Popüler Konu Sevgili günlük...

günlüüüükkk neler oldu inanamazsın

aşk'la bir haftadır görüşemiyorduk dün izin aldı tüm gün bizim dedi.. ben de heyecandan uyuyamadım ve sabah 5te uyandım, normalde 9-10 gibi buluşacaktık ama ben dayanamadım giyindim saçımı bile taramadan parmak uçlarımda ilerleyerek çıktım evden, inşallah kimse uyanmamıştır diye dualar ederek sabahın köründe daha hava bile aydınlanmadan gittim yanına

çookk güzel bir gün geçirdik nasıl özlemişimm gün boyu güldük eğlendik, insan kesinlikle kendisini güldüren bir erkekle beraber olmalı günlük, kasıntı erkeklerden bi halt olmuyor tecrübeyle sabit

çok güzel bi hediye almış bi de fotoğraflarımızı çıkarttırmış çok mutlu oldum

neyse güzel bi günün ardından bi parka gittik oturduk göl manzaralı, harika bi yerdi huzur dolu orda da güzel vakit geçirirken ben birden kötü oldum, bi anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü ellerim terledi gözüm karardı derken dengemi kaybettim, nabzım tavan yaptı birden bire :26: oturdum kendime gelmeyi bekledim, dakikalar geçti yok düzelemiyorum, kalp atışım boğazımdan çıkacak sanki.. ne olduğunu anlayamadım.. aşk hastaneye götürmek istedi ama ben eczaneye girelim bi tansiyonuma baktırıyım dedim.. eczanede tansiyonum normal çıktı ama ben hiç normal değildim

evime götür beni dedim tam çıktık gidiyoruz ben daha da kötü oldum ve aldı beni kaptığı gibi doğruca hastaneye götürdü, acil'e gittik kalp krizinden şüphelendiler hemen müdahale muayene tetkikler ekg cart curt hummalı bi bakımla karşı karşıya kaldım her yerime aletler bağladılar, biri kan alıyo biri ateşimi ölçüyo biri boğazımdan ayak bileklerime kadar bişeyler yapıştırıyo biri parmak ucuma bi alet takıp kalp atışımı sayıyo öbürü nabzımı yazıyo derken ordan bi ses geldi: "hastayı cerrahi müdahale odasına alalım" o an dedim ben ölüyorum galiba ne cerrahisi ne müdahalesi

neyse apar topar aldılar beni odaya, bi kaç uzman doktor daha geldi hemen sonuçlarıma baktı muayene etti tekrar, nabzım 120 civarı.. adam diyor ki 150ye yaklaşırsa hemen müdahale etmemiz gerekli.. doktor başımda bekliyo nabzım 150ye vursun diye ama neyse ki vurmadı bi kaç saat içinde normal seviyeye yaklaştı ve beni taburcu ettiler.. eğer tekrar kalp çarpıntısı olursa gel dediler, neyse ben çıktım aşk'ı yanıma sokmamışlardı meraktan delirmiş hastane girişinde..

annemi aradım dedim böyle böyle, kadın şok oldu hemen geliyoruz bekleyin dedi, biz aşk'la hastane kapısında onların gelmesini bekledik ve ben düzeldim bu sefer aşk kendinden geçti ben şimdi ailenle mi tanışıcam diye

sen çıktın şimdi beni soksunlar ekg'ye diyo çok güldüm

neyse bizimkiler geldi arabadan indiler aşk heyecandan ölmek üzereyken tanıştılar, annemle babam ilk kez sevgilimle tanıştı ayaküstü bi muhabbet, tabi ilgi odağı benim hastayım filan ama nasıl gülmemek için kendimi zor tutuyorum, aşk kelimeleri filan karıştırıyo babamla konuşurken sonra biz bindik arabaya gittik.. son günlerde evde evlencem diye diye dolanıyodum, babam hemen patlattı baklayı, neden evlencem diye dolaştığın belli oldu seni gidi zibidi dedi ama çocuk efendi birine benziyo saygılı iyi biri dedi.. itici gelmedi bana dedi, annem de evet sevimli birine benziyor dedi ve biz alnımızın akıyla sanırım ilk aşamadan çıktık

