2016 'dayız anne biz..
Biz dediğime bakma kimse kalmadı buralarda. Ben varım işte tek başıma,sensiz kimsesiz,yorgun..
Peki sen nasılsın ? Seni göremiyorum . Sesini duyamıyorum artık ! Gerçek ayrılık buymuş anne, artık rüyalarımda bile yoksun, kokunu unuttum ,ellerin değmiyor ellerime artık.. kırıldın mı ? kırıldık mı ..
Ben çok kırgınım anne..
Senden sonra hep kırıldım ben. Biliyor musun anne, ben bu dünya da bir tek senden ayrı kalmak istemezdım ama sen gittin.. Sen ile ayrı düştük . Eskiden bu ayrılığın geçici olduğuna inanıyordum kavuşacağımızı düşünüyordum, ama şimdi anlıyorum ki bu ayrılık ebediymiş anne!
Çok Özlüyorum seni..
İçim çıkacak özlemekten..ağlıyorum..
Mezarın başında da çok ağladım,çok anlattım sana ama ne fayda..
2016 bahar geldi Anne ! her yer yeşil.. mezarında bile çiçekler açmış bir benim içim çöl,kurak..
bir anneye çok ihtiyacım var.
daha doğrusu koşulsuz şartsız sevilmeye..
hani anneler koşulsuz şartsız seviyorlarmış ya yavrularını..
yavru olabilmek için ölesim geliyor..
ben de öleyim sen anne ol ben yavrun.
ben dayanamıyorum bu kimsesizliğe.. hadi yine anne kız olalım olmaz mı anne ?..
ben gidiyorum..
herkesten , her şeyden gidiyorum..
senden de gittim.. kimse bilmiyor ama sen ve ben biliyoruz değil mi anne?
sen de benden gittin artık .. rüyalarımda bile yoksun.. mezarın bile soğuk sanki artık..
Oysa neler yaşıyorum bir bilsen anne !
bir insanın sesine dahi tahammül edemezken o insanla ömür yitirmek zorunda kaldım ben!nasıl bir çaresizlik bu biliyor musun anne ? çaresizler den daha çaresizim şimdi. 11 yıl oldu ben bu cehennemdeyim.
Sen gittin ! Ben kaldım burada anne !
Uçurumun kenarında ki çürük ağac'ım ben..
toprağa salan kökleri yeşermeyen , uçuruma tutunmuş düşemeyen ağacım.
köklerim toprağı zehirliyor, toprak ise bırakmıyor inatla köklerimi..
oysa uçurumdan bile düşmeye razı bu ağaç anne..