eve normal saatte geldiğim nadir günlerden birindeyim günlük...
hep gece 12lere kadar işte oluyordum ama son zamanlarda daha erken çıkmaya başladım.. çok kaptırdım kendimi, çok soyutlandım
o yüzden geri çektim kendimi biraz.. artık akşam 8 gibi çıkıyorum ve önümde koskoca 4 saat oluyor ve ben ne yapacağımı bilemiyorum
çok sıkılıyorum.. iş yerinde de bazı sıkıntılar var.. evde de pek huzur yok.. daraldım bu ara anlayacağın.. bi de içim buz tuttu sanki, kalbim nerde duygularım nerde nereye saklandılar bilmiyorum..
sevilmek istiyorum, çok sevmek istiyorum.. şu soğuk mevsimde içimi ısıtacak bişeyler istiyorum ama ev iş- iş ev arasında mekik dokumaktan hiçbişey yapamaz hale gelmişim..
işe başlamadan önce ne yapıyormuşum ben?
nasıl vakit geçiriyormuşum?
hep hayalini kurduğum şeydi, bi işe gireyim arabamı alayım ve basayım gideyim uzaklara her canım istediğinde.. özellikle geceleri, çıkayım otobana son sürat gideyim bağıra bağıra şarkılar söyleyerek.. Ama öyle olmuyormuş günlük.. Ya ben çok uzak sandığım hayaller kuruyormuşum ya da hayallerim çok yakınmış.. arabam var ama hayalimi gerçekleştirecek bi hiras yok ortada bu ara..
belki de yeni yeni düşünmeye başlıyorum ertelediklerimi, evlenmek için yanıp tutuşurken birden nasıl farklı bi yöne geçiş yaptığımı, duygularımı, istediklerimi...
işin en kötü yanı ne biliyor musun günlük
en kötü şey bi insanın kendi duygularına güvenmemesiymiş.. zerre kadar inanmıyorum kendime.. ve bunu nasıl aşmalıyım hiç bilmiyorum..
aşkından ölüp bitiyorum çok seviyorum diyorum, bi kaç ay sonra soğuyorum yanlış alarmmış diyorum..
6 yıllık bi ilişkiden çıktığım için yaşayamadığım heveslerimi mi tüketiyorum sence?
tamamiyle zamana bıraktım, hiçbir şey için uğraş vermiyorum.. varsa iş yoksa iş
Allah sonumu hayreylesin..