Aşkım günlük balım günlük cancirik günlüüük;
Nasılsın ya sana yazmayalı ne kadar oldu bilmiyorum. Ama en az bir 3 ay olduğu kesin. Ben şimdi sana günlükmüşsün gibi değil de son 2 haftalıkmışsın gibi yazacağım. Lütfen içimi fazla döküyorum diye kırılma tamam mı? Senin de halini hatrını hiç sormuyorum kusura bakma ama neyse şu faslı daha fazla uzatmadan yazmak istiyorum artık bir sus aa vir vir vir!
Şüca'm var ya benim. Hani böyle elleri yumuşacık, gözleri kocaman, saçları tenten, kaşlarının ortasında çok şirin bir çukur olan hani. Evet evet, benim Şüca'm.
İşte ben ona ölürüm biterim! Eriyorum ya, sesinin tonuna bana bakarken hep bir yerlere çarpmasına, sonra hafifçe gülümsemesine..her şeyine.
Dün aerobik hakkında bana yaptığın o yorumlar çok şekerdi ya, seni o kadar çok seviyorum ki böyle bazen sevgimden yerimde duramayacak bütün şehri koşacak ve bağıracak gibi oluyorum. Eve sığamıyorum, gerçekten. Eğer bir gün birini öldürürsem o sen olacaksın balım.
Kafanı koparıp eve getirmek gece gündüz o yanaklarını mıncırmak istiyorum! Bana sürekli "aşkımmm" demeni istiyorum. Ya ben var ya duramıyorum..
O fenerin altına gittiğimiz günü hatırla.. Çıkmamızın belki 1. ayı dolmuştu belki de dolmamıştı.. Daha çok yeniydik ama ben seni yıllardır tanıyor gibiydim, akşam 9 gibi koşa koşa fenere çıkıyorduk benim ellerim üşümüştü de sen bana cebinden eldivenlerini vermiştin..
Ben o fenere her gün giderdim bir aralar, ama ilk defa seninle gidiyordum ve o fener ilk defa o kadar büyülüydü. Altında dalgalanan deniz ilk defa o kadar maviydi. Ve o kayalıkta yazan yazılar ilk defa o kadar ilham verici gelmişti bana.. Orayı çok sevdiğimi, seninle geldiğim için artık daha çok sevdiğimi anlatırken nasıl da sevgi dolu bakıyordun bana.. Her harfimi inceliyordun, her saniyemi.. Gözlerini bana dikmiştin ve sanki o anda birbirimizin içini görmüştük, sen ben ben sen gibisinden.. O gözler o günden sonra bana hep öyle baktı, ben konuşurken gözlerimi, dudaklarımı izledi.. Aldığım nefesi bile dinledi o gün beni dinleyen kulakların. Ve o gün beraber çarpan kalbimiz şu saniye bile pır pır çarpıyor bizde. Her saniye seni yanımda hissediyorum, bu nasıl büyülü bir şey? Nefes alırken, yemek yerken, uyurken, uyanırken hep yanımdasın sanki.. Senden o kadar eminim ki her saniye ne yaptığını nerede olduğunu her şeyini biliyorum. Sen bana güven verdin, aşk verdin, saygı, sevgi.. Ben hep derdim ki, aşk varsa saygı yoktur, mantık güvenme yoktur ve aşkın bir sonu vardır..
Ama balım sen benim hem aşkımsın, kalbimde ötüyorsun. Hem de güvenim, huzuruum...Ay amma da yazmışım ya konuyu neden saptırdım ben şimdi kız
İşte o gün fenerden tam çıkarken karda kaya kaya gidiyorduk tam düşecekken beni kucağıma almıştın ya hatırlıyor musun?
İşte o gün yerde gölgemizi görmüştüm senin kucağında "Ayy indir deliii aşkım" dememle sokağın yankılanmasını hatırlıyorum. Sokakta bir tek biz vardık. Ama o bir sinir çığlığı değildi, tam tersine ne olur bırakma demekti
Tabi sonra indim ve koşa koşa güle güle gittik oradan, deli şey senii!
Bak Şüca'm.. Bir ara aramız kötü olmuştu hatırlıyor musun? Bundan yaklaşık 3-4 ay önceydi, ve 2 ay kadar biraz garip kalmıştık. Ama ben seni hep sevdim senin de beni sevdiğinden her zaman emindim sadece o bence bizim ilişkimizin sınama zamanıydı.. Benim psikolojim bozuktu ve sana saldıracak yer arıyordum ama sen Şüca'm bir kere bile şikayet etmedin aylarca sana eziyet etmeme rağmen
En sonunda 2 kere patladın art arda ve ben de hatamı anladım ve saçmalığa bir son verdik. Şimdi kalbim o kadar rahat ki.. Seni çok seviyorum, gerçekten çok seviyorum. Sen de beni seviyorsun biliyorum, huzurum, içiimmm..