ayy öyle bi macera yaşadık işte.. normalde dün akşam ben aşk'ın abisiyle tanışıcaktım ama o benim ailemle tanıştı

insan hiç plan yapmamalı valla hayat ne isterse o oluyo

10 gün sonra aşk bize oturmaya gelecek, annem davet etti, inanamıyorum resmen sevgilim bize oturmaya gelecekkk bi kaç aya kadar da nişanı yaparız artık

bu heyecanlar o kadar güzel ki, tabi kalbim dayanmaz hastanelik olurum

destan yazdım mübarek, ama çok sevinçliyim tüm günlükdaşlarla paylaşıyım dedim
 
O kadar kırgınım ki günlük kendime bile tahammülüm yok şu an.
Kapattım telefonumu da kimseyle görüşmek istemiyorum.
Neymişim ya ben,ben neymişim!
 
Merhaba günlük..
Hiç tadım yok bu sefer..
Hani 'dost' diyorsun sırtını dayıyorsun ya..
Sonra boş çıkıyo sırtını dayadıkların..
İkinizde kötü pozisyondayken destekçin,tek sırdaşın,tek dert ortağın olup da;
Sen iyi koşullara kucak açmaya kalktığında,açtığında bile demiyorum,henüz açmaya kalktığında..
Birden bire o yılanlar 'tııısss' diyor ya..
O noktada ne söylesem nafile artık!
Biz yanlış limanlarda medet ummuşuz heyhat!
Yine,yeniden yanılmışız!
 
günlüğüm insan yaşamaktan yorulur mu?ben yoruldum..

sebepsiz yere mutlu geziyordum ya ortalıkta bugunde sebepsiz yere mutsuz geziyorum :44::44:

içim çıkana kadar ağlamak istiyorum

belkide tek bir damla gözyaşı dökemediğim için bunaldım bu kadar..

kimseye tek cümle kurasım yok..

cümleler içimde büyüyor..
 
günlükkk
biliyo musun kaç gündür canım çok sıkkındı hiçbişey yazmak gelmiyodu içimden..
sabah kalktım okula gitmek için..
aslında aşkın yanına bayramda gidecektim.
tam 32 gün oldu o gideli ve ben kafayı yemek üzereyim
ayrı düştüğümüzden beri hiç bu kadar görüşemediğimiz olmamıştı...
onun mezuniyeti yaklaşınca dersleri de yoğunlaştı günlük..
neyse sabah bir de baktım ki biletler bitmişşşş
ben de aşkımı aradım dedim böyle böyle..
aldım biletimi iki gün sonraya tek kişilik yer vardı otobüste
başlarım ulen dedim derslerine iki derse girmicem banane
yatcam kalkcam yatcam kalkcam aşkımın yanına gitceeeemmm
 
Son düzenleme:
günlük kafam bi dünya, çığlık atıp camdan atlayabilirim o derece
yeni bir iş imkanı doğmuştu ve ilk işlerini yaptırmak istediler bana bugün.. öyle bi panikledim ki yapamazsam diye
panikten hiçbişey de anlamadım, nasıl yapılacağını da çözemedim.. sevdicedeğimin kafasını da ütüledim.. o ne anlar aslında ama destek aradım kendime
sonra sanki beni aptal yerine koymuşlar gibi hissettim, tek şirketle ilgilenecektim ben ama bağlantılı bi şirketleri daha var onun işini de bana yaptırcaklar
kendimi o kadar kötü hissettim ki.. enayi yerine konmuş gibi.. sömürülüyo gibi
müdürü aradım onla da hiç hoş bi görüşme geçmedi aramızda.. paragöz izlenimi çizdim.. adam da açık açık bunu ima etti daha yeni başladık durun gibilerinden
ya paragözlülükle alakası yok.. öyle anlatmadılar bana.. salak yerine kondum gibi hissettim.. sonra zaten sözleşmemiz kasımda başlıcak ama daha şimdiden iş yaptırmalarına da takığım
bi de ben plancıyım.. benim sonrasını planlamam şart.. günü yaşayamıyorum ben.. amaan şimdi böyle bi başlayalım da ilerde bakarız diyemiyom kişili olarak
müdürle de saçma bi konuşma yapınca oturdum ağladım valla.. zoruma gitti küçük görülüyomuşum gibi hissettim
sevdicek de çok bişey yapmadı moral verme açısından ona da kızdım
sonra bi toparladım kendimi.. oturdum düzgünce okudum ve anladım sonunda da yapıp yolladım
sevdicek de sonradan moral verdi sağolsun şimdi ben böyle bi başlıcam
eğer beni zorlarlarsa, işler yoğun gelirse ücreti artırcam.. artırmazlarsa da güle güle dicem
benim mutluluğum, huzurum daha önemli
hızlı bi başlangıç oldu ama anladıktan sonra kısa sürede halladebildim
biraz sakin olmam, kendime güvenmem lazım.. Allahın izniyle hepsinin üstesinden gelirim
çok yoruldum bugün yarına vericektim sözleşmeyi ama yapıp bitirip yolladım hemen
hala bürodayım.. sevdiceğim gelip alcak beni.. içim huzursuz bi kötüyüm ama geçecek ve alışıcam
bugüne kadar çok büyük sorumluluklar almamıştım ama artık almam lazım.. iyi yerlere gelmek istiyosam zorlanıcam, yorulucam
ama kendimden de ödün vermem banane çok gurur yapıyorum bazı şeyleri
çok yoğun çalışan biri değildim ama artık alışmam lazım bu tempoya
Allahım sen utandırma beni
 
