor olabilir. Bir yerden birinin adım attım sevgi göstermesi gerekir ki en saf ve karşılıksız olan anne evlat sevgisi.. benim şansıma kardeşlerim vardı hem kedi köpek gibi dövüşür hem de akşam beraber uyuyalım diye ağlardık
Ben anne hakkını asla ödeyemem benm babamda gosteremezdi korkuyla büyüdük gbi bişey
Bende 80-90 kuşağıim
Evet o zamanlar öyle şeyler göstermek söylemek tuhaf karşılanıyordu
Şimdi ki bazı annelerinde yaptıkları doğru değil elbette
O zamandakiker de doğru değil herşeyin kararında olmak lazm bana gore
 
İşte bu yüzden diyorum. Çocuk yetiştirmek bir sanat bence. Anne baba ise birer zanaatkar. Ama ülkemiz maalesef bu konuda çok eğitimsiz ve gelişime açık değil. Ayni sorundan muzdarip olduğum için seni çok iyi anlıyorum canım arkadaşım. Anneme sarıldığımi bile hatırlamıyorum. Bazen hisleri davranışlarla da desteklemek gerekir. Çünkü insan beyni bunu ister, onay ister. Sırf bu yüzden daha evlenmedim ama çocuk gelişimi ile ilgili birsürü kitap aldim. Umarım birgün bu konuda daha bilinçli bireyler oluruz. Hatta bugün ise gitmek için servis bekliyorum, önce bir araba durdu, sonra içinden orta yaşlı bir kadın indi, genç bir kadın bavulu ile geldi, kadın onu karşıladı ama birbirlerini öyle bir öpusleri vardı ki, ben anca öyle izledim...
Konuya tavsiyem pek yok, kelin ilacı olsa...
Doğan Cüceloğlu'nu takip ediyorum bu aralar,bana iyi geliyor. Belki sana da iyi gelebilir deyip kaçıyorum.
 
Back
X