Bugune yine icinde yaşamaktan hoslanmadigim, duvarilari ustume ustume gelen, pencereleri parmaklikli evimde uyandim.
17 yil oldu bu evi hic sevemedim. Cok ugrastim, cok emek verdim. Ama sevemedim.
Pencereden bakip gulumseyeceginiz kimsenin olmamasi, bir fincan kahve icecek komsunuzun olmayisi ile yarışıyor burada.
Ev basimiza yıkılmadan tasinmak icin bir adim bile atamayacagimi bilmek beni sinir ediyor.
Calisirken hepsi kolay geciyordu. Evdeyken zor. Cok zor.
Onca yil calisip kazandigim parayla ev alabilecekken aptal gibi bunu yapmayip, parami mevcut evi duzeltmeye harcadigim icin binlerce kez pismanim.
Dugun sonrasi takilan bilezikleri bozarak esimin almasini sagladigim araba icin daha da pismanim. Bu hayatimin ilk pismanligidir zaten.
Bunlar dursun burada gunluk. Ben birilerine soylemis olayim. Içimde kaldikca buyuyor hirsim. Yazayim ve unutayim artik hepsini.
Bir sarki acayim, gun nasil baslarsa baslasin artık...