of of of.. Buraya yazayım da belki biraz yatışırım..
sevgili günlüğüm.. 4/21/2014 itibari ile 5 senedir boş olan "kazık yeme" kontenjanım dolmuştur.. hem de ne dolma.. sen yeme-yedir, içme-içir hesabı 3 senede gözün gibi baktığın, resmen büyüttüğün, her şeyi en ince detayına kadar öğrettiğin, onların maaş zammı için kendi zammından vazgeçtiğin, "bu ofisten sizi çıkarırlarsa ben de çıkarım" diye Robin Hood'luk yaptığın en gözde elemanının part time çalışacağını öğren, hem de o ofiste ki en nefret ettiğin, sinir olduğun adamdan öğren e mi?
Inanama, hatta gözlerin dolsun, mücadele etmek için telefonlara sarıl, bir hışımla şirketin sahibini ara ve o gözde olan çocuğun "ben bu departmandan sıkıldım, başka yere geçmek istiyorum" dediğini öğren.. telefonda önce bir böyle "
" kal, ilk şoku ve kekelemeyi atlatınca telefonu kapat, önce neden böyle yaptı diye kendine sor, sonra da onu kovmanın yollarını ara, sonra da içinde "acımak" geçen bütün ulvi sözleri kendine tek tek sırala
özetle çok sevdiğim, değer verdiğim, hepsi bıraksa bile bu ikisi departmanı bırakmaz dediğim çocuklardan birini bu gece kaybettim günlük.. içimi en çok acıtan onlara yaptıklarım falan değil, sırtımda ki bıçak yarası.. arkamdan iş çevirmesi.. benimle konuşsa ben de yardımcı olurdum, kimseyi bağlayamam sonuçta, ama böylesi çok kalleşçe oldu be günlük.. kızmadım ama üzüldüm.. (yok yaw, feci kızdım ama şu profesyonelliğin gözü kör olsun
)
Neyse seni de ulvi bir sözle kapatayım bari günlükcan..
Ne demişler: Tecrübe; hayatta yediğin kazıkların toplamıdır..
Ofisten sevgilerle