Son düzenleme:
4 sene önce bugün gelin olmuştum çok güzeldi günlük düğünümüz olmuştu herşey çok güzeldi ama bitti üstünden 4 sene bile geçti
Rabbim nice yıllara erdirsin inşallah kocişimle ve evladımızla birlikte
 
Susmak zorunda olmak ne zor be günlüğüm..
Kelimeler içinde,bogazında düğüm düğüm..
Sussan da yanacaksın konuşsan da...
Ve susmak zorundasındır ister istemez.
Ne zaman olacak vuslatımız bizim?
Çevremde beni birileriyle evlendirme telaşları, ailem de daha çok erken lafları, başka öncelikler.
Kimse bilmez ki içimdeki yangını...
Yıllardır bir imtihanın içindeyiz ve ben bunu ne zaman geçeceğimizi hiç bilmiyorum.
Artık gizlemek, saklamak zorunda olmak yiyip bitiriyor beni..
Ona da bir şey söyleyemiyorum üzülmesin diye.
İşi olsa adımlar atılacaktı elinden bir şey gelmiyor.
Şubatta bir atama olsa, bölümlerinin önü açılsa...
Allah'ım güldür yüzümüzü nolur.
Hayırlısıyla kavuştur bizi de
 
canım sıkıldı ya günnüş...ne yapsam...üf çok arkadaşım olsa da gezsek ne olur ya...bana aşk,bana arkadaş lazım...saçım acayip hızlı uzuyor inanamazsın...hem de hiç bir şey yapmadan...çok şanslıyım saçlar konusunda...neyse canım yazmak da istemiyor kaçtım ben
 
günlük sana uzun zamandr yazamadım
nolur kusura bakma
şu an çok sinirliyim
bu adam beni çıldırtcak
ne kadar umursamaz oldu bu aralar ya
napıcam bilmiyorum nasıl düzelicek bilmiyorum
 
günlükçüm bu dünyada gerçekten ilahi adalet diye birşey varmı?
Rabbim beni görüyor hakkımı bırakmaz dimi :44:
beddua etmedim arkasından ama beni bu kadar yıkıp mutlu mesut yaşamasını da kalbim kaldırmaz..
 
Aşk nasıl sihirli birşey böyle,onunla ilgili ufacık birşey duysam,birşey görsem kalbim nasılda delice atıyor :) Keşke aşkım kadar birde aşık olduğum kişi doğru kişi olabilseydi
 
Sevgili günlük,

Zaman zaman okuyorum seni ama sana yazmayı hiç düşünmedim bu esnalarda niyeyse.

Hatta bir gün sana yazacağımı aklımdan bile geçirmedim desem daha doğru olacak. Ben de pek çok insan gibi aslında taa çocukluktan kendi günlüğüme birşeyler yazmaya başlamışlardanım. Ve zaman zaman aksatıp, sonra yine dönem dönem yazan, günlüğümü yazmayı sürekli alışkanlık haline getirmediğim için bir de üzerine hayatın yeni yeni telaşları, sorumlulukları yüklendikçe iyiden iyiye yazmaları seyrekleştiren ve bir gün artık günlük yazmayı bırakanlardan, tabiri caiz ise ayda yılda bir elime alanlardanım.

Daha doğrusu, bir bebeğim olacağını öğrendiğim an itibariyle, ona ait koca bir defter alıp oraya yazmaya başlamıştım. O an itibariyle artık kendim değil onun için bir günlük yazmak istedim.

Yok yok, her ne kadar onun için, annesinden hatıra olsun, yaşadığı her gelişmeyi olabildiğince oradan okusun diye düşünmüş olsam da aslında sonuçta yine kendi duygularımı ve görüşlerimi yazıyor olduğuma göre, bunun adını ne koymak gerekir onu da hiç bilemedim ya, neyse sonuçta gün gün yazdığım bu defteri de oğlumun ortaokul dönemlerinde iyice seyrekleştirmeye başladım ve çok daha az yazar oldum o deftere de.

Allah herkesin evladını bağışlasın, oğlum artık hazır asker ve şu an sadece hafta sonları evde oluyor çünkü şu an bir üniversite öğrencisi.

Hal böyle olunca, bundan ondokuzyıl önce başladığım ve son yıllarda ihmal ettiğim o koca defterin sayfalarını da daha sıkça açmaya başladım. Her gün defalarca telefon görüşmesi yapmış olsak da, gün akşam olup gece el ayak çekildiğinde, sanki hiç görüşmemişiz gibi, evde olmayan oğluma yazacağım bu sayfalar beni çağırıyor niyeyse...

Sen çok şanslı bir günlüksün aslında.

Pek çok günlük, sadece bir insanın sırdaşı olurken sen birçok insana sırdaşlık ediyorsun, burada ne coşkular, ne mutluluklar, ne heyecanlar, ne hezeyanlar ne sıkıntılar paylaşıyorsun.

Allah bilir, dilin olsa şimdi sen belki de "aaaahhh ahhhh der itiraz edersin buna. Kolay mı bunca şeye ortaklık etmek, bunun yükü zor dersin belki ama sonuçta diğer günlüklerden farklısın işte bir şekilde.

Köpeğimiz sürekli ev içinde yaşayan cinsten olmadığı için, tırnaklarının ev içinde yaşayanlar kadar sık kesilmesine gerek olmadığını biliyor olmamıza rağmen, uzun süredir tırnak kesimi veya bu kondaki kontrolü için götürmeyi düşünüyorduk.

Bu akşam götürdüm, sadece ön patilerinde orta tırnaklarını biraz aldılar, arka patilerde ise sadece tek bir tırnakta kesim yaptılar.

Çok uysal, çok candan, çok sıcakkanlı, çok sempatik bir kız bu cici köpek. Ancak bir o kadar da aşırı heyecanlı ve tez canlı...

Oturmasını istedim ve oyalamaya başladım. İlk defa böyle bir işlemle karşı karşıya olduğu halde heyecanlı heyecanlı atan kalbine rağmen patisini iyi tutuyordu ama kesim yapılınca huzursuzlandı.

Neyse devam etmeye çalıştık zar zor. Bir müddet sonra veterinerin eldiveninde kan olduğunu farketti, sanırım birlikte çalışıyorlar ve eşi de olabilir, durumu izleyen genç bir bayan.

Veteriner, yok tırnakta kanama yok diye bakarken benim kolumda çizik şeklinde ama kalınca bir kan olduğunu gördük dışyüzeyde ele yakın biryerde. Kucağımda falan tutmaya çalışınca patileriyle doğal olarak hafif bir çizik olmuştu zaten biraz daha yukarıda bir yerde, ilk başladığında.

Ama onların gösterdiği bu iki üç santim kadar çizgi şeklinde kan izinin olduğu yerde hiçbirşey hissetmiyordum, öyle bir kan izi olan yerde az da olsa yanma hissi mutlaka olur insanda.
Şöyle bir siler gibi yaptığımda bunun benim kolumdaki çizikten değil köpeğin tırnağında meydana gelen kanamadan olduğunu anlamamız zor olmadı tabi ki.

Diğer patisine ve arka ayaklarına da pek dokundurmak istemedi, oradaki bütün kavanozlardan sırayla çıkarılan ödül mamaları ve ödül şekerlerinin hiçbiri ilgisini bile çekmedi, kafasını sandalyenin altına sokup saklanmaya çalıştı vs. vs. Zaten arka patisindeki tırnağını kestiklerinde de yine kanadı.

İşte günlük, sana yazmaya karar verme nedenim işte bu olayla ilgiliydi.

Biliyor musun, her canlıyı, börtü böceği, çayır çimeni, çeri çöpü, hayvanları ve tabi ki insanları hakiki manada, yaratılmaya değer şeyler olduğunun idrakiyle sevmeye çalıştığımı ve de gerçekten kendimce sevmeyi başardığımı düşünürdüm hep.

Bu akşam o hayvancığın tırnağının kanadığını gördüğümde, içimde tarifsiz bir acı yaşadım. Sana sayfalarca yazsam tanımlayamayacağım bir duygu.

Canım anneciğim, canım babacığım, canım kardeşim, canım hayat arkadaşım ve tabi ki canım oğlum. Benim yaşam listemdeki ilk sıra aralarında ayriyeten bir sıralama yapmadan bu insanlara ait. Anneciğim gencecik yaşlardan beri bir ayağı hep hastanelerde olan, her gün günaydın derken, diğer yandan içimizden çok şükür hayattasın diyebilecek kadar tıbben uzun yıllardır hayatı risk altında olan bir insan, yirmiiki yıllık hayat arkadaşım ise bu yılbaşında, sürpriz birşekilde ve hiç hazırlıksız olduğumuz diyalizle tanıştı. Oğlum bebekken veya çocukken malum herkes gibi defalarca kan alındı doğal olarak, başkaca sıkıntılar yaşandı, çocuk bunlar, küçük büyük yaralanmaları, dikiş ve alçı gerektiren durumlar gibi, gibi...

Ama bu akşam hissettiğim duyguyu hiçbiriyle mukayese edemiyorum. Bu çok başka bir şey. Ben de anlamadım.

Belki de pek çok insana hislerimi ya da son yazdığım cümleyi saatlerce izah etsem de tam manasıyla anlatamayabilirim, daha doğrusu anlamak istemeyecek ya da hiç alakası olmayan bir şekilde diğer sevdiklerim bir yana, köpeğin tırnağı kesildiğinde kanadığı zamanki duygularım bir yanaymış gibi, alakasız veya basit düşüncelere bile kapılanlar olabilecektir.

Ama olay bu değil. Gördüm ki, bu verirsen bir lokma yiyen, verirsen bir yudum su içen ama bizim kadar yaşama hakkına sahip olan, şu yeryüzü en az bizim kadar onların da yaşam alanı olarak yaratılmış olan hayvanları gerçekten sevmenin nasıl bir duygu olduğunu bu akşam bir kez daha böylesine yaşayarak anladım. Köpeğimiz kendini halsiz hissettiğinde, durgunlaştığında da tabi ki üzülüyordum. Ya da geçmişte sokakta bulduğumuz ve iyileşinceye kadar evimize aldığımız bir sürü hayvanda da hep içim acırdı, buna yabancı değilim. Fakat bu akşam ne yapacağımı bilemedim. Canı acımıyordur, kıpırdandığı için kanar bazen deseler de içim yanım yanım yandı, onun kafasını sandalye altına sokup saklanmaya çalıştığını ve patisini tekrar vermemek için çırpındığını gördükçe, kendimi öyle çaresiz hissettim ki tuhaf bir şekilde...

Ve akşamdan beri kendi içimde, zaman zaman yaptığım gibi yine sorguladım durdum şu sevgi denen şeyi.

Nihayet yine aynı noktaya çıktım. Hayatın anlamı, insanın varlığı, yerlerin göklerin herbirşeyin üzerinde durduğu şey sevgi, sevgi, sevgi...

İnsan yüreği ne kocaman birşey öyle değil mi? İnsan yeter ki sevmek istesin, dünyaları sığdırabilir içine, öylesine büyük işte...

Her sevgiye, her iyiliğe, her marhamete, her şevkate, birbiriyle mukayese etme yanlışlığına ve hatasına düşmeden kalbimizde besleyebileceğimiz bir dolu sevgilerin her birine bir başköşe bulabilecek kadar büyük ve yüce yaratılmış şu yüreklerimizin, gerçekten acaba ne kadarının idraki ve bilinci içindeyiz? Acaba ne kadarını kullanabiliyoruz?

Eğer istersek, bir iğne deliğinden bile geçebilecek kadar akışkan olan sevgilerin ne kadarına yer açabiliyoruz? Umuyor ve diliyorum ki, biz insanlar, buna son derece müsait yaratılmış olan yüreklerimizin farkındalığını yakalayabilelim ve onun hakkını gerçek manada verebilelim...

Neyse günlük, galiba çok şey yazdım ve daldan dala atladım, karmakarışık birşeyler yazdım ve belki de hiç birşey anlatamadım ama belki de sen hepsini en iyi şekilde anladın...
 
günlük selammm

gunluk nolıyy ya herkezın bır sıkıntısı var bır derdı var hayattan küsmeye degermı hayıırr ee benımde var ama haddınden fazla mutluyum.bır sebebıde yok mutlulugumun.bugun cuma ne guzel bır gun bu bıle mutluluk sebebı bence.soyle herkezeeeee sadece sızlerın degıl herkezın kendıne gore derdı sıkıntısı var ama bu kadar mutsuz olmaya degmez.once kendını mutlu et sevdıgın seylerı yap sonra bak mutluluk arkandan nasıl kosa kosa gelıyor.

 
Sevgili günlük,
hayat ne kadar farklı, her saati ne kadar farklı şeyleri bizlere sunuyormuş ta biz kendi dertlerimiz sıkıntılarımız mutluluklarımız içinde kavrulup duruyoruz..
serkan yine eskisi gibi iyi davranmaya başladı gibi dün akşam da arkadasa bu aksam için telefon alıcaz deyince bende gelip seni göreyim dedi tamam dedim bakalım hersey güzel gecer insallah günlük.
5gündür aynı şehir içindeyiz ama bana görüşelim demedi
ama benimde huyum değildir görüşelim diyemem onun bana demesi lazım ki bende ona tamam demeliyim..zaten rüyamda da iyi şeyler görmedim allahım hayra çıkarsın inşallah biraz durgunum o yüzden her an bozulcak gibi geliyo üzülüyorum çok takıyorum..
allahım ne olur yardım et bugün de güzel geçsin hersey yolunda gitsin üzülmem için sebep yaratma ya rabbi hele serkan konusunda hiç kötü şeyler olmasın allahım hep ilgilensin sevsin beni allahım..
hafta sonu da sorunsuz sıkıntısız güzel gecsin nolur allahım hersey yolunda gitsin serkanla üzüleceğim bişey olmasın allahım bana benden çok deger versin nolur allahım yardım et hersey yoluna girsin bugün de hersey istediğim gibi güzel geçsin allahım ne olur merhamet et yardım eli uzat rabbim
amin..
 
Beddua kapıdan çıkar çıkmaz sahibini bulur derler. Ben de mümkün mertebe beddua etmeyenlerdenim. Ama canım o kadar çok yanıyor ki, yakan herkesin canı yansın istiyorum! Benim uykusuz gecelerimde onlar da çektikleri acılardan uykusuz kalsın istiyorum.

Tam 8 yıl oldu bugün onu hayatıma alalı. 8 yılda ömrümden 80 yıl gitmiş sanki. Yavaş yavaş, için için eritip bitirmiş beni. Onun uğruna harcadığım emeklere yazıklar olsun. Hakkımı asla ama asla helal etmiyorum. Sevgim nefrete dönüştü. Acım; kurduğum hayallere, ilmek ilmek dokuduğum emeklere.

Yazıklar olsun.
 
Günlükcüüüm
Çok yoğunum çooook..
Bugün okulda işim var, ofisten çıkıp okula tekrar ofise sonra spora sonra eve..
Şu okuldaki işimi halledip, kredi kartı borcumu kapatsam bugün çok rahatlayacağım. Akşam da spora gider stresimi atarım oooh
 
Bu ara nedense rüyamda eşimin eski kız arkadaşını görüyorum. Hayırdır inşallah.

Ama çok kıskanıyorum gelmesin rüyalarımaaaa
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…